Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1016 E. 2019/182 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/1016 Esas
KARAR NO : 2019/182

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/11/2015
KARAR TARİHİ : 28/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının sahibi bulunduğu firmanın işlerinde kullanılmak üzere, davalının ortağı ve yetkilisi bulunduğu —————— Den 31/10/2014 tarihinde 07.11.2014 tarihinde teslim edilmek üzere —– plakalı minibüsü firması adına kiraladığını, kiralama işlemini yaparken—— nolu kiralama formunun altına kesik çizgilerle ayrılmış olarak kiralama teslim fişi ve sözleşmenin bir parçası gibi gösterilmek sureti ile davacıdan iradesi dışında alacaklı, vade gibi bilgilerin yazılı olmadığı 55.000-TL lik boş senet alındığını, kiralanan aracın plakasının da senet üzerine yazıldığını, senette belirtilen 55.000- TL bedelin, araç bedeli olup, senet teminat senedi olarak alındığını, ancak söz konusu senedin icra takibine konulurken bedel kısmına yazı ile altı bin yedi yüz elli TL yazılmış ve aracın plakasının yazılı olduğu kısmın kesildiğini, senedin teminat senedi olduğunun aşikar olduğunu, kiralayan şirket olmasına rağmen, alacaklı kısmına sanki şirket ortağının şahsi alacağıymış gibi şahıs ismi yazıldığını ve takibin sanki şahıs alacaklı gibi yapıldığını, senedin düzenleme tarihinin de kira sözleşmesinde belirtilen tarihlerle uyuşmadığını, senette tahrifat yapıldığını, senedin teminatı olan aracın, hasarsız ve sağlam olarak kiralayana teslim edildiğini, bu nedenle takip konusu senedin hukuki yönden geçerliliğinin bulunmadığını, senedin düzenleme ve ödeme tarihinde ne davacının ne de davacının ortağı olduğu şirketin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davalının kötü niyetli olduğunu belirterek davanın kabulüne, takibe konu senedin hükümsüzlüğüne ve davacıya iadesine, takipte haksız ve kötü niyetli olan davalının % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının davaya konu bononun teminat bonosu olduğunu iddia ettiğini fakat bununla ilgili kabul edilir bir belge sunamadığını, bononum tüm yasal unsurları taşıdığını, bu nedenle kambiyo senedi vasfında olduğunu, davaya konu bononun teminat amaçlı verildiğine dair yazılı bir belge olmadığını, ayrıca bonoda miktarın farklı olmasının bono vasfını ortadan kaldırmayacağı gibi davacının iddia etitğı gibi teminat bonosu olduğu anlamına da gelmeyeceğini, davalının davacıdan olan alacağı sebebiyle oluşan bir bononun vadesinde ödenmediğinden dolayı icra takibine konu edildiğini belirterek davanın reddine, davacının % 20 tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile menfi tespit davasıdır.
Davaya konu İstanbul Anadolu —–. İcra Dairesinin 2015/11889 E. Sayılı dosyası getirtilmiş, İstanbul Anadolu —–.Asliye Ceza Mahkemesinin —- E sayılı dosyasının uyap çıktısı dosyamız içine alınmıştır; yapılan incelemede takip alacağının 25/02/2015 vade tarihli 15.01.2015 keşide tarihli ( rakamla 55.000 TL yazı ile Altıbinyediyüzelli TL ) bedelli Lehdarı ——— keşidecisi … olan bonodan, diğer bir ifade ile davamıza konu bonodan kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Davacı dava dilekçesinde davaya konu bonoyu araç kiralama sırasında sözleşmenin bir bütünü gibi gösterilmesi üzerine rızası dışında davalı tarafa verdiğini ,davalı taraf ise İstanbul Anadolu ——. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/1016 E sayılı dosyasına 07.06.2016 tarihli dilekçelerinin 2 nolu bendinde ‘ müşteki müvekkilim in sahibi olduğu firmadan muhtelif zamanlarda araç kiralamıştır. Bu kiraladığı araçlardan dolayı kendisinin müvekkilime 6.750,00 TL borcu bulunmaktadır.’ şeklindeki beyanı ve davalı asilin İstanbul Anadolu —-. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.06.2016 tarihli duruşmasında verdiği ifadede özetle senedin araç kiralama işine ait olarak alındığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK 4/1 maddesinde ” Kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı” hükmü gereğince;
Taşınmaz kira sözleşmesinden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın çözümünde kira sözleşmesinin uygulanacağı anlaşılan somut uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile karar kesinleştiğinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine
2-HMK.’nun 20.maddesi uyarınca, iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki haftalık süre içinde başvuru halinde, dava dosyasının görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK.’nun 331/2 maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine ,
4-Süresinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde dosyanın ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına,
5-Sair hususların ve ihtiyati tedbir talebinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.