Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/367 E. 2018/91 K. 06.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/367 Esas
KARAR NO : 2018/91

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2015
KARAR TARİHİ : 06/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA ve SAVUNMA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı ile davalı arasında ticari ilişki olduğunu davacının davalıdan almış olduğu malların ayıplı çıkması üzerine malları iade ederek iade faturası düzenleyerek davalıya gönderdiğini davalının iade faturasının bedeli olan 1.744,34 TL ‘yi ödemediğini ayrıca davalı tarafından kesilen 19/02/2014 tarihli irsaliyeli faturanın bedelinin çek ile ödenmesine rapmen malların davacıya teslim edilmediğini ve davalının sebepsiz zengileştiğini bu nedenle iki faturadan kaynaklı toplamda 9.328,41 TL alacağının bulunduğunu bunun ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu …icra Müdürlüğü’nün…. esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığının davalının takibe yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle, davacının iddialarının doğru olmadığını, bahse konu iade faturasının davalıya tebliğ edilmediğini, ticari defterlerinde kayıtlı olmadığını, söz konusu faturanın imza kısmının boş olduğunu, davacının ayıp ihbarında bulunmadığını, davacının diğer faturadan dolayı iddia ettiği şekilde malların teslim edilmemiş olmasına rağmen çek ile ödeme yapmasının ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğunu bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile fatura nedeniyle başlatılan icra takibine İİK.nun 67. maddesi uyarınca yapılan itirazın iptali davasıdır.
Dava, her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olup, tarafların tacir olması sebebiyle dava, nisbi ticari dava niteliğindedir.
Davacı, davalıdan mal aldığını, malların ayıplı çıktığını, bunun üzerine iade faturası kestiğini ve malları iade ettiğini ancak davalının bedeli geri vermediğini icraya koyduğunu ileri sürerek itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı, kendilerinin düzenlediği faturaya konu malın davacıya teslim edildiğini, davacının bunu defterine işlediğini, ancak iade faturasının kendilerine tebliğ edilmediğini,malların ayıplı olduğuna dair somut bir delil olmadığını, kendilerine de iadenin yapılmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Davacının internet üzerinden mal satan bir şirket olup davalı ile aralarında tedarik ilişkisinin olduğunu, davalının davacıya mal tedarik ettiği anlaşılmıştır. Arada akdi ilişki olduğu sabittir.
İtirazın iptaline konu olan İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası getirtilerek dosya içine konmuştur.
İcra dosyası incelendiğinde; takip borçlusu aleyhine 26/12/2014 tarihinde….ı icra takibinde iki adet iade faturası ile her biri için iki kalem işlemiş faiz olmak üzere toplamda 9.328,41 TL alacak üzerinden takibe geçtiği, ödeme emrinin 18.02.2015 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, takip borçlusunun 23.02.2015 tarihli itiraz dilekçesi ile iade faturasının kendilerine tebliğ edilmediği, malların iade edilmediği gerekçesi ile süresi içerisinde borcun tamamına ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüş; davacı tarafın da bunun üzerine, süresi içinde, 09.03.2015 tarihinde iş bu huzurdaki itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Dosyamız bilirkişiye tevdii edilerek bilirkişi heyeti mahkememize hitaben sunmuş oldukları 07/04/2017 tarihli raporunda özetle: taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, davacı yan malların teslim edilmediğini ispat külfeti altında olduğunu bu külfetini yerine getiremediğinin dosya kapsamında , davacı yanın davalıdan alacaklı olduğu yönündeki iddiasını ispatlayamadığını mütalaa etmişlerdir.
Gerçekten de olayın oluşuna ve akla uygun, denetime olanaklı bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, icra takibine konu iki adet faturadan biri iade faturası olup, diğeri de teslim edilen mallar için düzenlenen ancak bedeli ödenmeyen irsaliyeli satış faturası olduğu anlaşılmıştır. Ne var ki iade faturası olduğu iddia edilen birinci fatura bakımından davacı iddialarını ispatlayamamıştır. İade faturası gibi malların da teslim edildiğini ileri sürmesine rağmen tebliğ ve teslim hususu ispatlanamamıştır. Bu malların bedelinin çekle ödemiş olan davacı için çekin bir ödeme aracı olduğu kuralı gereği aksini ispat etmesi gerekir. Keza irsaliyeli satış faturası bakımından da malların teslim edildiğini ispat yükü davacı tarafta olup, davacı bunu da ispatlayamamıştır.
Bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, olayın oluşuna uygun olduğu anlaşılarak itibar edilmiştir. İspatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının kötü niyetle takip yaptığı kesin olarak davalı tarafça ortaya konamadığından davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmemiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE;
2-Davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmetmeye yer olmadığına;
3-Alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafından yatırılan 112,71 TL peşin harçtan mahsubu ile 76,81 TL harcın davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/02/2018