Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/777 E. 2018/186 K. 27.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İstanbul Anadolu
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2014/777 Esas
KARAR NO : 2018/186

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 27/02/2018

Mahkememizde görülen davanın yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı, 22/09/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında aracını tamamen kullanılamaz hale geldiğini, kazanın yola aniden çıkan bir araçtan kaçmak isterken meydana geldiğini, kaza sonrasında kasko sigortacısı olan davalı sigorta şirketine başvuru yaptığını ancak sigorta şirketi tarafından cevap verilmeyerek talebinin zımnen reddedildiğini, hasarın tespiti ile zararın poliçe limitleri ile sınırlı olarak kendisine ödenmesi için dava açmıştır.
Davalı sigorta şirketi “yapılan değerlendirme kapsamında kaza tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsünün 0,75 promil alkollü olduğunun tespit edilmesi” nedeniyle hasar başvurusunu haklı olarak reddedildiğini, Kasko Poliçesi Genel Şartlarının A.5.maddesi uyarınca hasarın teminat dışı olduğunu savunmuştur.
Dava hukuki niteliği itibariyle trafik kazasına dayalı olarak açılan tazminat davasıdır.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan sonra dosya Adli Tıp Kurumu’na gönderilmiş, Adli Tıp Kurumu ….Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 16/10/2017 tarihli raporu ile;
“…davacının kaza anında ortalama olarak 0,96 promil alkollü olduğunun kabulü gerektiği, saptanan alkol seviyesine bireyin yanıtının yaş, cins, vücut ağırlığı, sahip olunan enzimatik aktivite, genel sağlık durumu ve beraber kullanılan ilaçlar gibi birçok değişkenin etkilediğini, alkol düzeyinin artışı ile paralel olarak artan derecelerde gevşeme, dikkat azalması, cesaretlenme, çevresel uyaranların algılanmasında yavaşlama, göz ve beyin arasındaki iletişim sürecinde uzama, algılanan çevresel uyarıların beyinde işlenmiş veriler halinde dönüşmesinde gecikme, dolayısıyla uyaranlara karşı reaksiyon zamanında uzama, beyinciğin etkilenmesi suretiyle denge ve koordinasyonun olumsuz yönde etkilenmesi, ani karar verebilme, direksiyon ve fren kontrolü gibi birden fazla hareketi biranda yapabilme kabiliyetinde azalma, uyaranları farkedip doğru tepkiler verme, istemli göz hareketleri, gözün takip yeteneği, karanlığa adaptasyon, hız ve mesafe tayini gibi becerilerde olumsuz yönde etkilenme, istemsiz göz hareketlerinin ortaya çıkması, uykuya meyil gibi belirtilerin oluştuğu, bu durumdaki bir sürücünün risk alma eğiliminin arttığı, sürüşle ilgili becerilerinde azalma olduğu ve kaza olasılığının arttığı bilimsel olarak bilinmektedir.
Alkol seviyesi 0,96 promil hesaplanan davacının olay sonrası detaylı dahili muayenelerinin yapılmamış- yaptırılmamış olması nedeniyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edip edemeyeceği hususunun mevcut verilerle tespit edilemediği” mütalaa edilmiştir.
Davacının kaza sırasında ortalama 0,96 promil düzeyinde alkollü olduğu konusunda dosyada yapılan bilimsel incelemelere göre kuşku bulunmamaktadır. Her ne kadar Adli Tıp Kurumu’nun yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan raporu uyarınca sonuç olarak somut olayda bir kanaate varılamadığı bildirilmiş ise de; araç kullanımındaki yasal alkol sınırının 0,50 promil olarak belirlendiği, yapılan tespitlere göre ortalama 0,96 promil alkollü olan davacının bu sınırın neredeyse iki katı oranında alkollü bir şekilde araç kullanması halinde meydana gelen kazada alkolün etkisinin bulunmadığı ileri sürmenin hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve ayrıca Kasko Poliçesi Genel Şartlarının A.5.maddesi uyarınca alkollü araç kullanımının teminat dışında bırakılmış olduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 85,40 TL. harcın mahsubu ile bakiye 49,50 TL. harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından gider yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı lehine ………uyarınca takdir edilen 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.