Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1033 E. 2018/965 K. 09.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1033 Esas
KARAR NO : 2018/965
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 22/11/2011
KARAR TARİHİ : 09/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ……… Noterliğinde imzalanmış olan …… tarih ve …… yevmiye nolu, …….Kaynak suyu yetkili bayilik sözleşmesinin bulunduğunu, …………bölgesindeki bazı müvekkil şirket aboneleri ……….. tarihinde müvekkil şirketine ait müşteri danışma hattını arayarak, Müvekkilinin …….. yetkili Bayisi olan …’a ait sipariş telefonunu arayıp ……….. Su siparişi vermelerine rağmen kendilerine ………. isimli farklı markada su getirildiğini müşterileri tarafından bildirildiğini, bu bilgiler üzerine müvekkili şirket yöneticileri tarafından …’ın …………. deposuna gittiklerini belirtilen depoda yapılan gözlemlerde önceki bayilik sözleşmesi gereği … kaynak sularının stoklandığı alanda önemli miktarda ……… isimli farklı bir markaya ait sularının stoklandığının tespit edildiğini, bunun üzerine … ile görüşüldüğünü ve sözleşme maddelerinin “5. Maddesi olan Sözleşme feshi maddesine göre taraflardan birinin sözleşmedeki bayiliğin bitimi ve bayiliğin feshi hallerine aykırı olarak bayiliği bitirir ya da mal alımını durdurur ise, alım satım durdurduğu tarihten itibaren en az 90 gün boyunca hergün için mağdur eden taraf mağdur olan tarafa 100 USD ödemekle yükümlü olduğunu, sözleşmenin 20. Maddesine göre taraflardan birinin sözleşme usul ve esaslarına aykırı olarak ve haksız yere fesih eder yada sözleşme feshine neden olur ise veya alım satımı durdurur ise 5. Maddenin C maddesine ilave olarak mağdur eden taraf mağdur olan tarafa 3.000USD ceza-i şart olarak ödemeyi kabul ve taahhüt eder” maddelerinin hatırlatıldığını, sözleşme ihlallerine derhal son vererek sözleşmeye uygun hareket etmeleri istendiğini, bunun üzerine …’ın söz konusu ………… firmasıyla bayilik protokolü imzaladığını, bundan sonra bu markayı satmaya devam edeceğini ……son verdiğini, ve bu kararını artık değiştirmeyeceğini belirttiğini, bunun üzerine …… Noterleğinin ….. tarih ……. yevmiye nolu, …. tarih ….yevmiye nolu ve . .. tarih …..tespit tutanak ve ihtarnameler yapıldığını, Sözleşmenin 18. Maddesi b bendinde su alımının durdurulduğu 13/07/2011 tarihinden dava tarihine kadar geçen hergün için 120 adet damacana su bedeli 3,13-TL olarak hesaplandığında 49.580,00-TL ceza ödenmesi gerektiğini, davalının müvekkiline sözleşmeyi ihlal eden eylemlerinin başladığı tarih olan 13/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte ceza olarak toplam 12.000,00-TL tazminat ödenmesine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın alacağının iki kalem şeklinde gösterildiğinin, alacak miktarının 71.722,40 TL olduğunun ifade edildiğini, yine davacı dilekçesindeki iddiaya göre toplam 71.722.40 TL olduğu iddia edilen alacağın, birincisin sözleşmenin 5/c vc 20. Maddelerine dayanan cezai şart olduğu, bu maddeye göre davalıdan 12.000 USD cezai şart talep hakkı olduğu, ikincisinin ise, her gün 120 adet mal alınma zorunluluğunun getirildiği iddia edilen sözleşmenin 18/b maddesinden kaynaklandığı, bu sebepten ötürü alacak miktarının 49.580 TL olarak hesaplandığı vc toplamda 71.722,40 TL olduğu iddia edildiğini, ancak davalı tarafından bu miktann talep edilmesi gerekirken 12.000 USD olduğunu belirttiği cezai şartın sadece 12.000 TL’ lik kısmın talep edildiğini, talep konusu miktarın açıkça belli olduğu ve kısmi dava açılamayacağını, davanın usulden reddinin gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin yürümemesine yol açan asıl sorunun, davacı tarafın bayilik bölgesinde doğrudan ya da verdiği temsilcilikler vasıtasıyla mal satışı yapması olduğu, bu konunun sözleşmenin 4.madde sinde hüküm altına bağlandığı, davacı tarafından sözleşme hükmüne riayet etmeksizin toplu tüketim merkezlerinde, bölgede doğrudan ve verdiği temciliklerle perakende satış yaptığı, davacı firma tarafından, …..ayında …..bölgesinde…. Hizmet” birimini yenilediğini, yeni sipariş hattının ….. ve …… numaralarının bulunduğu broşür, el ilanı, vs. tanıtım çalışmalarının yapıldığı, bu çalışmaların ….. Belediyesi mobese kayıtları ve belediye tahsilat şefliğinden davacı taraf adına kesilen makbuzlar, Pazar Türk Yönetmeliği belgeleri ve Halkbankası yatırılan stant açma para makbuzları ile kanıtlanabileceği, yine 2011 yıllı temmuz ayının başından itibaren davacı tarafından bölgede sipariş almaya ve perakende su satışına geçildiği. …… numaralı hattaki siparişlerin davacı taraf elamanlarımca karşılandığı, yine davalı tarafından siparişlere yetişemediğinden, ….. . bölgesinde faaliyet gösteren ….. bayilik ve davalı tarafın işyerinin yanındaki . markete ayrıca bayilik verildiğini, davalı tarafın …. Su markası ile ticari bir ilişkisinin olmadığı, davacı tarafın ürünlerin satıldığı depoda ve dağıtıldığı işyerinde başka bir marka, su şişesi, kapağı, damacanası, broşürü yada tanıtım reklam