Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1975 E. 2018/460 K. 09.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1975 Esas
KARAR NO : 2018/460
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2014
KARAR TARİHİ : 09/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili şirketin, endüstriyel gazların tazmini, tedariki ve dağıtımı konusunda faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, davalı ile 05/11/2012 tarihli sözleşme imzaladığını, davalının bu sözleşmeyle müvekkili şirketten gaz alım taahhüdünde bulunduğunu, ancak davalının gaz alım borcunu herhangi bir neden olmaksızın durdurduğunu, başka firmalardan gaz temin etmeye başladığını, bu hususta davalıya ………. Noterliği’nin ……… tarihli,……. yevmiye nolu ihtarname gönderdiğini, ancak davalının gönderdiği cevabi ihtarnameyle, müvekkili şirketten gaz temin edemediği gerekçesiyle 3. Şahıslardan gaz temin ettiğini kabullendiğini, ancak tutumunda bir değişiklik olmadığını, ihtarname tebliğine rağmen davalının, müvekkiline ait ekipmanı iade etmediği için kira bedeline karşılık 05/06/2014 tarih, 4.060,38-TL bedelli tüp kirası faturası düzenlenerek davalıya gönderdiğini, davalının bu faturayı iade ettiğini, gelinen bu noktada sözleşmenin halen yürürlükte olduğunu, bu kapsamda davalının aylık olarak minimum 7.500 m3 medikal oksijen ve 20 kg azot protoksit gazı satın almak yükümlülüğünde olduğunu, davalının sözleşme gereince müvekkilinin temin ve teslim ettiği tüpleri iade etmediğini, tüpleri iade etmeyen davalının, söz konusu tüpler için kira ödemeye de yanaşmadığını, bu nedenlerle ciddi bir maddi kayba uğradığını, davalının bu zararı tazmin borcu altında bulunduğunu öne sürerek; davalının sözleşmeye aykırı davrandığının tespitine, davalının Nisan 2014 döneminden Aralık 2014 dönemine kadar satın almayı taahhüt ettiği halde satın alamadığı gaz bedeline karşılık şimdilik 6.337,55-TL’nin tahsiline, dilekçeleri ekinde dökümü yapılan gaz tüplerinin müvekkiline iadesine, aksi halde şimdilik 1.000,00-TL’nin tahsiline, davalının elinde tuttuğu gaz tüplerine ilişkin müvekkili tarafından kira alacağına istinaden düzenlenen toplam 338.034,60-TL’nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ile özetle; müvekkili şirketin sözleşme kapsamında 1986 yılından 31/03/2014 tarihine kadar kesintisiz olarak davacı ile ticari ilişkisini sürdürdüğünü, ancak davacının, sözleşmeye, hukuka ve ticari teammüllere aykırı tutum ve davranışları nedeniyle müvekkilince haklı olarak feshedildiğini, zira müvekkilinin gaz temin ettiği …….bünyesindeki…….. A.Ş.’nin 30/01/2014 tarihli faks ile gaz istenilmesine rağmen davacının süresinde gaz temin edemediğini, bu nedenle müvekkiline, …….. Yetkilisi tarafından 05/02/2014 tarihli mail çekilerek, gazın temin edilememesi sebebiyle üretimin aksadığı ve bu nedenle müvekkiline cezai meyyide uygulanacağı ihtar edilerek tüplerin en geç bir gün sonra müvekkili tarafından tedarik edilmesinin ısrarla vurgulandığını, ancak davacının gaz temini yapmayarak müvekkilini müşterilerine karşı zor duruma düşürdüğünü ve kendi davranışlarıyla sözleşmenin haklı feshine neden olduğunu, müvekkili tarafından Manisa’da sadece …… Hastanesi ve …… Hastanesine gaz satışı yaptığını, müvekkilinin 2014 yılı Şubat ayında……..den boşalan 8 adet medical tüpleri doldurmak için davacı firmaya getirdiğinde işyerindeki dolumcu ……..’