Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/711 E. 2023/1014 K. 28.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/711 Esas
KARAR NO :2023/1014

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:21/09/2022
KARAR TARİHİ:28/12/2023

Taraflar arasında görülen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; müvekkilinin, … San. ve Tic. A.Ş.’nin çoğunluk pay sahibi olduğunu, davalının ise dava konusu zarar doğrucu işlemin gerçekleştirildiği dönemde zarar gören … San. ve Tic. A.Ş.’nin yönetim kurulu başkanı olarak seçildiğini, davalının … San. ve Tic. A.Ş.’yi münferiden temsil ve ilzam yetkisini haiz olduğunu, … San. ve Tic. A.Ş. ile dava dışı … LTD arasında 08/05/2017 tarihinde dostluk maçı sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşmenin … San. ve Tic. A.Ş. adına, dönemin yönetim kurulu başkanı … tarafından münferiden imzalandığını, dava konusu zararın sözleşmede mutabakata varılarak kararlaştırılan koşullarda, sözleşme imzalanarak tüm bedeller … San. ve Tic. A.Ş. tarafından ödendikten sonra değişikliğe gidilmesi nedeniyle … San. ve Tic. A.Ş.’nin fazladan ödeme yapmasına neden olunması suretiyle meydana geldiğini, 20/10/2019 tarihinde gerçekleştirilen Dernek Olağanüstü Seçimli Genel Kurul Toplantısında alınan karar ile Dernek yönetiminin değiştiğini, yeni yönetimin genel kurul toplantılarında yapılan tartışmalar ve kamuoyuna yansıyan bir takım haberler neticesinde kapsamlı bir inceleme ve denetimin yapılması için … Bağımsız Denetim ve SMMM A.Ş.’ye başvurduğunu, yaklaşık iki yıl süren inceleme neticesinde … tarafından 20/12/2021 tarihli özel kapsamlı inceleme raporunun düzenlendiğini, işbu rapor ile davacı dernek yönetimi, huzurdaki sorumluluk davasının açılmasını zorunlu kılan iş ve işlemlerin detaylarından, dernek ve iştiraki şirketlere verilen zarardan ve zararın faillerinden haberdar olduğunu, yeni yönetim tarafından genel kurul toplantılarında huzurdaki davaya konu edilen eski yönetime ait iş ve işlemlere dair görüşmeler yapıldığını rapor hakkındaki görüşmeler neticesinde ve yasal zorunluluk gereği olarak huzurdaki sorumluluk davası ikame edildiğini, vekalet görevini kötüye kullanarak sadakat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket eden davalının, anılan dönemde tek başına gerçekleştirdiği bir takım iş ve işlemlerle müvekkilini dolaylı olarak maddi zarara uğrattığını, meydana gelen zararlardan sorumlu olan davalının bu zararları, zarar gören … San. ve Tic. A.Ş.’ye tazminat ödemek sureti ile gidermesi gerektiğini, rapor doğrultusunda ayrıntılı inceleme neticesinde … San. ve Tic. A.Ş. ve … arasında sözleşmenin 08/05/2017 tarihinde imzalanmasına müteakip …’a; 18/05/2017 tarihinde 50.000 EUR, 03/07/… tarihinde 50.000 EUR, 05/07/… tarihinde 140.000 EUR olmak üzere toplam 240.000 EUR ödeme yapıldığını, … San. ve Tic. A.Ş. takımı ve beraberindeki heyetin …’e gidiş ve gelişinin sağlanması amacıyla … Yollarından 18/…tarihleri için 288 koltuk kapasiteli özel uçak kiralandığını, işbu kiralama bedelinin, 13/07/2017 tarihinde vergiler dahil 523.721,28 EUR (2.185.612,9 TL) olarak ödendiğini, sözleşme sürecinin tamamlanmasına ve bu hususta gerekli tüm ödemelerin yapılmasına rağmen, sözleşmede öngörülen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle … San. ve Tic. A.Ş.’nin fahiş oranda fazladan ödeme yapılmasına neden olunduğunu, sözleşmede maksimum 60 kişinin 12 günlük konaklama ve sair masrafların karşılanmasını kapsar şekilde akdedildiğini, buna karşın kampın, hiçbir yasal veya makul gerekçe bulunmaksızın 1,5 gün gibi kısa bir sürede öngörülen sürenin bitiminden çok önce sonlandırıldığını, sözleşme ile belirlenen sürecin sona ermesine neden olabilir herhangi bir unsurun varlığı halinde … San. ve Tic. A.