Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/127 E. 2019/746 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/127 Esas
KARAR NO : 2019/746
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 03/07/2014
KARAR TARİHİ: 25/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA, SAVUNMA, DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalılardan——— plakası tespit edilemeyen yabancı plakalı araçla yaya olduğu halde davacıya çarparak yaralanmasına neden olduğunu açılan dava sonunda davalı ———–cezalandırılmasına karar verildiğini davacının sağ elinde oluşan kırık nedeniyle uzun süre servis şoförlüğü işini yapamadığını davacının kaybı için ————— başvurduklarını bildirmiş, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sürekli ve geçici iş görmezlikten kaynaklı zarar için şimdilik ——- TL’nin davalılardan faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen ve——–TL manevi tazminatın davalı ———- yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı ———vekili cevap dilekçesinde, yabancı plakalı araçların neden olduğu zararlardan dolayı davanın ———–açılması gerektiğini bu nedenle ———— husumet düşmediğini mahkemenin yetkisiz olduğunu alacağın zaman aşımına uğradığını davanın — ihbarının gerektiğini dava öncesi davacının başvuruda bulunmuş olması nedeniyle dava açılmasına sebebiyet verilmediğini davalı ———– birinci sırada sorumlu olması nedeniyle ———- hakkında açılan davanın reddi gerektiğini bildirmiş, davanın usulden, esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı———–vekili cevap dilekçesinde olayın davacının kusuru ile meydana gelip illiyet bağının kesildiğini davalının tüm tedavileri yaptırdığını talep edilen maddi ve manevi tazminatın fahiş olduğunu bildirmiş, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile davacının trafik kazası nedeniyle yaralanmasına bağlı olarak talep ettiği maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacıya ait SGK kayıtlarının celbi için ilgili Sgk ya müzekkere yazılmasına ve davacıya olay sonrası çalışamadığı günler için ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş,herhangi bir geçici iş göremezlik ödeneği yapılmadığı bildirilmiştir.
Kusur yönünden; İstanbul Anadolu 33. Sulh Ceza Mahkemesi’nin ———- K. Sayılı ceza dosyası celbedilmiş; ————– hakkunda taksirle yaralama suçundan verilen adli para cezasına dair hükmün kesinleştiği tespit edilmiştir. Ceza dosyasında alınan kusur raporu incelendiğinde; ——– Tarihli raporda dosyamızda davalı —————- asli oranda kusurlu olduğu; ———— tali oranda kusurlu olduğu düzenlenmiştir.
Mahkememiz yargılama aşamasında kusura ilişkin ————- rapor alınmış olup ———- tarihli raporda özetle, araç sürücüsü önünde yolun sağından yürümekte olan yayayı gördüğünde, yayanın davranışlarını kontrolünde bulundurmadan mahal şartlarını dikkate almadan yayayı uyarmadan zamanında uygun önleme başvurmadan dikkat ve özen yükümlülüklerine uymadan seyretmesinden mütevellit neden olduğu olayda birinci derecede kusurlu olduğunu, davacı yayanın mahal şartlarını göz önünde bulundurmadan araçları yeterince kontrol etmeden yol içinden dikkatsiz ve tedbirsizce yürüdüğünden dolayı olayda birinci derecede kusurlu olduğunu, davalı sürücü——— % 60 (Yüzde Altmış) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya ——— % 40 (Yüzde Kırk) oranında kusurlu olduğunu mütalaa etmiştir.
Kusur raporuna itiraz edilmiş ise de; Mahkememizin Hukuk Mahkemesi olarak Ceza Mahkemesi kararıyla bağlı olmayacağı, ceza mahkemesinde ilgili dosyada alınan raporda oranın belirtilmediği asli ve tali olarak belirtildiği, adli tıptan gelen raporda oranın belirtildiği bu hususunda çelişki oluşturulmayacağı anlaşıldığından davacı vekilinin dosyanın kusur oranının tespiti için ——————– gönderilmesine yönelik talebin reddine karar verilmiş ve sürücü davalı ———— araç sürücüsü önünde yolun sağından yürümekte olan yayayı gördüğünde, yayanın davranışlarını kontrolünde bulundurmadan mahal şartlarını dikkate almadan yayayı uyarmadan zamanında uygun önleme başvurmadan dikkat ve özen yükümlülüklerine uymadan seyretmesinden mütevellit neden olduğu olayda birinci derecede %60 oranında kusurlu; davacı Yaya ——— mahal şartlarını göz önünde bulundurmadan araçları yeterince kontrol etmeden yol içinden dikkatsiz ve tedbirsizce yürüdüğünden dolayı olayda birinci derecede %40 oranında kusurlu olduğu kusurlu olduğu yönündeki rapor hükme esas alınmıştır.
