Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/630 E. 2019/100 K. 06.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/630 Esas
KARAR NO : 2019/100

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 10/06/2015
KARAR TARİHİ : 06/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, —– ve davalı —- ile birlikte dava dışı ——————- kurduklarını, davalı şahıs ile birlikte bu şirketin yönetim kurulu üyesi olduklarını, bu şirketin kuruluşundan önce davalı şahsın —————— ünvanlı şirketi bulunduğunu, davalının anonim şirket ortağı ve yönetim kurulu başkan yardımcısı olmasına rağmen şirket aleyhine faaliyetlerde bulunarak hileli davranışlarla şirketi zarara uğratığını, belli aralıklarla şirketten para aldığını ve geri ödemediğini, 185.393,33 TL şirkete borçlandığını, şirketin banka hesabı incelendiğinde 51.081,24 TL açık olduğunun görüldüğünü, davalının, tarafların ortağı olduğu şirket tarafından ithal edilen çayları eski şirketi üzerinden satarak bedelini kendisinin aldığını, bu malların bedelinin 90.619,61 Euro olduğunu, ayrıca satılan çay bedeli olan 159.675,00 TL nin kendi şirketine ödenmesini sağladığını, davalının şirketi zarara uğratarak ve genel kurulun iznini almaksızın kendi namına şirketin işletme konusuna giren iş türünden işler yaparak menfaat sağladığını belirterek, şimdilik 396.149,57 TL ile 90.619,61 Euronun faizi ile birlikte ————–ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu edilen şekilde hiç bir borcunun bulunmadığını, çalındığı iddia edilen malların, yeni şirket kurulmadan önce satışı yapılan ve alıcı tarafından muhafazası istenen malların, yeni şirketin acil ihtiyacı nedeniyle kullanılması nedeniyle daha sonra aide alınan mallar olduğunu, bu konuda şirket kurulmadan önce davacının bilgilendirildiğini, davacı tarafça şirket ana sözleşmesinde belirlenen sermaya paylarının ödenmediğini, şirket işlerinin iyi gitmediği bahane edilerek müvekkilinin maaşının düşürülmek istendiğini, davacı ortakların müvekkilinden habersiz hareket etmeye ve müvekkilini saf dışı bırakmaya çalıştıklarını, müvekkilinin tehdit edildiğini, bu hususta suç duyurusunda bulunduklarını, ayrıca şirketin devamı mümkün görülmediğinden şirketin feshi talepli dava açtıklarını, iddiaların nasılsız olduğunu beyan ederek haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu ileri sürdüğü davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirketin ve dava dışı şirketin ticaret sicil kayıtları, İstanbul Anadolu C.Başsavcılığının ——– Soruşturma sayılı dosyası, sözleşmeler, protokoller, mail yazışmaları, banka hesap ekstreleri, şirket ana sözleşmesi, fatura ve irsaliyeler, hesap dökümleri, İstanbul Anadolu C.Başsavcılığının ——– Soruşturma sayılı dosya örneği celp ve ibraz edilmiş, dosyada bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Dosya kapsamına göre; davacının ortağı olduğu dava dışı şirket ile davalı ——- arasında mal alım satımına dayalı sürekli bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, yapılan defter incelemeleri ve banka kayıtlarına göre davalılara yapılan ödemelerin ticari ve cari unsurlar dışında bir amaca yönelik olduğu konusunda bir tespit yapılamadığı, davacının farklı tarihlerde tahsil edildiğini iddia ettiği 185.393,33 TL lik tutar ile ilgili, şirket kasasında 51.081,24 TL açık bulunduğu, stokta açık çıkan çay bedelinin 90.619,61 Euro olduğu konusunda iddialarıyla ilgili somut bir tespit yapılamadığı gibi dava dilekçesi ekinde bu iddiaları ispatlayan bir belge sunulmadığı, dolayısıyla davacı alacağının geçerli bir belgeye dayalı alacak niteliği taşımadığı yönünde bilirkişi rapor düzenlemiştir.
Davacı tarafından rapora itiraz edilmiş olmakla yeniden bilirkişi heyeti oluşturulmak suretiyle belirlenen gün ve saatte inceleme yapılmasına, belirlenen bilirkişi ücretlerinin verilen kesin süre içerisinde yatırılmasına, aksi halde rapora itirazdan ve bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı hususunda davacı tarafa ihtarat yapılmış, verilen kesin süre içerisinde davacı tarafça bilirkişi ücreti yatırılmadığı gibi dosya bir sonraki celse takipsiz bırakılmıştır. Davayı, davalı taraf takip ettiğini beyan etmiş, son celse davacı masraf yatırmak üzere yeniden süre talep etmiştir. Daha önce verilen süre kesin olup, davalı tarafından davacıya bilirkişi ücreti yatırması için yeniden süre verilmesi istemine açıkça muvafakat edilmediğinden bu talebi reddedilerek ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar harcının peşin alınan 11.562,67 TL harçtan mahsubu ile bekiye 11.518,27 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalılar lehine ——- uyarınca taktir edilen 41.032,81 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.