Ş.’ye önceden fesih imkanı tanınmış olmasına rağmen bu hakkın kullanılmaması ve yalnızca 1,5 gün için fahiş ulaşım masrafına katlanılmasına müsaade edilmiş olması, davalı yöneticisinin kusurunu açıkça ortaya koyduğunu, … San. ve Tic. A.Ş. tarafından, 12 gün boyunca sürmesi beklenen masraflı kamp süreci için her türlü ödeme yükümlülüğü yerine getirilmesine rağmen … San. ve Tic. A.Ş. A takımının, … akşamı …’e ulaştığını, 19 Temmuz’da dostluk maçı oynandığını ve maçın oynanmasından hemen sonra …saat 03.00’te tekrar uçağa binerek Türkiye’ye geri döndüğünü, …’de gerekleşmesi planlanan kamp sürecinin, sözleşme ile belirlenen süre ile kıyaslanamayacak kadar kısa tutulması hususunda hiçbir yönetim kurulu kararı bulunmadığını, bu nedenle dava konusu zararın meydana gelmesinde davalının kusurunun bulunduğunun açıkça ortaya koyduğunu, sözleşme ile … San. ve Tic. A.Ş.ye tanınan bütün hakları ve şirketin olası alacakları göz ardı edilerek kamp süresinin vaktinden erken sona erdirilmesi sebebiyle pay sahibi olarak davacının zarara uğratıldığını, kamp sürecinin planlanandan 10,5 gün önce sona erdirilmesi sebebiyle … San. ve Tic. A.Ş.’nin uğradığı net zarar miktarının, yapılacak yargılama ve bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkacak olması sebebiyle huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edildiğini, yönetim kurulu üyelerinin bir vekil gibi görevini yerine getirirken yaptığı tüm iş ve işlemlerde şirketin menfaatini ön planda tutmak ve ortaklık aleyhine sonuç doğuracak işlerden kaçınmakla mükellef olduğunu, yönetim kurulunun sorumluluğuna gidilebilmesi için gereken şartların oluştuğunu, davalının sorumluluğu azaltan veya ortadan kaldıran hukuki bir gerçekçe bulunmadığını, yönetim kurulu üyelerinin, şirkete verilen zarar kapsamında sorumluluğunun azaltma yahut tamamen ortadan kalkması ancak geçerli bir ibra kararı ile mümkün olduğunu, her ne kadar belirli dönemlere ilişkin ibra kararları mevcut olsa da, davalı yönetim kurulu başkanı hakkında verilen ibra kararında yönetim kurulu üyeleri tarafından gerçekleştirilen faaliyetler, … San. ve Tic. A.Ş.’yi zarara uğratan işlemler veya gelir-gider dengesi genel kurula sunulmadığını ve finansal tablolar üzerinde hiçbir inceleme yapılmadığını, alınan ibra kararlarında, matbu ifadelerle yıllar içerisinde yapılan tüm işlemler nezdinde tüm yönetim kurulu üyelerinin ibra edildiğinin ifade edilmekle yetinildiğini, alınan kararlar ile yapılan ibranın geçersiz sayılacağını belirterek davanın kabulü ile şimdilik 10.000 TL tazminatın faizi ile birlikte … San. ve Tic. A.Ş.ye ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; davacı derneğin, … … Derneği spor … olduğunu, hisse sahibi olduğu birçok ticari ortaklık bulunduğunu, bu ticari ortaklıklar arasında huzurdaki husumeti ilgilendiren … San. ve Tic. A.Ş.’nin hakim hissedarının davacı dernek olarak yer aldığını, futbol faaliyetleri kapsamında ortaya çıkan tüm gelir ve giderlerin … San. ve Tic. A.Ş. bünyesinde oluşmakta olduğunu, davacının bu borç kapsamında herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin, 25/03/2012 yılında gerçekleşen Dernek Olağanüstü Seçimli Genel Kurul Toplantısında davacı dernek Başkanlığına seçildiğini, bu görevini de başarılı bir şekilde 20/10/2019 tarihinde kadar sürdürdüğünü, bu süreçte müvekkilini ayrıca dava dışı …A.Ş.’nin yönetim kurulu başkanı görevini de başarılı bir şekilde yerine getirdiğini, müvekkilinin davacı dernek ve dava dışı … San. ve Tic. A.Ş. yönetim kurulu başkanı olarak görev yapmış olmasına rağmen müvekkilli yanında tüm sürecin yönetimi, sevk ve idaresi konusunda müvekkilinin ekibinde birçok yönetici ve profesyonelin yer aldığını, bu süreçte alınan kararların sadece müvekkili tarafından değil, tüm ekibin inceleme, onay ve kabulü doğrultusunda hayata geçirildiğini, bu sürecin tamamına yakınında müvekkili ile davacı yönetim kurulunda 2. Başkan ve mali ve finans konularında söz sahibi davacı dernek icra kurulu başkanı olarak görev yapan …’nin olduğunu, müvekkilinin yönetim kurulu başkanı olarak görev yaptığı süreçte yönetim kurulunda yer alan birçok ekip arkadaşının, … başkanlığında kurulan yeni yönetim kurulunda görevlerine devam ettiğini, davacı derneğin 20/10/2019 tarihinde … başkanlığında göreve başlayan yönetim kurulunun, kamuoyu nezdinde yapmış olduğu duyurularla derneğin ve bağlı ortaklıklarının son 10 yılını denetlettireceğini, bu kapsamda … Bağımsız denetim ve SMMM A.Ş. ile anlaşıldığını duydurduğunu, … firması tarafından davacı dernek ve bağlı ortaklıkları nezdinde gerçekleştiği bildirilen söz konusu incelemenin, davacının beyanına göre yaklaşık iki yıl sürdüğünü ve neticesinde 20/12/2021 tarihinde özel kapsamlı inceleme raporu hazırlandığını, bu raporun içeriğinin müvekkili tarafından kabul edilmediğini, müvekkilinin dava dışı … San. ve Tic. A.Ş. genel kurulu tarafından ibra edildiğini, sorumluluk dava zamanaşımı süresinin dolduğunu, dava dışı …A.Ş.’nin 09/01/2019 tarihinden gerçekleştirilen 01/06/2017 – 31/05/2018 faaliyet dönemi olağan genel kurul toplantısında alınan karar ile müvekkili ve diğer yönetim kurulu üyelerinin, ilgili dönemdeki faaliyetlerinden dolayı genel kurul tarafından ibra edildiklerini, bu nedenle işbu tarihler arasındaki işlemler ile ilgili müvekkilinin sorumluluğuna gidilmesinin mümkün olamayacağını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının mesnetsiz iddiasına itibar edilse dahi davacının davasının zamanaşımına uğradığının ortada olduğunu, dava dışı …A.Ş.’nin 09/01/2020 tarihinde gerçekleştirilen 01/06/2018 – 31/05/2019 faaliyet dönemi olağan genel kurul toplantısında alınan karar ile müvekkilinin, ilgili dönemdeki faaliyetlerinden dolayı genel kurul tarafından ibra edilmediğini, TTK.nın 560. maddesine göre sorumluluk davasında zamanaşımı süresinin, davacının zararı ve sorumluluğu öğrendiği tarihten itibaren 2 ve her durumda zararı doğuran fiilin meydana geldiği tarihten itibaren 5 yıl olduğunu, müvekkilinin 09/01/2020 tarihli genel kurulda ibra edilmemesi sonrası 2 yıllık süre içerisinde hakkında davacı dernek ve/veya dava dışı …A.Ş. tarafından sorumluluk davası açılmadığını, davacının iddia ettiği gerçek dışı zararı ve failini, yukarıda açıklanan … raporunun kendisine tebliğ edildiği 20/12/2021 tarihinde öğrendiğini, bu vesileyle de 2 yıllık zamanaşımı süresinin de bu tarihten itibaren başlayacağını iddia etmekte ise de; bu iddiaya itibar edilmesinin mümkün olmadığını, davacı derneğin 20/10/2019 tarihinden itibaren ve halen başkanlığını yapan …’nin, müvekkilinin yönetim kurulu başkanı olarak görev yaptığı dönemde davacı dernek 2.başkanı ve mali ve finans konularında söz sahibi olan icra kurulunun başkanlığı görevlerini yürüttüğünü, kendisinin dava konusu işlemler ile ilgili yakın olarak ilgilendiğini ve bilgi sahibi olduğunu, … … Derneği yetkilileri tarafından genel kurul üyelerinin iradesini açıkça etkileme amacıyla 20/12/2021 tarihli … raporunun özetinin okunduğu derneğin 25/12/2021 tarihli 2019 yılı olağan idari ve mali genel kurulunda müvekkilinin başkanı olarak görev yaptığı 01/01/2019 – 12/05/2019 ve 12/05/2019 – 20/10/2019 tarihleri arasında görev yapan yönetim kurullarının idari ve mali yönden ibra edilmemelerine karar verildiğini, genel kurulun bu kararlarına karşı … derneği üyelerinin genel kurul kararlarının iptaline ilişkin davalar açtığını ve bu davaların …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/… Esas sayılı dosyası ile birleştiğini ve bu dosyanın bekletici mesele yapılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizde yapılan yargılama sonucunda Mahkememizin 02/02/2023 tarih ve 2022/… E., 2023/… K. sayılı ilamı ile; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine verilmiştir.