Maluliyet yönünden;——– ———– Hastanesine tedavi evraklarının celbi amacıyla müzekkere yazılmış, Mahkememiz yargılama aşamasında maluliyete ilişkin ———-ilgili ihtisas dairesinden rapor alınmış olup raporda özetle, davacı ——– tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme(iş görememezlik) süresinin ——– tarihinden itibaren 4(dört) aya kadar uzayabileceğini mütalaa etmiştir.
Alınan kusur raporu ve mlauliyet raporları da dikkate alınarak aktüer ve sigorta bilirkişi heyetinden bilirkişi raporu alınmış olup bilirkişiler 17/08/2018 tarihli raporlarında özetle, davacının 5684 sayılı sigortacılık kanunun 14. Maddesi gereğince tazminat taleplerini öncelikle davalı ————yöneltebileceğini, davacının geçici işgöremezlik maddi zararının 1.667,50 TL olduğunu mütalaa etmişlerdir.
Bilirkişi raporu HMK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir. Bilirkişi raporu yeterli, denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Davalı ——— yönünden yapılan değerlendirmede; Kaza yapan aracın yabancı plakalı olduğu tespit edilmiş ise de plakasının açık biçimde dosya kapsamı ile belli olmadığı anlaşılmakla; Davalı ———–vekiline; kazaya karışan yabancı araç plaka bilgilerini, araca dair tüm bilgi ve belgeleri eksiksiz biçimde ibraz etmek üzere 2 hafta kesin süre verilmiş ve Davalı ———— HMK 169. Maddesi uyarınca araç plaka bilgilerini bildirmesi amacıyla isticvabına, HMK 171. Maddesi uyarınca davalı ———— bizzat davetiye gönderilmesine, çıkarılacak davetiyeye isticvap konusunun ——— tarihli trafik kazasında kullanmış olduğu yabancı araç plaka bilgileri olduğu, geçerli bir özrü olmaksızın gelmediği veya gelip de sorulara cevap vermediği takdirde araç plaka bilgilerini bilmediği sayılacağının ihtarına karar verilmiş olup; plaka bilgilerinin bildirilmediği ve isticvab davetiyesi gönderilen davalı ———- hazır olmadığı anlaşılmış ve kazaya karışan araç plaka numarası tespit edilememiştir.
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin ———— Tarihli——— K. Sayılı yabancı plakalı aracın kazaya karışması durumunda ———-Hesabının husumetine dair emsal Kararında; ”Dosya kapsamından; kazaya sebebiyet veren yabancı plakalı aracın olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Yabancı Plakalı Motorlu Kara Taşıtlarının Ülkemizde İşletilmesinden Kaynaklanan Hukuki Sorumluluk İçin Yaptırılacak Sigortaya İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesi gereğince, üçüncü şahıslara verilecek zararlardan kaynaklanan hukuki sorumluluk için zorunlu trafik sigortası yaptırma yükümlülüğünün ve dolayısıyla da davalı ——— husumet yöneltilip yöneltilemeyeceğinin saptanması açısından, anılan yönetmeliğin 6. maddesinde belirtilen gerekli sigorta teminatı belgelerinin bulunup bulunmadığı araştırılıp değerlendirilmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle somut olayda ilk derece mahkemesince öncelikle adı geçen yönetmeliğin ilgili hükmü gereğince kazaya karışan aracın zorunlu sigorta yaptırmasına gerek olup olmadığı gümrük idaresinden, ———– vs. sorulup tespit edilmeli ,sonrasında oluşacak sonuca göre kaza tarihi itibarıyla yürürlükte olan Genel Şartlardaki hükümlere göre konusunda uzman bir bilirkişi aracılığıyla——– yaşam tablosu, 1,8 teknik faiz vs.) aktüer hesabı yaptırılıp davacının talepleri konusunda karar verilmelidir.” şeklinde kararı mevcuttur.
