Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/698 E. 2018/496 K. 17.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/698 Esas
KARAR NO : 2018/496
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2014
KARAR TARİHİ : 17/05/2018
Mahkememizde görülen davanın yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalının Kartal 2. İcra Müdürlüğü ………. E. sayılı dosyasında aleyhindeki icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine itiraz ettiğini, Kartal 2. İcra Müdürlüğünün …… E. dosyasında görüldüğü üzere borçlu şirketin Pendik İcra Müdürlüğünün 2011/14640 E. sayılı dosyasına olan borcunun şirket ortağı alacaklı …’tan tahsil edildiğini, ödenen borcun tahsilat makbuzunun dosyaya sunduklarını, alacaklı …’ın haciz baskısı altında ortağı bulunduğu şirketi mağdur etmemek adına ödeme yaptığım, bu hususun ortaklar ve yetkili organlar tarafından bilindiğini, bu borca dayanak yapılarak takip başlatıldığını, borçlu tarafin itiraz dilekçesinde belirttiği talep edilen alacağın sebebinin açıkça belirtilmediği ve belgelendirilmemiş olduğu iddialarının yersiz olduğunu beyanla, açıklanan nedenlerle yapılan İtirazın İcra ve İflas Kanunu gereğince iptaline, borçlu aleyhine %20 İcra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalı savunmasında özetle: Davaya konu icra takibine itirazın vekil olarak yapıldığını, bu itibarla gerek HMK gerekse 1136 s. Avukatlık Yasasının 171, maddesinin; “Avukat, üzerine aldığı İşi yasa hükümleri ve yazılı sözleşme {artlarına göre sonuna kadar takip eder.” hükmüne göre, dava dilekçesinin vekile tebliğ edilmesi gerekirken; Doğrudan asile gönderilmesi sebebi ile bu safhaya kadar yapılan işlemlerin usul yönünden hatalı olduğunu, yapılan işlemlerin yok sayılmasını ve yeniden süre verilmesini talep ettiklerini, usul itirazlarının kabul edilmemesi halinde; davaya cevap dilekçelerini ıslah ettiklerini, davayı kabul etmediklerini, davanın tümden reddine dava masraf ve ücreti vekaletinin davacıya yüktetilmesini talep ettiklerini, şirketin borcunun ortaklarından olan … tarafından ödenmesi yönünde şirketçe alınmış bir karar bulunmadığını, şirket ana sözleşmesinde de bu konuda yasak olduğunu, bu nedenle davaya konu ödeme hangi saiki ile yapılırsa yapılsın müvekkili şirketten talep edilemeyeceğinin ortada olduğunu, davacı alacağını temlik de almadığını, bu nedenle müvekkilinden talep edemeyeceğini, hukuki geçerlilik taşımayan davaya konu talebin reddini talep ettiklerini, dava dilekçesinde talep açık olması gerekirken bu yönde ki eksiklikler giderilmeden davada tahkikat aşamasına geçilmiş olmasına itiraz ettiklerini beyanla, yukarıda açıklanan sebeplerle; öncelikle usulü eksikliklerin giderilmesine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile fatura alacağından kaynaklanan cari hesap alacağına dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü’nün…….1 Esas (eski Kartal 2. İcra Müdürlüğünün ….. Esas) sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içine konmuştur. İcra takibi incelendiğinde, ödeme emrinin 11/01/2013 tarihinde borçlu/davalıya tebliğ edildiği, borçlunun 14/01/2013 tarihinde borca ve faize itiraz ettiği ettiği, hem icra takibine itirazın hem de iş bu itirazın iptali davasının süresinde açıldığı, uyuşmazlığın borca, faize kısaca esasa ilişkin olduğu, icra müdürülüğünün yetkisine bir itirazın olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı, davalı şirketin ortağı olduğunu, Pendik 1. İcra Dairesi’nin …. E. Sayılı dosyası kapsamında başlatılan icra takibi sırasında ortak sıfatıyla icra dosyasına ödeme yaptığını akabinde bu bedelin davalı şirketten tahsili için icra takibi başlattığını iddia etmektedir.
Davacının Pendik İcra Müdürlüğü’nün …….E. Sayılı dosyasına ödeme yaptığına ilişkin dekontların icra dosyası içerisinde olduğu görülmüştür.
Davalı ise; davacının belirttiği ödemeyi kabul etmekle birlikte icra borcunun davacı tarafından ödenmesi konusunda şirketçe alınmış bir karar olmadığını, bu nedenle davayı kabul etmediklerini beyan etmektedir.
Pendik 1. İcra Müdürlüğü’nün…..E. Sayılı icra dosyası getirtilerek dosya içerisine alınmış, dosya alacaklısının ………AŞ., borçlusunun ise davalı şirket olduğu, icra dosyasına 04/01/2013 tarihinde ”şirket ortağı … tarafından yatırılan” açıklaması ile 74.736,42 TL tutarında ödeme yapıldığı görülmüştür.
Her ne kadar davalı taraf ”şirket ana sözleşmesinde ortağın şirket adına ödeme yapamayacağı hususunun kararlaştırıldığı” yönünde savunmada bulunmuş ise de, celp edilerek dosya içerisine alınan şirket ana sözleşmesi örneğinde bu şekilde bir düzenlemeye yer verilmediği anlaşılmış, davacının dava dışı icra dosyasına davalı şirket ortağı sıfatıyla yaptığı anlaşılan ödemeyi (davacının şirkete sermaye borcu olmadığı da göz önüne alınarak) geri isteyebileceği kanaati ile davanın asıl alacak üzerinden kabulüne; takipten önce temerrüt oluşmadığından işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 74.736,42 TL üzerinden devamına, takip tarihinde temerrüt oluşmadığından davacının işlemiş faiz ve fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-Alacak hesabı yargılamayı gerektirdiğinden davalı aleyhine icra inkar tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli 5.105,25 TL harçtan peşin alınan 906,91 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.198,34 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından bilirkişi ve tebligat ücreti olarak yapılan 877,60 TL yargılama giderinin ret ve kabul oranı dikkate alındığında bakiye 874,50 TL’sinin ve 24,30 TL başvurma harcı ile 906,91 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.805,71 TL masrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf gider yapmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
7-Hüküm altına alınan miktar üzerindenn AAÜT hükümlerine göre davacı lehine 8.571,01 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen kısım yönünden davalı lehine 263,58 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/05/2018