Mahkememiz kararının davacı tarafından istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14.HD.nin 05/10/2023 tarih ve …. sayılı ilamı ile; “… Somut olayda, davacı vekilince, davacı dernek adına davalı tarafından düzenlenen çeşitli tarihli vekalet hizmeti sözleşmeleri sunulmuştur. Bu sözleşmelerin, sözlemenin tarafı olan Av. …’in çalıştığı ofisteki tüm avukatları da kapsadığı ve davalı vekilinin de aynı ofiste çalıştığı ileri sürülmüştür. Bu nedenle ibraz edilen sözleşme asıllarının ve belgelerin incelenerek bu hususun Avukatlık Kanunu 38/b maddesine aykırı bir eylem oluşturup oluşturmadığı husunun, dava şartı olması nedeniyle mahkemece öncelikle değerlendirilmesi gerekmektedir. Oysa mahkemece bu hususta deliller toplanmamış ve dava şartı olan bu husus değerlendirilmemiştir. Davalı vekilinin, bu davada davalıyı temsil yetkisi olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre gerektiğinde, itirazın reddine, gerekirse 114/f ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığını tamamlamak için davalı asıla kesin süre verilip, kesin sürenin sonucuna göre yargılamaya devam edilmesi gerekirken, dava şartının değerlendirilmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir…” gerekçesiyle Mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
Mahkememiz kararının kaldırılmasından sonra yapılan yargılamada; Mahkememizin 14/12/2023 tarihli celsesinde, davalı vekilinin bu davada görev yapamayacağına dair davacı tarafın talebinin; Avukatlık Kanunun 38/b maddesi, HMK.nın 32., 114/1-f ve 115/2 maddeleri gereğince kabulü ile, davalı asile bu davada kendini temsil ettirmesi için yeni vekil tutması veya kendisinin bizzat duruşmalara katılması gerektiğine aksi takdirde yokluğunda davaya devam edileceğine dair meşruhatlı davetiye tebliğine karar verilmiş, davalı vekili Av. … davalıya ait vekaletnamesini sunarak duruşmaya katılmış ve onun huzurunda yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizin 14/12/2023 tarihli celsesinde davacı vekili, davalının önceki vekilinin verdiği beyan dilekçelerinin geçersiz sayılmasını, geçerli olmayan temsille yapılan işlemlerin sonradan muvafakat ile geçerli hale gelemeyeceğini bu nedenle zamanaşımı itirazı dahil diğer cevaplarının da verilmemiş sayılmasını talep etmiş ise de; önceki vekillerin davalının verdiği vekaletname gereğince davaya karşı cevap dilekçeleri sundukları, daha sonra ortaya çıkan durum nedeniyle bu vekillerin davalıyı bu davada temsil edemeyecekleri sonucuna varıldığı, buna ilişkin karar verilene kadar vekilin yaptığı tüm işlemlerin geçerli olduğu, aksinin usul kanununda düzenlenmediği, davalı asilin cevap dilekçesine ve diğer işlemlere karşı çıkması ve bunlara muvafakat vermemesi halinde bunların geçerliliğinin tartışabileceği, kaldı ki yeni vekilin duruşmada, müvekkili lehine verilmiş olan beyanları, cevapları ve savunmaları tekrar ettiklerini ve davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiği, bu nedenle davacı vekilinin talebinin yerinde olmadığı ayrıca davacı vekilinin iddia ettiği gibi cevap dilekçesinin geçersiz sayılmasının ise davalının adil yargılanma ve savunma hakkının ihlali anlamına geleceği hususları göz önüne alındığında davalının önceki vekillerinin verdiği cevap dilekçesinin geçerli olduğu sonucuna varılmıştır.
