Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1220 E. 2018/275 K. 21.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1220 Esas
KARAR NO : 2018/275
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2013
KARAR TARİHİ : 21/03/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin 20/09/2013 tarihli dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında yapılan sözleşme neticesinde müvekkilce yapılan inşaat bedelinden, sözleşmenin davalı tarafın haksız hareketleri sebebiyle feshinden, müvekkillerinden …’ün yaşadığı elem ve sıkıntıdan nedeniyle manevi zararından kaynaklanan ve müvekkillerin davalıların iş yerinde yapmış olduğu inşaat bedeli, sözleşmeden kaynaklanan cezai şart, iş yerinden haksız uzaklaştırma nedeniyle iş yerinde kalan malların bedeli, müvekkilinin işten haksız el çektirilmesiyle ilgili kar mahrumiyeti gibi maddi alacaklarının öncelikle belirsiz alacak olarak kabulü ile şimdilik 1.000,00 TL kısmi alacak olarak kabulüne, müvekkili …’ün haksız uygulamalar nedeniyle iflas etmesi, sağlığını kaybetmesi ve uğradığı manevi zarar nedeniyle 100.000,00 TL olmak üzere toplam 101.000,00 TL bedelin davalıdan tahsili ile müvekkili yönünden adli müzaheret kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın belirsiz alacak davası olmadığını, açılan davanın miktarı biliniyor veya tespit edilebiliyorsa böyle bir dava açılamayacağını, manevi tazminat şartlarının oluşmadığını ve manevi tazminat yönünden zamanaşımına uğradığını, eksik harcın tamamlatılması gerektiğini, adli müzaheret talebiyle ilgili koşulların oluşmadığını, sözleşmenin 01/11/2007 tarihinde tarafların karşılıklı ferih, irade ve beyanlarıyla feshedildiğini, tüm hukuki sonuçları ile ortadan kalktığını, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerin örnekleri, 01/11/2007 tarihli fesihname, SGK kayıtları, Savcılık hazırlık dosyaları, Kara Yolları Genel Müdürlüğüyle yapılan sözleşme örneği, vergi kayıtları celp ve ibraz edilmiştir.
Çorlu C.Başsavcılığının ……..Soruşturma Nolu dosyasının incelenmesinde; müşteki /////////Turizm tarafından Şüpheliler …… aleyhine iş ve çalışma hürriyetinin ihlali, dolandırıcılık, yağma, tehdit eylemleri nedeniyle şikayette bululduğu, yapılan soruşturma sonucunda müştekinin iddialarının tamamının soyut beyanlardan ibaret kaldığı, taraflar arasında işletme hakkının kullanımı ve feshine ilişkin hukuki bir ihtilaf bulunduğu, gasp eylemlerine ilişkin iddiaların olaydan 9 gün sonra şikayete konu edildiği gerekçesiyle kovuşturma yapılmasına karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, bu karara itiraz edildiği, Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesinin……. Değişik İş sayılı kararı ile itirazın reddedildiği ve takipsizlik kararının kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davanın özünde; taraflar arasında yapılan sözleşmenin davalı tarafından haksız eylemler sebebiyle feshedildiği iddiasıyla davacının yaşadığı elem ve sıkıntıdan dolayı manevi tazminat istemi ile davacının davalıların iş yerinde yaptığı inşaat bedeli, sözleşmeden kaynaklanan cezai şart ve kendisinin haksız olarak inşaattan uzaklaştırılması nedeniyle iş yerinde kalan malların bedeli, müvekkilinin işten haksız el çektirilmesi ile ilgili oluşan kar mahrumiyeti alacakları için belirsiz alacak davası açtığı anlaşılmaktadır. Bu davada davacı davalının haksız eylemleri nedeniyle C.Başsavcılığı’na şikayette bulunduğunu, sözleşmenin feshine ilişkin yapılan anlaşmanın zorla ve tehditle yapıldığını iddia ettiği anlaşılmaktadır.
Davacının iddiaları nazara alındığında 01/11/2007 tarihinde düzenlenen fesihnamenin irade fesatı hallerinden olan zorla ve tehditle imzalatıldığı yönündeki iddiasıyla ilgili olarak Borçlar Kanunu’nun 39. maddesinde düzenleme mevcuttur. Bu maddeye göre; yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın ortadan kalktığı andan başlayarak 1 yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyleri istemez ise, sözleşmeyi onamış sayılır.
Davacı sözleşmenin feshinin tehditle yapıldığını iddia etmekte ise de, bu fesihnamenin 01/11/2007 tarihinde düzenlendiği, oysa bu davanın 20/09/2013 tarihinde açıldığı, her iki tarih arasında 1 yıllık hak düşürücü sürenin çoktan dolmuş olduğu ve bu sürenin mahkemece resen nazara alınması gerektiği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılardan Şirket yönünden Maddi tazminat istemi ile ilgili davanın 1 yıllık hakdüşürücü süre geçtikten sonra açılmış olması nedeniyle REDDİNE,
2-Davacılardan …….. yönünden Manevi tazminat istemi ile ilgili davanın koşulları ispatlanamadığından REDDİNE,
3-Alınması gereken 35,90 TL karar harcının peşin alınan 24,30 TL başvurma harcı, 1.000,00-TL tamamlama harcı ile 21.181,00-TL tamamlama harcı toplamı 22.205,30-TL ‘den mahsubu ile bakiye 22.169,40-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı lehine AAÜT uyarınca taktir edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/03/2018