ın satış müdürü…… talimatı ile bu tüpleri doldurmayacaklarını, tüplerin azot gazına çevrilerek….’de bulunan yağ fabrikasına gönderildiğini bildirdiğini, bu nedenle de sözleşmenin haklı feshine neden olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin tek satıcı konumunda distribütör sözleşmesi de olmadığını, davacı şirketin müvekkili şirketin satış yapmasını imkansız kılacak derecede müvekkili müştereri kalitesine, müvekkilinin fiyatı altında fiyat teklifleri verdiğini, bu durumun dahi başlı başına haklı fesih nedeni olduğunu, davacının toplamda 9 adet farklı fatura ile toplam 115 adet tüp için kiralama faturası kestiğini ve sembolik olduğunun açıkça görülebileceğini, davacının ticari ilişykinin devam etmeyeceği için kötü niyetli olarak her tüp için aylık 30,00-TL kira bedeli talep ettiğini, halbuki davacının teklif verdiği diğer tüm firmalardan tüpün kira bedelini aylık 3,00-TL talep ettiğini, müvekkilinin kayıtları ve davacı uhdesindeki ekipmanların keşfen incelenmesi halinde müvekkilinde davacıya ait toplamda 21 adet, müvekkilinin davacıda ise 28 adet tüp olduğunun anlaşılacağını, davacının müvekkilinden bir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen ………….. Tedarik Sözleşmesi, …………….Sözleşmesi, Noterlikten gönderilen karşılıklı ihtarnameler, Tıbbi Gaz Kullanım Sözleşmesi, faturalar, teklif mektupları, mutabakat mektupları, kira faturaları celp ve ibraz edilmiş, davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmak üzere Manisa Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak rapor alınmış, ayrıca davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapmak üzere mahkememizde bilirkişi ataması yapılarak rapor alınmıştır.
Talimat yoluyla alınan bilirkişi raporuna göre; 31/01/2014 tarihli sipariş mektubu ile davalı firma tarafından davacı firmaya mal siparişinde bulunulduğu, davacının bu siparişin karşılanıp karşılanmadığı için herhangi bir delil ve açıklama sunmadığı, bu nedenle davalının bu siparişinin davacı tarafından karşılanmadığı, 2014 yılının Şubat ve Mart aylarında davalının davacıdan mal almaya devam ettiği, davalının ticari defter ve kayıtlarına göre davacıdan son olarak almış olduğu mal satış faturasının 22/03/2014 tarihi olduğu anlaşılmıştır. Davalı delilleri arasında sunulan davacının başka firmalara gönderdiği teklif mektupları incelendiğinde davacının….. İl……… faaliyet gösteren başka firmalara gönderdiği teklif mektuplarında davalıya verilen fiyatlara çok yakın ve bazen ise davalıya verilen fiyatlardan daha düşük fiyatlarda teklif yapıldığı, davacı firmanın davalı firmanın müşterisi olan Grandmedical Hastanesine 2014 yılı Şubat ayında fiyat teklifi sunduğu, davalı firmanın ilgili müşterisinin bu fiyat teklifinden sonra davacı ile arasındaki sözleşmeyi fesih yoluna gittiği, davacı firmanın, distürbitör olarak kabul ettiği davalının faaliyette bulunduğu bölgede yer alan firmalara fiyat teklifleri sunarak doğrudan satış yapmaya başlaması nedeniyle taraflar arasında kabul edilen tek satıcılık ilişkisini ihlal ettiği, davalı tarafın 16/04/2014 tarihli ihtarname ile davacıya verilen siparişlerin karşılanmayacağının davacı çalışanları tarafından davalıya bildirildiğini, müşterilerine karşı tedarik zorunluluğu sebebiyle başka firmadan tedarik yapmak zorunda kaldıklarını beyan ettiği ve davalının bu beyanının fesih bildirimi olarak kabul edilmesi gerektiği, sözleşmelerin davalı tarafından haklı nedenle feshedildiği, Nisan 2014 ve sonrasında asgari alım taahhüdünden bahsedilemeyeceği, zira sözleşmenin feshedilmiş olduğu ve bağlayıcılığı kalmadığı, bu nedenle davacının Nisan 2014- Aralık 2014 dönemine ilişkin olarak davalıdan asgari mal bedeli alacağı bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Davalının ticari defter ve kayıtlarına göre; davacı şirketin davalıya son olarak düzenlemiş olduğu 01/05/2014 tarihli, 582,97-TL tutarlı faturanın davalı defterlerine işlenerek ödemesinin yapıldığı ve davalının davacıya herhangi bir borcu kalmadığı gibi 26,55-TL alacağı kaldığı, davacının dava konusu yaptığı toplam 338.034,60-TL ve 4.060,38-TL tutarlı 02/07/2014, 04/06/2014 ve 03/09/2014 tarihli faturaların davalı defter kayıtlarında yer almadığı, davalının ibraz ettiği 14/01/2014 tarihli mutabakat