Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/1495 E. 2020/508 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2012/1495 Esas
KARAR NO : 2020/508

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 30/11/2012
KARAR TARİHİ : 14/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—– bulunan müvekkili şirketin, her türlü —– işiyle iştigal ettiğini, —- yapmış olduğu satışların karşılığını çek ile tahsil ettiğini, bu çeklerin——– aracılığı ile tahsil edilerek müvekkili hesabına alacak olarak kaydedildiğini, müvekkili şirketin —- tarihinde gerekli müsaadeleri alarak —— irtibat bürosu kurduğunu, davalılardan …’in müvekkili şirketin— düzenlenen çekleri ilgili yerlerden toplayarak bankaya tevdii etmekle görevli çalışanı olduğunu, bu çekler bankaya sunulduğunda ve vadesi geldiğinde bankanın müvekkili hesabına çek bedellerini yatırdığını, davalı … ile ilişkinin bu şekilde yaklaşık üç yıl devam ettiğini, ancak bu sürenin son 6 aylık kısmında———– şubesinin kendilerine davalı ..— bankaya verdiği çekleri geri aldığını bildirmesi üzerine müvekkilinin bilgi ve rızası dışında vadesi gelmeyen çeklerin davalı … tarafından geri alındığı ve bu geri alınan — kendisi tarafından ciro edilerek davalı …— devredildiğinin anlaşıldığını, bu sırada Kadıköy Anadolu —. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden tedbir kararı aldıklarını ancak bu tedbirin kaldırılmasına karar verildiğini, bu arada davalı … tarafından aynı çeklerin diğer davalı …’a ciro edildiğini, bir protokol düzenlenerek davalı …’ın bu çekleri bankaya ibraz ederek tahsil ettiğini, uygulamada müvekkili şirketin ———–şubesi yada temsilcisi olmadığı için —–mülakatla seçilen ve ——– ve diğer konularda bilgisi olan …— aracılığıyla ödemeleri çek şeklinde toplayarak müvekkili şirkete rapor edilmesi, anlaşmalı bulunduğu ——– tarafından— ortama aktarılarak müvekkili tarafından takip edilmesi ve bu çeklerin bankaya verilmesi sonrasında banka hesabından takip edilmesi şeklinde işlemekte olduğunu, sonuç olarak davalılar tarafından müvekkilinin rızası dışında müvekkili adına düzenlenmiş çeklerin bankadan geri alınması, ciro edilmesi ve tahsil edilmesi nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu ——- kısmının istirdadını talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevabında özetle; davacı şirketin —— ——şirkette yönetici olarak göreve başladığını, tüm yetkilendirme ve düzenlemelerin yasal olarak yapıldığını ancak—– nedeniyle masraf ve vergi yükünden kaçmak için bu şirketin kapatılmasına, onun yerine irtibat bürosu kurulmasına karar verildiğini, irtibat bürosu kurulması için yurtdışı şirketin tüm belgeleri ile birlikte— başvurması gerektiğini, buna istinaden tüm belgelerin hazırlanarak —- kendisinin davacı şirketin —-yetkilisi olduğunun resmi şekilde belirlendiğini, bununla birlikte üç ayrı —-şirketinde hesap açıldığını, davacı şirketin 2011 yılının ortalarında mali krize girdiğini, ———– şirketinin işlemler devam etmek için bilanço istediğini, ancak yurt dışından resmi belgeler gelmediği için ———- hacmini düşürdüğünü, bunun üzerine ——– şubesinde hesap açtıklarını ve —- miktarlı kredi çektiklerini, bu krediyi müşteri çeklerinin ödenmesinde kullandıklarını, 2011 yılının sonunda yurt dışındaki işletmenin sahibinin —–gelerek şirketi için — başvuracağını, kendileri ile çalışmaya devam edip etmeyeceğini sorduğunu, birlikte çalışmaya devam etme kararı aldıklarını, —– hacmini sona erdirdiklerini, çekleri kırdıramaz hale geldiklerini, ancak satışlar devam ettiği için çek toplamaya devam ettiklerini, 04/06/2012 tarihinde davacı şirketin iflas ertelemeye başvurduğunu, nakit akışının kesildiğini, çekleri kısa tarihlerle ve hatta doğmamış faturalar için dahi almaya ve tahsil etmeye başladıklarını, bu durumun yaklaşık üç ay boyunca devam ettiğini, şirket