Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/659 E. 2018/155 K. 15.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/659 Esas
KARAR NO : 2018/155
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/06/2015
KARAR TARİHİ : 15/02/2018
YAZIM TARİHİ : 09/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA ve SAVUNMA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı ile davacı arasında dava dışı ….. Turizm ve Tic. A.Ş ile ///////////a bağlı arıtma tesisleri için anahtar teslim gerçek zamanlı atıksu izleme kabin kurulumu sözleşmesi imzalandığını bu sözleşme uyarınca davalı şirketin davacıya elektronik ortamda iş ortaklığı teklifinde bulunduğunu yazışmalar ile toplam 215.700 Euro + KDV tutarı bedelle anlaşıldığını, davalının davacıya 70.000 Euro iş avansı gönderdiğini davacının mal alımı yaptığını daha sonrasında imza aşamasına gelinince davalının sözleşmeyi imzalamaktan vazgeçtiğini, davacının yapmış olduğu masrafların toplamı olan 7.939,95 TL lik fatura düzenlendiğini ancak bu bedelin ödenmediğini ihtarname keşide edildiğini buna rağmen ödenmemesi üzerine Antalya 1. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını davalının takibe, yetkiye vs itiraz ettiğini yetki itirazı dikkate alınarak yetkisizlik kararı verildiği ve dosyanın İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası üzerinden devam ettiğini, davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle, davalı ile davacı arasında sözleşme akdedildiğini davalı firma ile davacı arasında alt işveren ilişkisi kurulduğunu sözleşme gereği işin niteliği gereği bir kısım malzemelerin davalı tarafça temin edilerek davacıya teslim edildiğini, dava dışı firma ile sözleşme sonlandırılınca davacı ile sözleşmenin sonlandığını, davacıya teslim edilen malların iadesinin talep edildiğini talep üzerine bir kısım malların teslim edildiğini teslim edilmeyen mallara iişkin bedellerin ödenmediğini, davacının söz konusu malzemeleri kime nereye teslim ettiğini ispat edemediğini davalı tarafından gönderilen 28.000,00 TL bedelli faturaya kendisine teslim edilmeyen mal bedeli olan 7.939,00 TL tutar yönünden itiraz edildiğini bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, tacirler arasında başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü’nün …… sayılı icra dosyası incelendiğinde, ….. tarihli takip talebi ile davacının önce Antalya 1. icra müdürlüğünde…. TL alacak üzerinden icra takibi başlattığı, takip tarihinden itibaren yasal faiz talep edildiği görülmüştür. Ödeme emrinin davalıya/borçluya tebliğinden sonra borçlunun süresi içinde yetkiye, sorca ve faize itiraz ettiği, yetkiye itiraz üzerine dosyanın Antalya 1. İcra Müdürlüğünden İstanbul Anadolu 22. icra Müdürlüğüne geldiği, burada çıkarılan ödeme emrinin davalıya 01/06/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun aynı tarihte borca,faize ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davacının da süresi içinde, 17/06/2015 tarihinde iş bu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Davacı ile davalının iddialarına ve tüm dosya kapsamına göre davalı şirket ile dava dışı …… Turizm…. AŞ arasında Gerçek zamanlı atıksu izleme kabil kurulumu sözleşmesinin aktedildiği, davacı ile davalı arasında da bu sözleşmeye istinaden sözleşme kurulması için görüşmelere başlandığı, ancak davalının dava dışı ….. ile yaptığı sözleşmenin ortadan kalkması üzerine davacı ile davası arasındaki sözleşmenin de imza aşamasında kaldığı, her iki tarafın da kabulündedir.
Şu halde davacının talebi esasen, imzalanması planlanan bir iş ortaklığı kapsamında , sözleşme ilişkisinin sonradan kurulmaması nedeniyle, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanmaktadır.
Davacı davalı adına çeşitli malzemeler aldığını ve teslim ettiğini iddia etmiştir. Bu alımlar nedeniyle davacı 7.939,95 TL bakiye alacağının kaldığını ileri sürmüştür.
