Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1614 E. 2019/30 K. 22.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1614 Esas
KARAR NO : 2019/30 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2014
KARAR TARİHİ : 22/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: —– günü saat: 15.30 sıralarında, ———– kavşağında meydana gelen trafik kazasında, davalı——– ait davalı——- kullandığı———– plakalı aracıyla aniden ana yola çıktığı, ana yolda seyir halinde bulunan davacı ——– yönetimindeki motosiklete çarparak, kazada motosikletin terkisinde bulunan müvekkili küçük——— sağ bacak uyluk kemiğinden kırılacak şekilde yaralandığı, tedavisine devam edildiği, davalılardan ———– plakalı aracın trafik kaydına, anılan davalıyla, ———- Uyap ortamından tespit edilecek menkul ve gayrimenkullerin üzerine öncelikle teminatsız, olarak ihtiyati tedbir konmasına, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile ———-öncelikle kaza sonrası görmüş olduğu tedavi masrafları ile iş göremezlik halinin neden olduğu, gelecekle mahrum kalacağı kalıcı ve diğer maddi zararlarına ilişkin şimdilik 10.000 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 25.05.2014 tarihinden itibaren işletilecek olan yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ——— ve ailesinin söz konusu kaza nedeniyle uğradığı manevi zararlara ilişkin, davacı ——- için 20.000 TL davacı anne ve baba için ayrı ayrı 5.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 25.05.2014 tarihinden itibaren işletilecek olan yasal faizi ile birlikte davalılar——– müştereken ve müteselsilen tahsiline; adli yardım talebinin kabulü ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep edilmiştir.
CEVAP :
Davalı ———- vekilinin mahkememize hitaben verdiği cevap dilekçesinde özetle; —— tarihinde —-Sokakta meydana gelen çift taraflı trafik kazasında müvekkili – ait – plakalı otomobili kullanan eşi ——- seyir halinde iken tüm yönleri kontrol ederek ve de dikkatlice çıkışını tamamladığı anda kontrolsüzce gelen ——-idaresindeki motosikletin müvekkilinin aracına çarptığı, motosiklet sürücüsünün ehliyetinin ve olay anında sürücü ve yolcunun motosiklet elbisesi ve kasklarının olmadığının tespit edildiği, hem kendisinin hem de çocuğunun hayatını tehlikeye attığı, açıklanan nedenlerle özellikle davacının kusurlu olması, motosikletle yolcu taşıması ve de motosikletle yolculuk için gerekli elbise ve kaskın olmaması dikkate alınarak, maddi manevi tazminat taleplerini içeren davanın reddi gerektiği, izah edilen ve mahkemenin tespit edectği sebeplerle; haksız vc mesnetsiz davanın müvekkillerinin kusurunun bulunmaması nedeniyle reddine, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı————-Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle: Raporda yer alan aleyhe hususların reddini talep ettiklerini, dosya kapsamında alınan rapor, hüküm kurulmasına elverişli olmaığını Yargıtay Yerleşik İçtihatlarında kusur raporlarının Adli Tıp Kurumu veya Makine Mühendisi bilirkişiler tarafından hazırlanmaması bozma nedeni olduğunu, bu nedenle, rapordaki aleyhe hususların reddini talep ettiklerini, makine mühendisi bilirkişiden veya Adli Tıp Kurumu’ndan kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, davacı, gerekli önlemleri almayarak zararın doğmasına ve artmasına yol açmış, (müterafık| kusurlu davranışın tazminata etkisini olduğunu, davayı kabul etmemekle birlikte, tazminata hükmedilmesi durumunda, kask takmama ve motorbisiklet kullanımına uygun giysi giymeme hususunun değerlendirilerek, uygun bir oranda indirim yapılmasını, Yargıtay 17. HD. 2012/14652 E. 2013/15494 K. Sayılı 11.11.2013 tarihli ilamında, motosiklette yolculuk yapan kişinin talebinin, motosiklerin yolculuk aracı olmadığından hareketle BK 43 ve BK 44 uyarınca değerlendirilmesini ve tazminattan hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğine hükmetmiş, bu nedenle izah edilen ve mahkemece re’sen tespit edilecek nedenlerle, bilirkişi raporundaki aleyhe hususların reddini, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi veya Makine Mühendisi bilirkişiden kusur raporu alınmasını ve haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile yargılama giderlerinin ve mahkeme masraflarının davacı yana yükletilmesini,” talep ve beyanlarında bulundukları görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasına ilişkindir. Talep edilen tazminat kalemleri ise;———- günü meydana gelen iki taraflı trafik kazasında davacı———–yönetimindeki motosiklette davacı ——–yolcu olarak bulunduğu, -davalı — ait, davalı ———- kullandığı, davalı sigorta şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigortalısı olduğu- ——plakalı araç ile çarpışması neticesinde davacı İrem’in yaralandığı, davacı —- yaralanması nedeniyle 9.500,00 TL ilaç gideri ve tedavi masrafı ile 500,00 TL sürekli geçici iş göremezlik ödeneğini tüm davalılardan ayrı ayrı talep ettiği; kaza nedeniyle yaralanan İrem’in anne ve babası davacılar ——— ve davacı—— meydana gelen trafik kazası nedeniyle davalı araç sürücüsü ve araç şoföründen ayrı ayrı talep ettikleri manevi tazminat davası istemleridir.
İstanbul Anadolu CBS’nın ———– soruşturma dosyası, ———- Eğitim ve Araştırma Hastanesi, ———– Şirketi ve ——— Tıp Kurumu Başkanlığı’na yazılan müzekkere cevapları ikmal edilmiştir.
Trafik Kusur Tespit Uzmanı Bilirkişi aracılığı ile olay mahallinde keşif yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi, keşif sonucu mahkememize hitaben hazırlamış olduğu raporunda özetle: ——– plakalı aracın sürücüsü—— asli kusur ihlali yaparak kavşaklarda geçiş önceliğine uymadığı ve dava konusu kazaya sebebiyet verdiği anlaşıldığından kaza %80 oranında kusurlu olduğu, —— plakalı aracın sürücüsü ——- dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesi özensiz davranışlarından dolayı, kavşakta geçiş önceliğine uymayan sürücü —–yönetimindeki ——-plakalı araç ile çarpıştığı anlaşıldığından kazada %20 oranında kusurlu olduğu, motosiklet sürücüsü ve motosikletin arakasında yolcu olarak bulunan ———- kaza esnasında motosiklet kullanırken ve motosiklette yolcu olarak bulunurken, kask takıp takmadığı hususuyla ilgili dosyada muhkem bilgi bulunmamakta olup, konu hakkındaki değerlendirme, TBK 51. maddesi gereğince, Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu yönünde mütalaa etmiştir.
Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nin —-tarihli maluliyet raporu incelendiğinde; kaza nedeniyle sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin gelişen komplikasyonlar gözönüne alındığında olay tarihinden itibaren 12 aya kadar uzayabileceği mütalaa olunmuştur. Bilirkişi raporu denetlenebilir olmakla hükme esas alınmıştır.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin ——tarihli kusur raporu incelendiğinde; kaza nedeniyle davacı sürücünün yüzde yirmi, davalı sürücünün yüzde seksen oranında kusurlu olduğu mütalaa olunmuştur. Bilirkişi raporu denetlenebilir olmakla hükme esas alınmıştır.
Dosyamız tedavi giderleri açısından Hastane Uzmanı ve Aktüerya Hesap Uzmanı bilirkişiye tevdii edilmiş olup, bilirkişiler mahkememize hitaben hazırlamış oldukları raporunda: ——– tarihinde meydana gelen yaralamalı maddi hasarlı trafik kazasında ——– yaralandığı, yaralanarak beden gücü kaybına uğrayan davacı ———– davalı sürücünün %80 oranında kusur oranına göre geçici tam iş göremezlik maddi tazminatının 7.927,30 TL olarak hesaplandığı, —– plaka sayılı aracın —– kaza tarihinde —– Sigorta Şirketi tarafından düzenlenen — tarihleri arasını kapsayan ——–poliçe nolu Zorunlu Taşımacılık Mali Sorumluluk (Trafik/ZMS) Sigortası poliçesinin sakatlık ve ölüm teminatının limiti 250.000,00 TL. olup, davalı sigortacı ZMSS poliçesi düzenlenmiş olmakla, diğer davalı araç işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenmiş olduğu, bu nedenle hesaplanan tazminat tutarı sigorta limitini aşmadığından sigorta şirketinden talep edilebileceği, dava dosyasına ibraz edilen belgelerin tetkikinde davadan önce sigorta şirketine eksiksiz evrak ile müracaat edildiğine dair dosyada bir bilgi veya belge bulunmadığından, sigorta şirketinin temerrüdü konusunda takdirin Mahkemeye ait olduğu, davacı tarafından kendisi tarafından ödendiği beyan edilerek dosyaya sunulan Sağlık/tedavi hizmetlerini gösterir belgelerin toplam bedelinin 971,84 TL olarak hesaplanmış olup, takdiri mahkemeye ait olduğu yönünde mütalaa etmişlerdir.
Bilirkişi raporları HMK 280 maddesi gereğince taraflara tebliğ edilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2016/2308 E.2018/11200 K.; Sayılı Güncel İçtihadı; ”
25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasa’nın 59. maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı,…Sigorta şirketinin, poliçe primini ödeyen işleten ile sorumluluğunu üstlendiği sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçtiğinde kuşku yoktur. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir.” şeklindedir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin Güncel 2016/607 E. 2018/11339 K. Sayılı 27.11.2018 Tarihli İçtihadı; ”Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Bu durumda davacının faturalandırılan tedavi giderlerinden —— sorumlu olacağı bu nedenle davalı sigorta şirketinin sorumlu bulunmadığı, faturalandırılmayan tedavi giderlerinden davalı sigortanın sorumluluğunun devam ettiği gözetilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir. ” şeklindedir.
Kaza tarihi 25.05.2014 olup; dava tarihinde yürürlükte bulunan 6111 Sayılı Yasa’nın 59. maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi gereğince somut olayda faturalandırılan tedavi giderlerinden—- sorumlu olacağı bu nedenle davalı sigorta şirketinin, davalı araç sürücüsünün ve araç işleteninin sorumlu bulunmadığı açık Kanun hükmü ve Yerleşik Yargıtay içtihatları gereğidir. Davacı vekilinin talep sonucunu açıkladığı dilekçesinde 9.500,00 TL ilaç giderini tüm davalılardan talep ettiği sabit olup; Davacı tarafça ibraz edilen 13.03.2018 tarihli dilekçesi incelendiğinde; tedavi ve ameliyatlara dair ödeme makbuzu verilmediğini belirtmiş, hastaneden ibraz edilecek tedavi ve ameliyat giderleri ile medikal harcama faturaları; talep edilen ilaç ve tedavi bedeli olarak belirtilmiştir. ——- Hastanesi’ne müzekkere yazılıp; tedavi evrakları celbedilmiştir. Tüm tedavilerin faturalandırıldığı ve —–arafından karşılandığı anlaşılmıştır. Celbedilen tedavi evrakları ve davacı tarafça ibraz edilen tedavi faturaları incelendiğinde davacı tarafça talep edilen bedelin faturalandırılan tedavi gideri olduğu sabit olup; faturalandırılan tedavi giderleri davalıların sorumluluğunda değil; dava dışı ——- sorumluluğu altındadır. Faturalandırılmayan tedavi giderine dair davacı tarafın bir talebi yoktur; davacı hastanece makbuzların kendisine verilmediğini beyan etmektedir. Bu nedenle tedavi giderleri tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili sürekli iş göremezlik tazminatı talep etmiş olup; mahkememizce itibar edilen —- Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nin —- tarihli maluliyet raporu incelendiğinde; kaza nedeniyle sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı anlaşılmakla; sürekli iş göremezlik tazminatı verilmesi yasal koşulları mevcut olmadığından sürekli iş göremezlik tazminatı talebi reddedilmiştir. Aktüerya bilirkişi raporunda geçici iş göremezlik tazminatı hesaplanmış ise de davacı vekili geçici iş göremezlik tazminatı talep etmemiştir. Hakim talep sonucu ile bağlı olup; talepten fazlasına hükmedemez.
Manevi tazminat açısından ise; davacı tarafın davalı araç sürücüsü ve malikinden ayrı ayrı davacı ——— için 20.000 TL davacı anne ve baba için ayrı ayrı 5.000 TL manevi tazminatın manevi tazminat talebi vardır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/7528 E.2016/4135 K. Sayılı ilamı; ” Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacıca göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. —–Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. ” şeklindedir.
———- sistemi vasıtası ile yapılan sorgulamada davalılar —- ile —- evli oldukları, iki çocukları olduğu, —- çalışanı oldukları ve adlarına kayıtlı taşınmaz olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda değinilen emsal Yargıtay içtihadı, 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile —— Kararı göz önünde bulundurularak mahkememizce zenginleşme aracı olmayacak biçimde; olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanarak ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, dosya kapsamındaki kusur oranları- davacı ——- da meydana gelen kazada %20 oranında kusurlu olması, maluliyet oranı dikkate alınarak, davacı —-meydana gelen olay nedeniyle duyduğu korku, yaşı, eğitim hayatı, tedavi süreci göz önünde bulundurularak, ilgili hususlar manevi tazminatın takdirinde mahkemece göz önünde bulundurularak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde davalılar — ile — 5.000,00 TL manevi tazminatın davacı ——–verilmesine, davacılar —- ile — kızları olan- kaza nedeniyle geçirdiği tedavi sürecindeki yaşadıkları duygu durumu göz önünde bulundurularak takdiren 500,00’er TL manevi tazminatın davalılar —- ile – —– kaza tarihi 25.05.2014’dan itibaren; kazaya neden olan aracın hususi olması gözetilerek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
DAVANIN KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE;
A) Davacıların sürekli iş göremezlik tazminatı ve tedavi giderleri tazminatı taleplerinin ayrı ayrı tüm davalılar yönünden REDDİNE,
B) Manevi tazminat davası yönünden davanın kısmen kabulü ile;
Davacı ——— yönünden; 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılar – – – kaza tarihi 25.05.2014’dan itibaren işleyecek yasal faizi ile alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davacı —— yönünden; 500,00 TL manevi tazminatın davalılar ——- kaza tarihi 25.05.2014’dan itibaren işleyecek yasal faizi ile alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davacı —— yönünden; 500,00 TL manevi tazminatın davalılar ——— kaza tarihi 25.05.2014’dan itibaren işleyecek yasal faizi ile alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 409,86 TL harcın davacı tarafça yatırılan 25,20 TL peşin harç ve 136,65 TL tamamlama harcından mahsubu ile 248,01 TL harcın davalılar – — —– alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Maddi tazminat davası yönünden ; Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
4-Manevi tazminat davası kabul edilen kısım yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar ——– alınarak davacılara verilmesine,
5-Manevi tazminat davası red edilen kısım yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar——— verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 161,85 TL harç gideri, 518,60 TL posta-tebligat masrafı, 1.900 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2580,45 TL’nin davanın kabul red orannı gözönünde tutularak 387,06 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Bakiye gider avansıınn karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/01/2019