sahibinin iflastan kurtulamayacağını ve eldeki son çekleri paraya çevirmek istediğini söylediğini, bunun —- sonraki çekeleri diğer davalı …’a ciro ettiklerini, ciro sırasında şirket sahibi —– bizzat bulunduğunu, bu çeklerin karşılığında ——– nakit olarak aldığını, davacı tarafın kendisinin yetkisiz şekilde bankadan çekleri geri aldığı yönündeki beyanının doğru olmadığını, zira bütün bankalara davacı şirket tarafından kendisine verilen yetkileri içeren noter tasdikli belgelerin sunulduğunu, davacı tarafın iddialarının tamamen yanlış olduğunu, şirketin sahibinin mağdur olmaması için kendisine ibraname düzenleyerek verdiğini, bu ibranamenin noter tasdikli olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … cevabında özetle; toplam 1.349.000 Euro bedelli çekleri diğer davalı …’den ciro yoluyla aldığını,—- şirketi ile yıllardır devam eden bir ticari ilişkisinin olduğunu, davacı şirketin sahibi ——– isimli kişinin işlerinin kötüye gittiğini söyleyerek kendisinden nakit borç istediğini,— parayı iki taksit halinde elden kendisine ödediğini, 10 yıldır beraber çalıştıklarını, kendisinin ilk müşterisinin kendisi olduğunu, aralarında güven ilişkisi bulunduğunu ve yıllarca kendisine kredi açtığını, bu nedenle —- toplayacağı çekleri vermek kaydı ile bu borç parayı verdiğini, daha sonra … tarafından ——–bedelli çeklerin ciro edildiğini, bu çekleri arsa karşılığı müteaahhit … isimli kişiye ciro ettiğini, ——- civarında alacağının kaldığını, ayrıca bu çeklere tedbir konulduğu için bankadan çekemediğini ve bu yüzden bir süre zarara uğradığını, daha sonra tedbir kaldırılınca çekleri tahsil ettiklerini, davacı tarafın iddialarını kabul etmediğini, hatta çeklerin tahsili geçiktiği için kendisinin çekleri ciro ettiği ….———–alamadığını ve çeklerin —- tahsil edildiğini, davacı şirket sahibi ile halen görüştüklerini, kendisinin iflas ettiğini ve işyerinin kapatıldığını, şuanda yasal olarak kayyıma devredildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … cevabında özetle; müvekkilinin iyi niyetli üçüncü şahıs konumunda bulunduğunu, dava konusu çekleri, davalılardan, yine üçüncü şahıs konumundaki …’tan imzalanan sözleşmeye —— tarihinde teslim aldığını, çeklerin bir kısmının bankalardan tahsil edildiğini, ancak ödemeler yapılırken—- içinde davacının, Kadıköy —. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —- sayılı dosyasından– tarihinde tedbir kararı alarak çeklerin ödenmesini bankalardan durdurduğunu, fakat akabinde müvekkil ile … arasındaki anlaşmanın karşılıklı bozulduğunu, bozulma nedeninin tamamen bu çeklerin ödemesinin aksamasından kaynaklandığını, sözleşme nedeniyle kendisinden almış olduğu çeklerin tahsil edilenlerin bedelini makbuz karşılığında .——- edildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizin —- tarihli duruşmasında; HMK’nun 84/2 maddesi uyarınca iflas ettiği vekili tarafından beyan edilen ve belgelenen davacının dava değerinin %5’i oranında 81.750,00 TL teminatı yatırması için kendisine süre verilmiş, verilen süre içerisinde teminatın yatırıldığı anlaşılmıştır.
Dava; davacı şirketin rızası dışında elinden çıktığı iddia edilen———- çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve istirdatı talebine ilişkindir,
Hazine ———- dosyaya sunulan yazısında;——- bir irtibat bürosu açmasının uygun görüldüğü, davacı şirket ile davalı —————–tarihli bir hizmet sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmede davalı ——– hangi alanlarda hizmet vereceği veya yetkilerinin neler olduğu hususunun düzenlenmediği, Beyoğlu ———- yevmiye nolu çevirisi yapılan atama yazısında davacının——- yeni kurulacak ——– yönetici olarak atadığı, bu yazı ile yetkili makamlarda kendilerini temsil etmesi ve gerekli tüm imzaların kendileri adına atması için görevlendirildiğini beyan ettiği anlaşılmaktadır.
