Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/549 E. 2018/673 K. 26.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/549 Esas
KARAR NO : 2018/673
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/05/2015
KARAR TARİHİ : 26/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilini….e temsilcisi olduğu ….. merkezli makine imaltçılarının makinelerini kullanarak ……’deki endüstiriyel tesislere mühendislik çözümleri sunduğunu, bu makinelerin ithalatı,….’deki satışı,montajı ve teknik servis hizmetleri sağladığını, yapılan işin teknik bir iş olması nedeniyle satış temsilcilerinin genelde İngilizce yazıp konuşabilen;uçak mühendisi,endüstri mühendisi, kimya mühendisi, çevre mühendisi gibi mühendislik diploması sahibi kişiler olduığunu, davalının ise Sakarya Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu olduğunu, İngilizce bilmemesi ve mühendislik eğitim almamasına rağmen şirket ortaklarından birisinin yakını olması nedeniyle işe alındığını, davalının satış temsilcisi olarak çalıştığı, davalının yaptığı iş kapsamında davacının müşteri çevresi ve ticari sırlarını bildiğini, davalının 14/11/2014, 15/11/2014, 17/11/2014 ve 18/11/2014 tarihlerinde hiçbir bildirimde bulunmayarak işe gelmediği, şirket yetkilileri tarafından yapılan araştırmada davalının kendi şirket telefon ve bilgisayarından ve server bilgisayarından tüm şirket bilgilerini şahsi hard diskine kopyaladığını, konuyla ilgili açıklama yapması için davalıya ……….Noterliğinin…. tarih, …..yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarnameye cevap alınamayınca İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının …… hazırlık nolu soruştuma dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin aslında davalının haksız derhal feshi nedeniyle son bulduğu, ancak davacının iyiniyetli olarak davalının artık işe devam etmesinin mümkün olmadığına ikna olduktan sonra 01/12/2014 tarihinde davalının sigorta primlerini ödemeyerek şirket ile ilişiğinin kesildiğini, bu arada davalının davacının rekabet içinde olduğu dava dışı ….. Teknoloji Arıtma Sistemleri San. Ve Tic.Ltd.Şti. de 02/12/2014 tarihinde işe başladığını, davalının hizmet akdinin haksız suretle feshi nedeniyle İstanbul Anadolu 10.iş mahkemesinin ……… Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, davalının, taraflar arasında akdedilen iş sözleşmesinin 8.11 ve 8.12. Maddesinde düzenlenen rekabet yasağı ve sadakat yükümlülüğü hükmünü ihlal ettiğini beyan ederek 8.000,00 TL. nin davalıdan yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görev yönünden itirazda bulunduklarını, kendileri hakkında Savcılığa yapılan şikayetle ilgili takipsizlik kararı verildiğini, bu durumun davalının hukuka aykırı bir eylem ve davranışının olmadığına kesin bir delil teşkil ettiğini, davalının davacı şirkette 7 yıla yakın süre Pompa Satış departmanında Satış Mühendisi konumunda çalıştığını, davalının işten ayrıldıktan sonra tamamen farklı bir sektörde çalışmasının beklenemeyeceğini, davacının uğradığını ileri sürdüğü zararını açıkça belirtmediğini,davacının BK m.50’ye göre zararını ispat etmekle yükümlü olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının ………. soruşturma sayılı dosyası, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi, karşılıklı mailler,…….. şirketinin İTO’dan sicil dosyası, davalının işe giriş ve ayrılış bildirgeleri, eğitim sertifikası, …….eknoloji şirketinin sicil kaydı, İstanbul Anadolu 10.İş mahkemesinde taraflar arasında görülen kıdem-ihbar tazminatları , fazla çalışma ücretleri, yıllık ücret ve izin alacakları yönünden yapılan dava dosyasındaki belgeler ve tanık beyanları celp ve ibraz edilmiş, bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Taraflar arasında …… tarihinde belirsiz süreli hizmet akdi yapıldığı, bu sözleşmenin 8.11 maddesinde rekabet etmeme yükümlülüğünün düzenlendiği, buna göre; “çalışan bu sözleşmenin yürürlükte olduğu sürece ve bu sözleşmenin sona ermesinden sonra 2 yıl süre ile bu sözleşme ile ifasını yüklendiği işleri, part tıme ve/veya işveren nezdindeki çalışma saatleri dışında olsa dahi gerek kendisi gerekse işverenle rekabette olan firmalar ve başkaca 3.şahıslar nam ve hesabına yapmamayı, böyle bir işte çalışmamayı yada böyle bir işe ortak yada başka herhangi bir sıfat ve suretle katılmamayı kabul ve taahhüt eder. Çalışan bu mükellefiyete aykırı davranışı halinde, almakta olduğu son brüt maaşın 8 katı tutarında cezai şart tazminatı protesto keşidesine ve herhangi bir hüküm istihsaline gerek kalmaksızın ilk talep anında derhal nakden ve defaten ödemeyi de kabul ve taahhüt eder, ” şeklinde düzenleme bulunduğu anlaşılmıştır. Aynı sözleşmeye göre çalışan sır saklama yükümlülüğünü aykırı hareket etmesi halinde de aynı cezai şartı ödeyeceği şeklinde düzenleme olduğu anlaşılmıştır.
