Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1213 E. 2018/983 K. 11.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1213 Esas
KARAR NO : 2018/983
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2015
KARAR TARİHİ : 11/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı şirketin makine imalatı yapan bir firma olduğunu, davalı ……’nin davacı şirket ile aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, dolayısıyla müvekkili şirket ile davalı şirketin ticari rakip olduklarını, ticari rakip konumunda olan davalı şirketin hukuk genel ahlak ve ticaret kuralları çerçevesinde gerçekleştirilmesi gereken rekabet kurallannı ihlal ettiğini, davacı şirkete ulaşan bazı deliller, yapılan araştırmalar ve alınan duyumlar sonucunda davalı şirketin kötü niyetli uygulamalara tevessül ettiğini, haksız menfaatler temin etmeye çalıştığını ve bu doğrultuda davacı şirket ve ürünleri hakkında asılsız ve kötüleyici beyanlarda bulunduğu ,davalı şirketin, müvekkili şirketin ürettiği ürünlerin kalitesi hakkında da asılsız iddialar ileri sürdüğünü, cam makinesi almayı düşünen dava dışı ….isimli firmaya, davalı şirket tarafından mail ile bir tablo gönderildiğini ,davalı şirket tarafından davacının müşterisine gönderilen bu tabloda, davacının makinelerinde kullanıldığını iddia ettiği, parça bilgilerinin gerçeği yansıtmadığım, bu tabloda davacı şirketin kullandığı iddia edilen parçaların, davacı şirketin kullandığı parçalara göre çok daha kalitesiz ve işin niteliğine uygun olmayan parçalar olarak gösterildiğini, ancak davacı şirket tarafından davalı tarafın iddia ettiği gibi kalitesiz veya işin niteliğine uygun olmayan parçalar kullanılmadığını ifade ederek iki firmanın kullandığı parçaların karşılaştırılmalı tablosu ayrıca verilmiştir. Davalı şirketin haksız ve hukuka aykırı eylemlerine son vermesi amacıyla ihtarname gönderilmesine rağmen davalı şirketin aynı tutumunu devam ettirdiğini, bütün bu nedenlerle, davalı şirketin haksız rekabete yönelik eylemlerinin tespitini, davacının uğradığı manevi zarann giderilmesi için davalının 50.000 TL manevi tazminat ödemeye mahkum edilmesini, mahkemece verilecek hükmün Türkiye’de tirajı en yüksek 2 gazetede yayınlanmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı …… San. ve Tic. A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin ticari sicil kaydının …… ilçesinde faaliyet gösterdiğini, bu nedenle mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, yetkili mahkemenin…… Mahkemesi olduğunu, davalı yanca yapılan belirleme ve nitelendirmelerin doğruluğu ortada olduğunu bu durumun haksız rekabet değil doğru olanın herhangi bir yerme olmaksızın belirlenmesi olacağını,davacının iddialarının doğru olmadığını , iddialarının soyut nitelikte olduğunu, davacı yanın haksız rekabetten bahsedebilmesi için somut deliller göstermesi gerektiğini, davacının davalıya gönderdiği ihtarnamenin ardından zarar verici haksız rekabete müteallik fiillerin devam ettiğinin ileri sürüldüğünü ancak basit bir internetten satış sitesinde dahi her türlü markanın, her türlü ürünün alıcının kararını kolaylaştırmak adına karşılaştırmanın yapılmasının olanak dahilinde olduğunu, bütün bu nedenlerle öncelikle yetki itirazının kabulünü, dosyanın yetkili yer olan Kocaeli Mahkemelerine gönderilmesini aksi halde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari haksız rekabetin tespiti ile manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı dava dışı ….isimli firmaya, davalı şirket tarafından mail ile bir tablo gönderildiğini ,davalı şirket tarafından davacının müşterisine gönderilen bu tabloda, davacının makinelerinde kullanıldığını iddia ettiği, parça bilgilerinin gerçeği yansıtmadığım, bu tabloda davacı şirketin kullandığı iddia edilen parçaların, davacı şirketin kullandığı parçalara göre çok daha kalitesiz ve işin niteliğine uygun olmayan parçalar olarak gösterildiğini, ancak davacı şirket tarafından davalı tarafın iddia ettiği gibi kalitesiz veya işin niteliğine uygun olmayan parçalar kullanılmadığını ifade ederek davalının eyleminin haksız rekabet olduğunun tespitini talep etmiştir.
