Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/106 E. 2021/36 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/106 Esas
KARAR NO: 2021/36
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2014
KARAR TARİHİ : 19/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle;——- tarihinde davalı —– sevk ve idaresindeki diğer davalı ———-plakalı aracı ile —– seyir halinde iken vekil eden——–çarparak vekil edenin yaralanmasına sebep olduğunu, meydana gelen kazada ——— ağır derecede yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde kaza yerinde yaya olarak bulunan müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, müvekkilinin kaza neticesinde ağır yaralandığını, kaza tarihinden bugüne kadar birden fazla operasyon geçirdiğini, ancak eski sağlığına kavuşamadığını, bu nedenle önemli bir kazanç kaybına uğradığını, kaza sonucu ameliyat ve tedavi olunmasına rağmen müvekkilinde devamlı maluliyet oluştuğunu, ——- tarafından yapılacak tespit ile sürekli/devamlı maluliyetin ortaya çıkacağını, müvekkilinin kaza tarihinde ———–olarak çalıştığını, uzun yıllar ——- olarak çalışan müvekkilinin kaza nedeniyle bu mesleğini yürütemez hale geldiğini, müvekkilinin gelirinin belirlenmesinde mesleğinin —– olarak kabul edilmesi gerektiğini, müvekkilinin karşılanmayan sağlık harcamalarının da bulunduğunu, kaza sonrası ilk müdahalelerin ———– sağ tibia fibula kırığı teşhisiyle yattığını, ameliyat olduğunu, aynı hastanede sağlık kurulu tarafından yapılan kontrollerinde tibada kaynamanın yeterli olmaması ve başka nedenlerden dolayı kazadan itibaren 2 yıldan uzun bir süre raporlu sayılmasına karar verildiğini, davacının meydana gelen kaza neticesinde çok uzun süre tedavi görmek zorunda kaldığını, devamlı hastaneye gitmek, operasyonlar geçirmek zorunda kaldığını, buna rağmen iyileşemediği gibi vücudunda kalıcı sakatlık oluştuğunu, bu nedenlerle —-geçici işgöremezlik, —- sürekli maluliyet nedeniyle oluşan daimi iş gücü kaybı ve —-karşılanmayan tedavi giderleri olmak üzere —- maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen kaza tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte, —-manevi tazminatın davalılar ——- kaza tarihi olan —–tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte alınmasına, davalılar —–adına kayıtlı araç ve taşınmazların üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasını, dava harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ——vekili cevap dilekçesi ile özetle; davadan—- yıl gibi bir zaman geçmiş olup, trafik yasalarına göre—- yıllık zamanaşımına tabi olan işbu davanın müruruzamana uğradığını, bu yönden davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, aynı zamanda olay —— olup mahkememizin gerek davalıların ikametgahı yönünden——— ve olay yeri itibariyle —–yetkili olup, yetki yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının ———-dosyasında şikayetçi olmayıp davada katılmamış olması nedeni ile dava açma hakkı bulunmadığından reddine karar verilmesini, olay mahallinde tutulan trafik kaza tutanağında davacının asli kusurlu olduğu hususunun belli olduğunu, davanın kusur yönünden de reddini talep ettiklerini, müvekkili—— olayın hemen akabinde kendisi ile ilgilenildiğini ve tüm maddi ve manevi zararlarını karşılamak üzere kendisine gerekli ödemeyi yapmış bulunduğunu, bu nedenlerle davanın hukuki ve fiili mesnedi bulunmadığından ve davacının bugünkü durumunun varsa bunun kusurunun müvekkiline ait olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı—— vekili cevap dilekçesi ile özetle; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 109. Maddesi gereğince motorlu araç kazalarından doğan maddi zararın tazminine ilişkin taleplerin —-zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren başlayarak —- yıl ve herhande kaza gününden başlayarak —-yıl içinde zamanaşımına uğradığını, dava konusu kazanın ——– tarihinde meydana geldiğini ve bu tarih itibari ile de davacı tarafından zarar bilindiğini, bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle reddini, davacı nın müvekkili sigorta şirketinden belirtilen kaza neticesinde vücut fonksiyonlarını kaybettiği gerekçesiyle istediği tazminatın haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin işletenin ilgili kanun gereğince sorumlu olduğu