Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1190 E. 2021/433 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1190 Esas
KARAR NO: 2021/433
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 27/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —– uğraşmakta olduğunu, davalı, şirketin ise çeşitli—- firma olduğunu, müvekkilinin, —— kanalıyla irtibata geçtiğini, telefonda kendilerine —– teklif ettiğini, davalı şirket yetkilisinin bu teklife sıcak baktığını, müvekkilinden numune göndermesini istediğini, müvekkili tarafından kendilerine numune gönderildiğini, gönderilen numune üzerinde davalı şirket tarafından analiz yapılmış olduğunu, analizin sonucunun olumlu çıktığının kendisine iletiImiş olduğunu ve müvekkilinden —- — istediklerini, müvekkilinin elinde bulunan——— bedelli fatura ile davalı şirkete gönderdiğini, müvekkilinin göndermiş olduğu ilk parti malı davalı şirketin nakliye ücretini ödeyerek teslim aldığını, ——-müvekkilinin gönderdiği ilk parti malın teslimini müteakip —— tarihinde davalı şirketin müvekkilinden ——– sipariş ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin çevresindeki —- temin ettiği balIarı —– bedelli fatura ile davalı şirkete gönderdiğini, müvekkilinin göndermiş olduğu —- davalı şirket tarafından nakliye bedelleri ödenmek sureti ile teslim alındığını, ————- müvekkilinin davalı şirket tarafından talep edilen toplamda ——- teslim ettikten sonra —— tarihinde davalı şirket —- gönderilen —– olarak sözleşme imzaladığını, bu sözleşmeye göre; sözleşmeye konu her bir tenekesi—– tarihinde analize verilmek üzere alınmış olduğunu, davalı şirket tarafından analize gönderildiğini, analiz sonucunda çıkabilecek olumsuz her sonuçta müvekkilinin —– alacağını, analiz sonuçları olumlu çıktığında;———– olarak kararlaştırıldığını ve ödemenin bir kısmının nakit bir kısmının ise çek olarak ödeneceğinin tarafların imzası ile kararlaştırıldığını, bu sözleşmeden sonra müvekkilinin davalı şirketten analiz sonuçları ile ilgili haber beklediğini ancak —– aydan fazla bir süre kendilerinden haber alamayınca davalının şirketle görüşmek üzere —— gittiğini, şirket yetkilileri ile yapmış olduğu görüşmede müvekkiline —- sahte olduğunun sözlü olarak bildirildiğini ancak hiçbir analiz raporu vermediklerini, Müvekkilinin de bunun üzerine analiz raporu olumsuz ise malını iade etmelerini istediğini, şirket yetkililerinin müvekkilinin bu talebini de geri çevirip malını vermeyeceklerini söylediğini ve müvekkilini tehdit ettiklerini, buna ilişkin olarak müvekkili tarafından davalı şirket yetkilileri hakkında ——– nosu ile suç duyurusunda bulunduğunu, müvekkilinin davalı şirketin bu davranışları ile karşılaştıktan sonra davalı şirkete ——- nolu ihtarnamesini gönderdiğini, işbu ihtarnamede, —- analizine ilişkin yazılı bir bilgi verilmediğini, analiz sonucuna göre kendilerine gönderilen fatura bedellerinin ödeneceği ya da ürünlerin iade edileceğine dair davalı şirket tarafından hiçbir girişimin yapılmadığını, teslim edilen —– analiz raporları olumlu ise fatura bedellerinin kendisine ödenmesini, analiz raporları olumsuz ise gönderdiği —- kendisine iade edilmesini istediğini, müvekkilinin göndermiş olduğu işbu ihtarnameye istinaden davalı şirket tarafından cevaben——–yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edildiğini, davalı şirketin işbu ihtarnamede—- tarihinde gönderilen malların analizinin olumsuz olduğunu, (ihtarname ekinde analiz raporunun bulunduğunu), analiz raporunun olumsuz çıkması nedeniyle —– satın alma yükümlülüklerinin bulunmadığını, — müvekkili tarafından iade alınması gerektiğini, analiz raporunun olumsuz olması nedeniyle müvekkili tarafından kendilerine gönderilen —- tarihli fatura ile sevk irsaliyesinin müvekkilinin imzası ile iptal edildiğini—- ise kendilerine gönderilmediğini, bu yüzden hiçbir fatura bedelinden sorumlu olmadıklarını belirttiklerini, davalı şirket tarafından cevabi ihtarnamede belirtilen hususların kesinlikle doğru olmadığını, şöyle ki; davalı şirket söz konusu ihtarname ekine ——- ibaresinin yanında daksille silinmiş ve üstüne—- ciddiyetten uzak, itibar edilemeyecek bir analiz raporu koyduklarını, işbu analiz raporunun müvekkili tarafından göndermiş olduğu balIarın analiz raporu olduğunın hiçbir şekilde belli olmadığını, üzerindeki silinti ve el yazısı ile—- olmasının dahi söz konusu analiz raporunun gerçekliği hakkında ciddi şüphe yarattığını, kaldı ki, analiz raporuna bakıldığında numunelerin kabul tarihi olarak —-tarihinin görüldüğünü, müvekkili tarafından dayalı şirkete — —- gönderildiğini, dolayısıyla araya —- haftadan fazla bir süre girdiğini, davalı şirketin müvekkilinin kendisine göndermiş olduğu balIarı derhal analize göndermesi gerektiğini, bu itibarla analiz raporunun müvekkilinin göndermiş olduğu —– ait olmadığının açık olduğunu, ayrıca rnüvekkiline ait olan balların analize gönderildiğinin iki taraf için de ispatlanması açısından, gönderilen ballardan numune alınırken iki tarafında hazır bulunmasının, aynı baldan üç numune alınmasının, numunelerin birisinin satıcıda, birinin alıcıda, diğerinin ise analize gönderilmek üzere alınmasının gerektiğini, alınan numunelerin tarafların huzurunda mühürlenmesi, analize gönderilecek numunenin ise iki tarafın refakatinde laboratuara götürülmesi gerektiğini, ancak bu şekilde tarafların alınan numunenin satıcının sattığı —- olduğunu ispatlayabileceklerini, davalı şirketin müvekkili tarafından kendilerine gönderilen —- analiz ettiklerini söylediklerini ve sözde bir analiz raporu gönderdiklerini, bu analizin hukuken hiçbir geçerliliğinin olmadığını, numunelerin usulüne uygun olarak alınmadığını, analize giden —- müvekkilinin —— olduğunun ispatlanmasının imkansız olduğunu, davalı şirketin yine cevabi ihtarnamelerinde analiz raporunun olumsuz olduğunun müvekkiline bildirildiğini, müvekkilinin balIarı iade almadığını, —– tarihli fatura ve sevk irsaliyesinin müvekkilinin imzasını da havi bir şekilde iptal edildiğini belirttiklerini, davalı şirketin bu beyanlarının da gerçek dışı olduğunu, davalı şirketin —- ödeme yapmaması ve analiz raporunu bildirmemesi üzerine, müvekkilinin davalı şirket merkezine gittiğini, orada kendisine analiz raporunun olumsuz olduğunun belirtildiğini, bunun üzerine müvekkilinin mallarının iadesini istediğini, ancak şirket yetkililerinin —- iade etmeyeceklerini söyleyerek müvekkilini tehdit ettiklerini, müvekkilinin de oradan ayrılmak zorunda kaldığını, dolayısıyla davalı şirket tarafından müvekkiline ait —– iade edilmesinden imtina edildiğini, davalı şirketin bu nedenle —- tarihli fatura ile sevk irsaliyesinin müvekkili tarafından iptal edildiğini, buna dair fatura üzerinde müvekkilinin imzasının bulunduğunu belirttiklerini, davalı şirket tarafından ihtamame ekinde sunulan —– sevk irsaliyesi altında yer alan —– tarafımızdan iptal edilmiştir. Hiçbir geçerliliği yoktur.” ibaresi yer alan, bu yazı altında müvekkilinin adı-soyadı ve imzası yer alan kısımın imzası ve yazısı dahil olmak üzere müvekkilinin eli