Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1182 E. 2018/183 K. 27.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1182 Esas
KARAR NO : 2018/183
DAVA : Sigorta poliçesinden kaynaklanan alacak
DAVA TARİHİ : 04/09/2013
KARAR TARİHİ : 27/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Sigorta ilişkisinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA ve SAVUNMA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davacı ile davalı arasında………. nolu…..bank …… Güvencesi yıllık grup hayat katılım sertifikalarının bulunduğunu, teminat konusunun istençsiz olarak işten çıkarılan sigortalının işten çıkarıldığı tarihten önceki aya karşılık gelen kredi kartı hesapekstresi tutarının işsizlik tzminatı olarak sigortalıya ödenmesinden ibaret olduğunu, davacının dava dışı şirkette operasyon müdürü olarak çalıştığını, işveren tarafından yapılan fesih işlemi ile işsiz kalan davacının başvuruda bulunduğunu, Davacıya işsizlik maaşı verildiğini, davalıya yapılan başvurunun halen aynı şirkette çalışıldığı gerekçesi ile reddedildiğini bu nedenle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 9.038,03 TL ‘nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle, işsizlik tazminatına hak kazanılmadığını, sigortalının işini istem dışı kaybetmesinin yanı sıra işsizliğin 30 gün fazla sürmesi halinde resmen işsiz sayılarak maaş alması gerektiğini ancak sigortalı davacının aynı işyerinde 11/12/2012 tarihinde çalıştığının tespit edildiğini, işyeri arandığında telefona kendisinin cevap verdiğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, yıllık grup hayat sigortası poliçesi kapsamında, davacı tarafından sigorta şirketinden talep edilen poliçe teminat bedeline ilişkindir.
Davacı, şirket müdürü olarak çalıştığını, belirsiz süreli iş sözleşmesi ile 24/02/2011 tarihinde işe başladığını, 11/102012 tarihinde iş akdine son verildiğini, sigorta şirketinin poliçe kapsamında kredi kartı borç tutarının davalı sigorta şirketince ödenmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi, davacının halen aynı işyerinde çalıştığını, tazminat talebinin genel ve özel şartlar dışında kaldığını, işten çıkarılmışsa da 2 ay gibi kısa bir süre sonunda tekrar işe alındığını davacının kötü niyetli olarak sanki işsizmiş gibi tazminat talep ettiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Dava tarihi 04/09/2013 olup(28/05/2014 tarihinden önce), mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Poliçe ve hasar dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır. İşsiz kalındığı dönemi ve sonrasını gösterir iş yeri çalışanları listesi celp edilmiştir.
Bilirkişi marifetiyle alınan 16/09/2015 tarihli raporda taraflar arasnda yıllık grup sigorta poliçesi düzenlendiğini, poliçede ……bank / ….. Şubesinin dain-i mürtehin olarak yer aldığını, muvafakatına ilişkin belgenin dosyada mevcut olmadığını, işyeri dosyasının dosya içerisinde bulunmadığını ve yine bilirkişilerce sunulan 17/11/2017 tarihli ek raporda bilirkişiler poliçe bulunmadığından muvafakat verilecek bir husus kalmadığını,şirketin faal olduğunu, davacının talebinin poliçe kapsamında sayılacağını, diğer hususların mahkemenin takdirinde olacağını mütalaa etmişlerdir. Bilirkişiler ek raporda resmi kayıtlara göre davacının 4 ay sonra işe alındığını gösterir bir kaydın olmadığını mütalaa etmişlerdir.
TTK.nun 1409/2 maddesine göre, rizikonun teminat dışında kaldığını ispat yükü sigortaya aittir. Bu bakımdan davalı sigorta davacının, poliçe teminatından faydalanmak için hileli iş ve işlemler yaptığını ileri sürüyorsa ispatlaması veya ispata yakın derecede ortaya koyması gerekir. İspat yükü davalıdadır.
Sgk kayıtları, diğer işçilerle birlikte işten ayrılan ve işe başlayan kişileri gösterir listeler incelenmiş, davacının aynı işyerinde üç Yarar soyadında işçinin çalıştığı, iki Diler soyadında işçi çalıştığı, bir Yarar, bir Diler soyadlı kişinin işten çıkarıldığı anlaşılmışsa da, bu tespit tek başına davacının kötüniyetli olduğunu ortaya koymaz. Davacının aynı iş yerinde 4 ay sonra işe başladığı net kesin olarak resmi kayıtlarla anlaşılamamışsa da, bu durumun kabulünde dahi dosyada başkaca bir delil yoktur. Destekleyici hiç bir bilgi, belge sunulmamıştır. Davacıdan başka, işten çıkarılıp işe geri alınan da tespit edilememiştir. Poliçe ve genel şartlarda aynı iş yerinde belli bir süre işe girmeme gibi bir kayıt, bir şart yoktur. İş aktinin feshinin şaibeli olarak kabul edilmesi için yeterli kanaat oluşmamıştır. Bu itibarla, bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, olayın oluşuna uygun olduğu anlaşılarak itibar edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
Davanın KABULÜNE;
1-9.038,03 TL nin 11/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
2- Alınması gerekli 617,38 TL harcın davacı tarafça yatırılan 154,35 TL peşin harçtan mahsubu ile 463,03 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 154,35 TL peşin harç, 200,60 TL posta-tebligat masrafı, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.154,95 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırıla gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/02/2018