Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1265 E. 2020/111 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/1265 Esas
KARAR NO: 2020/111 Karar
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/12/2015
KARAR TARİHİ: 13/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin eski çalışanlarından ——— şahsın davaya konu çekle birlikte onlarca çeki müvekkili şirket kasasından aldığını, müşterilerden teslim aldığı bir kısım çekleri de müvekkili şirkete teslim etmeyerek muhtemelen 3.kişilere verdiğinin anlaşıldığını, bunun üzerine ilgili şahıs hakkında —— tarihinde şikayette bulunulduğunu, davaya konu çek hakkında da ——– Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ———–esas sayılı davası ile çeklerin iptali ve ödeme yasağı konulmasının talep edildiğini, mahkeme tarafından çek hakkında ödeme yasağı kararı verildiğini, söz konusu çekin hırsızlık mahsulü olduğunu ve adli işlemlere konu olduğu bir yana çekin davalılardan ——- geçtiğini, bu şirket tarafından da ciro edilerek diğer davalıya geçtiğini, müvekkili şirketin davalı …’ya herhangi bir borcunun bulunmadığı gibi alacaklı olduğunu, davaya konu çekin —– tarihinde ——-. İcra Müdürlüğü’nün ——– esas sayılı dosyası ile icra takibine verildiğini ve müvekkili şirkete ödeme emri tebliğ edildiğini, söz konusu takip ile hem keşideci şirket, hem de müvekkili şirketin zarara uğratıldığım belirtmiş olup, öncelikle hem keşideci şirket hem de müvekkili şirket yönünden tedbir talebi yerinde görülmediği takdirde müvekkili şirket yönünden açıklanan nedenlerle teminatsız olarak, bu taleplerinin uygun görülmediği takdirde sayın mahkemece belirlenecek teminat karşılığında tedbiren, dava konusu çekin konu olduğu—– İcra Müdürlüğü ‘nün ——– esas sayılı icra takibinin durdurulmasına, icra kasasına ödenen bedellerin alacaklı——– ödenmemesine, müvekkili şirketin davalılara borçlu olmadığının tespiti ile davalıya bir bedel ödenmesi halinde bu bedelin ve dava konusu çekin istirdadı ile müvekkili şirkete iadesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılara usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. HMK’nun 128. Maddesi uyarınca; Süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılır.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile çekten kaynaklanan menfi tespit davasıdır.
Davacı vekilince ön inceleme duruşmasında ve —– tarihli celsede; ” Çalınmış olan —- TL bedelli çek çalınmıştır. Çekin son hali de …ye cirolanmış şekilde icraya konuldu. Bizde bu şekilde haberdar olduk. Takip ——— İcra Müdürlüğünde başlatıldı. Biz bu davayı açtıktan sonra ————- anlaştık. Onun yönünden açtığımız davadan feragat ediyoruz. Diğer davalı … yönünden devam ediyoruz. Bizim bu çek gibi onlarca çekimiz çalındı bu çeklerin hepsi ——— tarafından muhtelif kimselere cirolanmıştır. Bu şirkette zaten ortadan kaybolmuştur. Bu çek nedeniyle hiçbir borcumuz yoktur. Bu davaya konu olan çek müşteri çekiydi. Dava dışı ———————- bu çeki kasadan çalmış 3. Kişilere vermiştir. İmza itirazımız yoktur ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Taraflar tacir olup, delil olarak ticari defterlere dayandıklarından; taraflara inceleme gün ve saatinde belirtilen yıllara ilişkin ticari defter ve kayıtlarını hazır etmeleri aksi halde HMK 220 ve devamı maddeleri gereğince defterlerini sunmayan tarafın ticari defterlerine lehine delil olarak dayanamayacağının ve tekrar sunamayacakları usulüne uygun biçimde ihtar edilmiş; defter inceleme neticesinde dosyamız bilirkişiye tevdii edilmiş olup , bilirkişi mahkememize hitaben sunmuş olduğu raporunda özetle: Davacının incelenen defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı şirketin ticari defterlerinin incelenmesinde,————– keşide tarihli, ————– TL tutarlı çekin, davalı … şirketine borç olarak kaydedilmiş olduğu ve dava tarihi itibariyle davacının ————–alacaklı gözüktüğü, dava dosyasına sunulan ——Asliye Ceza Mahkemesi’nin —- Esas sayılı dosyasında, dava konusu çeklerin izinsiz ve rızasız olarak davalı şirkete teslim edilmesi iddiasıyla, davacı tarafından eski çalışanları sanık ——– karşı ceza davası açılmış olduğu, davacının davalı şirkete borcu bulunmamasının yanı sıra, davalı … şirketinden dava tarihi itibariyle alacaklı gözüktüğü, davalı … şirketine usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilmiş, defter belge ibraz etmesi için muhtıra gönderilmiş olmasına rağmen defter& belge ibrazında bulunmamış olması, dava konusu çek karşılığı alacağının bulunduğuna ilişkin herhangi bir belgenin sunulmadığı hususları topluca değerlendirildiğinde, dava tarihi itibariyle, davacının davalı —————- borcunun bulunmadığı, hatta takip tarihi itibarıyla———– TL alacaklı gözüktüğü yönünde mütalaa etmiştir.
