Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/884 E. 2018/576 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/884 Esas
KARAR NO : 2018/576
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/08/2015
KARAR TARİHİ : 05/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; sürücü ………… sevk ve irsaliyesindeki davalı … şirketine Zorunlu Trafik Sigortasi ile sigortalı bulunan……… plakalı aracın kusurlu olarak müvekkili sevk ve idaresindeki araca çarpması sonucu müvekkili …’ın yaralandığını ve sakat kaldığını, davalının müvekkilinde oluşan zararı karşılamakla yükümlü olduğunu, müvekkilinin geçirdiği kaza nedeniyle yaralandığını ve malul olduğunu, bu sebeple müvekkilinin beden gücü kayıp oranının belirlenerek davalı … şirketinin poliçesi kapsamında belirlenecek tutarın sakatlık ve ölüm teminatından, bakıcı giderine ilişkin zararın ise sağlık gideri-tedavi teminatından tahsiline karar verilmesini, müvekkilinin sigorta şirketinden maluliyetine ilişkin eksik ödeme aldığını, yine tedavi süresinde %100 işgöremezlik durumu ve bakıcı giderlerine ilişkin herhangi bir ödeme almadığını, müvekkiline kaza tespit tutanağında da belirtildiği üzere kusur izafe edilemeyeceğinden ve sağlık kurulu raporunun da kesinleşmiş olduğundan Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda …..yaşam tablosu kullanılarak hesaplama yapılmasını ve müvekkilinin bakıcı gideri ve maluliyet zararı tazminatının hesaplanmasını, kusur durumunda ihtilaf bulunmaması nedeniyle dosyanın tazmnat bilirkişisine gönderilmesini, Borçlar Kanunu 76. Maddesi uyarınca ya da TTK 1427/2 uyarınca avans ödenmesine, belirlenecek maddi tazminatın sigorta şirketi açısından temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, maddi tazminat talebini 250,00-TL tedavi gideri, 500,00-TL kalıcı maluliyet tazminatı, 150,00-TL geçici işgöremezlik tazminatı, 100,00-TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 1.000,00-TL olarak dava dilekçesinde açıkladığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; huzurdaki davanın zamanaşımına uğraması nedeniyle süresinde açılmadığından reddi gerektiğini, dava konusunun kaza tarihinde ……… sevk ve irsaliyesindeki araç için sigortalının müvekkili şirketçe, …………tarihleri arasında ……. nolu poliçe numarası ile Zorunlu Trafik Sigortası Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, trafik sigortasının bir zarar sigortası olduğunu, söz konusu teminat limitinin tamamının defaten ödenmesinin söz konusu olmayıp zarar görenlerin kaza nedeniyle uğradığı gerçek maddi zararın tespiti ve sigortalının kusur oranında bu gerçek zararın tazmininin esas olduğunu, sigortalı aracın sebep olduğu riziko sebebiyle üçüncü kişilere ait mal veya bedeni zarardan ötürü poliçede gösterilen limit meblağın tamamını değil, ücüncü kişilerin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp saptayarak ödemesinin esas olduğunu, herhangi bir bilirkişi incelemesine dayanmadan sigortalı sürücüye atfedilmiş olan kusurun oranına itiraz ettiklerini, davayı ve talebi kabul anlamına gelmemek kaydı ile gerçek zararın belirlenebilmesi için konusunda uzman ve ehil bilirkişiler tarafından kusur durumunun belirlenmesi ve tazminat hesabının yapılması gerektiğini, ayrıca bakıcı giderleri bakımından yapılan isteğin kabul edilebilir olmadığını, son yasal düzenlemeler çerçevesinde sağlık hizmet bedellerinin sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanacağını, sigorta şirketlerinin sorumluluğu bulunmadığını, haksız ve mesnetsiz açılan davanın tamamen reddine, masraf, faiz ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine, sigortalı araç sürücüsünün idaresinde olan aracın karıştığı kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığının ve bulunuyor ise oranının tespiti için bilirkişi atanmasına, tazminat hesabının sigortalının kusuru oranınca yapılmasına, müvekkilinin dava açılmasına sebebiyet vermemesi nedeniyle dava masraflarından, faizdden ve tüm ferilerinden sorumluluğunun ve temerrüdünün bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Her ne kadar davalı taraf zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de; ceza soruşturmasında takipsizlik kararı verilmiş olmakla birlikte ceza zamanaşımı nazara alındığında davalının zamanaşımı itirazının bu aşamada reddine dair ön inceleme duruşmasında karar verilmiş, davacının yaralanmasına ilişkin kati rapor alındıktan sonra şüphelinin tabi olacağı cezanın alt ve üst sınırına göre zamanaşımı definin yeniden değerlendirilmesine karar verilmiştir.