ürünü olmadığını, davalı şirket tarafından üretildiğini, dosyada yapılacak imza ve yazı incelemeleriyle de bu durumun sabit olacağını, kaldı ki müvekkilinin dayalı şirkete göndermiş olduğu ballarını iade alamadığından böyle bir yazıyı yazıp imzalayarak dayalı şirkete vermesinin hayatın olağan akışına da aykırı olduğunu, yine dayalı şirketin cevabi ihtamamelerinde ——— bedelli faturayı almadıklarını belirttiklerini, bu hususun da yanlış olduğunu, davalı şirketin müvekkilinden tekrar 468 teneke —– istemesi üzerine müvekkilinin bu —– kısa bir sürede temin ettiğini ve —- kendilerine gönderdiğini, buna binaen düzenlenen —– sevk irsaliyesinin dayalı şirket yetkilisi tarafından imzalandığını ve teslim alındığını, müvekkilinin bu mallara ilişkin faturayı da —- tarihinde keserek dayalı şirkete gönderdiğini, davalı şirketin bu beyanlarının gerçek dışı olduğunu, davalı şirket tarafından —– ihtamamesi müvekkiline tebliğ edildikten sonra, müvekkilinin —– iade almak amacıyla tekrar nakliye —– ile birlikte dayalı —- gittiğini, ancak dayalı şirket yetkililerinin müvekkiline malını iade etmeyeceklerini, hatta depoda çalışan bir işçinin de müvekkiline ait —- kullanıldığını belirttiğini, sonra şirket yetkililerinin —- imha edildiğini söylediğini, öncelikle belirtmeleri gereken hususun dayalı şirketin müvekkiline ait —- analiz raporunun olumsuz olduğunu söylemesine rağmen —– müvekkiline iade etmediğini, ayrıca davalı şirketin yetkilileri tarafından —- imha edildiğini belirtmelerinin de kendilerini sorumluluktan kurtarmayacağını, müvekkiline ait — imhası için müvekkiline önceden haber verilmesi ve müvekkilinin de hazır bulunması,—— gereğince yapılması gerektiğini, başka hiçbir şekilde —- imha edilmesinin mümkün olmadığını, davalı şirketin — imha edildiğine ilişkin beyanlarının da gerçeklikten uzak olduğunu, müvekkilinin daha sonra şirket yetkililerinden—- —- iadesi hususunda görüşme yaptığını, bu görüşmede—-müvekkilinee — tenekesini —- verirse ödemesinin yapılacağını belirttiğini, ancak müvekkilinin çok düşük olan bu teklifi kabul etmediğini ve yine mallarının iade edilmesini istediğini, ancak dayalı şirket tarafından —- iade edilmediğini, davalı şirketin müvekkiline ne —- bedelini ödediğini ne de —- iade ettiğini, — halen davalı şirket nezdinde olduğunu, —- kullanılmış ve satılmış olması ihtimalinin çok yüksek olduğunu, davalı şirketin sözde yaptırmış olduğu analizin de hukuken geçerli olmadığını, şu aşamada bir analiz yapılmasının da mümkün olmadığını, bu durumdan dolayı müvekkilinin maddi zarara uğradığını, ballarını almış olduğu üreticilerin parasını ödeyemediğini, müvekkilinin alacağını tahsil etmek için işbu davanın açılması zorunluluğunun hasıl olduğunu belirterek, müvekkili tarafından davalı şirkete gönderilen —- bedeli olan —- tarihinden itibaren, —— tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin hiçbir davacıya borcu bulunmadığını, davacının aksi yöndeki iddialarını kabul etmediklerini, şöyle ki; müvekkili şirketin, —–markası ile tanınmış bir —- üreticisi ve satıcısı firma olduğunu, müvekkili şirketin üreticisi ve satıcısı olduğu —- —– uygun olması konusunda titizliği neticesinde markanın en çok tercih edilen—-markalarından biri olduğunu, müvekkili şirketin —-satın alma prosedürünün öncelikle —- satan şahıs veya firmadan satılacak —- numune alınması, bu numunelerin—– uygunluğunun denetlenmesi ve raporlanması için gıda kontrol laboratuvarına gönderilmesi, gıda kontrol laboratuarından olumlu rapor gelmesi halinde —- alımı işlemi yapılması şeklinde olduğunu, yukarıda arz edilen prosedür çerçevesinde müvekkili şirket ile davacı arasında—– tarihinde satış sözleşmesi (EK-I) yapıldığını, işbu sözleşmede de yazılı olduğu üzere satışa konu ——– ilişkin raporun olumsuz çıkması halinde —- satıcı (davacı) tarafından iade alınacağını, nitekim bu hususun davacı tarafın dava dilekçesinde de yazılı olduğu üzere davacı tarafından da açıkça kabul edildiğini, işbu sözleşme kapsamında davacı ——– tarihinde — alındığını, işbu numunelerin—- uygunluğunun denetlenmesi için—–tarafından tanzim edilen —- taraflarına verilen numune —- nicel tayin sınırının çok yüksek olduğunun tespit edildiğini ve olumsuz rapor verildiğini, davacı tarafın işbu rapora analiz edilen — kendisine ait olmadığı iddiası ile itiraz ettiğini, oysa ki analiz edilen — davacı tarafından müvekkili şirkete verilen numune ballar olduğunu, nitekim analiz raporunda da üretici kurum olarak —-yazıldığını, davacı taraf bir şirket olmadığından ve şahıs olarak ticaret yaptığından raporda davacı tarafın adının — yazıldığını, raporda —-arasında hiçbir fark bulunmadığını, zira analiz edilen —- davacı — ait olduğunu, bu nedenle davacının aksi yöndeki iddialarını reddettiklerini, müvekkili şirketin —– uygun olmadığı laboratuar analizi sonucu tespit edilen —- piyasaya arz edemeyeceği gibi, bu malların her ne olursa olsun müvekkili şirket tarafından satışa sunulmasının mümkün olmadığını, aksi takdirde müvekkili şirketin marka itibarına zarar gelebileceği gibi, tüketicilerin bu markaya duyduğu güveni de zedeleyeceğini, zira müvekkilinin —- üretimi ve alımı hususundaki titiz çalışması neticesinde alanında tanınmış bir marka olduğunu, ayrıca —– aykırı üretilmiş bir ——- sağlık açısından son derece zararlı olduğunu, satışa arz edilmesi bir yana derhal imha edilmesi gerektiğini, davacı ile müvekkili şirket arasındaki satış sözleşmesine konu ——— uygun olmaması nedeni ile müvekkili şirketin —- satın alamadığını, sözleşme gereği davacıya iade etmek istediğini, ve fakat davacı yanın malları teslim almaktan imtina ettiğini, huzurdaki davada ise —- kendisine teslim edilmediğini iddia ettiğini, ancak ne var ki, davacının kendisinin ballarını —– teslim almak zorunda olduğunu ve bu yönde şirkete başvurduğu takdirde mallarını teslim alabileceğini, diğer taraftan sözleşme çerçevesinde davacı tarafından tanzim edilen ——- yine davacı tarafından iptal edildiğini, davacı yanın dava dilekçesinde işbu el yazısı ve imzanın müvekkilinin elinin ürünü olmadığını iddia ettiğini, davacının işbu iddiasının aksinin taraflarınca ispatlanabilmesi için Sayın Mahkemeden işbu ——nolu sevk irsaliyesinde yer alan yazı ve imzanın davacının el ürünü olup olmadığı hususunun bilirkişi marifeti ile araştırılmasını talep ettiklerini, taraflar arasındaki — tarihindesi satış sözleşmesinde ve gerek — nolu faturada gerekse —- irsaliyesinde de yazılı olduğu üzere davacı tarafından müvekkili şirkete —- üzere toplamda—- satışı için anlaşıldığını, oysa ki davacı tarafın dava dilekçesinde —- —– bahsettiğini, davacının iddialarının gerçeğe ve yazılı belgelere aykırı olduğunu, taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, bu aşamada müvekkili şirket ile davacı arasında karşılıklı olarak ihtarnameler (EK-4) keşide edildiğini ve müvekkili şirketçe davacıya işbu —— gerektiğinin bildirildiğini, buna karşılık davacının halen söz konusu —– taraflarından iade almadığı gibi “söz konusu —- iade almak amacı ile nakliye kamyonu ile birlikte