yazısı, 22/08/2014 tarihli mutabakat yazısı, 25/08/2014 tarihli mutabakat yazılarının davacı tarafından imzalanmış olduğu ve her iki tarafın bu mutabakat yazılarına herhangi bir itirazı olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafın sunmuş olduğu ticari defter ve kayıtların usulüne uygun tutuldukları, davacının ticari defterlerine göre davalı ile 2013-2014 yılında yaptığı mal alışverişi neticesinde davalı şirketten cari hesap vaatli alacağı bulunmadığı, en son mal faturasının 18/07/2013 tarihinde düzenlendiği ve bu tarihten sonra satış faturası düzenlenmediği anlaşılmıştır. Davaya konu edilen 338.034,60-TL tutarlı 3 adet kira faturasının davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak davalı tarafından iade edilmiş olması nedeniyle davacı kayıtlarına iade kaydının düşüldüğü, ayrıca davacının Beyoğlu 7. Noterliğinden keşide ettiği ihtarname de iptal edildiği bildirilen 05/06/2014 tarihli, 4.060,38-TL bedelli faturanın da kayıtlı olduğu, ancak sonradan iptal edildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı Nisan 2014 – Aralık 2014 döneminde davalının alımını taahhüt ettiği 6.337,55-TL tutarlı gazı almaması nedeniyle bu bedelin tahsilini talep etmiş ise de; davacının kendi ticari defterlerine göre davalıya en son 2014 yılı Mart ayında mal satışı yaptığı ve daha sonra herhangi bir satış yapmadığı anlaşıldığından ve davacının aynı şehirde sınırlı sayıda hastanenin bulunduğu bir piyasada kendi bayisi olan davalının münhasır müşterisine fiyat teklifi vermesi ve bunu davalının gaz alımından 3 gün sonra son vermesi nedeniyle davalının davacıdan alım yapmasına engel olduğu, davacının bu eyleminin taraflar arasındaki “Kotalı Bayilik Sözleşmesi”nin davalı tarafından gereği gibi ifa edilmesine engel oluşturduğu, taraflar arasındaki güven ilişkisini zedelediği, bu nedenle davacının davalıdan asgari ürün alma taahhüdünü yerine getirmesini talep etme hakkı olmadığı anlaşılmakla buna ilişkin uğradığını iddia ettiği zararı talep edemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davacı davalının elinde tuttuğu gaz tüplerini davacı şirkete iadesinin, olmadığı taktirde tüp bedellerine karşılık şimdilik 1.000,00-TL’nin tahsilini talep etmiş ise de; davacı iade edilmeyen tüplerin listesini sunmamış olup, toplam 1147 adet tüp bedelini davalıdan talep edebilmesi için öncelikle davalının elinde bu miktar tüp olduğunu, hangi tarihte hangi sevk irsaliyeleri ile davalıya teslim ettiğini kanıtlaması gerektiği, buna ilişkin bir belge sunulmadığı, ayrıca bilirkişi tarafından inceleme sırasında davacı şirketten talep edilmesine rağmen rapor düzenlendiği tarihe kadar herhangi bir irsaliye ya da teslim belgesi sunulmadığı, bu durumda davalı şirketin uhdesinde belirttiği miktarda tüp kaldığını ispat edemediği anlaşılmakla bu yönde iddia ettiği zararı talep edemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davacı davalının elinde tuttuğu gaz tüplerine ilişkin olarak düzenlemiş olduğu faturalar nedeniyle toplam 338.034,60-TL kira bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiş ise de; tarafların ticari kayıtlarına göre davacının tüplerin tüm kira bedelini 31/03/2014 tarihinde kesmiş olduğu son faturayla davalı şirketten tahsil ettiği, bunun dışındaki taleplerinin incelenebilmesi için bu miktar kira bedeli fatura içeriği tüpleri, hangi tarihli faturalar ve hangi tarihli sevk irsaliyeleri ile davalıya teslim ettiğini kanıtlayamadığı için kira bedeli de talep edemeyeceği kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90-TL karar harcının peşin alınan 5.898,10-TL’den mahsubu ile bakiye 5.862,20-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 26.672,33-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf olunan 88,50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/05/2018