ürünün bulunmadığı, davalı tarafından işyerine gelindiği denilen kişilerin gelmediğini ve yüzyüze görüşmenin olmadığı, dava dosyasına sunulan tutanakta davalının imzasının bulunmadığı,……. numaralı telefonun davalı tarafın kardeşine ait olduğu, davalının kardeşi tarafından 2011 yılı Ağustos ayında …… Su ile çalışmaya başlandığı, söz konusu deponun davalının kardeşine ait olduğu, 13.07.2011 tarihinden sonra davalı tarafa, hiçbir mal satışının yapılmadığı, aynı bölgede iki kişiye daha bayilik verildiği, mal sevkinin davacı tarafından kapatıldığı, asıl cezai şart ödemesi gereken tarafın davacı taraf olduğu, diğer tarafta sözleşmenin 5/c ve 20.maddclerinde düzenlenen cezai şartların aynı konuda olup, mükerrer olarak yazıldığı beyan ederek, açılan kısmi davanın HMK 109/2 mad.uyarınca, reddine, sözleşme devam ederken aynı bölgede başka kişilere bayilik veren ve doğrudan satış yapan davacı bu ağır kusurlu davranışları ile bayilik sözleşmesinin ihlal ettiğinden sözleşmeye dayalı taleplerinin davalının tazminat haklarının saklı tutularak reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME GEREKÇE;
Dava, bayilik sözleşmesinin ihlali nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında bayilik sözleşmesi olmasına rağmen davalının farklı bir su firmasına ait ürünleri satarak aralarındaki sözleşme hükümlerini ihlal ettiğini, bu nedenle sözleşmedeki cezai şart düzenlemeleri uyarınca tazminat istediğini beyan etmiş; davalı ise, taraflar arasındaki sözleşmenin yürümemesine yol açan asıl sorunun davacı tarafın bayilik bölgesinde doğrudan yada verdiği temsilcilikler vasıtasıyla mal satışı yapması olduğunu, iddia edildiği gibi farklı bir su markası …. ile ticari bir ilişkilerinin olmadığını, mal sevkinin davacı tarafından durdurulmuş olduğunu savunmuştur,
Davacı ile davalı arasında 29/11/2011 tarihli …..Kaynak Suyu Yetkili Bayilik Sözleşmesi bulunduğu tarafların kabulündedir.
Mahkememizce “Alacak miktarının açıkça belirli olması halinde kısmi dava açılamayacağı” gerekçesine dayalı olarak davanın usulden reddine dair vermiş olduğu karar Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 23/10/2013 tarih ve 2013/12634 E-16542 K sayılı ilamı ile “Mahkemece dava şartı noksanlığının giderilmesi için davacı vekiline kesin süre verilerek sonucuna göre işlem yapılması gerekirken bu yönden gözetilmeksizin davanın usulden reddi isabetsizdir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan bozma kararını uyularak, davacı vekiline dava değeri olan 71.722,40-TL üzerinden harcı tamamlamak üzere süre verilmiş, davacı vekilinin 05/01/2015 tarihli harç makbuzu ile harcı ikmal ettiği anlaşılmıştır. Mahkememizce tarafların göstermiş oluduğu tüm deliller toplanmış, bildirilen taraf tanıkları dinlenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve bilirkişi incelemesi ile; taraflar arasında 29/11/2011 tarihli…….. Suyu Yetkili Bayilik Sözleşmesi bulunduğu, davalının sözleşmeyi ihlal ettiğinden bahisle davacı tarafından öncelikle ihtarname (……. Noterliğinin ….. tarih ve……yevmiye numaralı) göndererek ihlalin sona erdirilmesini talep ettiği, akabinde tazminat istemli olarak bu davayı açtığı, davalının ise cevabi ihtarname (….. Noterliğinin ….. tarih ve……. yevmiye numaralı) asıl davacının rekabet yasağına aykırı iş ve işlemler yaparak sözleşmeyi ihlal ettiğini, bayilik bölgesinde davacının bizzat veya yetkilendirdiği kişiler vasıtasıyla haksız bir şekilde su dağıtmaya başladığını bildirdiği, davacının sözlemede sağlayıcı firma konumunda olduğu, davalının ise, bayi-dağıtıcı konumunda olduğu, somut olayda davacının iddiasının “davalının rakip markalı ürün satışına başlamış olması ve yeteri kadar kendi ürününü satın almamış olmasına” dayandırıldığı, taraflara arasındaki sözleşmenin 7/A maddesinde bayinin başka firmalar ile su ticareti yapmasının yasaklandığı, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 4. ve devamı maddeler uyarınca “Rekabet etmeme yükümlülüğü” şartların somut olayda bulunmadığı, bu nedenle emredici düzenlemelere aykırı olarak konulduğu anlaşılan rekabet yasağı öngören sözleşmenin 7/A ve 7/C maddelerinin geçerli olmadığı, ayrıca toplanan tüm deliller uyarınca davacının bayilik sözleşmesine aykırı olarak davalının bayilik yaptığı bölgede doğrudan veya yetkilendirdiği başkaca kişiler vasıtasıyla satış yaptığı ve sözleşmeye asıl aykırılığın bu durumdan kaynaklandığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90-TL harcın peşin alınan 178,20 TL ve 1.019,91 TL tamamlama harcından mahsubu ile, bakiye 1.162,21-TL harcın davacıya iadesine,
3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Uyarınca 8.239,46-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Davacının yaptığı harç ve masrafların üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 130,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ancak sarf olunmayan gider avansı olduğu takdirde karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/10/2018