…..daki sicil dosyasına göre şirketin faaliyet alanı tespit edilmiştir. Davalının davacı şirketten ayrıldıktan sonra çalıştığı belirtilen ve rakip şirket olduğu iddia edilen dava dışı……. Teknoloji Arıtma Sistemleri San. Ve Tic. A.Ş.’nin sicil kaydına göre faaliyet alanı tespit edilmiştir. Faaliyet alanlarına göre; her iki şirketin benzer alanlarda çalışan rakip firma olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim davalı tarafta cevap dilekçesinde alanında uzman olan davalının işten ayrıldıktan sonra tamamen farklı bir sektörde çalışmasının beklenemeyeceğini ifade etmiştir. Rekabet yasağı Borçlar Kanununda düzenlenmiştir.
Rekabet yasağı şartlarının geçerli olabilmesi için dava konusu olayda yapılan incelemede; rekabet etmemem şartı sözleşmenin sona ermesinden sonraki döneme ilişkin olarak yazılı şekilde kararlaştırıldığı, rekabet yasağının davalının kendisi ve işverenle rekabette olan firmalar namına ve kendi hesabına iş yapmama şeklinde belirlendiği, bu haliyle belirlenen sınırların BK. nun 444.maddesindeki aranan şartlara uygun şekilde düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bu kaydın geçerliliği için; hizmet ilişkisinin çalışana müşteri çevresi veya üretim sınırları yada işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkanı sağlaması ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılmasının, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikte olması gerekmektedir. Dava konusu olayda davalının işi satış mühendisliği olup, dava dilekçesinde ve cevap dilekçesinde de satış temsilciliği yaptığı belirtilmiştir. Bu görevde bulunan davalının, yaptığı iş kısmında işveren davacının müşteri çevresi yada yaptığı işler hakkında bilgi edinmesi ve bu bilgileri kullanmasının işverenin önemli bir zararına sebep olabilecek nitelikte olabileceği açıktır.Ayrıca rekabet yasağının, çalışanın ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içermemesi gerekmektedir. Yine süre bakımından en fala 2 yıl olarak rekabet etmeme şartı getirilebilir. Süre bakımından dava konusu olayda hizmet akdinde rekabet yasağının 2 yıllık süre ile sınırlandırıldığı anlaşılmıştır.
Bu açıklamalar ışığında sözleşmedeki rekabet etme yasağının zaman ve işleri türü açısından hakkaniyete uygun olduğu ve davalının ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı şekilde tehlikeye düşürecek bir sınırlama olmadığı kanaatine varılmıştır.
Borçlar kanunun 446.maddesine göre rekabet yasağı bir ceza koşuluna bağlanmışsa ve sözleşmede aksine bir hüküm yoksa işçi ön görülen miktarı ödeyerek rekabet yasağına ilişkin borcundan kurtulabilir, ancak bu miktarı aşan zararı gidermek zorundadır.
Mali bilirkişi incelemesine göre; davalının günlük ücreti 50,00 TL. olup, talep edilebilecek cezai şart tutarının 50*30=1.500,00 TL. ve 1.500,00*8=12.000,00 TL. olduğu tespit edilmiştir.
Davalının iş akdi sona erdikten sonra rekabet yasağına rağmen çalıştığı şirketin yaptığı iş ile aynı alanda başka bir firmada işe girmiş olması nedeniyle rekabet yasağını ihlal ettiği, iş akdinin feshinin haklı bir nedene dayanıp dayanmamasının bu davada önemi olmadığı ve bu nedenle davacının sözleşmedeki cezai şartı talep edebileceği, her ne kadar davalının 8 aylık ücreti 12.000,00 TL. ise de davacı tarafından 8.000,00 TL. talep edilmiş olmakla ve taleple bağlı kalınarak, bu miktar üzerinden davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 8.000,00 TL cezai şartın talep gibi dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 546,48 TL harçtan peşin alınan 136,62 TL harcın mahsubu ile bakiye 409,86 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından sarf olunan 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 155,00 TL tebligat ve posta masrafı, 164,32 TL harçı toplamı 1.519,32 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
4-Davacı lehine AAÜT uyarınca takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı,kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
26/06/2018