müvekkilimiz şirkete gelindiğini, ancak müvekkilimiz şirket yetkililerinin ——– davacıya iade etmeyeceklerini, hatta depoda çalışan bir işçi de davacıya ait —- kullanıldığını belirtmiş, daha sonra da müvekkilimiz şirket yetkililerinin —- imha edildiğini söylediği” şeklinde gerçeklerden tamamen uzak ve çelişkili iddialarda bulunduğunu, davacının bu iddialarını kesinlikle kabul etmediklerini, davacının bu iddialarının dahi kötü niyetli olduğunu ispatladığını, ayrıca davacı vekilinin dilekçesinde “bir işçi de davacıya ait —- kullanıldığını belirtmiş” yönündeki iddiasının gerçekliğini ispatlamak üzere, bu söylemde bulunan işçinin isim ve adresinin bildirilerek gerekirse bu işçinin mahkemece dinlenmesine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafından müvekkili aleyhine isnat edilen suçun unsurlarının oluşmadığını, bu nedenle davacının aksi yöndeki iddialarını kabul etmediklerini, davacı tarafından müvekkili aleyhine dolandırıcılık, hakaret ve tehdit suçlarının oluştuğundan bahisle şikayette bulunulduğunu, —- soruşturma dosyası kapsamında müvekkili tarafından —- ifade verildiğini, işbu ifade tutanağını dilekçeleri ekinde ibraz ettiklerini, (EK-5), davacı tarafından müvekkili aleyhine isnat edilen suçların unsurlarının gerçekleşmediğini, zira şu anda savcılık dosyasının da soruşturma evresinde olduğunu, müvekkili hakkında verilmiş ve kesinleşmiş bir ceza kararının da bulunmadığını, bu nedenle davacı tarafın aksi yöndeki iddialarının redde mahkum olduğunu, müvekkili şirketin alacaklı oldugunu iddia eden şahsa karşı borcun sebebi olarak gösterilmiş olan herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili ile davacı arasındaki sözleşme gereği, sözleşme konusu — analize gönderilmesi ve analiz sonuçlarının olumsuz çıkması nedeni ile sözleşme konusu alım-satım işleminin yapılamadığını, bu çerçevede davacı tarafından tanzim edilen ——— de yine davacı tarafından iptal edildiğini, işbu faturaların iptal edilmesi nedeni ile ve geçerli bir alım-satım işlemi yapılmamış olması nedeni ile davacı tarafından tanzim edilen ——— tarihli —–nolu sevk irsaliyesinin (EK-3) müvekkili şirketin ticari defterlerine kayıtlı olmadığını, işbu fatura ve sevk irsaliyesinin müvekkili şirket defterlerine kayıt edilmemiş olmasının ticari hayatın olağan akışına uygun olduğunu, şöyle ki; söz konusu faturanın, faturayı tanzim eden tarafça iptal edildiğini, ayrıca faturaya konu alım-satım işleminin de yapılmadığını, davacının, müvekkili şirketten alacaklı oldugunu iddia ettigi alacağın zamanaşımına ugradığını, bu nedenle zamanaşımı itiraz ve def’inde bulunduklarını belirterek, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile davalı şirkete gönderilen ——— tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi talebi ile açılan alacak davasıdır.
Usulüne uygun taraf teşkili sağlanmış taraf delilleri toplanarak tahkikat aşamasında değerlendirilmiştir.
Davacı—davalı —– düzenlenmiştir. Sözleşmede davacının ve davalı şirketin yetkilisi —- imzaları bulunmaktadır.
Sözleşme —- arasında yapılmıştır. Sözleşmeye konu ——–, her bir tenekesi brüt —– analize verilmek üzere alınmış, Fimamız tarafından analize gönderilmiştir. Analiz sonucunda çıkabilecek olumsuz her sonuçta—-, analiz sonuçları olumlu çıktığında; —- ödeme bir kısmı nakit bir kısmı çek olarak ödenecektir.” şeklindedir
Davacı tarafından dava konusu alacağın dayanağı olan——— tutarlı fatura ile ilgili—– numaralı sevk irsaliyesi düzenlendiği dosyada mübrez fotokopilerden anlaşılmıştır.