Davacı şirket merkezinin Ankara’da olması nedeniyle Ankara nöbetçi ATM’ye talimat yazılmış, bir mali müşavir aracılığı ile davacının defter ve kayıtları incelettirilmiştir. Bilirkişi 04/01/2017 tarihli raporunda davacı ticari defterlerinin TTK hükümleri gereği usulüne uygun şekilde açılış kapanış tasdiklerine haiz olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2013 yılı Mayıs ayında başlayıp aynı yılın Aralık ayında son bulduğu, davacı ticari defter kayıtların davalının 10/12/2013 tarihi itibariyle davalıdan 7.939,95 TL alacaklı olduğunu mütalaa etmiştir. Buna göre davacının defterlerindeki kayıtlara göre davalıdan 7.939,95 TL alacaklı olduğu anlaşılmaktadır.
Davalının deftere kayıtları da incelettirilmiş, bilirkişiler 24/10/2017 tarihli raporlarında davacının 7.939,95 TL’lik malların teslimine ilişkin iddiasının ispata muhtaç olduğunu, bunun için hangi malların teslim alındığı veya edildiği teslim tutanakları ile belirlenebileceğini bunlara ilişkin bir belge ve bilginin mevcut olmadığını mütalaa etmişlerdir.
Yapılan yargılama neticesinde davacının alacağını dayandırdığı hususlar net ve kesin olarak ortaya konamamıştır. Davacı davalının malzeme satın almak için kendisine 70.000 TL iş avansı gönderdiğini, bir kısım malları davalının talebi üzerine davalıya faturalandırdığını, bir kısım malları doğrudan kendisinin aldığını beyan etmiştir. Davacı satın aldığı tüm malzemeleri geri gönderdiğini ileri sürmüştür. Ancak geri gönderme tarihi ve teslimi konusunda dosyaya sunulmuş hiç bir belge yoktur. (Sözleşme yapma aşamasında alınan ve teslim edilen mallarla ilgili sunulan tek sayfalık tabloda ise tarih yoktur. Geri iade edilen mallarla ilgili ise hiç belge yoktur.) Davacı vekilinin 12/12/2017 tarihli dilekçesinin ikinci sayfasında açıklanan hususular da mahkememizce anlaşılmamıştır.10/11/2013 tarihli 7.939,95 TL lik faturanın ne için kesildiği anlaşılamamıştır. Bu faturadan bir gün önceki tarihli 30/11/2013 tarihli 21.240,00 TL bedelli faturanın da yol konaklama gideri mi yoksa koordinatörlük danışmanlık gideri olarak mı kesildiği anlaşılamadığı gibi, icra dosyasında takibe konu edilmediğinden davayla ilgisi de anlaşılamamıştır.
Davacı vekilinin 09/03/2016 tarihli dilekçesinin ekinde sunduğu 4 faturaların davalı adına aldığı ve davalıya faturalandırdığı mallara ilişkin olabileceği kabul edilmiştir. Ancak bu malların teslim edildiği de açık olarak ortaya konamamıştır. Aynı tarihli dilekçenin ekinde sunulan iade faturasında ise “hizmet bedeli” ibaresi vardır. 70.000TL nin ne kadarı geri ödenmiş, alınan mallardan hangileri teslim edilmiş, teslim edilen mallardan hangileri iade edilmiş, 7.939,95 TL lik tutara nasıl ulaşılmış bu hususlar netlik kazanmamıştır. Bir alacağın tek başına davacının defterlerinde kayıtlı olması alacağın varlığını ispatlamaya yetmemektedir. Davacının açıkça yemin deliline de dayanmadığı görülmüştür.
Alacağı olduğunu ileri süren davacının davasını ispatlaması gerekir. Gelinen aşama itibariyle ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Ne var ki davacının icra takibi yapmakta açıkça kötü niyetli olduğu da ortaya konamadığından davalı lehine kötü niyet tazminatı verilmesine yer olmamıştır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın REDDİNE;
1-Davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmetmeye yer olmadığına
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafça yatırılan 135,60 TL peşin harçtan mahsubu ile 99,70 TL harcın davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/02/2018