Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/402 E. 2018/403 K. 17.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/402 Esas
KARAR NO : 2018/403
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/09/2014
KARAR TARİHİ : 17/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 09/09/2014 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı … şirketine …… nolu KTK ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı ……. plakalı aracın, 18/10/2009 tarihinde yine davalı … şirketine…….. nolu KTK ZMM sigorta poliçesi ile sigortalı…… plakalı araca çarpması sonucu çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, meydana gelen kazada araçta yolcu olarak bulunan müvekkili …’in yaralandığını, müvekkilinin geçirdiği trafik kazası neticesinde 48,70 oranında sürekli sakat kaldığını, Fırat Üniversitesi Hastanesine ait 04/07/2013 tarihli Özürlü Sağlık Kurulu Raporunun dilekçe ekinde sunulduğunu, yargılama sırasında yaptırılacak olan bilirkişi incelemesi ile müvekkilinin maluliyet oranının tespit edilebileceğini, kazadan sonra müvekkilinin uzun süre tedavi görmek zorunda kaldığını, tedavi sürecinde müvekkilinin çalışmadığını, mahkemece yaptırılacak olan aktüer incelemesinde sayın bilirkişi tarafından tedavi süresi boyunca sakatlığının %100 olarak kabul edilerek buna göre hesap yapılmasını istediğini, kazadan sonra müvekkil tarafından her iki aracında ZMM poliçesini düzenleyen davalı … şirketine başvurulduğunu,………… plakalı araçtan dolayı …… numaralı hasar dosyası, …… plakalı araçtan dolayı …. sayılı hasar dosyalarının açılmış olduğunu, davalı … tarafından bir kısım ödemelerin yapıldığını ancak hangi hasar dsoyasından yapıldığının bilinmediğini, müvekkilinin mağduriyetinin sigorta şirketi tarafından ödenen miktarın çok üzerinde olduğunu, bu nedenle haksız ve hukuka aykırı olarak yapılan indirimleri kabul etmediklerini, hasar dosyaları celp edildiğinde bu hususun anlaşılabileceğini, davalı şirketin dava açılmasına sebebiyet verdiği için kazadan dolayı sorumluluğu ve faiz sorumluluğunun devam ettiğini, bu nedenle faizin başlangıç tarihinin olay tarihinden itibaren hesaplanmasını istediklerini, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarına uygun müracaata rağmen eksik ödeme yapan davalı … şirketinin müracaatla birlikte temerrüde düştüğünü, davalı … ile ihtilaflarının sadece tazminatın miktarı konusunda olduğunu, kazaya karışan her iki araç da davalı … şirketine sigortalı olduğundan davalı … şirketinin tazminatın tamamından sorumlu olduğunu, müvekkilinin kaza yapan araçta yolcu olarak bulunduğunu, bu nedenle kendisine kusur izafe edilmesinin mümkün olmadığını, bu sebeple gerekli evrakların celbini müteakip müvekkilinin alabileceği tazminat miktarının hesaplanması için dosyanın aktüer bilirkişisine gönderilmesini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik sürekli sakatlık tazminatı olarak 1.000,00 TL tazminatın (davalı … azami poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla) kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava hakkının olmadığını, söz konusu kaza nedeniyle davacının davadan önce müvekkil şirkete yaptığı müracaat üzerine uzman aktüer hesap bilirkişisinden alınan rapora göre davacı…….’a 09/04/2010 tarihinden 1.063,00 TL tazminat ödendiğini, kazaya karışan …… ve …..plakalı araçların kusurlarının ayrı ayrı değerlendirildiğini, yapılan bu ödeme sonucunda davacının zararının tazmin edildiğini, başkada zararının kalmadığını, ibra tarihinden itibaren 2 yıllık ibranın iptalini talep edebilme süresi geçtiğinden davanın bu nedenle reddinin gerektiğini, ödemenin üzerinden 5 yıl geçtikten sonra