Beyoğlu ———- yevmiye sayılı imza sirküsünde davacı şirketin————- irtibat bürosu yöneticisi olarak … adına imza sirküsü düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davacı şirketin … adına gönderdiği — tarihli yazıda iş akdinin o tarihten itibaren geçerli olmak üzere feshedildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan ibranamede;—- tarihinden geçerli olmak üzere —— olan .—– her türlü anlaşmalar, ipotekler, protokoller, açılmış veya açılabilecek her türlü davadan dolayı en geniş anlamda ibraz edildiği yönünde bir yazı bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce bu ibranamenin Türkçe çevirisine aslı gibidir yapıldığı anlaşılmakla, ilgili noterlikten bir örneği istenmiş, gelen yazıya göre belge aslının — ve aslında imza bulunmadığı, ——— çevrildiği ve bu haliyle geçerli bir ibraname niteliği taşımadığı anlaşılmış bu husus İzmir — yeniden sorulduğunda verilen cevapta; evraka ait imzaların noterlikte atılmadığı ve kimlik tespiti yapılmadığı, dışarıda tanzim edilen ibraname olarak noterliğe ait yeminli tercüman tarafından çevirisi yapıldığı ve bu çevirinin noterlik tarafından onaylandığı bildirilmiş ve bu haliyle geçerli bir ibraname olmadığı teyit edilmiştir.
Davacı şirketin kendi ülkesinde müflis durumda olduğu bildirildiğinden mahkememizce şirketin iflasına ilişkin belge örnekleri, çevirileriyle birlikte tasdikli bir şekilde celp edilmiş ve iflas yönetiminden alınacak usulüne uygun düzenlenmiş vekaletname istenmiştir. Davacı — olduğundan ————————kapsamında değerlendirme yapılmıştır. Davacı şirketin iflas etmiş olduğu iddiası, bu davada taraf olup olmadığı, davacı vekiline verilen vekaletin geçerli olup olmayacağı hususları değerlendirilmiştir.
Davanın açıldığı tarih —— dosyaya sunulan ——- —-tarafından verildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya 17/04/2014 tarihinde sunulan vekaletname örneğinde de aynı şekilde olduğu görülmektedir. Dosyadaki bilgilere ve belgelere davacı şirketin —- olduğu, hak ve fiil ehliyeti açısından ——– hukukunun dikkate alınması gerektiği, dosyaya sunulan———üst başlıklı yazısında özet olarak davacı şirketin ——— kayıtlı olduğu, iflas işleminin yürütüldüğü, şirketin ——— atandığı, bu kişinin — yasaları kapsamında tasfiye görevlisi olan yetkili bir temsilci olduğu, ödenmemiş borçların tahsili için yasal takip başlatmaya, banka hesaplarını idare etmeye, fon teslim almaya ve kendisini temsil etmek üzere vekil tutamaya yetkili olduğu ve bu yetkinin hem yurt içinde hem yurt dışında geçerli olduğu belirtilmiş olduğundan, davacı şirketin ve yetkilisinin dava açma yetkisi bulunduğu, davacı vekiline verilen vekaletnamenin ——-yasalarına uygun verilen bir vekaletname olduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirketin hak ve fiil ehliyeti konusunda uygulanacak olan————davacıyı yurt dışında temsil için —-yetkili olduğu ve bu kapsamda dosyada geçerli bir vekaletnamenin bulunduğu,
Davalı …——-irtibat bürosunun işlerini yürütmeye yönelik bir temsil yetkisinin bulunduğu, ancak bunun kambiyo senedi düzenlenmesini ya da ciro edilmesini içermediği, özel yetkinin yokluğunda davalı …—- senetlerini bankaya tevdi etmekle yetinmesi; ancak temsilci sıfatıyla herhangi bir kambiyo taahhüdünde bulunamaması gerektiği, bu sebeple, davalı …’ln çekleri ciro ederken yetkisiz temsilci sıfatı İle hareket ettiği,
Davalı ..—-, davacı Şirket hesabında bulunan senetleri iade alma yetkisi bulunup bulunmadığı konusunda; Müdahil Banka nezdinde ya da davacı Şirket tarafından Müdahil Banka’ya verilmiş bulunan herhangi bir yazılı belge İle bu durum ispatlanamadığı için, banka kayıtlarının incelenmesi gerektiği, ancak bu şekilde üçlü İlişkinin kapsamı ve davacı ————– nezdinde tanıdığı yetkinin hudutlarının anlaşılabileceği,
