Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/99 E. 2023/878 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/99
KARAR NO : 2023/878

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/01/2015
KARAR TARİHİ : 02/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 23/10/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sebebiyle sürekli özürlü kalacak şekilde yaralandığını, müvekkilinin polis memuru olduğunu silah kullanmak, suç ve suçlular ile mücadele etmek zorunda olduğunu, kaza sonucu müvekkilinin silahını kullanamadığını, araç kullanamadığını, rutin günlük işlerini yerine getirirken zorlandığını, belirtilen nedenlerle belirsiz alacak davalarının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı —–vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, geçici iş göremezlik taleplerinin tedavi gideri olduğunu, tedavi giderinin poliçede teminat altına alınmadığını, geçici iş göremezlik taleplerinin reddinin gerektiğini, davacı tarafın sigortalının kusurunu ve zararını üsülen ispat etmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, müşterek ve müteselsil sorumluluğun söz konusu olmadığını, kusur ve maluliyet tespitinin yapılmasını, sigorta poliçesinde yazılı teminat tutarı, maluliyet halinde doğrudan doğruya hak sahiplerine ödenmediğini, davacı tarafın sürekli maluliyet halinde zararını ispat etmesi gerektiğini, yetki yönünden davanın reddine, aksi halde haksız olarak açılan davanın reddini, —– tarafından davacıya bağlanan gelirlerin tespitini, davacının davasının ispatı halinde müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmamasını, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —–Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin geçici ve sürekli iş göremezlikten doğan maddi zararlar için talep ettiği maddi tazminat talebi bakımından kabul anlamına gelmemek kayıt ve şartı ile bir an için müvekkili sigorta şirketinin bu talep ile sorumlu olduğunu kabul edilse bile müvekkili sigorta şirketinin işbu sorumluluğunun Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1 ve Trafi Poliçesi Genel Şartlarının 1. maddesinden doğan kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğunu, sonrasında da maddi tazminat miktarının tespitinin gerektiğini, kusur ve maluliyet oranlarının tespitinde meydana gelen sakatlığın kalıcı hale gelip gelmediğinin de tespit edilmesinin gerektiğini, davanın reddine, aksi halde belirtildiği şekilde hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazası nedeniyle yaralanmadan dolayı uğranılan maddi zararın trafik kazasına karışan araçların zmss poliçelerini düzenleyen sigorta şirketlerinden tazmini talebine ilişkin tazimat davasıdır.Dava, açıldığı tarih itibariyle yazılı yargılama usulüne göre hazırlanan tensip zabtına göre teati aşaması tamamlanmış, tahkikat ile taraflarca delil olarak bildirilen hastane kayıtları—– Cumhuriyet Başsavcılığı’nın —– Sor.Nolu dosya sureti, hasar dosyaları ve poliçeler celp edilmiş, bilirkişi raporları alınmıştır.
Davalı —– celp edilen motorlu kara taşıtları mali sorumluluk poliçesinin incelenmesinde, dava dışı —- ait —– plakalı hususi otomobilin anılan davalı şirket tarafından—–poliçe numarası ile 27/07/2013-2014 dönemi arası trafik sigorta poliçesi ile teminat altına alındığı, şahısa özgülenen teminat miktarının 250.000,00 TL olduğu görülmüştür.
Davalı —-celp edilen motorlu kara taşıtları mali sorumluluk poliçesinin incelenmesinde, dava dışı —– ait —- plakalı hususi otomobilin anılan davalı şirket tarafından—–poliçe numarası ile 21/10/2013-2014 dönemi arası trafik sigorta poliçesi ile teminat altına alındığı, şahısa özgülenen teminat miktarının 250.000,00 TL olduğu görülmüştür.
—– Cumhuriyet Başsavcılığı’nın —– Sor.Nolu dosyasına yazılan müzekkereye iddianamenin hazırlanarak davanın açıldığı, —– Sulh Ceza Mahkemesi’nin—–. Sayılı dosyasından verilen kararda ise —–aleyhine her ne kadar teksirle yaralama suçundan dolayı iddianame düzenlenmiş ise de müşteki —— şikayetinden vazgeçmesi sebebiyle düşme kararı verildiği, kararın kesinleştiği görülmüştür.
