Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/544 E. 2018/43 K. 23.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/544 Esas
KARAR NO : 2018/43
DAVA : Tazminat
KARŞI DAVA : Manevi tazminat
DAVA TARİHİ : 04/02/2011
KARŞI DAVA TARİHİ : 15/04/2011
KARAR TARİHİ : 23/01/2018
Mahkememizde görülen davanın yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili; Müvekkilinin ve babası …..’ın 1998 yılında ……’un ……deki distribütörü olarak işe başladıklarını; bilahare 2004 yılında …..’un …’ de kurulması üzerine, babasının ve …..a’nın ortağı olduğu bu oluşumda davacının genel müdür olmayı kabul ettiğini; gece gündüz çalışarak,………..’de hiç tanınmayan bu enerji içeceğini meşhur ettiğini, sektörünü oturttuğunu ve lider haline getirdiğini; ancak amacına ulaşan davalıların müvekkiline ve babasına artık ihtiyacı kalmayınca onun onurunu kırıcı işlem, eylem ve söylemlerde bulunduklarını; müvekkilinin babasının hisselerini düşük bedelle almak için baskı kurduğunu, zorladıklarını, hukuka aykırı olarak onları şirketten uzaklaştırdıklarını; amaçlarının müvekkilinin ailesini kullanarak meşhur olup,kazanca geçince bu karı Avusturya’ya aktarmak olduğunu; bunu yaparken de, müvekkilini karalayıcı, ticari itibarını sarsıcı iddia ve suçlamalarına devam ettiklerini; noter yoluyla yapılan ihtarları da nazara almadıklarını, açılan davalarda bayiler ile yapılan sözleşmelerin tek imzalı olduğu ve uzun süreli olup, ağır koşulları içerdiğini; sahte olduğunu ileri sürerek bu sözleşmeleri düzenleyen müvekkilini suçladığını, hatta onu C. Savcılığına şikayet ettiğini, bu iddialarının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin ayrıntılı denetimlerde hep ibra edildiğini, şirketten ayrılırken de tüm sözleşmelerin …….. şirketine teslim edildiğini, denetlendiğini ve ibra edilerek; müvekkili ve babasına ödemede bulunulduğunu buna rağmen müvekkili aleyhine itibarını sarsıcı bu söylemlere devam edildiğini belirterek; fazlaya dair haklarını saklı tutarak davalı şirketin ve yetkilisinin; iş akdinin sona ermesinden sonra müvekkili aleyhine haksız suçlama, dava açma, haksız maddi ve manevi zarar verme yolunun izlenmesi sebebiyle; şimdilik 50.000 TL maddi, 200.000 TL manevi tazminatın en yüksek faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; her iki davalı yönünden de ayrı- ayrı iş bölümü itirazında bulunarak, taraflar arasındaki ilişkinin ticari davayı gerektirdiğini, bu sebeple Ümraniye’nin ticari davalarına bakmakla görevli bulunan Kadıköy Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli bulunduğunu bildirmiş; davanın esasına ilişkin savunmalarını da yaparak; davacının bu dava dilekçesindeki iddialarla müvekkili şirketin ticari itibarını zedelediğini ileri sürerek müvekkili ….. için açtığı karşı davada 100.000TL manevi tazminatın avans faiziyle beraber davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı-karşı davalı, 1998 yılında davalı …… Şirketi’nin ……Distribütörü olarak işe başladıklarını, 2004 yılında davalı şirketin……’de şirket kurması üzerine şirketin genel müdürü olduğunu, ozamana kadar tanınmayan bu markayı gece gündüz çalışarak tanınır hale getirdiğini, markanın sektörde lider olduğunu, ancak daha sonra davalıların kendilerine artık ihtiyaç kalmadığı düşüncesi ile onur kırıcı eylem ve söylemlerde bulunduklarını, hukuka aykırı olarak şirketten uzaklaştırıldıklarını, haksız suçlama ve karalama yaptıklarını, bayilerle yapılan sözleşmelerin sahte olduğundan bahisle kendileri hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na haksız şikayetlerde bulunduklarını, haksız suçlama, dava açma ve zarar verici diğer eylemler nedeniyle davalılardan 50.000,00 TL maddi, 200.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunduğunu beyan etmiştir.
Davacının Ümraniye 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açmış olduğu yukarıdaki talebi içeren dava mahkemenin …… E…… K sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilmiştir.
Davalı-karşı davacı …… şirketi, aleyhine açılan davayı kabul etmediklerini beyanla taraflar arasında açılan ve halihazırda devam eden davaların sonuçlarının beklenmesi gerektiğini, davacının taleplerinin ve iddialarının haksız olduğunu, davacının açtığı dava ile müvekkile yönelik haksız ithamlarda bulunmuş olmaları nedeniyle müvekkilin manevi haklarına zarar verildiği ve bu nedenle davacının açtığı davanın reddi ile karşı dava olarak açtıkları 100.000,00 TL tutarlı manevi tazminat talebinin kabul edilmesi isteminde bulunmuştur.
Tarafların bildirmiş oldukları tüm belge ve deliller, Cumhuriyet Savcılığı ve mahkeme kayıtları, yapılan yargılamaya ilişkin dosyalar celp edilerek incelenmiştir. Buna göre, davalı – karşı davacı …… şirketinin davacı-karşı davalı … hakkında Hizmet Bedeli ve Güveni Kötüye Kullanma ve Nitelikli Dolandırıcılık suçlarından dolayı suç duyurusunda bulunulduğu, davacı-karşı davalı hakkında ceza soruşturmaları ve davaları açıldığı, yargılamanın yapıldığı İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin …… E ……. K sayılı dosyası ile davacı-karşı davalı … hakkında “taraflar arasındaki konunun hukuki uyuşmazlık olduğu gerekçesi ile ve istinaf mahkemesinin karara CMK 223/2-a maddesini eklemek suretiyle beraat kararı verildiği ve hükmün kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı-karşı davalı, kendilerine yönelik haksız ithamlar ve kötüleyici beyanlar nedeniyle maddi ve manevi olarak zarara uğramış olduğundan bahisle dava açmış ise de; davacının iddia ettiği süreçlerde uğramış olduğu maddi zararı ispat edememiş olması nedeniyle davacının maddi tazminat istemi yerinde görülmemiş; ceza yargılamalarına konu olan davalılar eylemleri nedeniyle mahkemece “taraflar arasındaki konunun hukuki uyuşmazlık” olduğu gerekçesi ile davacı yönünden beraat kararı verilmiş olmasının davacının belirtilen eylemleri gerçekleştirmediğini kanıtlamayacağı, davalıların şikayet haklarını yargı merciileri önünde kullanmış olmalarının bizatihi davacının kişilik haklarına bir saldırı veya manevi dünyasında zarara yol açmış olduğunun kabul edilemeyeceği, dosyaya sunulan tüm belge, delil ve beyanlar uyarınca davalılar tarafından davacıya manevi tazminat gerektirir bir saldırıda bulunduğu sabit olmadığından davacının manevi tazminat istemi yerinde görülmemiştir.
Davalı-karşı davacı ….. şirketi tarafından manevi tazminat istemli açılan davada; davacının davalı hakkında maddi ve manevi tazminat istemlerini içeren davasını açarken düzenlediği dilekçe ile davasını dayandırdığı vakıaları ve hukuki gerekçelerini izah ederken kullandığı ve açıkça hakaret içermeyen anlatımların davalı ….. şirketinin kişilik haklarına saldırı ve manevi dünyasında zarara yol açtığını kabule imkan olmadığından, hakkın kullanılması niteliğinde olan davacının bu eylemi nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmadığı düşüncesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı-Karşı davalı …’ın açmış olduğu davanın reddine,
2-Davalı-Karşı davacı …….. … Ltd. Şti.’nin açmış olduğu karşı davanın reddine,
3-Harçlar ;
A-Asıl davada alınması gereken 35,90 TL karar harcının peşin alınan 3.712,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.676,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı karşı davalıya iadesine,
B-Karşı davada alınması gereken 35,90 TL karar harcının peşin alınan 1.485,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.449,10 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı karşı davacıya iadesine,
4-Taraflarca yapılan tüm yargılama giderlerinin takdiren kendi üzerilerinde bırakılmasına,
5-Vekalet ücretleri;
A-Asıl davada; davalılar lehine maddi tazminat davası yönünden 5.850,00 TL vekalet ücretinin davacı karşı davalıdan alınarak asıl davada davalılara verilmesine,
B-Asıl davada davalılar lehine manevi tazminat davası yönünden 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı karşı davalıdan alınarak asıl davada davalılara verilmesine,
C-Karşı davada; davacı karşı davalı lehine takdir edilen 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya verilmesine,
6-Bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/01/2018