Dosyadaki bilgi ve belgeler incelendiğinde, davalı ..— kambiyo senedi düzenlemek hususunda özel olarak yetkilendirildiğinin bilgisine ulaşılamadığı, ancak ancak tespitler bu yönde olmakla birlikte, davalı … ile diğer Davalı … arasında düzenlenen 28.08.2012 tarihli teslim tutanağı ve bu tutanak uyarınca temlik edilen çeklerden biri incelendiğinde, davalı …’in ilgili çeki ciro etmek suretiyle devrettiği, toplam ——— teslim alındığının yazılı olduğu, çekleri teslim eden kişi olarak da davalı …’in tutanağa imza attığı, bu tutanak uyarınca——- tutarın davalı … tarafından teslim alındığı,
Davalı … ile davalı …———- teslim sırasında hazır bulunduğunu ve nakit parayı elden teslim aldığını İddia etmişlerse de bu iddiayı kanıtlayan hiçbir yazılı belge bulunmadığı, bu kapsamda, davalı ….——— paranın davalı …——— uhdesinde göründüğü, bu durumun, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesine aykırı olarak kambiyo senetleri ciro edildiği ve bu ciro karşılığında alınan bedelin aktarılmaması nedeniyle şirketin zarara uğratıldığı anlamına geldiği, bu kapsamda davalı …——- sözleşmeye aykırı hareket ettiği ve sözleşmeye aykırılığın meydana getirdiği bu zarardan sorumlu olduğu.
Dosyada bulunan—–” başlıklı metnin, İzmir — Noterliği tarafından gönderilen aslı ile dosyada bulunan örneğinin farklı olduğu, İzmir ——. Noterliği tarafından gönderilen —-aslında, İbra eden ——– adı altında herhangi bir imza bulunmadığı, bu nedenle ortada geçerli bir ibraname olmadığı, sonuç olarak davalı ..——– uhdesinde tuttuğu ———– karşı sözleşmeye aykırılık sebebiyle sorumlu olduğu, bu sorumluluğu ortadan kaldıran geçerli bir ibranamenin olmadığı.
Davalı … tarafından dosyaya sunulan belgenin fotokopi olduğu, HMK uyarınca senet niteliği bulunmadığı ve bu nedenle geçerli bir ibranamenin varlığının da ispat edilemediği,
Davalı ..——–. ile gerçekleştirdiği anlaşma uyarınca zenginleştiği ölçüde davacı—— fakirleşmesinden sorumlu olacağı. Teslim Tutanağı uyarınca——–çeki teslim alması ve karşılığında ——-tutarında nakit para teslim etmesi neticesinde; dosya kapsamında aksine İşaret eden bir belge de bulunmadığından, davalı …—— geçersiz işlem sebebiyle zenginleşmediği,
Davalı ..—–, diğer davalı … İle akdettiği sözleşme uyarınca çeklerin hamili konumuna gelmiş ise de bu davalı ile ne davacı Şirket arasında ne de yetkisiz temsilci … arasında hukuki ilişki bulunmadığı, bu sebeple sözleşmesel bir borcun oluşması İmkânı bulunmadığı kanaatine varılarak davanın … yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar .——- yönünden davanın reddine,
2-Davalı … yönünden davanın kabulü ile 705.000,00 Euro alacağın bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 111.727,74 TL karar harcına karşılık peşin alınan 24.288,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 87.439,14 TL harcın davalı …’den tahsiliyle hazineye irad kaydına,
4-Yargılama Giderleri;
a)Davacı tarafından yapılan 3.000,00 TL bilirkişi gideri, 760,70 TL posta masrafı ve 24.313,15 TL harç masrafı olmak üzere toplam 28.073,85 TL yargılama giderinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
b)Davalılar tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar vermeye yer olmadığına,
5-Vekalet Ücretleri;
a)Davacı lehine ———- nispi vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
b)Davalılar … ve … lehine —- uyarınca taktir edilen 90.046,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan teminatın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilleri ile davalı ….—ve ihbar olunan— yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı