Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/889 E. 2021/560 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/889 Esas
KARAR NO : 2021/560
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 29/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; dava konusu çekin muhattap bankadan temin edildiğini, çek altında bulunan imzanın müvekkili şirket yetkilisinin er ürünü olmadığının çıplak gözle dahi anlaşılabileceğini, dava konusu çekin —- tarihinde takasa ibraz edildiğini, muhatap bankanın çek fotokopisini müvekkili şirkete gönderdiğini, çek fotokopisi incelendiğinde imzanın müvekkili şirket yetkilisinin el ürünü olmadığının anlaşılacağını, davalının elinde olduğu anlaşılan toplamda —– bedelli olarak doldurulmuş çekin müvekkili şirketin rızası hilafına imzasız ve boş olarak kaybettiği/çalındığı çek koçanından olduğunu, başkaca çekler çıkması halinde dava açma haklarını saklı tuttuklarını, müvekkili şirketin rızası hilafına imzasız ve boş olarak elinden çıkan çek üzerindeki keşideci imzasının müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, müvekkilinin onayı dahilinde verilmiş çek de olmadığını, müvekkilinin söz konusu çek koçanlarının kaybolduğunu farkettiğini ve muhatap bankaya gerekli başvuruyu yaptığını, müvekkili şirket tarafından imzasız ve boş olarak kaybedilen ancak sahte imza atılıp şekli unsurları tamamlanan çeklerdeki imzalarının müvekkiline ait olmamasına, müvekkili şirketin bu çekler nedeniyle davalılara herhangi bir borcu da bulunmamasına rağmen çeklerin ihtiyati haciz de dahil olmak üzere takip konusu yapılması ihtimali bulunduğundan yargılama sonuna kadar takibin tedbiren teminatsız olarak durdurulmasına, İİK 72/2 maddesi uyarınca icra takibinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, dava konusu ——-çek üzerindeki keşideci imzasının müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığının ve bu nedenle müvekkili şirketin herhangi bir borcu olmadığının tespiti ile söz konusu çeklerin müvekkili şirket açısından iptaline, davalıların %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı —– cevap dilekçesi ile özetle, davalıların bulunduğu yerin — olduğunu, çekin keşide yerinin de —olduğunu, bu durumda —– Mahkemelinin davaya bakmaya yetkili olduğunu, HMK. 19/2 maddesi gereği birden çok yetkili mahkemelerden —– Maahkemelerini seçerek yetki itirazında bulunduklarını, davada tedbir talebi için uygulanacak hükmün İİK 72/2 maddesi iken HMK 209/1 maddesi gereği ve teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesinin yasanın açıkça yanlış uygulanması olduğunu, HMK.’nun ihtiyati tedbire ilişkin hükümlerinin de gözardı edilerek 209/1 maddesinin ihtiyati tedbir talebine ve teminatsız karar vermeye dayanak göstermesinin dikkat çekici olduğunu, bu maddenin senedin ispata dair bir işleme esas alınamayacağını, İcra Müdürlüğünün dava konusu belge ile kambiyo takibi başlatabildiğini, ispat hukuku ile ihtiyati tedbir hükümlerinin ilgisi olmadığını, davacı şirketin başka çeklerini de ödememek için aynı yollara başvurduğu —– sayılı dosyasında ve —– imzaya itiraz dava dosyasında mahkemelerin ihtiyati tedbir konusunda kararlar olduğunu, imzaya itiraz davasında şekli inceleme yapan İcra Mahkemesinin dahi—- teminat ile takibin durdurulması kararı verdiği bir yargı uygulamasında mahkemenin atipik kararının yersiz olduğunu, davacı tarafın imzaya itiraz yerine özellikle kasten menfi tespit açarak olası soruşturmada — yanıltma planını şimdiden açık ettiğini, davacı —- arasındaki sözleşme gereği çekin bizzat davacı tarafından bu davalıya verildiğini, iş bu çekin —– müvekkili şirkete ciiro edilerek verildiğini, müvekkilinin diğer davalıya fatura karşılığı sattığı mallardan doğan alacağına karşılık davalının ciro ettiği çeki aldığını, dilekçe ekinde bu sözleşme gibi —– daha sunulduğunu, sunulan —– davacı yetkilileri tarafından çalınmaya çalışıldığını, haklarında soruşturma başlatıldığını, tüm bu nedenlerle öncelikle yetkisizlik kararı verilerek dosyanın —– Mahkemesine gönderilmesine, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına veya en az %15 teminat karşılığında uygulanmak üzere geri alınmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hükümsüzlük ( çekin keşide eden kısmındaki imzanın kendine ait olmadığı gerekçesi ile ) nedeni ile menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı vekili, şirketi temsile yetkili ve kambiyo senedi düzenlemeye yetkili kişinin —olduğunu, davaya konu——– çek üzerindeki keşideci imzasının şirket yetkilisine ait olmadığını, çek yaprağını imzasız olarak kaybettiklerini, bu sebeple çekin sahtelik sebebiyle hükümsüz olduğundan bahisle borçlu olmadıklarını iddia ederek tedbir talepli dava açmıştır.