Söz konusu eylemlerin haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı ve makinelerin menşeinin tespiti amacıyla dosya makine mühendisi ve rekabet hukuku uzmanı bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup bilirkişiler sunmuş oldukları raporda davacı firmaya ait 2 adet ısıcam presleme hatları ve yıkma makinelerinin malzemelerinde çok az miktarda uzak doğu malzeme kullanıldığını, diğer bütün ana elemanların tamamının….menşeli malzemeler olduğunu, davalı tarafından gönderilen mail de davacı tarafa ait ürün özelliklerinin daha farklı şekilde gösterildiğini, davalının eyleminin haksız rekabet teşkil eden bir eylem olduğunu mütalaa etmişlerdir.
Bilirkişi raporu HMK 280 maddesi gereğince taraflara tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi raporu yeterli, denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Davalı tanığ…… 27/10/2016 tarihli celsede dinlenilmiş olup tanık beyanında; ” ben 2007 yılından beri davalı ….. makine şirketinde satın alma sorumlusu olarak çalışıyorum. …. makina kullanıcısı olan … firması beni arayıp cam yıkama makinasının ekranlarının bozuk olduğunu tamir ettiremediklerini, benim yardım edip edemeyeceğimi sordular. Ben bize gönderin tamir etmeye çalışalım dedim. ….da ki …. firması kesin tamir edebilirseniz gönderelim deyince emin olmak için fabrikamıza yakın bulunan …. firmasına giderek …ki firmanın kullandığı ekranların benzerlerini inceledim. Orada ekranların uzakdoğu menşeyli olduğunu gördüm. Makinanın başka parçalarını da gördüm. Bir kısmının da uzakdoğu menşeyli olduğunu gözlemledim. Bir ürünün uzakdoğu menşeyli olması illa ki kötü olduğu kalitesiz olduğu anlamına gelmez. …..firmasını aradım. Yapabileceğimiz bir iş olduğunu söyledim. Onlarda ekranı gönderdi ben de aracılık ettim. Dışarda tamir ettirip tekrar geri gönderdim. …. makinanın ürünleri ile ilgili olumsuz bir ifade kullanmadım. Ben davalı şirket temsilcilerinin de . Makinayı kötülediklerini duymadım. … isimli firma için bizim şirkette ki diğer satın almacı arkadaşlar bir karşılaştırma tablosu yapmışlar. Bundan haberim var. Davacı şirketin makinasını sanıyorum. Başka firmalarda görüp fotoğraflamışlar. Kendi makinamızında tüm teknik özelliklerini biliyoruz. İkisini karşılaştırdık. Biz ne tedarikçilere ne de müşterilere davacı firmayı kötülemedik ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı ….. 21/03/2017 tarihli celsede dinlenilmiş olup tanık beyanında; ” ben davalı şirkette fabrika müdürü olarak 2004 yılından beri çalışıyorum. Aynı zamanda makine mühendisiyim. Yapılan kıyaslama tablosundan haberim var. Bu tablo teknik verilere dayalıdır. Herhangi bir kötüleme yapmadık. Biz kendi işyerimizin yakınında bulunan … ve ….. firmasının makinelerini gözlemleyerek bu tabloyu yaptık. Davalı vekilinin sorusunu anladım. Biz davacı şirketin kredi borçlarını ödeyemediğini piyasaya borçlu olduğunu veya buna benzer sıkıntılar yaşadığını kimseye söylemedik. Kötüleyici bir ifade kullanmadık” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … 11/07/2017 tarihli celsede dinlenilmiş olup tanık beyanında; ” ben davacı şirkette satış ve pazarlama müdürü olarak çalışıyorum. Davalı şirket ile ortak bir pazarda olduğumuz için müşterilerimizde genelde aynı olabiliyor. Satış yapmaya çalıştığımız müşteriler ….Makina’nın bizim için ekonomik durumumuzun iyi olmadığı kalitesiz malzeme kullandığımız her an iflas edebileceğimiz gibi çeşitli olumsuz şeyler söylediğini müşterilerimizden duyduk. Biz sürekli olarak müşterilerimize bu iddiaların doğru olmadığını şirketimizin köklü ve güvenilir olduğunu izah etmeye çalışıyoruz. Ortalama 20 müşterimiz varsa 1 veya 2 müşterimizde bunu yaşadık. Örneğin 2 yıl önce bir fuarda bir müşteri ile anlaştık sözleşme yaptık. Müşterinin bize ücret göndermesini beklerken müşteri ile telefonda konuştuğumuzda sözleşmeyi yaptıktan sonra …..Makinanın şirketimiz hakkında başka olumsuz şeyler söylediğini, öğrendik. Hatta bu müşteriyi tekrar ikna etmek için müşterinin bulunduğu ülkeye gittik ve müşteri ile tekrar görüştük. Müşteriye fabrikamızın faal olmadığı söylenmiş biz fabrikanın kamera görüntülerini online şekilde tekrar müşterimize izlettik bir sorun olmadığını belirttik. Ben müşterilere bu konuşmaları kimin yaptığını sorduğumda bana davalı şirket müdürü ……’nun ve şirket sahibinin yaptığı söylendi. Davalı vekilinin sorusunu anladım. Davacı şirket sahibi ile akrabalık bağım olduğu doğrudur. Davacı şirket sahibi amcam olur ancak ben bu şirkette 2005 yılından beri çalışıyorum. Davalı vekilinin sorusunu anladım. Davalı ….bizi kötülediğini bize ileten müşterilerimizin isimlerini verebilirim. Örneğin az önce anlattığım Şili deki müşteri … isimli bir şirkettir. Ancak müşteriler bu konuda bize yazı bir bilgi vermeye genelde yanaşmıyor. …deki müşterilerimizden de ….bize mail atarak yazılı bir beyanda bulunmuş oldu” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı … 11/07/2017 tarihli celsede dinlenilmiş olup tanık beyanında; ” ben davacı şirkette yurtiçi satış ve pazarlama sorumlusuyum. Büyük bir pazar olmasına rağmen çok fazla tedarikçi olmamasından dolayı belli başlı firmalar vardır. Toplamda üretici olarak piyasada 5 civarında firma vardır. Müşterilerimizden sürekli olarak ….Makinanın bizim şirketimizle ilgili olarak size makinanızı teslim etmezler , bu yıl son yılları, ürünleri kalitesiz, satıştan sonra telefonlarınııza açmazlar, gibi şeyler söylendiğini bu sözlerin özellik ….MAkina firma sahibi söylüyormuş en son …..daki bir müşterimize gidip ürünlerimizi anlattık. Ancak müşteri bize siz buraya gelip ürününüzü anlattınız ancak …Makina’dan ….. bey gelip firmanızın batacağını makinayı teslim edemeyeceğinizi söyledi dedi. … müşterimizin adı ….Makina fiyatları genelde 170.000 – 200.000 Euro civarındadır. Bir değil birkaç müşteriden internet ortamında kendilerine mail gönderildiğini duyduk. Bu maillerde iki şirket arasındaki mallar kıyaslanıyor ve bizim şirketin malları ….n getirip burada montajladığımız malzemenin kalitesiz olduğu gibi hususlar yazıyormuş. Davalı vekilinin sorusunu anladım. …. firması dışında elimizde yazılı bir delilimiz yok. Zaten müşteriler firmalarla kötü olmak istemedikleri için yazılı birşey vermiyorlar. Müşterinin davalı şirketten aldığı ve ileride servis hizmeti için muhtaç olabileceği makinaları olabiliyor bu nedenle yazılı beyanda bulunmuyorlar, davalı vekilinin sorusunu anladım. Şirket sahibi ile akrabalık bağım vardır. Şirket sahibi olan … babamın halasının oğludur. Firmada 10’a yakın akrabamız çalışmaktadır ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Toplanan deliller, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, bilirkişi raporu, tanık beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı tarafça …. isimli firmaya 28.08.2015 tarihinde …..adresinden hayri……..i adrese karşılaştırma tablosu ekli mail gönderildiğinin belirtildiği, davalı tarafça söz konusu mailin gönderildiğinin inkar edilmediği, söz konusu mailin gerçeği yansıttığının ve haksız rekabet oluşturmadığının iddia edildiği, söz konusu mailin gönderildiği yönünde taraflar arasında husumet olmadığı anlaşılmakla; karşılaştırma tablosu incelendiğinde ….Makine ve ….ürünlerinin menşei, özellikleri yönünden kıyaslandığının anlaşıldığı, mahkememize sunulan ve itibar edilen denetime esas bilirkişi raporu içeriğinden davacı ……firmasına ait iki adet ısıcam presleme hatları ve yıkama makinelerinin malzemelerinde çok az miktarda uzak doğu malzeme kullanıldığı, diğer bütün ana elemanlarının tamamının ,,,,,,,, menşeili olduğunun anlaşıldığı, böylelikle gönderilen mail içeriğinin müşteriyi hataya düşürebilecek nitelikte olup; ürün özelliklerinin daha farklı şekilde gösterildiği anlaşılmakla söz konusu eylemin TTK 54. Ve 55/1-a Maddesi kapsamında ” Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek ” biçiminde haksız rekabet oluşturduğu anlaşıldığından davalının söz konusu eyleminin haksız rekabet oluşturduğunun tespitine karar verilmiştir. Dinlenen tanık beyanları görgü ve duyuma dayalı olduğundan hükme esas alınmamıştır. Talep üzerine; 6102 sy TTK 59. Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde hüküm özetinin ….genelinde dağıtılan ve traji 100.000 in üzerinde olan bir gazetede masrafı davalıya ait olmak üzere bir kez ilanına karar verilmiştir.
TTK 56/1-e maddesinde TBK’nun 58. Maddesinde öngörülen şartların varlığı halinde manevi tazminat verilmesinin istenebileceği düzenlenmiş olup; TBK 58. Maddesi gereğince kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Davaya konu uyuşmazlıkta davalının eyleminin TTK 55/1-a maddesinde tanımlanan haksız rekabet oluşturduğu anlaşılmakla; davacı ve davalı şirketin türü ( Anonim Şirket olmaları), iş çapları, iş kollarının aynı oluşu, davalının eyleminin davacı tarafın ticari itibarını zedeler nitelikte oluşu dikkate alınmakla davacı şirket yönünden zenginleşme amacı taşımayacağı anlaşılan 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE
1-Davalının; ….isimli firmaya 28.08.2015 tarihinde……… gönderdiği mailde; davacı tarafa ait ürün özelliklerinin daha farklı gösterildiği anlaşılmakla ve davalı tarafından gönderilen mail ekinde sunulan karşılaştırma tablosunun davacının ürünü konusunda müşteriyi hataya düşürebilecek nitelikte olduğu anlaşılmakla; davalının söz konusu eyleminin haksız rekabet oluşturduğunun tespitine,
2-10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-6102 sy TTK 59. Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde hüküm özetinin …genelinde dağıtılan ve traji 100.000 in üzerinde olan bir gazetede masrafı davalıya ait olmak üzere bir kez ilanına,
4-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine
5-Alınması gerekli 683,10 TL harcın davacı tarafça yatırılan 853,88 TL harçtan mahsubu ile 170,78 TL harcın davacıya iadesine,
6-Davacının tarafından yapılan 683,10 TL harç gideri, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 195,80 TL posta-tebligat gideri olmak üzere 2.378,90 TL yargılama giderinin davanın kabul red oranı gözönüne alınarak 475,78 TL lik kısmının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Red edilen kısım yönünden ; karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-HMK’nun 333. Maddesi gereğince bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/10/2018