Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/965 E. 2020/585 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1278 Esas
KARAR NO : 2020/452

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 30/10/2018
KARAR TARİHİ : 07/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ——– muhtelif tarihlerde ——— Sözleşmesi uyarınca krediler kullandırıldığını, ———hakkında İstanbul Anadolu—— Asliye Ticaret Mahkemesinin ——– sayılı dosyasından ——- tarihinde iflas kararı verilmiş ve İstanbul Anadolu ——– İflas Müdürlüğünün—–. sayılı dosyasından iflas tasfiye işlemlerine başlandığını, müflis firma hakkında iflas kararı verilerek iflas dosyasının açılmasını takiben müvekkil bankanın müflisten olan toplam alacağının masaya kaydı talep edildiğini, masaya kaydı talep edilen alacaklarının reddi üzerine İstanbul Anadolu—- Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——–sayılı dosyasından açılmış ve halen derdest olan kayıt kabul davasından düzenlenen bilirkişi raporu neticesinde kendilerince iflas masasına müflisten olan ——- referans numaralı aval kabul kredisinden doğan alacakları açısından iflas masasına alacak kaydı talebinde bulunulduğunu, iflas idaresinin kendilerine 22.10.2018 tarihinde tebliğ edilen 10.10.2018 tarihli kararı ile alacaklarının kanıtlanamadığı ve yargılamayı gerektirdiğinden bahisle reddine karar verildiğinin bildirildiğini beyanla müvekkil bankanın müflisten iflas tarihi itibari ile talep edilen—- referans numaralı —– kredisinden doğan ve reddedilen alacağının yapılan başvuru tarihi itibari ile masaya kaydına, aynı konu ile İstanbul Anadolu —-. Asliye Ticaret Mahkemesinin —- sayılı dosyasından derdest bulunan dava olması nedeni ile bu davanın anılan dava ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ——cevap dilekçesinde özetle; davacının alacak kayıt dilekçesinde alacak dayanağı belge suretlerini ibraz ettiğini ancak bu belgelerin alacağın miktar ve varlığı yönünden kesinleştiğini gösteren yeterli belge niteliğinde olmadığını, davacının talep ettiği alacağın miktarının ve varlığının tespitinin ancak tarafların kayıtlarının incelenmesi ile mümkün olduğunu, alacağın varlığının ve miktarının yargılamayı gerektirir nitelikte olduğunu, bu nedenle —— red kararının haklı ve yerinde olduğunu beyan ederek haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın 15 günlük yasal sürede açıldığı anlaşılmıştır. Davacının kayıt kabul başvuru talebi, masa red kararı ve eki belgeler dosyaya celp edilmiştir.
———-ilk yazı cevabında dava konusu edilen — alacak için ———— nosu ile davacının başvurduğu, ek sıra cetveli yapılarak alacak talebinin 13/10/2018 tarihinde reddedildiğinin bildirildiği anlaşıldı.
Davacının alacak talebinin reddine ilişkin 21/04/2017 tarihli masa red kararının davacı vekiline 26/04/2017 tarihinde tebliğ edildiği anlaşıldı.
Celse arasında ——- temlikname sunduğu anlaşıldı.
Davacı ———-vekilinin alacağın dayanağına ilişkin yazılı beyanlarını sunduğu, senet aslının —- bildirerek ödeme yaptıklarına ilişkin bir kısım evrak fotokopisi sunduğu anlaşıldı.
Mahkememizin 06/11/2019 tarihli celsesinde 3 nolu ara kararında HMK 324. Maddesi uyarınca gerekli ihtaratın yapılması suretiyle davacı tarafa bilirkişi ücretinin yatırılması hususunda verilen kesin sürede delil avansının yatırılmadığı, bu nedenle 19/02/2020 tarihli duruşmada davalı tarafından yeniden süre verilmesi talebine muvafakatının da olmadığı nazara alınarak davacı tarafın bilirkişi incelemesine delil olarak dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davaya konu banka alacağının belirlenebilmesi için kredi sözleşmeleri ve banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması gerekli olup, davacı tarafın da bu delile dayandığı ancak bilirkişi incelemesi için yatırılması gereken ücretin mahkememizce sonuçları hatırlatılarak yapılan ihtarına rağmen süresinde yatırılmadığı, bu haliyle davacı alacağının varlığı ve miktarı hususunun dosya üzerinden tespiti mümkün olmadığından mevcut dosya içeriğine göre ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İspatlanamayan davanın reddine,
2-Alınması gereken 54,40 TL karar harcına karşılık peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davacıdan tahsiliyle hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından sarf olunan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı lehine —-uyarınca taktir edilen 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.