Dava; şirketin eski yöneticisine karşı açılmış tazminat davasıdır.
Davacı, … San. ve Tic. A.Ş.’nin çoğunluk pay sahibi olduğunu, davalının ise dava konusu işlemin gerçekleştiği dönemde zarar gören … San. ve Tic. A.Ş.’nin yönetim kurulu başkanı olarak görev yaptığını, … San. ve Tic. A.Ş. ile dava dışı … LTD arasında 08/05/2017 tarihinde dostluk maçı sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşmenin … San. ve Tic. A.Ş. adına, dönemin yönetim kurulu başkanı davalı tarafından münferiden imzalandığını, sözleşme koşullarında değişikliğe gidilmesi nedeniyle … San. ve Tic. A.Ş.’nin fazladan ödeme yapmasına neden olunması suretiyle zararın meydana geldiğini belirterek, zararın davalıdan tazmini ile şirkete ödenmesini talep etmiş, davalı ise zamanaşımı ve diğer nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
HMK.nın 142. maddesi gereğince öncelikle davalının zamanaşımı itirazının incelenmesi gerektiğinden buna ilişkin yapılan incelemede; bu konuda TTK.nın 560. maddesinde zamanaşımı hususunun düzenlendiği anlaşılmıştır.
TTK.nın zamanaşımı başlıklı 560. maddesinde; “Sorumlu olanlara karşı tazminat istemek hakkı, davacının zararı ve sorumluyu öğrendiği tarihten itibaren iki ve her hâlde zararı doğuran fiilin meydana geldiği günden itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Şu kadar ki, bu fiil cezayı gerektirip, Türk Ceza Kanununa göre daha uzun dava zamanaşımına tabi bulunuyorsa, tazminat davasına da bu zamanaşımı uygulanır.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, … San. ve Tic. A.Ş. ile dava dışı … LTD arasında akdedilen 08/05/2017 tarihli dostluk maçı sözleşmesi nedeniyle davalının şirketi zarara uğrattığı iddia edilmiştir. … San. ve Tic. A.Ş. A takımının, … akşamı …’e ulaştığı, 19 Temmuz’da dostluk maçını oynadığı ve maçın oynanmasından hemen sonra …saat 03.00’te tekrar uçağa binerek Türkiye’ye geri döndüğü, …’de 12 gün boyunca sürmesi beklenen kamp sürecinin, sözleşme ile belirlenen süre ile kıyaslanamayacak kadar kısa tutulduğu, tüm ödeme yükümlülüğünün yerine getirilmesine rağmen kamp süresinin planlanandan 10,5 gün önce sona erdirilmesi sebebiyle … San. ve Tic. A.Ş.’nin zarar uğradığı ileri sürülmüştür. Buna göre davalının şirketi zarara uğrattığı iddia edilen davaya konu olayın … tarihinde gerçekleştiği anlaşılmıştır.
TTK.nın 560. maddesinde zamanaşımı süreleri; davacının zararı ve sorumluyu öğrendiği tarihten itibaren iki ve her halde zararı doğuran fiilin meydana geldiği günden itibaren beş yıl olarak düzenlenmiştir. Davaya konu olayın … tarihinde gerçekleştiği, davanın ise bu tarihten 5 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra 21.09.2022 tarihinde açıldığı, buna göre 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, davanın her halde zararı doğuran fiilin meydana geldiği günden itibaren beş yıl içinde açılması gerektiğinden davacı tarafın zararı öğrenme tarihinden itibaren 2 yıl içinde davanın açıldığı iddiasının dinlenemeyeceği, dava konusu iddia edilen işlemlerin ayrıca ceza sorumluluğunu gerektirecek nitelikteki eylem ve işlem de olmadığı dolayısı ile davada ceza zamanaşımı sürelerinin uygulanmasının mümkün olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,07‬ TL harcın davacıdan tahsiline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 17.900 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/12/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır