Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/9 E. 2018/305 K. 28.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/9 Esas
KARAR NO : 2018/305
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 06/01/2015
KARAR TARİHİ : 28/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 06/01/2015 tarihli dilekçesinde özetle; davalıların, davacı şirket ile ihbar olunan şirketin ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduklarını, davacı şirketin ………’da faaliyet gösteren ………… şirketten 323.504,00-A.B.D. doları alacağı bulunduğunu, ………’daki şirket ile irtibata geçildiğinde söz konusu bedelin ödendiğinin bildirildiğini, …’ın 05/03/2013 tarihinde tek başına imzaladığı talimat ile 323.504,00 A.B.D. Doları’nı ihbar olunan şirketin banka hesabına aktarılmasını sağladığını, işlemin yapıldığı dönemde davacı şirketin yönetim kurulunun……….. ……, …. …… ve …’dan oluştuğunu, 20.000,00 TL’sinin üstündeki işlemlerin çift imza ile yapılabildiğini, yönetim kurulu kararı almadan paranın ihbar olunan şirkete menfaat temin etmek için aktarıldığını, davalıların müvekkili şirketi zarara uğrattıklarını iddia ederek; şirketin şimdilik uğradığı 323.504,00 A.B.D. Doları (739.886,00 TL) zararın fiili ödeme günündeki T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinde hesaplanacak Türk Lirası karşılığının, icra harç ve masraflarının, takip tarihinden itibaren Amerikan Doları’na uygulanan en yüksek döviz faizi ile birlikte tahsiline, davalıların banka hesaplan ile taşınmazlarının üzerine tedbir konulmasına, davanın …’ne ihbar edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilinin 11/03/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia ettiği zarar miktarı belli olduğu halde, şimdilik ifadesini kullanarak belirsiz alacak davası açtığını, bunun mümkün olmadığını belirttikten sonra dilekçenin devamında esasa ilişkin bölümde özetle; davacı şirketin ihbar olunan …….. Şirketi ile birlikte bir çok projeler üslendiğini, bunların içinde davada bahsi geçen ……… projesinin de yer aldığını, iki kardeş firma arasındaki ticari ilişki sebebiyle cari hesap ilişkisi oluştuğunu, bu ilişkiden ötürü davacı ……’ın….’ya 313.851,78 A.B.D. Doları ve 179.724,10 Euro borçlu olduğunun denetim şirketi tarafından tespit edildiğini, müvekkillerinin hem davacı …’ın hem de ihbar olunan ……..’nın hissedarı ve yönetim kurulu üyesi olduklannı, Cedataş’ı zarara uğratmadıklannı, halihazırda ,………..’ın pay sahipliğinin % 45 Akın Ailesi, % 45 …….. Ailesi ve % 10 … olmak üzere sürdüğünü, Prizma’da da aileler ortak iken dava açıldıktan 17 gün sonra 23/01/2015 tarihinde iki aile arasında anlaşma zemininin oluştuğunu ve ……. ailesinin hisseleri devrederek…… Şirketi’nden ayrıldığını, …… ailesinin de davacı şirketin hissedarlığından çıktığını, iki ailenin ortak olduğu beş şirketinin daha bulunduğunu, ekte sunulan bilgilendirme maili ile sabit olduğu üzere müvekkili …’ın ……..W.L.L.’den gelen havaleyi aynı gün davacı …’ın muhasebe kayıtlarına intikal ettirdiğini, ortakları/yöneticileri de ayrıca bilgilendirdiğini, ……. projesinin kesin hesap aşamasına gelindiğinde .,…………’ın ……. W.L.L. şirketinden bakiye 323.504,00 A.B.D. doları alacağının bulunduğunu, kardeş firma ……….’nın da ……’tan 641.207,02 A.B.D. Doları alacaklı olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle … tarafından …….’ya hitaben bir ödeme talimatı hazırlandığını, ……. W.L.L.’nin gönderdiği 323.504,00 A.B.D. Doları havalenin Prizma’ya gelmesi üzerine, bu tutar kadar …’ya olan borcundan düşülmesi talimatının verildiğini, bu şekilde ……..A.Ş.’nin hukuken mevcut bir alacağını tahsil ettiğini, …… A.Ş.’nin de borcundan kurtulduğunu, kimsenin zarara uğramadığını, bu konuda 15/03/2013 tarihli mail ile şirketin diğer ortaklarına bilgi verildiğini savunarak; haksız ve kötü niyetli davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Şirketin ticari sicil kayıtları celp edilmiş, davacı şirket ile davalının ortağı olduğu ………… Şirketinin sicil kayıtları celp ve ibraz edilmiş, bildirilen deliller toplanmış, ticari kayıtlar üzerinde inceleme yapılmıştır.
