Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1121 E. 2019/611 K. 30.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1121 Esas
KARAR NO : 2019/611 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/10/2016
KARAR TARİHİ : 30/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin fatura alacağı nedeniyle davalı aleyhine İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün 2015/19550 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının 13/10/2015 tarihinde yaptığı itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, takibe konu borcun taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklandığını, bu ticari ilişki müvekkili şirketin yurtdışından ithal ederek getirdiği ürünleri davalı yana satılması sureti ile gerçekleştiğini, hatta bu ürünlerin Türkiye’ye girmeden—— Müdürlüğünde davalı yana teslim edildiğini, ayrıca taraflar arasındaki hesap mutabakat yazılarını, fatura örneklerini, yükleme belgesi dahil belgelerini de sunduklarını, söz konusu belgelerin incelendiğinde davalı yanın müvekkili şirkete borcu bulunduğunun görüleceğini, bu aşamadan sonra davalı yanın bu borç tutarını müvekkili şirkete ödendiği ispatlaması gerektiğini belirterek, davanın kabulü ile davalının İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün 2015/19550 esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamını, haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tarafların bir dönem karşılıklı olarak bir dönem ticari faaliyette bulunduğunu, müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, aksine alacaklı olduğunu, davacı şirket dava konu takibe dayanak olarak 27/08/2014 tarih, —- sıra nolu faturadan kaynaklı bakiye alacağını gösterdiğini, ancak takibe konu fatura alacağının tamamının müvekkili şirket tarafından 11/09/2014 tarihinde Türkiye İş Bankası vasıtasıyla 150.866,50 TL olarak davacı şirkein hebasına ödendiğini, davacı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak bu ödemeyi ticari defter kayıtlarına yansıtmadığını, davacı tarafın icra takibinden çok önceki bir tarihte banka yoluyla yapılan ödemeyi kötü niyetli olarak 2. Kez tahsil etmeye çalıştığını, fatura bedelinin icra takibinden çok önce ödendiğinin, banka dekontu ile ispatlandığını, alacaklının tahsil ettiği alacağa ikinci kez tahsil etmeye çalışmasının kötü niyetli olarak sayılmasını belirterek, haksız ve kötü niyetli açılan davanın tüm talepleri ile reddine, davacı taraf haksız ve kötü niyetli iş bu takibi yapmış olması nedeniyle takip miktarı üzerinden %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına davalıya ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile bakiye fatura alacağına dayalı itirazın iptali davasından ibaret olduğu görüldü.
Dosyamız arasına alınan İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün 2015/19550 Esas sayılı icra dosyasının yapılan incelemesinde takibin 05/10/2015 tarihinde takip başlatıldığı ödeme emrinin davalı/borçluya 07/10/2015 tarihinde tebliğ edildiği davalının 13/10/2015 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu anlaşılmıştır.
Davacının; borçlu tarafından yapılan itirazların davacı-alacaklıya tebliğinden itibaren İİK.nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık süre içerisinde mahkememize davayı açtığı anlaşıldığından, açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davada aktif ve pasif taraf husumetinin sağlandığı anlaşılmış olup taraflar arasında bu hususta çekişme yoktur.
Dosyamız Gümrük, İthalat ve Sigorta Uzmanı bilirkişisi ve Mali Müşavir bilirkişilerine tevdii edilmiş olup, bilirkişiler mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: Davacı alacağının dayanağı olan 1 adet —— tarih,—-seri nolu — TL fatura karşılığında davalı tarafından davacı şirket hesabına — tarihinde ———————açıklaması ile 150.866,50 TL banka havalesi ile ödeme yapılmış olması sebebiyle davacının davalıdan işbu fatura bedeli sebebi ile alacağının bulunmadığını, davacının kendi kayıtlarında başkaca bir alacağının da olmadığı, davalı ödemesini kayıtlarına işlemediğinden alacaklı gözüktüğü yönünde mütalaa etmişlerdir.
Tarafların itirazları doğrultusunda dosya bilirkişilere ek rapor hazırlanmak üzere verilmiş olup, bilirkişiler mahkememize hitaben hazırlamış oldukları ek raporunda özetle: Kök raporda yer alan görüşlerinin korunduğunu, davalı şirket yetkilisine gönderilen 150.866,50 TL’nin davalı şirkete yapılan bir ödeme olarak değerlendirilmesi durumunda davacının davalı şirketten takip tarihi itibari ile 25.201,93 TL alacaklı olduğu yönünde mütalaa etmişlerdir.
Bilirkişi raporlarının HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir.