dava açılmasının kötü niyetli olduğunu, müvekkil şirketin belirlenecek gerçek zarardan sigortalısının kazadaki kusur oranına isabet eden oranda ve poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğunu, ceza yargılamasında rapor alınmış olsa dahi tazminat hukukuna esas olacak şekilde yeniden oluşturulacak heyetten kusur raporu alınması gerektiğini, ödemenin yapılması nedeniyle davanın reddini, kusur oranında indirim yapılmasını, muhakeme masrafları ile ücretli vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı hakkındaki tüm sağlık belgeleri, ceza dosyasında verilen karar örneği, hasar dosyası, sigorta poliçesi, sigorta tarafından yapılan ödeme belgeleri, Elazığ Üniversite Hastanesindeki tedavi belgeleri ve raporları celp ve ibraz edilmiş, davacının tüm tedavi belgeleri derlenerek Adli Tıp’a gönderilmek suretiyle kalıcı ve geçici iş görmemezliği ile ilgili rapor istenmiştir, Adli Tıp tarafından 23/06/2015 tarihli ön raporda ; ” Şahıs hakkında sorulan hususlarda rapor düzenlenebilmesi için şahsın tam teşekküllü bir hastanede:
Şahsın psikiyatri muayenesinin yaptırılarak; maruz kaldığı kazaya/olaya bağlı organik beyin sendromu, postkontüzyonel sendrom, hafıza kaybı, posttravmatik stres bozukluğu, depresyon vb. DSM kriterlerini dolduran psikiyatrik bozukluk olup olmadığı, varsa tedavi ile işlevselliğin düzelip düzelmediği, muayene bulguları ve yapılmış ise tetkik sonuçlarını içerir ayrıntılı psikiyatri raporunun,
Beyin cerrahi/nöroloji uzmanınca muayenesinin yaptırılarak; kafa kemiklerinde kemik defekti bulunup bulunmadığı, varsa cm olarak ölçüsü, maruz kaldığı kazaya/olaya bağlı organik beyin sendromu, postkontüzyonel sendrom, hafıza kaybı, vertigo, epilepsi (ne sıklıkla nöbet geçirdiği belirtilerek) vb. sekel bulunup bulunmadığı, ayrıca bulguların/sekellerin kalıcı olup olmadığı ve kaza sonrası oluşan lezyonların iyileşme süresini, muayene bulguları ve tetkik sonuçlarını içerir ayrıntılı beyin cerrahi/nöroloji raporunun,
Kardiyoloji uzmanınca muayenesinin yapılarak Elazığ E.A. Hastanesi’nin 04.07.2013 tarih ve…….numaralı özürlü sağlık kurulu raporunda tanılar arasında geçen klas 1 kapak hastalığının halen mevcut olup olmadığı var ise kişinin 18.10.2009 tarihinde geçirdiği kaza nedeni ile oluşup oluşmadığı hususlarını içeren raporların tarafımıza gönderilmesi gerektiği” görüşüyle mahkememize iade edilen dosyada davacı asilin bildirmiş olduğu adrese göre Elazığ Tıp Fakültesine sevki için talimat yazılmış, ancak davacının İzmir’de oturduğu belirtildiğinden İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak Adli Tıp ön raporunda belirtilen hususlarda film, grafi ve raporlarının alınması istenmiştir. Davacı tarafa İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından usulüne uygun davetiye çıkartılmış,davacı tarafından belirtilen işlemlerin yaptırılmadığı anlaşılmış, duruşmada davacı vekili tarafından yeniden süre talep edilmiş ve İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine yeniden talimat yazılmış ancak davacının mahkemenin verdiği 1 aylık süre içerisinde dahi mahkemeye başvurmadığı anlaşıldığından talimat bila ikmal iade edilmiş olmakla, davacının kalıcı ya da geçici işgörmezliğine ilişkin Adli Tıp ön raporunda belirtilen hususlarda gerekli muayeneleri yapılmak üzere talimat mahkemelerince verilen sürelere uymadığı, raporunun alınamadığı, iddialarını ispatlayamadığı kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin alınan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,70 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı harç dahil tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/04/2018