hallerde sigortalının kusuru oranında ve teminat limiti dahilinde sorumlu olacağını, davacının manevi tazminat taleplerinin sigorta teminatı kapsamında olmadığını, davacı tarafın kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını beyan ettiğini ve bu iddianın gerçeği yansıtmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olacağından bu konuda keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak bu durumun tespiti gerektiğini, davacının sürekli maluliyet nedeniyle daimi işgücü kaybı yaşayacağı, maluliyetin tazmin edilmesi gerektiği şeklindeki taleplerinin de haksız olduğunu, kaza konucu davacının iddia edildiği —- sakat kalıp kalmadığı, kalmışsa da kaç oranında kaldığına ilişkin sağlık raporunun dosyada mevcut olmadığını, davacı tarafın kazadan önce çalışıp çalışmadığını, çalışmış ise ne kadar gelir elde ettiğini ve iddia ettiği maluliyet nedeniyle mahrum kaldığı kazancı da belgelerle ispata muhtaç olduğunu, davacı tarafından müvekkili şirketin kaza tarihinden itibaren işlemek üzere ticari avans faiz talep ettiğini ve bu talebin mesnetsiz olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın zamanaşımı nedeniyle reddini, davanın esasına geçildiği taktirde esası hakkında yapılacak inceleme ile reddine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibari ile cismani zarar dolayısıyla uğranılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalılar her ne kadar zamanlaşımı definde bulunmuş iseler de 2198 Sayılı KTK’nın 109/I. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak —- ve her halde, kaza gününden başlayarak —–yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmüne, yine aynı kanunun 109/II. maddesinde ise, “Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm çerçevesinde olayın meydana geldiği —– davanın açıldığı ——- tarihi arasında ceza zaman aşımı süresi dolmadığından zamanlaşımı itirazı red edilmiştir.
Davalı ———- vekili cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunmuş iselerde davalılardan sigorta şirketinin ikametgahının —— olması hasabiyle HMK 7 kapsamında bu talepte red edilmiştir.
Taraf delillerinden ——- nolu dosyası getirtilmiş , dosya içersindeki olay yeri tutanakları, ifadeler ve muayene raporları incelenmiş —– tarihinde davacının şikayetten vazgeçtiğinden bahisle —— yer olmadığı kararı verildiği anlaşılmıştır.
Davalı ———-asar dosyası ve poliçe istenmiş ise de şirkette hasar dosyasının oluşturulmadığı ancak poliçenin gönderildiği, davalı—- sürücüsü, davalı ——- maliki olduğu ——plakalı aracın —- arası geçerli —-poliçe no.lu —– tarafından düzenlendiği anlaşılmaktadır.— kaza tarihi itibariyle kişi başına ———- Olduğu görülmüştür.
Davacının olay sebebiyle tedavi evrakları —- getirtilip incelenmiş ve dosya içine alınmıştır.
Davacının maluliyeti —— çerçevesinde ;————raporunda davacının meslekte kazanma gücü kayıp —– süresi kaza tarihinden itibaren ——olarak belirlenmiştir. Kazanın——- öncesi olması nedeniyle dosğru yönetmeliğin uygulandığı tespit edilmiştir.
Meydana gelen kazada kusur oranlarının tespiti için uzman bilirkişiden rapor aldırılmış olup—- tarihli bilirkişi raporunda, davalı sürücü — %50, davacı yaya—–%50 oranından kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir. Rapor olaya uygun ve denetlenebilir olduğundan hükme esas alınmıştır.
Davacının bu tespitler çerçevesinde zararının hesabı için aktüer bilirkişiden rapor aldırılmış hazırlanan——tarihli raporda raporda——- tablosu kullanıldığı ve bu durumun meri mevzuat bakımından uygun olduğu tespit edilmiştir.
Dava dilekçesinde davacının ——- olduğu ileri sürülmüştür.Dosyada, davacının —— olduğuna ilişkin belge sunulmadığından — kayıtları baz alınarak yapılan ücret tespiti uygun bulunmuştur.
—– dosyaya gönderdiği —-sayılı yazısında, —– tarihinde geçirmiş olduğu kaza nedeniyle,—- tarihleri arası ——geçici işgöremezlik ödeneği ödendiğinin bildirildiği anlaşılmış ve tazminattan düşülmüştür.
Bu kapsamda hazırlanan aktüer raporu sonrasında Geçici tam işgöremezlik yönünden — Sürekli kısmi işgöremezlik yönünden: ——- Zarar hesplandığı görülmüştür.
Ayrıca karşılanmayan tedavi giderleri bakımından doktor bilirkişi Bakıcı giderleri : —- Yol giderleri : ——— Hesaplamıştır. Rapor olaya uygun blimsel ve denetlenebilir olduğundan hükme esas alınmıştır.