Davacının ihtiyati tedbir talebi —- tarihli İhtiyati Tedbir Kabul kararı ile kabul edilmiş yapılan itiraz red edilmiştir.
Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmış ve taraf delilleri toplanmıştır.
—– dosyasından—- tarihli uzmanlık raporunda davamıza konu —— eli ürünü olduğu tespit edildiği görülmüştür.
Mahkememizce çek aslı ve evrak asılları üzerinden uzamn bilirkişi vasıtasıyla aldırılan —- tarihli imza incelemesi raporuna çek keşidecisi imzasının şirket yetkilisi —– ait olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
—— tarihli kararına delil olarak—- ettiği bölümde —– çeklerin ön yüzlerindeki keşideci imzaları —— şahsın mevcut mukayese imzaları arasında kaligrafik ve grafolojik özellikler yönünden uygunluklar bulunduğu, bahse konu keşideci imzalarının—- isimli şahsı eli ürünü olduğu,
——–seri numaralı çeklerin ön yüzlerindeki keşideci imzaları arasında kaligrafik ve grafolojik özellikler yönünden uygunluklar bulunduğu belirlenmekle, keşideci imzalarının aynı şahıs eli mahsulü olduğu,
——- seri numaralı çeklerin ön yüzlerindeki keşideci imzalarının incelenmesinde, inceleme konusu çeklerin ön yüzündeki keşideci imzalarının bulunduğu bölümde kalem ucu presyonuna bağlı olan ve kağıdın dokusunda meydana gelen —– derinliğinin bulunduğu ve imzayı oluşturan hatlarda mürekkep akışına rastlanıldığının müşahede edilip, bahse konu imzaların mürekkepli kalemle atılı imzalar olduğu tespit edilmiştir.’ davamıza konu çekteki imzanın —–olduğunu belirtmiştir.
Ayrıca kararın Delillerin değerlendirilmesi bölümünde – sahibi ve yetkilisi olan sanık —— keşidecisi olduğu iddianameye konu çekleri tüm zorunlu unsurları tam olacak şekilde yasaya uygun olarak düzenleyip yukarıda belirtilen sözleşmeler kapsamında —- şirketlerinin sahibi olan diğer sanık —— da ticari ilişkileri kapsamında bu çekleri müşteki şirketlere verdiği, müşteki şirketlerin çekleri tahsil amacıyla bankaya ibraz ettiklerinde çek bedellerinin sanık—– inkarı sebebiyle kendilerine ödenmediği, oysa dosya içerisinde mevcut —- raporda da görüleceği üzere soruşturmaya konu tüm çeklerdeki keşideci imzalarının sanık—— el ürünü olduğunun sabit olduğu, ayrıca soruşturmaya konu çekleri kaybettiğinden bahisle savcılığa şikayette bulunmuşsa da bu çeklerin imzalanan sözleşmeler kapsamında diğer sanığa ait şirketlere verildiğinin şirkete ait kayıtlarda tek tek gösterildiği, bu sebeple sanığın şikayet ile başlatılan soruşturmada da kamu davanın açılmasına yer olmadığına karar verildiği, dolayısıyla tacir olan sanık—— aslında kanuna uygun olarak düzenleyip imzaladığı ve sözleşme kapsamında verdiği çeklerde imza inkarında bulunarak çekleri ödemeden kaçındığı, hatta bununla da yetinmeyip çeklerin kaybolduğunu iddia ederek şikayette bulunduğu bu suretle tacir olan sanığın bu sıfatını kullanarak karşılığını ödemeyeceğini bildiği çekleri ticari faaliyeti kapsamında karşı tarafa vermek suretiyle müştekileri dolandırdığı mahkememizce tespit edilmiş olup bu kapsamda her ne kadar sanığın iddianamede 158/1-l maddesinden cezalandırılması istenmişse de üzerine atılı suçun 158/1-h maddesinde öngörülen tacir kişilerin ticari faaliyetleri kapsamında işledikleri dolandırıcılık suçunu oluşturduğu ve bu maddede öngörülen cezai yaptırımların 158/1-l de öngörülen yaptırımlara göre sanığın daha lehine olduğu dikkate alındığında ek savunma vermeye gerek kalmaksızın aşağıdaki cezalandırılmasına karar verilmiştir. ‘ değerlendirme yapıldığı görülmüştür.
Dosyadaki delillerin değerlendirilmesinden ——- nolu çek altındaki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olduğu, davanın sahte imzaya dayalı menfi tespit davası olduğu, tanlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir. Ayrıca ihtiyati tedbir neticesinde hamil olan davalı—– geç alacağından lehine % 20 tazminata hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE
İhtiyati tedbir kararının uygulanması nedeniyle alacağına geç kavuşacak olan davalı —- lehine çek bedelinin —- oranında —-tazminatın davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine
2-Alınması gereken 59,30-TL karar harcının peşin alınan 853,90-TL’den mahsubu ile bakiye 794,60-TL’nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarfolunan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı — tarafından sarfolunan 23,50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Davalılar lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 7.300-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı ——- vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/06/2021