Kaza sebebiyle davacı uhdesinde oluşan maluliyetin tespitine ilişkin—–İhtisas Kurulundan alınan 26/04/2017 tarihli raporda Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Pranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında yapılan hesaplamada davacı uhdesinde sürekli maluliyet oluşturacak sebebiyle bir maluliyetin oluşmadığı, geçici iş göremezliğinin ise 4 aya kadar uzayabileceği yönünde rapor tanzim edildiği görülmüştür.
Kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan yönetmelik hükümlerinin yanlış değerlendirildiği anlaşıldığından bu kez —–Kurulundan rapor alınmış, hazırlanan 22/09/2022 tarihli raporda ise Özürlülük Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik uyarınca hazırlanan raporda davacının tam vücut fonksiyon kaybının % 1 olduğu, geçici iş görmezlik süresinin 4 aya kadar uzayabileceği, sürekli bakıcı ihtiyacının olmadığı ancak iyileşme döneminde 21 gün süreyle bakıcı ihtiyacının olduğu yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüştür.Belirlenen uyuşmazlık noktalarının teknik değerlendirmeyi gerektirmesi sebebiyle dosya bu kez Aktüerya uzmanı bilirkişi—– tevdi edilmiş, anılan bilirkişi tarafından hazırlanan 19/04/2023 tarihli rapor içeriğinde davacının yapılan ödemenin güncelleştirilmesi sonrasında bakiye zararının 244.091,25 TL olduğu yönünde rapor tanzim edildiği görülmüştür.
Dava konusu uyuşmazlık, davacının 23/10/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yolcu olarak bulunduğu araç içerisinde yaralanmasına dayalı olarak bedensel zararının oluşup oluşmadığı oluştuysa miktarı ile davalıların söz konusu zarardan sorumlu olup olmadıkları sorumlu iseler miktarı hususlarında toplanmaktaıdr.Tüm dosya kapsamına göre, 23/10/2013 tarihinde davalılara zmss sigortalı araçların trafik kazasına karıştıkları ve davacının —- plakalı araçta yolcu olarak bulunduğu, davacının müteselsil sorumluluk hükümlerine dayanarak her iki sigorta şirketine karşı maddi tazminat talepli iş bu davayı açtığı ve yargılama sırasında davalı ——. ile yapılan sulh protokolü gereği 12/11/2018 tarihli beyan dilekçesi ile bu davalı yönünden davadan feragat ettiğini beyan ettiği, davalıların her ikisinin de zmss düzenleyen sigorta şirketleri olmaları dolayısıyla poliçe teminatlarının aynı olduğu ve davacının davalı —–. ile yaptığı sulh sözleşmesindeki tutarın poliçe teminatının altında olduğu, davadan feragatin HMK 307. vd maddeleri gereğince davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran taraf işlemlerinden olduğu, hüküm ifade edilmesi için karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine de bağlı olmadığı, TBK m.61 hükmünün özel düzenlemesi niteliğinde olan KTK m.88/1 hükmü gereğince açılan dava kapsamında anılan sorumluluk, kanundan doğan bir müteselsil sorumluluk olup, ancak zarar gören hak sahibinin talebi halinde, zarar sorumlularının kusur oranlarına göre sorumlulukları gündeme gelebileceği dolayısıyla yargılama sırasında yapılan sulh, ibra ve feragate ilişkin usul işlemlerinde TBK m.166/3 hükmünün uygulanması gerektiği, davacının, dava dilekçesinde kusur oranında sorumluluğa dayandığına dair açık bir ifade bulunmadığı gibi açıkça müteselsil sorumluluk hükümlerine dayandığı dolayısıyla TBK m.166 ve devamı maddelerinde düzenlenen müteselsil sorumluluğa ilişkin; müteselsil sorumlulardan biri hakkındaki davadan feragat edilmesi diğer müteselsil sorumlu yönünden de teselsülden feragat niteliğini taşır ve böylece müteselsil sorumlu olan diğer davalılar da sorumluluktan kurtulmuş olacağı (Yargıtay —-.HD.04.10.2007 Tarih—–) dikkate alınarak; davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Alınması gereken 269,80 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 27,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 242,10 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesini yer olmadığına,
5-Davacı ile davalı —–. Vekillerinin yapılan protokolde vekalet ücreti konusunda talepleri olmadığı anlaşıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı—— kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair, Taraf vekillerinin yokluklarında verilen kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde —–Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.