Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/717 E. 2020/152 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/717 Esas
KARAR NO : 2020/152 Karar

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/06/2015
KARAR TARİHİ : 25/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin, dünya çapında —— şirket olduğunu, çok çeşitli alanlarda temizlik, gtda işleme, hastane hijyeni, tarım ürünleri, çeşitli —-Davalı …’ın müvekkil şirket bünyesinde 01.02.2002 tarihinde iş ilişkisinin taraflarca anlaşarak sona erdirilmesine ilişkin ikale sözleşmesinin tanzimi ile 30.01.2014 tarihine kadar belirsiz süreli İş sözleşmesi ile işveren vekili yardımcısı konumunda satış direktörü unvanı ile çalıştığını, Davalının İş sözleşmesinin taraflarca anlaşarak sona erdirilmesine ilişkin İkale sözleşmesinin birden fazla maddesini ihlal ederek işveren İle rekabet etmeme borcuna aykırı davrandığını, İkale Sözleşmesi’nin 6. maddesine aykırı olarak, müvekkiline ait gizli bilgileri ve ticari sırları doğrudan ve dolaylı şekilde üçüncü kişilere kullandırdığını müvekkilinin bahse konu aykırılıkları öğrenmesi akabinde yaptığı araştırmalar sonucunda — unvanlı, bir şirket kurduğunu ve bu faaliyet kapsamında— bilgilerini kullandığının tespit edildiğini, öne sürerek; davalı tarafa müvekkili tarafından bugüne kadar Ödenen “rekabet etmeme ödemeleri” tutarından şimdilik 50.000 TL, davalı tarafa müvekkil tarafından ödenen “işe son verme tazminatından” şimdilik 50.000 TL ve İkale Sözleşmesinin 6, 7, ve 8.maddelerinin ihlali sebebiyle şimdilik 20.000 TL cezai şartın, davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: müvekkilinin gizlilik ve rekabet etmeme yükümlülüğünü ihlal etmediğini, davacı şirkette yaklaşık 18 yıldan beri çalışmakta olan müvekkilinin hizmet sözleşmesinin 28.01.2014 tarihli ikale sözleşmesi yoluyla sona erdirildiğini, sözleşmenin sona ermesi sebebiyle ödenen işçi alacakları ile müvekkilinin iş sözleşmesi sonrasındaki gizlilik ve rekabet etmeme yükümlülüğünün düzenlendiğini, Davacının, müvekkilinin işten ayrıldıktan sonra —–şirketi kurduğunu iddia ettiğini, —- şirketinin, müvekkilinin eşi ile dava dışı ortağıyla birlikte 2007 yılında, yani müvekkilinin hizmet sözleşmesinin sona ermesinden sonra kurulduğunu, kaldı ki—- davacının faaliyetlerinin hiçbir alakasının olmadığını, — —- tutkal üretimi ve ticareti ile iştigal ettiğini, davacının ise temizlik ve sanitasyon alanlarında hizmet verdiğini, davacının dava kalemlerinin sözleşmeye aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı karşı davasında; İkale sözleşmesinin 7. maddesinde, müvekkilinin hizmet sözleşmesinin sona ermesinden itibaren —- tarihine kadar davacı ile rekabet eden faaliyetlerde bulunmaması ve bunun karşılığında kendisine 36 ay süreyle aylık eşit taksitler halinde toplam 696.000 TL tutarında rekabet etmeme Ödemesi yapılmasının kararlaştırıldığını, buna göre davacının her ayın son gününe kadar brüt 19.333.33 TL rekabet etmeme ödemesi yapması gerektiğini, davacının Haziran 2015 den itibaren söz konusu ödemeleri yapmamaya başladığını, müvekkilince davacıya bu hususta Üsküdar —-yevmiye sayılı ihtarname yolladığını, müvekkilinin toplam ——- tutarındaki alacağının ödenmeyeceğinin beyan edildiğini, davacının İşbu karşılık dava tarihine kadar muaccel olan — aylarına ilişkin rekabet etmeme ödeme taksitleri tutarı brüt 57.999.99 TL’nin İşleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsiline ayrıca, ikale sözleşmesinin 11. maddesinde yer alan cezaî şart tutarından şimdilik net 50.000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı – karşı davacı vekili 24/02/2020 tarihli dilekçe ile; iki taraf da feragat dilekçesi sunmuş olup, söz konusu karşılıklı feragatlar doğrultusunda yokluklarında karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı karşı davalı vekili 24/12/2019 tarihli dilekçesi ile; davalı şirket ile dava haricinde sulh oldukları, davadan feragat ettiklerini beyan ederek davadan feragatleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf vekillerinin vekaletnamenin denetlenmesinde davadan feragat yetkisinin olduğu görülmüştür.
HMK’nun 307 – 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran, karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan taraf işlemi olmakla, davacı yanın feragati nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Asıl davanın ve karşı davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
1-Alınması gereken 54.40 TL karar harcına karşılık davacı – karşı davalıdan peşin alınan 2.049,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.994,90 TL harcın davacı – karşı davalıya iadesine,
2-Alınması gereken 54.40 TL karar harcına karşılık davalı – karşı davacıdan peşin alınan 1.688,00 TL peşin harç, 3.142,26 TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 4.775,86 TL harcın davalı – karşı davacıya iadesine,
3-Taraflarca yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Talep olmadığından taraf lehlerine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı – karşı davalı vekilinin yüzüne karşı, davalı – karşı davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.