Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/619 E. 2018/530 K. 24.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/619 Esas
KARAR NO : 2018/530 Karar
DAVA : Sigorta Bedeli (Rehin alacaklısının sigorta şirketinden talep ettiği)
DAVA TARİHİ : 08/06/2015
KARAR TARİHİ : 24/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA, SAVUNMA, DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Dava dışı Binnur Vural ile banka arasında 15/01/2014 tarihinde bireysel kredi rehin sözleşmesi imzaladığını ve ………….. plakalı araç kaydına banka lehine rehin şerhi işlendiğini, ayrıca müşterinin aracı davalı şirkete 16/01/2014 tarihinde 1 yıl süre ile kaska sigortası poliçesi ile sigortalandığını, müşterinin sözleşme gereklerini yerine getirmemesi nedeni ile İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibin devamı sırasında aracın kaza sebebi ile hasarlandığını, poliçede rehin alacaklısı olmaları sebebi ile TTK 1456. Mad. Gereğince sınırlı hak sahibi olarak kendilerine poliçe priminin ödenmemesi sebebi ile poliç iptaline konu olacağı konusunun bildirilmesi gerektiğini, sigorta şirketinin bildirim yapmayarak zarara uğramalarına sebep olduğunu, belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı tuturak 10.000,00 TL alacağın hasar tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davaya konu edilen aracın müvekkili şirket tarafından 16/01/2014 başlangıç tarihli poliçe ile sigortalandığını, peşinatın ödenmemesi sebebi ile 30/04/2014 tarihinden başlangıcından itibaren iptal edildiğini, olayda peşinat tahsil edilmediğinden sorumluluğun başlamaması halinin söz konusu olduğunu, davacının poliçenin bir örneğine sahip olması nedeni ile sorumluluğunun peşinat ödenmeden başlamayacağı hususundan haberdar olduğunu, davaya konu aracın hasar tarihinin belli olmadığını, kaza tutanağı ve delillerin ibraz edilmemesi nedeni ile inceleme yapılamadığını, sorumluluklarının prim konusundaki savunmaları ayrık tutularak gerçek zararla sınırlı olacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Pendik İlçe Emniyet Müdürlüğü, Çıldır İlçe Jandarma Komutanlığı’na yazılan müzekkere cevaplarının ve İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğü’nün ……… Esas sayılı icra dosyasının dosya içerisine alındığı görüldü.
Dosyamız bilirkişi heyetine tevdii edilmiş olup , bilirkişiler mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: Sigorta şirketinin poliçe genel şartları kapsamında azami sorumluluk miktarının 2.580,00 TL poliçe priminin TTK 1231/3 mad. Uyarınca muhsubundan sonra 27.208,00 TL olacağı yönünde mütalaa etmişlerdir.
Davacı yanın itirazları doğrultusunda alınan bilirkişi ek raporunda bilirkişi heyeti raporunda özetle: Rehinli araç sahibi Binnur Vural’dan 05/05/2015 temerrüt tarihi itibari ile 29.956,51 TL alacaklı olan davacı bankanın azami sorumluluk miktarının 27.208,00 TL olan davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihinden itibaren reeskont faiz oranları nispetindeki faizi ile birlikte talep edebileceği yönünde mütalaa etmişlerdir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, davacı banka tarafından ödenmeyen kredi borcu için, kredi çekenin sigortalı olduğu poliçe nedeniyle sigortacıdan dain ve mürtein sıfatıyla talep ettiği alacaktır.
Davacı banka ile dava dış ……….. arasında 15.01.2014 tarihinde bireysel kredi ve rehin sözleşmesi imalanmıştır. Bu sözleşmeler kapsamında ……… plakalı kamyonete de davacı banka lehine rehin konmuştur.
Dava dışı ………ayrıca, söz konusu olan bu……… plakalı arac için davalı sigorta ile 16.01.2014 tarihinde (kasko) poliçe düzenlenmiştir……. nolu bu kasko poliçesinin vadesi 16.01.2014-16.01.2015 tarihleri arasıdır. İlk taksitin(258,00TL), diğer bir ifadeyle ilk primin ödenme tarihi 16.01.2014 olup, ilk primin ödenmediği anlaşılmaktadır.
Davacı banka, dava dışı (kredi çeken) ……………l’ın kredi taksitlerini ödememesi üzerine; taşınır rehninin paraya çevrilmesi için İstanbul anadolu 18. İcra Müdürlüğünün ………. sayılı dosyası üzerinden 12.02.2015 tarihinde icra takibi başlatmıştır.
27.12.2014 tarihinde ………. plakalı araç ………….r’da tek taraflı kaza yapmış, araç pert derecesinde hasarlanmıştır. İşte davacı banka, bu kaza nedeniyle dava dışı ……..’a ödenecek araç hasar bedelinin dain ve mürtein sıfatıyla sigorta şirketi tarafından, kredi borcuna mahsuben kendisine ödenmesini talep etmektedir. Davalı sigorta şirketi de ilk primin ödenmemesi ile poliçenin sıhhat kazanmadığı, sorumluluğunun doğmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmektedir.
Uyuşmazlık geçerli bir poliçe olup olmadığı, davalı sigortanın davacıya karşı bir ödeme yükümlülüğü olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
TTK.nun 1434. maddesine göre “sigorta primini ödemeyen sigorta ettiren mütemerrit olur. İlk taksidi veya tamamı bir defada ödenmesi gereken prim, zamanında ödenmemişse, sigortacı, ödeme yapılmadığı sürece, sözleşmeden üç ay içinde cayabilir. Bu süre, vadeden başlar. Prim alacağının, muacceliyet gününden itibaren üç ay içinde dava veya takip yoluyla istenmemiş olması hâlinde, sözleşmeden cayılmış olunur. İzleyen primlerden herhangi biri zamanında ödenmez ise, sigortacı sigorta ettirene, noter aracılığı veya iadeli taahhütlü mektupla on günlük süre vererek borcunu yerine getirmesini, aksi hâlde, süre sonunda, sözleşmenin feshedilmiş sayılacağını ihtar eder. Bu sürenin bitiminde borç ödenmemiş ise sigorta sözleşmesi feshedilmiş olur. Sigortacının, sigorta ettirenin temerrüdü nedeniyle Türk Borçlar Kanunundan doğan diğer hakları saklıdır”. Sigorta ettiren Binnur Vural’ın ilk taksidi ödemediği sabittir. Davalı sigorta şirketinin de sigorta ettirene ihtar çektiği ancak ilk prim ödenmediği için 30.01.2014 tarihinden itibaren iptal ettiği savunması yerindedir. Ne var ki burada ayrıksı bir durum vardır. Poliçede davacının adin ve mürtein olduğu yazılıdır. Diğer bir ifadeyle davacı bankanın dain ve mürtein alacaklı olduğunu davalı sigorta şirketi bilmektedir. Davalı sigorta şirketi sigorta ettirene ihtar çekmiş ancak poliçenin iptal edildiği hususunu davacı bankaya bildirmemiştir. TTK.nun 1456/5 maddesine göre “Sigorta ettiren veya sigortacı tarafından sözleşme feshedildiğinde veya sözleşmeden cayıldığında; sigortacı, fesih veya cayma bildirimi kendisi tarafından yapılmışsa, söz konusu bildirim tarihinden, diğer hâllerde sözleşmenin sona ermesinden itibaren, onbeş gün içinde, durumu sınırlı ayni hak sahiplerine bildirir. Sigorta sözleşmesi, ayni hak sahipleri yönünden sözleşmenin sona ermesinden itibaren onbeş gün süre ile geçerli olur. Durumu öğrenen ayni hak sahibi, bu onbeş gün içinde sözleşmeye devam edeceğini sigortacıya bildirmediği takdirde, sigorta sözleşmesi, ayni hak sahibi için de geçersiz hâle gelir. Ayni hak sahibi sözleşmeye devam etmek isterse, sigortacı haklı bir neden olmadığı sürece bu istemi reddedemez”. Bu maddeye göre, somut olayda davacı banka ayni hak sahibi olduğuna göre, davalı sigorta şirketinin cayma/ poliçenin geçersizliğini bankaya da on beş gün içinde bildirmesi gerekirdi. Somut olayda davalı sigorta böyle bir bildirimde bulunduğunu iddia etmediği gibi ispata yarayacak bir belge, ihtar da sunulmamıştır.
Bir bankacı, bir makine mühendisi ve bir sigorta uzmanından oluşan üç kişilik bir bilirkişi heyetine dosya tevdi edilmiş, rapor alınmıştır.
Davacı bankanın ise,kredili mevduat nedeniyle icra takibi dolayısıyla, takip tarihi itibariyle 29.956,51 TL alacaklı olduğu bilirkişilerce tespit edilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunun da usul ve yasaya uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, olayın oluşuna uygun olduğu anlaşılarak itibar edilmiş; davalı sigorta şirketinin sigorta ettirene karşı sorumluluğu yok ise de, bildirim yükümlülüğüne uymayarak davacı bankaya karşı sorumluluğunun olduğu anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketinin poliçe üst limit olarak azami sorumluluğu 29.788,00TL dir. Pirimin ödenmemiş olması nazara alındığında, TTK.nun 1231/1 maddesi uyarınca ödenmeyen prim borcu teminat limitinden mahsup edilecek, sigorta şirketinin azami 27.208,00TL tutarında sorumlu olacağı anlaşılacaktır.
Davacının talep artırım dilekçesi de göz önüne alınarak açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Davacı bankanın davadan evvel sigorta şirketine ihtar çekerek temerrüde düşürdüğü (ihtarnamenin 27.04.2015 tarihinde sigorta tarafından tebliğ alındığı, 7 gün içinde ödeme yapılmayarak temerrüdün 05.05.2015 tarihi itibariyle doğduğu) anlaşıldığından faiz bu tarihten başlatılmıştır.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın KABULÜNE;
27.208,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 05.05.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari(3095 sayılı yasa 2/2maddesi uyarınca işleyecek) faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak davacı bankaya verilmesine;
2-Alınması gerekli 1.858,57 TL harcın mahkememiz veznesine yatırılan 170,78 TL peşin harç ve 293,87 TL ıslah harcından mahsubu ile 1.393,92 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan 31,80 TL ilk masraf, 170,78 TL peşin harç, 293,78 ıslah harç, 171,00 TL posta-tebligat masrafı, 2.400,00 bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 3.067,36 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 3.264,96 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/05/2018