Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/272 Esas
KARAR NO : 2023/500
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/04/2022
KARAR TARİHİ : 01/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıdan 30.09.2019 tarihli “Depo Yönetim Sistemi —-Lisans, Yazılım Geliştirme, Kurulum Satın Alma Sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için —–.İcra Müdürlüğünün —- —.sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, şimdilik 10.000-TL yönünden itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasındaki sözleşmenin 05/10/2019 tarihinde mal hizmet alım sözleşmesi yapılmış ise de, sözleşmenin 21/10/2021 tarihinde feshedildiğini, davacının faturasından haberdar olunmadığını savunarak, davanın reddine, %20’den az olmamak üzere davalı lehine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Davacı vekili dava dilekçesinde delil olarak; ——. İcra Müdürlüğü’nün——Esas sayılı dosyası, taraflar arasında mevcut sözleşme ve ilgili faturalar, ticari defterler, faturalar, kayıtlar, bakım formları, mail yazışmaları ve —— mesajları, tutanaklar, fotoğraflar, BA-BS kayıtları, isticvap, bilirkişi, tanık, keşif ve yemine deyanmıştır.Davalı vekili cevap dilekçesinde delil olarak; müvekkil şirket ile davacı taraf arasında imzalanan sözleşmeler, —– Noterliği’nin 20.10.2021 tarihli ve —-yevmiye numaralı tutanağı—- Noterliğinin 21.10.2021 tarih ve —– sayılı fesih ihtarı, —–Sulh Hukuk Mahkemesi’nin —– sayılı dosyası, —– Asliye Ticaret Mahkemesi’nin—— sayılı dosyası, 05.01.2022 tarihli uzman heyeti raporu, —–İcra Müdürlüğünün ——- Esas sayılı dosyası, müvekkili şirkete ait ticari defter, evrak ve kayıtlar, tanık, keşif ve bilirkişi incelemesine dayanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından faturaya dayanarak davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafın süresinde itirazı üzerine İİK 67.maddesi uyarınca 1 yıllık yasal süresi içinde açılmış itirazın iptali davasıdır.
İİK 67/1.maddesine göre “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.”Davaya konu —–. İcra Müdürlüğü’nün——Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 31/12/2021 tarihli ve 138.060-TL bedelli faturaya dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Takibe konu alacak fatura alacağıdır. Faturanın TTK.da tanımına yer verilmemiştir. Vergi Usul Kanunu 229.maddesinde fatura, “Satılan emtia ve yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari bir vesika”olarak tanımlanmıştır.TTK 21/1.maddesine göre, ‘Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir” TTK 21/2.maddesine göre ‘Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır’.27.06.2003 tarihli ——sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, ‘fatura sözleşmenin yapılmasıyla ilgili değil; taraflar arasında yapılmış bir satım, hizmet, istisna ve benzeri sözleşmenin ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Öyle ki, taraflar arasında bu tür bir sözleşme ilişkisi yoksa düzenlenen belge fatura olmayıp, olsa olsa icap mahiyetinde kabul edilebilecek bir belgedir…” denilmiştir.
Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle sözleşmesel ilişkinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle faturaya dayalı alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir. İtirazın iptaline konu takip dayanağı faturanın konusu; “30/10/2020-30/10/2021 arası 12 ay —— bakım destek hizmeti”dir.Dava basit yargılama usulüne tabi olup, davacının dava dilekçesinde; davalının ise cevap dilekçesinde tüm delillerini bildirmesi, elinde olan delillerin de dava ve cevap dilekçelerine eklenmesi gerekir. Davacı vekili dava dilekçesi ekinde, taraflar arasında imzalanan 30/09/2019 tarihli Depo Yönetim Sistemi (——) Sözleşmesini ve arabuluculuk tutanağını ibraz etmiş, başka bir yazılı delil ibraz etmemiş, sözleşme ibraz etmişse de, sözleşme ve fatura konusu 12 aylık hizmetin verildiğini gösteren bir delil ibraz etmediği gibi, bu hususta herhangi bir inceleme de talep etmemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, taraflar arasındaki mal alım sözleşmesinin 21/10/2021 tarihinde feshedildiğini, takibe konu faturadan haberdar olmadıklarını beyan ederek, faturaya konu akdi ilişkiyi ve fatura içeriğini kabul etmemiş, cevap dilekçesi ekinde, taraflar arasındaki sözleşmesinin feshine dair ihtarname, davacının sözleşmedeki edimini yerine getirmediğine dair; noter tarafından tutulan tutanak, —–. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin—— sayılı dosyasından alınan delil tespit raporu ve uzman görüşü ibraz etmiştir.
Davacının ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan 11/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda;
-Davaya konu 31.12.2021 tarihli, 138.060,00 TL tutarlı e-faturanın davacının kayıtlarında yer aldığı, karşılığında ödeme alınmadığı, tespit edilmiştir.
Davalının ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan 19/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda;
-Davaya konu takip dayanağı 31/12/2021 tarihli, 138.060-TL tutarlı faturanın davalının 2021 ve 2022 yıllarına ait yevmiye defterlerinde ve defteri kebirlerinde kayıtlı olmadığı,
-Davaya konu takip dayanağı faturanın, davalı tarafından ilgili ayda bağlı olduğu vergi dairesine BA formu ile bildirilmediği, tespit edilmiştir.
Elektronik fatura düzenleyen mükelleflerin form BA bildirim yükümlülüğü 2021 yılı Temmuz ayından sonra kaldırılmış olup, mükellefler tarafından yapılan BA bildirimleri —– formundan görüntülenmektedir. Davalının vergi dairesinden—— formu istenmiş, ancak, cevabi yazıda Gelir İdaresi Başkanlığı’nın sisteminden alınan verilerin gönderilmesiyle yetinilmiştir. Bu nedenle bilirkişi raporunda da, davalının davaya konu faturayı form BA bildirimi ile bildirmediği tespit edilmiştir.Miktar itibariyle davada tanık dinlenmesi mümkün olmadığından, davalı vekilinin tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesinde yemin deliline dayanan davacı vekiline, 23/03/2023 tarihli duruşmada; “davalıya yemin teklif edip etmeyeceğini bildirmek, yemin teklif edecek ise, hangi hususlarda yemin teklif edeceğini bildirmek üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin süre içinde istenilen husus yerine getirilmediği takdirde davacı tarafın yemin delillene dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağının ihtarına” karar verilmiş, ancak davacı vekili davalı tarafa yemin teklif etmemiştir. Dolayısıyla davacı taraf yemin deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmıştır.
Dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu icra takibinine konu faturanın konusunun 12 ay —– bakım destek hizmet bedeline ilişkin olduğu, taraflar arasında bu hususta 30/09/2019 tarihinde imzalanan Depo Yönetim Sistemi ——) Sözleşmesinin davalı tarafından feshedildiği, davacının fatura ve sözleşme konusu hizmetin verildiğine dair herhangi bir delil ibraz etmediği gibi, bu hususta herhangi bir inceleme talebinde de bulunmadığı, takip dayanağı faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davacının hatırlatılmasına rağmen yemin hakkını da kullanmadığı, dolayısıyla davacının takip dayanağı faturaya konu hizmetin verildiğini ispatlayamadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde kötü niyet tazminatı talep etmiştir. İİK’nın 67/2.maddesi uyarınca davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için, reddedilen kısım bakımından davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğunun ispatı gerekir. Davacının takip yapmakta kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından, davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 179,90 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 99,20 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT göre takdir olunan 21.709,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Tarafların dava şartı olması nedeniyle başvurdukları —–Arabuluculuk Bürosu —— dosya no.lu görüşmeler neticesinde belirlenen 1.560,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, verilen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde —–Bölge Adliye Mahkemesi’nde İstinaf yasa yolu açık açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.