Dosya incelendiği Gümrük – Nakliyat bilirkişisi heyette yer olmasına rağmen her iki raporda da bu yönde bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmakla, ithal olarak yurt dışından gelen malların gümrük müdürlüğünde ibrazı amacıyla düzenlenen evraklar ve ödeme belgeleri hakkında değerlendirme yapmak üzere dosyanın gümrük bilirkişisine tevdiine karar verilmiş, bilirkişi tarafından hazırlanan 11.03.2019 tarihli raporda Gümrük Yönetmeliği md. 333’e göre ——–eşyanın başkasına devri hususunun uygulaması belirtilmekle, uzmanlık alanı gerektiren Gümrük uygulaması hakkında bilgi verilmiştir. 11.03.2019 tarihli bilirkişi raporunda; bedeli ödenmemiş malın gümrükten çekilmesi mümkün olmadığından, ithalat aşamasında tescil ettirilen gümrük beyannamesinin ”28-Finansal ve Bankacılık verileri” bölümünde ” işleme aracılık eden banka” ve beyanname kapsamı malın ” ödeme şekli” yazılacağı, ” 44- Ek bilgi sunulan belgeler ön izinler” bölümüne ise belirtilen ödeme şeklini tevsik eden banka transfer yazıcı veya transfer dekontunun ekleneceği belirtilmiştir. Davacı ———– adına gelen —- fren balatası türü emtiayı Gümrük Yönetmeliği md.333’e göre gümrüklü antrepoda iken devralan davalı — — devraldığı fren balatası türü ürünleri Serbest Dolaşıma Giriş Rejimine tabi tutabilmek için mal bedelini davacı şirkete peşinen ödediği, karşılığında icra takibine konu faturanın düzenlendiği, peşin ödeme karşılığında antrepoda davacıdan devraldığı malın ithalatını ” Peşin ödeme veya vesait mukabili ödeme” şekli ile gerçekleştirdiğinin tespit edildiği bilirkişi raporu dosya kapsamı ile uygun olduğundan hükme esas alınmıştır.
Davacı tarafça faturaya konu mallar gümrüklü antrepoda davalıya satılmış olup; Gümrük Yönetmeliği md.333’e göre gümrük işlemlerinin tamamlanması için bedelin davalı tarafça davacıya ödenmesi şarttır. Somut olayda bu ödemeya ilişkin——- tarihli yazı cevabı incelendiğinde, davacı adına kayıtlı hesaba davalı ———- tarafından 27.09.2014 tarih—– Fatura açıklaması ile —tarihinde 15:52’de 150.866,50 TL ödeme yapıldığı sabittir. Bununla birlikte davacı defterlerinde davacının davalıdan işbu fatura bedeli sebebi ile alacağının bulunmadığı sabittir.
Her ne kadar davacı tarafça 03.01.2017 tarihli replik dilekçesinde davalı tarafça yapılan ödemenin doğru olduğunu fakat gerçek bir ödeme için değil, fatura tutarı malları ithal olarak yurt dışından geldiği için gümrük müdürlüğüne ibraz edilmek üzere düzenlenmiş olduğunu ve davalı şirket ortağına aynı tutarın ödendiği belirtmiş ise de; davacıya ait hesap ekstresi incelendiğince; 11.09.2014 tarihinde 16:03’de, davacı hesabından dava dışı ———- havale yapıldığı,—— Bankası sorgulamasından ——- davalı şirket yetkilisi olduğu tespit edilmiş olup, davacı tarafça davalı şirket yetkilisi hesabına yapılan ödemenin dava dışı —- yapılmış olması, dosyamız davalısının ise ————-olması, faturaya konu satış ilişkisinin taraflarının davacı şirket ve davalı şirket olması, dava dışı — faturada taraf olmaması, gümrüklü —- iken satışı yapılan — fren balatası türü emtianın ———————– Yönetmeliği md.333’e göre usulüne uygun satışının yapılarak bedelinin davalı şirket tarafından davacı şirkete ödendiğinin usulüne uygun yapılan defter incelemesi ve hesap ekstresine göre sabit olması karşısında; davacı tarafça dava dışı—- yapılan ödemenin ayrı bir davaya konu olabileceği, işbu faturaya dayalı itirazın iptali davasına konu olamayacağı sabit olmakla davacı tarafça ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, davacının icra takibi yapmakta kötü niyetli olmadığı tespit edilmekle davalı lehine kötüniyet tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN REDDİNE,
Davalı lehine kötüniyet tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
1-Alınması gerekli 44,40 TL harcın davacı tarafça yatırılan 304,38 TL peşin harçtan mahsubu ile 259,98 TL’nin bakiye harcın davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan—– uyarınca 3.024,23 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı