Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1047 E. 2018/706 K. 03.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1047 Esas
KARAR NO : 2018/706
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/04/2015
KARAR TARİHİ : 03/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA ve SAVUNMA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı …’in maliki, diğer davalı …’in ise şoförü olduğu…….. plakalı otomobil, davalı sürücü …’in sevk ve İdaresinde iken, 24.10.2011 tarihinde davacı sevk ve idaresindeki ………………. plaka sayılı araca çarparak davacının yaralanmasına sebep olduğunu, gerçekleşen kaza nedeni kazanın meydana gelmesinden kusuru ile hareket eden davalı sürücü sorumlu olduğunu. davacının hiç bir kusuru bulunmadığını. fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere şimdilik 40.000,00TL maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline. 10.000,00TL manevi tazminatın davalılar …. ve ….. müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
Davalılardan …. Sigorta Şirketi vekili yazılı beyanda bulunarak öncelikle davanın zaman aşımı defileri dikkate alınarak haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddi ile manevi tazminat taleplerinin reddine. Kusur durumunun tespit için Karayolları genel Müdürlüğü Fen Heyetinden ve adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmasına. Davacının maluliyet oranını tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesine gönderilmesine. Tazminat oranı ve miktarının tespiti için bilirkişiden rapor alınmasına. Davanın ikame edilmesine sebep olunmadığından harç ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesine talep etmiştir.
Davalılardan … vekili yazılı beyanda bulunarak müvekkilinin her ne kadar araç malik olsa da aracını kiraya verildiği için 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 3. Maddesine göre aracın işleteni değiştiğini. İşleten sıfatı ile sorumluluğun aracın kiracısına ait o olduğunu. Bu nedenle müvekkili aleyhine açılan davanın husumet nedeni ile reddi ile yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, davacı tarafından trafik kazası nedeniyle meydana gelen yaralanmadan kaynaklanan ve aracın sürücüsü, işleteni olduğu iddiası ile maliki ile zorunlu trafik sigortacısından istenen maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Maddi tazminat olarak geçici iş gücü kaybı ile sürekli işgücü kaybı talep edilmektedir.
Dava, ilk olarak 28/04/2015 tarihinde Anadolu 9. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosya mahkememizin yukarıda yazılı esas sırasına kaydedilmiştir.
24/10/2011 tarihli kazada, davacının sevk ve idaresindeki ….plakalı motorsiklet ile davalılardan …’in sevk ve idaresindeki ……..lakalı araç arasında yaralamalı trafik kazası meydana gelmiş, davacı kazada yaralanmıştır.
Davalı sigorta şirketi, kazaya karışan …. plakalı aracın kaza tarihinde zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olup bu sıfatı ile doğan zarardan , davalı sürücünün kusuru oranında ve poliçe limiti içinde kalmak şartı ile sorumludur.
Davalılardan …. aracın maliki olduğnu ancak işleteni olmadığını, aracı …’e kiraladığını beyan etmiş, sonrasında 29/12/2015 tarihli yazılı cevap dilekçesinin ıslahı dilekçesi ile aracı dava dışı…Ltd.Şti ye kiraladığını beyanla işleten sıfatının kalmadığını ileri sürmüştür. Dosyaya ibraz edilen kira sözleşmesinin 03/07/2011 tarihli , kazadan önce düzenlenmiş olduğu görülmüştür. Bu bakımdan davalı …’in uzun süreli kiralayan olarak somut olaydaki kazada işleten sıfatının kalmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle de hem maddi hem de manevi tazminat talepleri bakımından husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Maluliyet talebiyle ilgili, öncelikle davacının tedavi evrakları toplanmış; Adli Tıp kurumundan yaralanmanın derecesi ve sonuçları yönünden rapor alınmış olup; bu raporlar davacının kaza nedeniyle davacının % 13,2 kalıcı maluliyetinin oluştuğu, 9 ay kadar da iyileşme sürecinin olacağı tespit edilmiştir. Meydana gelen yaralanmaya göre ATK tarafından verilen raporun olaya, dosyaya, usul ve yasaya uygun olduğu görülmüştür.
İstanbul Anadolu 9. Sulh Ceza Mahkemesinin …..Esas, …..Karar sayılı dosyası celp edilerek dosyamız içine konmuştur. Ceza yargılaması sırasında trafik bilirkişisinden (20/12/2012 tarihli) kusur raporu alındığı, bu raporda davacının tali, davalı …’ın asli kusurlu olduğunun mütalaa edildiği, ceza mahkemesince rapora itibar edilerek adli para cezası şeklinde mahkumiyet hükmü kurulduğu, kararın 25/04/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce ayrıca dosya ATK trafik İhtisas Dairesine görderilmiş, ATK nun 04/12/2017 tarihli raporuna göre Davacı …’ın %20, davalı …’in %80 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Mahkememizce alınan kusur raporu ceza dosyasında tespit edilen kusur ile, olayın oluşu ile uyumlu olduğundan davalıların kusura yönelik itirazlarına itibar edilmemiştir.
Yine aktüer uzmanın asgari ücrete göre hesap yapmış olması da yerleşik içtihatlara ve davacının mali durumuna uygun olup, yeniden hesaplamayı gerektirir bir durum olmadığı anlaşılmıştır.
Çözülmesi gereken bir diğer uyuşmazlık davacının manevi tazminat talebidir. 6098 sayılı TBK. md. 56. maddesine göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Eldeki davada, davacının %20 kusurlu olduğu, davalının %80 kusurlu olduğu ve davacının daha az kusurlu olduğu olayda %13,2 civarında malul kaldığı, davalıların ve davacının dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları göz önüne alınarak takdiren 8.000TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
Açıklanan sebeplerle ıslah dilekçesi de nazara alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Dava dilekçesinde yasal faiz talep edilmiştir. Bir diğer mesele da faizin başlangıç tarihi olmuştur. Celp edilen hasar dosyasına göre davacının 02/04/2012 tarihinde sigorta şirketine başvurduğu sabittir. Sigorta şirketi maluliyet raporu olmadığından başvuruyu ve ödeme yapılması talebini reddetmişse de, sigorta şirketinin eksik gördüğü muayeneyi anlaşmalı sağlık kuruluşları aracılığı ile kendisinin de yaptırabileceği göz önüne alınarak, davacının yaptığı başvurunun geçerli olduğu kabul edilmiştir. 02/04/2012 tarihinden sonra 8 iş günü içinde sigorta ödeme yapabilecekken, yapmayarak 13/04/2012 tarihi itibariyle temerrüde düşmüştür. Diğer davalı … yönünden ise, haksız fiil sorumlusu olması nedeniyle kaza tarihinden itibaren faizin başlatılacağı açık olup buna göre hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A-Maddi tazminat davası yönünden,
1- Davalı …’e açılan davanın husumet yokluğundan reddine;:
2-11.912,20TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 162.803,03 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olarak toplamda 174.715,23 TL nin, davalı …’den kaza tarihi olan 24/10/2011 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 13/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline;
B-Manevi tazminat davası yönünden;
1- Davalı …’e açılan davanın husumet yokluğundan reddine;
2-Davalı …’den talep edilen manevi tazminat yönünden, talebin kısmen kabulüne; takdiren 8.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 24/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, davacıya verilmesine; fazlaya ilişkin kısmın reddine;
C-Yargılama giderleri ve vekalet ücreti
1-Alınması gerekli 12.481,27 TL harcın davacı tarafça yatırılan 853,88 TL peşin harç ve 2.300,60 TL ıslah harcından mahsubu ile 9.326,79 TL nin davalılardan …Sigorta ve …’den (8.918,42 TL’den davalı … Sigorta sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Maddi tazminat davası kabul edilen kısım yönünden ; karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 16.432,91 TL vekalet ücretinin davalılardan …. Sigorta ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3–Maddi tazminat davası red edilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
4-Manevi tazminat davası kabul edilen kısım yönünden ; karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücrtetinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
5-Manevi tazminat davası red edilen kısım yönünden ; karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücrtetinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 853,88 TL peşin harç, 2.300,60 TL ıslah harcı, 1.027,90 TL posta-tebligat masrafı, 900 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.082,38 TL yargılama giderinin davalılardan ……Sigorta ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansı olması durumunda karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı 03/07/2018