Dava; Yurt dışından havale edilen 323.504,00 USD’nin dava dışı ………… A.Ş.’ye aktarılmasından kaynaklanmaktadır. Davalıların o tarihte hem davacı şirkette ve hem de dava dışı …………. Şirketinde ortak ve yönetim kurulu üyesi oldukları anlaşılmaktadır. Dava dışı ……… Şirketine para aktarılması sebebiyle davacı şirketin zarara uğratıldığı iddia edilmektedir. Bu dava şirket yöneticilerine karşı açılan sorumluluk davasıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda Anonim Şirketlerde hukuki sorumluluğu düzenleyen maddelerde şirketin sorumluluk davası açması için Genel Kurul Kararı olması gerektiğini düzenleyen açık bir hüküm yoktur.
Davacı şirketin hisseleri …… ve Akın ailelerinde iken, dava tarihinden sonra ….. ailesi davacı şirketin hissedarlığından çıkmıştır hali hazırda davacı şirket davalı tarafın yönetimindedir. Nitekim … ve … şirket yetkilisi sıfatıyla 2017 tarihinde vekaletnameler düzenlemişlerdir.
Davacı şirketin yaptığı işten ötürü Katarda bulunan şirketten olan alacağının 2013 yılında Türkiye’ye gönderildiği ve bu paranın dava dışı ……… A.Ş. nin banka hesabına geçtiği, davacı şirket ile dava dışı ……… şirketinin ortaklık ve yönetim yapılarının birbiri,ne benzediği, aynı yerde faaliyet gösterdikleri ve muhasebelerinin aynı yerde olduğu anlaşılmaktadır.
Dava dışı …….. şirketi ise davacı şirkete taşeron olarak hizmet vermektedir ve aralarında cari hesap ilişkisi vardır, cari hesap ilişkisi nedeniyle Katar’dan gönderilen havalenin yapıldığı tarihler dava dışı ……. A.Ş. nin davacı şirketten alacaklı durumda olduğu anlaşılmaktadır ve bu durum her iki şirketin kayıtlarında da mevcuttur. Yurtdışından……. A.Ş. ye gelen paranın davacı şirketin ……. A.Ş.’ye olan borcundan düşüldüğü anlaşılmaktadır ve bu işlemden sonra da iki şirket arasında cari hesap ilişkisi devam etmiştir.
Davacı şirket ile dava dışı ……….. şirketinin ortaklık ve yönetim yapısının aynı olması, birbiriyle ortak çalışması nazara alındığında Katar’dan gönderilen paranın davacı şirketin …… şirketine olan borcundan düşülmek suretiyle …… şirketi adına havale edilmesinin tekbaşına davalıları sorumlu hale getirmeyeceği, zira grup şirketleri arasında olağan olan bu durum nedeniyle yöneticilerin sorumlu tutulmasının hakkaniyete uygun düşmeyeceği kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL karar harcının peşin alınan 12.635,41 TL harçtan mahsubu ile bakiye 12.559,51 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf olunan 3.000,00 TL yargılama giderinin davacı taraftan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davalı lehine davanın reddi üzerinden AAÜT uyarınca taktir edilen 43.545,44 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili, davalı vekili ve feri müdahil vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/03/2018