Bilirkişi raporlarının H-MK 280. Maddesi uyarınca taraflara tebliğ edilmiştir. Bilirkişi raporu yeterli, denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
———— Asliye Ceza Mahkemesi’nin—– esas sayılı dosyasında; davacının katılan sıfatı ile yer aldığı, sanığın davacı şirket çalışanı ——- olduğu, hakkında işbu dava konusu çekin de yer aldığı eylemi nedeniyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan yapılan yargılama neticesinde; mahkumiyetine karar verildiği tespit edilmiştir.
——- Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ———- sayılı soruşturma dosyasına ikmalen cevap verilmiştir.
——Asliye Ceza Mahkemesi’nin——- esas sayılı dosyada karar verilmiş olup, işbu dava dosyasının ——- tarihli olması, taraf defterleri üzerinde bilirkişi vasıtası ile inceleme yapılması birlikte değerlendirildiğinde ceza dosyasının kesinleşmesi ara kararından rücu edilmesine karar verilmiştir.
Toplanan deliller, icra takip dosyası, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, ticari defterler, bilirkişi incelemesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının feragat beyanı dikkate alındığında davalı … Yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafın istirdat istemi yönünden; aynı davacının farklı bir çeke dair çalıntı olduğu iddiası ile açmış olduğu davada yapılan istinaf incelemesi üzerine verilen; —– Adliye Mahkemesi —. Hukuk Dairesi ———- K. Sayılı ilamı doğrultusunda mahkemece değerlendirme yapılmış olup; ilgili istinaf ilamında belirtildiği üzere; dava, rıza hilafına elden çıkan çekin TTK’nın 792.maddesi uyarınca istirdadı ve İİK’nın 72.maddesi uyarınca çekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine istemine ilişkin olup, çekte ciranta olan davacı, çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri sürerek işbu davayı açmıştır.
Dava konusu —- tarihli, ——– TL bedelli, keşidecisi ———– lehdar davacı şirket, çekin arkasında sırasıyla davacı şirket, davalı şirket———-iptal edilen davaşlı ——— cirosu olduğu, ödeme yasağı kararı gereğince çek ibraz edildiğinde iade edildiği görülmüştür.
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde, “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” hükmü düzenlenmiştir. Bu madde uyarınca, işbu davada çekin yetkili hamili olduğunu ve çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacı tarafından, çeki elinde bulunduran kişi aleyhine karşı ikame edilmesi gerekir.
Dosya kapsamında bulunan çek görüntüsünden, ——- İcra Müdürlüğü’nün ———- E. sayılı icra takibinden; dava konusu çekin dava tarihinde davalılardan ———–nezdinde olduğu belirtildiği gibi, bu husus tarafların da kabulündedir. O halde, dava tarihinde istirdat istemine konu çeki elinde bulundurmadığı sabit olan davalı ———– çekin istirdatı istemi yönünden işbu davada pasif husumet ehliyeti (davalı sıfatı) bulunmadığından, istirdat talebinin bu nedenle reddine karar verilmiştir. —- Adliye Mahkemesi — Hukuk Dairesi ———— K. Sayılı ilamı doğrultusunda bu değerlendirme yapılmıştır; ilgili istinaf kararı davacının aynı olduğu, dava konususunun aynı olduğu, davacının iddialarının aynı olduğu çalıntı olduğu bildirilen farklı bir çeke dair verilen menfi tespit ve istirdat davasına ilişkindir.
Menfi tespit talebi yönünden ise; mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde dava tarihi itibariyle, davacının davalı ——– borcunun bulunmadığı, hatta takip tarihi itibarıyla —- TL alacaklı gözüktüğü, ——-Asliye Ceza Mahkemesi’nin —— esas sayılı dava dosyasında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan davacı şirket eski çalışanı hakkında dava konusu çekin de içinde bulunduğu çeklerin davacı şirketin rızası dışında davalı şirkete verilmesi eyleminden mahkumiyet kararı verildiği anlaşıldığından menfi tespit davasının kabulü ile davacı tarafın, ——müşterisi ———- tarafından keşideli, —- çek nolu, —- tarihli —- bedelli çek nedeniyle davalı——— borçlu olmadığının tespitine karar verilmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının çek istirdadı isteminin pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine,
2-Menfi tespit davasının kabulü ile davacı tarafın, ———müşterisi ——tarafından keşideli, — çek nolu, ———TL bedelli çek nedeniyle davalı—————borçlu olmadığının tespitine,
3-Davalı … Yönünden davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Alınması gerekli 1.707,75 TL harcın mahkememiz veznesine yatırılan 426,94 TL den mahsubu ile 1.280,81 TL harcın davalı ————alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 31,80 TL ilk masraf, 426,94 TL peşin harç, 187,50 TL posta-tebligat masrafı, 600,00 bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 1.246,24 TL yargılama giderinin davalı … —————- alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 3.750,00 TL vekalet ücretinin davalı —————— alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde ————-Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/02/2020