Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/837 E. 2022/53 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/657 Esas
KARAR NO : 2022/55

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 23/09/2021
KARAR TARİHİ : 01/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılar ——.. aleyhine dava dışı alacaklı —- sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçluların vekili tarafından takibe 15/07/2015 tarihinde itiraz edildiğini, borçluların itirazında; borçlu şirketler adına iflas erteleme davasında verilen tedbir kararı bulunduğu ve takibe borca ve tüm fer’ilerine itiraz ettiklerinin belirtildiğini, icra müdürlüğünce itirazın süresinde olduğu değerlendirilerek takibin durdurulduğunu, ilgili dosya —-temlik alındığını, borçlular İflas halindeki —– Sözleşmesi” imzalandığını, … ve iflas halindeki —- ise iş bu sözleşmeye kefil sıfatıyla imza attığını, ancak borçlular tarafından ilgili kredi sözleşmesine ait borcun ödenmediğini, dava şartı olan arabuluculuk görüşmelerinin yapıldığını ve anlaşamamaya ilişkin tutanağın 28/05/2021 tarihinde düzenlendiğini, borçluların—- dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, alacak miktarının %20’sinden aşağı olmayan icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ve avukatlık vekalet ücretinin borçlular üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkilleri aleyhine ikame edilen davanın haksız, mesnetsiz ve redde mahkum olduğunu, davada dava şartı noksanlığının olduğunu, davacı şirketin huzurdaki davayı ikame ederken harç yatırmadığını, davacının harçtan muaf olmadığını, harçtan muaf olduğu iddiasında ise dahi dava konusu alacağın —- alınmış olup, temlik edenin 5411 sayılı Kanun’un 143. maddesi uyarınca harçtan muafiyeti bulunmaması nedeniyle temlik alan davacı ….—- harçtan muaf tutulmasının mümkün olmadığını, davanın dava için yasada öngörülen hak düşürücü süre içinde açılmadığını, davalının itirazının iptali talep edildiği icra takibinin —- davacının 2017 yılında yapılan itirazdan haberdar olduğunu, davanın bu nedenle usulden reddedilmesi gerektiğini, — kullanmış olduğu kredi nedeniyle, dava dışı şirket ve kefil sıfatıyla davalı müvekkillerimiz aleyhine, davaya konu alacak nedeniyle —- ipoteğin paraya çevrilmesi talepli icra takibi başlatıldığını, bu takiple birlikte, aynı kredi alacağına istinaden —- —– sayılı dosyaları ile—- takibi daha başlatıldığını, davacı …——- yine aynı alacakla ilgili olarak — esas sayılı icra takibin başlatıldığını, asıl borçlular ——- iflasına karar verilmiş ve — sayılı dosyaları ile —- teşekkül ettiğini, —- açılması üzerine —–, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yaptığı takip ve diğer icra takiplerindeki alacağını 22.07.2016 tarihinde —- bildirdiğini, borçlu şirketin — alacak kaydı talep ettiğini, alacaklı bankanın tüm icra takiplerinden kaynaklanan alacağı— bizzat ipotek alacaklısı banka tarafından, ekte örneğini sunduğumuz dilekçeler ile kaydettirildiğini, müflis dava dışı şirketlerin tasfiyesinin sürdüğünü, kredi ve ipotek alacaklısı bankanın icra takipleri ve asıl borçlunun — sürmekte iken, davacı ….— esas sayılı dosyası ile —- teminat altına alınmış olan alacağına istinâden yeni bir bir icra takibi başlatıldığını, bu nedenle huzurdaki davaya konu—- —- sayılı icra takibinin mükerrer olduğunu, alacaklı bankanın — kayıtlı alacaklarının, tasfiye sonucunda davacıya ödeneceğinin aşikar olduğunu, davalı müvekkillerinin, esas alacaklı olan— vasıtasıyla gönderdiği hesap kat ihtarlarına da yasal süre içinde itiraz ettiklerini, alacaklının icra takibi açıkça haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak ikame edildiğini, davanın reddine ve mesnetsiz, mükerrer ve kötü niyetli takip nedeniyle davacının tazminat ödemesine karar verilmesi gerektiğini, bu nedenle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline, davacının talep ettiği alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile genel kredi sözleşmesinden kaynaklı davacının temliknameye dayalı olarak kredi kefili aleyhine başlattığı icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
— icra dosyası getirtilerek dosyamız içerisine alınmış olup yapılan incelemesinde ödeme emrinin davalı borçluya —- edildiği itirazın ise 15.07.2015 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır.
İcra dosyasına yapılan itiraz irdelendiğinde ‘ müvekkil .— her — ortağıdır. ‘—- sayılı dosyasından İflas erteleme Tedbir kararı alınmıştır . Tedbir kararının şirketlerin ortağı ve aynı zamanda söz konusu takipte müteselsil kefil olan …— bağladığı kanısındayız.’ şeklinde itiraz edildiği, kefaletin kabul edildiği, ancak iflas erteleme kararının kefil olan kendisini de kapsadığından bahisle itiraz ettiği anlaşılmıştır. Davalının kefil olduğu noktasında taraflar arasında çekişme yoktur. Buradaki uyuşmazlık— kararının davalı kefili kapsayıp kapsamadığı ve kapsamıyor ise itirazın süresinde olup olmadığına ilişkindir. —- sayılı İcra İflas Kanunu 62. Maddesi ‘…İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren—- içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. (Değişik ikinci cümle: 17/7/2003-4949/13 md.) İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan—- sorumludur..’ şeklindedir.
—- dosyasından —- tarihli tedbir kararı inclendiğinde kararın —— tedbir kararının kefaletleri kapsamadığının — edildiği görülmüştür.
Bu çerçevede davacının ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süre içinde takibe itiraz etmediği ve takibin davalı bakımından kesinleştiği anlaşılmıştır.
Kesinleşen takibe karşı itirazın iptali davası açılamaz. Zira böyle bir durumda alacaklının hukuki yararı bulunmamaktadır. Hukuki yarar 6100 sayılı HMK’nın 114. maddesindeki dava şartları arasında sayılmış olup aynı kanunun 115. maddesine göre mahkeme dava şartlarını yargılamanın her aşamasında gözetmek zorundadır. Bu itibarla davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın dava şartı yokluğundan reddine,
2-Alınması gereken 80,70-TL karar harcının davacı tarafından hazineye—- kaydına,
3-Davacı tarafından sarfolunan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri sarfolunmadığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
5-Davalı lehine — uyarınca taktir olunan — vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı