Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/99 E. 2023/215 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/99 Esas
KARAR NO : 2023/215

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/02/2023
KARAR TARİHİ : 22/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili nezdinde genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortalanan sigortalı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalıya ait araç ile 22/12/2020 tarihinde çarpıştığını ve trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrasında eksper çalışmaları yapıldığını, müvekkili tarafından sigortalıya eksper raporunca tespit edilen 35.640,00 TL ödeme yapıldığını, olay sonrasında … plakalı araç sürücüsünün ehliyetsiz ve kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davalının TBK ve TTK hükümleri uyarınca sigorta şirketince sigortalısına ödemiş olduğu hasar meblağını işlemiş faiz ve masrafları ile birlikte müvekkiline ödemesi gerektiğini, bu nedenlerle … 22. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine itiraz nedeniyle takibin durduğunu belirterek itirazın iptalini, takibin devamını, % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeniyle kasko sigortalı araçta oluşan hasar bedelinin rücuen tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Uyap üzerinden entegre edilen … 22.İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından 35.640,00 TL asıl alacak, 1.906,98 TL faiz olmak üzere toplam 37.546,98 TL üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı davalının itirazı ile takibin durduğu görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nin 2. maddesinin 1.fıkrası gereğince malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yine 2.maddenin 2.fıkrası uyarınca HMK’da ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisidir.
TTK’nın 1472. maddesinde düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. 17.01.1972 tarih ve 1970/2 E., 1972/1 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise o hakka sahip olacağı vurgulanmış; velhasıl sigorta ettirenin ne hakkı varsa bunların, şartları gerçekleşince sigortacıya geçeceği; sigortacının, sigorta ettirenin bütün def’ilerini üçüncü şahsa karşı ileri sürebileceği ve Türk Borçlar Kanununun 49 ve devamı maddelerine de dayanabileceği; tabiatıyla sigorta ettirenin olayda dava hakkı yoksa, sigortacıya da bu yönde bir hakkın intikal etmeyeceği açıklanmıştır.
Dosyada mevcut sigorta poliçesi incelendiğinde; sigorta ettirenin … isimli gerçek kişi olduğu, sigortalı 06 DY 2325 plaklı aracın hususi olduğu görülmüştür.
Türkiye Noterler Birliğinin … sayılı yazısı incelendiğinde sigortalı … plaklı aracın hususi olduğu, malikinin kaza tarihinde … olduğu görülmüştür.
Somut davada; davacı sigorta şirketinin sigortalısı gerçek kişi … olup, sigortalı … plaka sayılı araç ise hem ruhsat kayıtlarına göre, hemde davacı ile sigortalı arasındaki sigorta sözleşmesine göre hususi araç olup ticari nitelikte bir araç değildir. Davacının halefiyete dayalı olarak iş bu davayı açtığı ve davacının sigortalısı ile davalı arasındaki eylemin haksız fiil niteliğinde bulunduğu gözönüne alındığında, eylem her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmayıp, haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler kapsamında uyuşmazlık ticari dava kapsamında olmadığı, görev itirazının yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebileceği, HMK 2. madde, TTK 4. ve 5. Maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp, davacı tarafça açılan davanın İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğinden mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Uyuşmazlığın niteliğine göre dava tarihi nazara alınarak davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiği Mahkememizin GÖREVSİZ olduğu anlaşılmakla HMK 114/1 c ve 115/2 maddesi gereğince DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği taktirde RESEN, HMK’nun 20.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
5- Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde gider avansının ilgili mahkeme veznesine aktarılmasına
6-Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi.22/03/2023

Katip
e-imzalı

Hakim
e-imzalı

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.