Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/445 E. 2018/762 K. 10.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/292 Esas
KARAR NO : 2018/745
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/03/2015
KARAR TARİHİ : 10/07/2018
Mahkememizde görülen davanın yapılan incelemesi sonunda,
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı … şirketi sigortalısı ……. plakalı aracın, 18/06/2011 tarihinde sürücü ….. sevk ve idaresindeyken, asli kusurlu olarak sürücü … idaresindeki…… plakalı araca çarpması neticesinde çift taraflı yaralandıklarını, kaza neticesine … ….plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkili …..i ve annesi olan müvekkili …’nin yaralandığını, kaza neticesinde …’nin %20 ve 1 yaşında bebek olan ……n sürekli sakat kaldığını ve bu durumun hayatları süresince devam edeceğini, kaza sonrasında müvekkilinin davalı … şirketine başvurduğunu hasar dosyasının açıldığını ve davalı … şirketi tarafından kısmi ödeme yapıldığını müvekkilinin mağduriyetinin şirket tarafından ödenen miktarının çok üzerinde olduğunu haksız ve hukuka aykırı yapılan indirimleri kabul etmediklerini davalı … şirketinin kaza ve faiz sorumluluğu olduğunu bu nedenle faizin olay tarihinden itibaren, aksi düşünce oluşması halinde ise davalı … şirketine müracaat edildiği tarihten 8 iş günü sonrası faizin başlatılması gerektiği, müvekkilinin dava giderlerini karşılabilme imkanıda olmadığından davanın adli yardım talebi ile açıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin maddi zarar değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere … için 1.000,00-TL ve ……için 2.000,00-TL sürekli sakatlık tazminatının olay tarihinde işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmıştır.
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle: …… plakalı aracın şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, poliçe uyarınca sorumluluklarının poliçede yazılı limitlerle sınırlı olduğunu, müvekkil şirketinin teminat kapsamında olan tazminatı hak sahiplerine tamamen ödemiş olduğunu, müvekkilinin ödeme ile tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini bu nedenle davanın açılmasınada sebep olmadığını, davacı vekilinin ödemenin hesap hatasının nereden kaynaklandığını hangi kanuna aykırı hangi yargıtay teamülüne uygun olmadığı yönünde açıklama yapmadığını, davacı vekilinin dilekçesinde ………..ağır yaralandığını iddia ettiğini fakat iddiasını ispatlar somut delilleri sunmadığını bu nedenlede davanın reddinin gerektiğini, kaza anında …’nin emniyet kemerini takmadığı diğer davacı ……….bebek koltuğunda oturması gerekmesine rağmen …’nin kucağında seyahat etmesi davacıların yaralanma veya yaralanmanın sonuçlarının artmasına, bizzat gerekli önlemleri almamak sureti ile yol açtığı ortaya çıkacağını, müvekkilinin kanuni yükümlülüklerini yerine getirdiğini gerekli ödemeleri yapan müvekkil şirketi hakkında açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizin 10/07/2018 tarihli celsesinde davacı vekili sözlü olarak; “Karşı tarafla uzlaştık davadan feragat ediyoruz” şeklinde beyan vermiştir.
Davacı vekilinin vekaletinin denetlenmesinde davadan feragat yetkisi olduğu görülmüştür.
HMK 307 – 309 ve devamı maddeleri gereğince feragat davayı kesin hüküm gibi sonuçlandıran, karşı taraf ve mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan taraf işlemi olmakla; davacı yanın feragati nedeniyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Harçlar Kanunun 22. maddesi gereğince alınması gerekli 35,90 TL harcın peşin alındığı anlaşılan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,20 TL’nin davacıdan tahsili ile hazine adına irat kaydına,
3-Taraflarca talep edilmediğinden yargılama gideri ve vekalet ücretleri hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olduğu takdirde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/07/2018