Plaka numarası tespit edilemediğinden; davalılardan ——- açısından; Kazaya sebebiyet veren yabancı plakalı aracın olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ————- Taşıtlarının Ülkemizde İşletilmesinden Kaynaklanan Hukuki Sorumluluk İçin Yaptırılacak Sigortaya İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesi gereğince, üçüncü şahıslara verilecek zararlardan kaynaklanan hukuki sorumluluk için zorunlu trafik sigortası yaptırma yükümlülüğünün saptanması açısından, anılan yönetmeliğin 6. maddesinde belirtilen gerekli sigorta teminatı belgelerinin bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla ilgili Gümrük İdaresine ve ———— ayrı ayrı müzekkere yazılmasına karar verilmiş ise de plaka bilgileri ibraz edilmediğinden müzekkere yazılmamıştır. Dosya kapsamından; kazaya sebebiyet veren yabancı plakalı aracın olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Yabancı Plakalı Motorlu Kara Taşıtlarının Ülkemizde İşletilmesinden Kaynaklanan Hukuki Sorumluluk İçin Yaptırılacak Sigortaya İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesi gereğince, üçüncü şahıslara verilecek zararlardan kaynaklanan hukuki sorumluluk için zorunlu trafik sigortası yaptırma yükümlülüğünün ve anılan yönetmeliğin 6. maddesinde belirtilen gerekli sigorta teminatı belgelerinin bulunmadığı anlaşılmakla; davalı ———— husumet yöneltilemeyeceği anlaşılmakla; davalı ———– yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı ———— yönünden yapılan yargılamada ise; davalı ———-araç sürücüsü önünde yolun sağından yürümekte olan yayayı gördüğünde, yayanın davranışlarını kontrolünde bulundurmadan mahal şartlarını dikkate almadan yayayı uyarmadan zamanında uygun önleme başvurmadan dikkat ve özen yükümlülüklerine uymadan seyretmesinden mütevellit neden olduğu olayda birinci derecede %60 oranında kusurlu; davacı Yaya ———— mahal şartlarını göz önünde bulundurmadan araçları yeterince kontrol etmeden yol içinden dikkatsiz ve tedbirsizce yürüdüğünden dolayı olayda birinci derecede %40 oranında kusurlu olduğu kusurlu olduğu yönündeki rapor hükme esas alınmış; tedavi evraklarının değerlendirildiği malauliyet raporuna itibar edilmiş; aktüer ve sigorta bilirkişi heyetinden bilirkişi raporu alınmış olup bilirkişilerin ——– tarihli raporlarında, davacının geçici işgöremezlik maddi zararının ———– TL olduğu yönündeki raporuna itibar edilmiş ve ——–TL geçici iş göremezlik tazminatın davalı ———–kaza tarihi 29.07.2011’dan itibaren işleyecek yasal faizi ile alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; ———– raporunda daimi iş göremezlik tespit edilmediğinden bu tazminatına yönelik talep reddedilmiştir.
Manevi tazminat açısından; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi —— E.——– K. Sayılı ilamı; ” Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacıca göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK ———– )Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. ” şeklindedir.
Yukarıda değinilen emsal Yargıtay içtihadı, —— günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile HGK —————– Kararı göz önünde bulundurulara; mahkememizce zenginleşme aracı olmayacak biçimde; olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanarak ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, dosya kapsamındaki davacının %40 oranındaki kusur oranı ve meydana gelen kaza nedeniyle daimi iş göremezlik halinin mevcut olmaması, sürekli iş göremezlik süresinin dört ay süreli olması dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde 850,00 TL manevi tazminatın tazminatın davalı ————– kaza tarihi 29.07.2011’dan itibaren işleyecek yasal faizi ile yönünde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE;
A) Davalı ———– yönünden davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE,
B) Davalı ———- yönünden;———— TL geçici iş göremezlik tazminatın davalı ———– kaza tarihi ———-‘dan itibaren işleyecek yasal faizi ile alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, daimi iş göremezlik tazminatına yönelik talebin reddine,
C) Manevi tazminat davası yönünden davanın kısmen kabulü ile;
Davalı ———– yönünden; ——— TL manevi tazminatın tazminatın davalı ———— kaza tarihi 29.07.2011’dan itibaren işleyecek yasal faizi ile alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
1-Alınması gerekli 171,97 TL harcın davacı tarafça yatırılan 68,35 TL peşin harçtan mahsubu ile 103,62 TL harcın davalı ———— alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 1.667,50 TL vekalet ücretinin davalı ———— alınarak davacıya verilmesine,
3-Maddi tazminat davası red edilen taraf yönünden (husumet nedeniyle) karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı———- verilmesine,
4-Maddi tazminat davası red kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ———-verilmesine,
5-Manevi tazminat davası kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan ———- TL vekalet ücretinin davalı ————- alınarak davacıya verilmesine,
6-Manevi tazminat davası red edilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T 10/2 maddesi uyarınca hesaplanan 850,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ————- verilmesine,
7-Davacı tarafça yapılan 68,35 TL harç gideri, 569 TL posta-tebligat masrafı, 1800 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.437,35 TL giderin davanın kabul red oranı gözönünde tutularak 306,80 TL lik kısmının davalı ———–alınarak davacıya verilmesine, bakiye gider avansının davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair davacı vekilinin, davalı ————– vekilinin ve ihbar olunan ——— vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/06/2019