Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/6 E. 2023/767 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/6 Esas
KARAR NO :2023/767

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/01/2023
KARAR TARİHİ:24/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında açık hesap usulüne dayalı ticari ilişki bulunduğunu, yazılı bir cari hesap ilişkisinin olmadığını, bu kapsamda; meyve-sebze işi yapmakta olan müvekkiline ait işletme tarafından, restoran ve yemek işi yapmakta olan davalı işletmeye meyve-sebze tedariki gerçekleştirildiğini, bu hususlar dikkate alındığında taraflar arasındaki ticari ilişkiye temerrüd ve faiz konuları bakımından TTK.m.1530 hükmünün uygulanması gerekeceğini, belirtilen açık hesap ilişkisine dayalı davalı tarafın müvekkili şirkete olan bakiye borcu uzun süre kapatılmamış ve tüm borç bakımından TTK.m.1530’da belirtilen Faturanın veya eş değer ödeme talebinin borçlu tarafından alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda temerrüd gerçekleştiğini, 23/09/2022 tarihinde borçlu şirket ile mail yoluyla iletişime geçilmiş olduğunu ve bakiye borcun kapatılması talebinde bulunulmuş, şirkete ait mail adresinden bakiye borcun kapatılacağı taahhüdünde bulunulmuşsa da ancak kısmi ödeme yapıldığını, bunun üzerine bakiye alacak bakımından 05/10/2022 tarihinde …. İcra Müd. … E. sayılı icra dosyası ile cebri takibe geçildiğini, buna karşın davalı borçlu tarafından kötü niyetli olarak icra takibine itiraz edildiğini, ayrıca davalı borçlunun, icra takibi sonrasında 07/10/2022 tarihinde icra takibine konu borca istinaden 15.000-TL haricen ödeme gerçekleştirdiğini, davalı borçlu ile müvekkili arasında mevcut olan ticari ilişki geçmişine istinaden, borçlunun talebi ile 2.000-TL’lik fatura iadesi kabul edildiğini, davalı borçlu tarafından 23/12/2022 tarihinde icra dosyasına 37.153,84-TL ödeme yapıldığını, taraflarınca açılan işbu dava tarihi (03/01/2023) itibariyle dosya kapak hesabı tutarı 61.872,60-TL olup, bu tutardan sırasıyla 15.000-TL’lik haricen ödeme, 2.000-TL’lik iade fatura kabulü ve icra dosyasına yapılan 37.153,84-TL’lik tahsilat tutarı düşüldüğünde; bakiye alacağın 8.342,60-TL olduğunun anlaşıldığını, sonuç olarak bakiye alacak miktarı olan 7.718,76-TL bakımından itirazın iptaline hükmedilmesi gerektiğini, davalının, icra takibine itiraz ettikten sonra 15.000-TL ve 37.153,84-TL’lik ödemeler gerçekleştirmiş olmasının, borcun tamamına yönelik itirazının kötü niyetli olduğunu ve itiraz amacının alacağın tahsilini geciktirmek olduğunun açıkça ortaya konduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 7.700-TL bakımından iptalini, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; icra takip tarihinden önce müvekkili şirketin temerrüde düştüğünü, davacı şirket vekilinin taraflar arasındaki ticari ilişkide borçların temerrüt tarihinin faturanın alınmasını takip eden otuz günlük süre sonu olduğunu iddia ettiğini, ancak; taraflar arasında herhangi bir yazılı sözleşme olmadığı gibi bu yönde itiyat etmiş bir uygulamanın da olmadığını, bu nedenle somut olayda TTK’nın 1530. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığını, dolayısıyla ihtar keşide olmadan davalı müvekkilinin temerrüde düşemeyeceğini, diğer yandan tarafların icra takibinden sonra 24/10/2022 tarihinde hesaplar arasında mutabakat kurduğunu, bu nedenle icra takip tarihinden önce faiz talep edilemeyeceğini, ayrıca ödeme emrinin tebliğinden önce ödeme yapılmış olup bu ödemenin de mahsubundan sonra kalan miktar açısından takip borcu faiziyle icra dosyasına ödenmiş olduğunu, bu nedenle davanın haksız olduğunu, davacı şirket vekilinin dava dilekçesinde ikrar ettiği üzere; taraflar arasında 24/10/2022 tarihinde yapılan cari hesap mutabakatına göre davalı müvekkilinin ödeme emrini tebliğ aldığı 18/10/2022 tarihi itibari ile 30.413.04-TL olan cari hesap borcunu ferileri ile birlikte 37.153,84-TL olarak takip dosyasına ödemiş olduğunu, bu nedenle davalı müvekkili şirketin bakiye takip borcu kalmadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle; davanın reddini, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası, BA- BS formları, faturalar, ticari defter ve belgeler ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu bilirkişi raporu alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacının, davalıdan, cari hesap alacağından kaynaklı olarak, 47.491,08-TL. asıl alacak, 2.653-TL.işlemiş faiz olmak üzere toplam 50.144,08-TL. üzerinden, asıl alacak tutarlarına takip tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde, borca, faize, faiz oranına ve tüm fer’ilerine itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde, 7.700-TL. asıl alacak üzerinden itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
İhtilaf, davacı alacaklının davalıdan, cari hesap alacağına dayalı takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Mali Müşavir … tarafından hazırlanan 25/09/2023 tarihli bilirkişi raporunda;
“…1.Davacının incelemeye ibraz etmiş olduğu defterlerin usulen uygun olarak noter onayı zorunlu defterlerin noter huzurunda tasdikinin yasal süre içerisinde yapıldığı, elektronik mühürlü defterlerin ise Gelirler İdaresi GİB bilgi sistemine yasal sürede yüklendiği, taraf defterinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu,
2.Tarafların incelemeye ibraz etmiş oldukları yardımcı muavin defter dökümlerinde 05.10.2022 icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 45.413,04 TL alacaklı gözüktüğü,
3.İcra takip tarihinden sonra incelenen hesap hareketlerinde 45.413,04 TL anapara alacağının tamamının davalı tarafından ödendiği,
4.Huzurdaki davaya konu olay; 47.491,08 TL cari hesap alacağına 2.653,00 TL işlemiş faiz, 05.10.2022 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün … E Sayılı dosyası ile davacı tarafından asıl alacağın icra takibi başlatıldığı, asıl alacağın defter ve kayıtlarda 45.413,04 TL olarak tespit edildiği, davalı tarafından tamamının ödendiği, cari hesaba davacı tarafından talep edilen işlemiş faiz talebinin temerrüt tarihini kesinleştiren ihtar ve sözleşme olmadığı için hesaplamanın doğruluğu yapılamamış olup hukuki takdir ve değerleme Sayın Mahkemeye bırakıldığı,
Davalının davacıya 52.153,84 TL ödeme yaptığı, tarafların sair taleplerinin Sayın Mahkemenin takdirlerinde bırakıldığı…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; İcra dosyası, davacı şirket tarafından düzenlenen faturalar, cari hesap, tarafların ticari defter ve belgeleri, BA ve BS formları, tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacının, davalıya ticari ilişkiden kaynaklı olarak takibe konu cari hesaba ilişkin faturaları düzenlendiği, bilirkişi incelemesi ile davacının usulüne uygun tutulmuş, lehine delil olma ve ispat kuvvetine sahip olduğu anlaşılan ticari defter ve kayıtlarında, takibe konu cari hesaba ilişkin faturaların ve davalı tarafından yapılan ödemelerin kayıtlı olduğu, davalı borçlunun takip tarihinden önce usulüne uygun şekilde temerrüde düşürüldüğü ispatlanamadığından işlemiş faiz talep edemeyeceği, davacının 03/10/2022 takip tarihi itibariyle ana para alacağının 45.413,04-TL. olduğu, davalının icra takibinden sonra, ödeme emrinin tebliğinden önce haricen, 07/10/2022 tarihinde 15.000-TL., ödeme emrinin tebliğinden sonra, icra dosyasına 23/12/2022 tarihinde 37.413,04-TL. ödeme yaptığı, bu ödemelerin cari hesapta ana paradan düşürüldüğü, davacının kabulünde olduğu üzere 2.000-TL. bedelli iade faturası ile birlikte, bilirkişi raporu ile alacağının kalmadığının tespit edildiği, davacının tebliğ edilen bilirkişi raporuna bir itirazı olmadığı, davalı tarafından yapılan ödemeler karşısında davacının davalıdan talep edeceği alacağının kalmadığı kanaati oluştuğundan, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 269,85-TL. maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 179,90-TL. harcın mahsubu ile bakiye 89,95-TL. harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 7.700-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.120-TL. arabuluculuk ücretinin tamamının, davacıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktara göre KESİN olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.