Dosyadan her —- tarihinde yeni asgari ücret üzerinden aktüer raporu aldırılmış ise de ———– tarihli kararında ‘… Şöyle ki; tazminatın belirlenmesi için alınan—– havale tarihli rapora davacı itiraz etmemiş, davalı itiraz etmiştir. Kaldı ki her iki taraf itiraz etmiş dahi olsa ek rapor tarihi itibari ile tazminata esas alınan verilerde kök rapordan farklı hiç bir değişiklik ——- olmamıştır. Ek raporda bilirkişi tarafından sadece davalının itirazlarının giderilmesi gerekirken itiraz edenin sıfatı da gözetilmeksizin itiraz eden aleyhine olacak şekilde yeni/güncel verilerin kullanılarak daha yüksek tazminat miktarının hesaplanması doğru olmamış, bu doğrultuda mahkemece kazanılmış haklar ihlal edilerek davalı aleyhine olacak şekilde karar tarihine yakın güncel asgari ücretlerin uygulandığı —– tarihli ek raporun hükme esas alınması doğru görülmemiştir.’ şeklindeki bozması esas alınarak yeni asgari ücrete göre yapılan rapor nazara alınmamış ve eski rapor doğrultusunda karar verilmiştir.
Davacı—- —– tarihli dilekçesi ile talep artırmış ve ıslah hakkını saklı tutmuş ve —– uyap tarihli dilekçesi ile ikinci kere talep artırımı yapmış ise de aynı davada birden fazla talep artırımı yapamayacağından ikinci talep artırım talebi kabul edilmemiştir.
Manevi tazminat, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56.maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükme göre, Manevi zarar; mutlak hak olan ve dolayısıyla herkese karşı korunmuş bulunan kişilik haklarının kapsamına giren değerlerden birisinin ihlali ile doğar. Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namı ile bir miktar para ödenmesini talep edebilir. Şahsi menfaatleri ihlal edilen kimseye ihlalin ve kusurun özel ağırlığının haklı kılması halinde hakimin manevi tazminat olarak verilmesine hükmedeceği para miktarının belirlenmesinde hakkaniyet gözetilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nisfetle hüküm vereceği Medeni Kanun’un 4. maddesinde belirtilmiştir. Ödettirilecek para miktarı ise aslında ne tazminat, ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine olarak zarara uğrayanda bir huzur duygusunu doğurmaktır. Aynı zamanda ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu da vardır. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ————gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hâkimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ———-
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesinde ; “Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir” hükmü düzenlenmiş madde metninden de anlaşıldığı üzere, haksız eylem sonucu bedensel zarar görenin yakınları yararına manevi tazminata karar verilebilmesi için, zarar görenin yaralanmasının ağır bedensel zarar niteliğinde olması gerekmektedir
Bu kapsamda davacının maluliyet oranı , olayın meydana gelmesindeki kusuru ve tarafları zenginleştirme ve mahfına sebep olabilme kriterleride nazara alınarak——– manevi tazminatın uygun olduğu kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile
a-Maddi Tazminat yönünden;
—–sürekli İş Göremezlik, —- geçici İş Göremezlik ve —- tedavi gideri olmak üzere toplam —–tazminat alacağının davalılardan müşterek ve müteselsil sorumluluk kapsamında alınarak davacıya verilmesine ,
Alacağa sigorta şirketi bakımından dava tarihinden başlamak diğer davalılar yönünden —-olay tarihinden yasal faiz uygulanmasına
b- Manevi Tazminat Yönünden;
—-manevi tazminatın davalılar —- müşterek ve müteselsil sorumlu olmak kaydıyla alınarak davacıya verilmesine
Alacağa olay tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Alınması gereken 1.222,88-TL kara harcına karşılık peşin alınan 398,00-TL harç ve 43,00-TL ile 25,00-TL olmak üzere toplam 68,00-TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 756,88-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına, ————–
3-Davacı tarafından sarfolunan 2.050,00-TL bilirkişi gideri, 715,05-TL tebligat-müzekkere giderinin davanın kabul kısmına isabet eden 1.162,53-TL’si ile peşin alınan 398,00-TL harç ile 68,00-TL ıslah harcı toplamı 1.628,53-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,———
4-Vekalet Ücretleri;
a-Maddi tazminat yönünden;
a-1: Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
a-2: Davalılar lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 4.080,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
b-Manevi tazminat yönünden;
b-1: Davacı lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 2.500,00-TL vekalet ücretinin davalılar ——-müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b-2: Davalılar —— lehine AAÜT uyarınca taktir olunan 2.500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı —– vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2021