Sigortadan hasar dosyası, Sapanca Hastanesinden davacının tedavi belgeleri, Şişli Hamidiye Efdal Eğitim ve Araştırma Hastanesinden davacının tedavi belgeleri, Sakarya Toyotasa Acil Yardım Hastanesinden davacının tedavi belgeleri, Sapanca C.Başsavcılığının………. Soruşturma sayılı dosyası örneği celp ve ibraz edilmiştir. Sapanca C.Başsavcılığında yapılan soruşturma sonrasında davacının yaralanmasının niteliği şikayete bağlı olarak soruşturma yapılmasını gerektirdiğinden ve mağdur …’ın şikayetçi olmadığı gerekçesi ile takipsizlik kararı verildiği, bu karara karşı yapılan itirazın Kocaeli Ağır Ceza Mahkemesince reddedildiği, bu takipsizlik kararının kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacının yaralanmasının niteliği, iş ve güçden kalma oranı ile süresinin tespiti açısından dosyaya celp edilen tüm tedavi evrakları İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na gönderilmiştir. Adli Tıp 3. İhtisas Dairesi, 18/05/2016 tarihli yazısı ile “Dava konusu kaza sonucu sağ patella kırığı geliştiği dosya kapsamından anlaşılan kişinin, bir üniversite veya eğitim araştırma hastanesi Nöroloji ve Ortopedi Kliniğine sevkinin sağlanarak ayrıntılı son durum muayenelerinin (Nötral sıfır metoduna göre karşılıklı ekstremite eklem hareket açıklığı muayenesi, kısalık-atrofi-pseudoartroz, nörolojik hasar bulunup bulunmadığı vb.) yaptırılması ve yaralanma alanlarını içerir 2 (iki) yönlü grafilerinin çektirilmesi, Düzenlenecek raporların ve grafilerin (mümkünse dijital ortamda) teminen gönderilmesi” için dosyanın mahkememize iade edildiği anlaşılmıştır. Mahkememizin 28/06/2016 tarihli ara kararı ile davacının Adli Tıp Raporunda istenen muayenesi, raporları, filmlerinin temini için Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevkine karar verilmiş, davacı vekiline müvekkilini mahkememizde hazır etmesi hususu ihtar edilmiş, yapılan ihtara rağmen bir sonraki duruşma tarihine kadar istenen işlemin yapılmadığı ve davacı vekilinin mazeret sunduğu anlaşılmıştır. Mahkememizin 07/02/2017 tarihli duruşmasına davacı vekilinin katılmış olması sebebiyle aynı şekilde hastaneye sevki için gerekli işlemleri yaptırmak ve müvekkilini hazır etmek üzere davacı vekiline kesin süre verilmiş, ancak bir sonraki duruşma tarihine kadar bu işlemin yapılmadığı anlaşılmıştır. 25/04/2017 tarihli duruşmada davacı vekili müvekkilinin Avrupa Yakasında oturduğu, bu nedenle Çapa Üniversitesine sevkini talep etmiş, bu talebi kabul edilerek müvekkilini iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememizden alacağı sevk müzekkeresi ile birlikte Çapa Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevki için gerekli işlemleri yaptırması hususunda kesin süre verilmiştir. Davacı vekilinin celse arasında müzekkereyi elden aldığı ancak davacı asilin Çapa Tıp Fakültesine başvuru yapmadığı anlaşılmıştır.
Çapa Tıp Fakültesi Hastanesine davacının başvuru yapıp yapmadığı hususunda 16/05/2017 tarihli duruşmada müzekkere yazılmış, gelen cevapta davacıya randevu verildiği halde gelmediği gibi nöroloji ve ortopedi bölümlerine herhangi bir başvuruda bulunmadığı bildirilmiştir. Aynı celse davacı vekili mazeret sunmuştur. Aynı celse hastaneye yeniden müzekkere yazılarak önceki müzekkere tarihinden sonraki tarihte Tıp Fakültesi Hastanesine davacının başvurusu olup olmadığı yeniden sorulmuş ve 26/09/2017 tarihli olarak yeniden sevk yazısı ve müzekkere yazılmış, davacı vekili tarafından elden teslim alınmış, ancak davacı tarafından hastaneye gidilmediğinden muayenesi yapılmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 23/01/2018 tarihli duruşmada müvekkilinin Çapa Hastanesi’ne gidemediğini, duruşma günü itibariyle Kocaeli’de olduğunu, bu nedenle Kocaeli adresini bildireceklerini ve Kocaeli’de bir hastaneden istenen muayene ve filmlerin alınmasını talep etmiş, mahkememizce duruşmada bu talebi kabul edilerek davacı vekilince davacı asilin Kocaeli adresinin bildirilmesine ve bildirildiğinde Kocaeli Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak Adli Tıp tarafından istenen filmlerin, grafilerin ve raporların temin edilmesine, talimat masrafı olarak toplam 78,00-TL gider avansının davacı tarafça yatırılmasına karar verilmiş, ancak 05/06/2018 tarihli duruşmada davacı vekili tarafından bu ara karar ile ilgili hiçbir işlem yapılmadığı, müvekkilinin adresini bildirmediği ve talimat masrafı yatırmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 21/04/2016 tarihli müzekkeresi ile birlikte davacının 2 yıl boyunca raporu alınmak üzere talep ettikleri her hususta gerekli ara kararlar kurularak raporu alınmaya çalışıldığı halde ve vekiline ihtaratlı kesin süreler verildiği halde bu tarihe kadar yargılamanın ilerlemesini sağlayacak hiçbir işlem yapmadığından ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90-TL karar harcına karşılık peşin alınan 27,70-TL’nin mahsubu ile bakiye 8,20-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf olunan 12,30-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 1.000,00-TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.05/06/2018