2 adet faturada yazılı olan malların davalı tarafa teslimine ilişkin — adet sevk irsaliyesinin teslim alan kısmında, davalı şirketin kaşesi ve kaşe üzerinde imza bulunmaktadır. Zaten davalı tarafın beyanlarında da malların teslim alındığı kabul edilmektedir. Dolayısıyla taraflar arasında mal teslimine ilişkin uyuşmazlık yoktur. Taraflar arasındaki ihtilaf malların ayıplı olarak teslim edilip edilmediği, mallar ayıplı olarak teslim edildi ise süresi içinde ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı ile ilgilidir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Ticari satış ve mal değişimi” başlıklı 23. maddesine göre; “(1) Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır.
Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.”
Dava konusu satım ilişkisi incelendiğinde davalı beyanında belirtildiği üzre — tarihinde — alındığı işbu numunelerin —– uygunluğunun denetlenmesi için ——–tarafından tanzim edilen —– raporda analiz için taraflarına verilen numune —- sınırının çok yüksek olduğunun tespit edildiğini ve olumsuz rapor verildiğini, belirtmesine rağmen davalının kanunun emri uyarınca bu durumu davalı tarafa bildirmediği, sözleşmeden dönmüş ise sözleme konusu malları davalıya teslim etmesi , davalının tesliden kaçınması halinde tevdii mahali tayini yoluna giderek yükümlülükten kurtulması gerekirken bunu yapmadığı görülmektedir.
Ayrıca davalının numune tahlilini yaptırdığını iddia ettiği ———–yapılan incelemenin davalıya ait ballar üzeride yapıldığına dair bir delil niteliğinde bir kayıt olmadığı, numune tesliminde davalının olmadığı , numunenin incelenme aşmalarından da haberdar olmadığı nazara alındığında standart dışı olduğu ifade edilen rapordaki ——- davalıya ait olduğu ispat edilememiştir.
Davacı alacağının hesabı bakımından taraf defterleri mali müşavir bilirkişi aracılığı ile incelenmiş olup davalı taraf defter ibraz etmediği için davalı defterleri incelenememiş davacı tarafın defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen raporda ;Davacının davalı adına tanzim ettiği — dahil toplam tutarı ———- olan iki adet faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacınn yükümlülüğünde tutulan işletme defterlerinin kayıt nizamı çerçevesinde sadece gelir gider kalemlerine yer verildiğinden ödeme-tahsilat kayıtlarının yer almadığı, hal böyle olunca davacının davalı adına tanzim ettiği faturalardan kaynaklı herhangi bir tahsilatının olup olmadığı yönünde bir tespitte bulunulamadığı, dava dosyasına mübrez belgeler arasında da taraflarca sunulmuş herhangi bir ödeme-tahsilat belgesine rastlanılmadığı şeklinde rapor tanzim edilmiştir.
Davalının defter ibraz etmemesi, ayıp ihbarının süresinde olmaması, malların ayıplı olduğunun ispat edilmemesi, malların teslim edildiği ve mal bedelinin ödendiğine dair ödeme makbuzu sunulmadığı da nazara alındığında davacının davalıdan fatura bedeli kadar alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı her ne kadar davalıyı temerrüte düşürdüğüne dair———- dosyaya ibraz ettiğini belirterek temerrüt tarihini bu ihtarnamenin tebliğinden itibaren verilen 7 günlük süre sonrasından başlatılmasını talep etmiş ise de dosyaya bu ihtarın tebliğ şerhi sunulmadığı anlaşıldığından temerrüt tarihi olarak dava tarihi kabul edilmiştir. Taraflar tacir olduklarından alacağa avans faizi uygulanmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü —– alacağın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine
2-Alacağa dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
3-Alınması gereken 13.857,12-TL karar harcına karşılık peşin alınan 3.464,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 10.392,82-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından sarfolunan 3.945,35-TL yargılama gideri ile 3.464,30-TL harç gideri toplamı 7.409,65-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 22.649,95-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/05/2021