Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/486 E. 2023/588 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2023/486 Esas
KARAR NO :2023/588

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:12/08/2022
KARAR TARİHİ:13/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilİ ile borçlu arasında 6361 sayılı Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu çerçevesinde …. Noterliğinin 30/07/2004 tarih, … yevmiye ve F … sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini, diğer davalı borçluların da işbu finansal kiralama sözleşmesini müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını ve finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanacak borçlara müteselsil kefil sıfatıyla kefil olduklarını, borçlunun FKS den doğan kira masraf bedellerini vadesinde ödemediğinden temerrüde düştüğünü ve bu nedenle kiracı ve kefillere …. Noterliğinin 01/06/2022 tarih, … yevmiye nolu ihtarnamenin gönderildiğini, ihtarnameye rağmen yasal süre içerisinde borcun ödenmediğini, finansal kiralama sözleşmesinin bu nedenle fesih olunduğunu, borcu ödemeyen borçlular hakkında icra takibine gidildiğini, borçlular tarafından borca ve ferilerine itiraz edildiğini takibin durduğunu, taraflarınca arabulucuk sürecine başvurulduğunu ancak sonuç alınamadığını, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına konu icra takibine, borca ve faize ve fer’ilere olan itirazın iptali ile takibin 9.793,45 TL +3.531,60 Euro üzerinden devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar …vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın alacak iddialarının zamanaşımına uğradığını, müvekkillerin söz konusu borç miktarından dolayı herhangi bir hukuki sorumluluğu bulunmamakta olup, borcun sebebine ve kaynağına da itiraz ettiklerini, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasında müvekkiller hakkında ihtiyat-i haciz kararının Reddine karar verildiğini, ancak …. İcra Müdürlüğü’nin … E. Sayılı dosyasında, ihtiyat-i haciz kararının kabul edilmiş gibi işlem yaparak müvekkiller hakkında haciz işlemi uygulandığını ve banka hesapları, menkul, gayrimenkullerine haciz konulduğunu, öncelikle, müvekkillerimin her türlü yasal haklarının saklı kalmak kaydıyla, burada görevi ihmal eylemleri gerçekleştirildiğini, söz konusu borç miktarından müvekkilerin herhangi bir hukuki sorumluluğunun bulunmamakta ve müvekkiler aleyhine mesnetsiz ve hukuka aykırı iddialarla iş bu açılmış bulunduğunu, …. İcra Müdürlüğü’nin … E. Sayılı dosyasına yasal süresi içerisinde itiraz edilerek, takibin durdurulmasına dair karar verildiğini, bu nedenlerle, davacı tarafın taraflarına yöneltmiş olduğu davanın Reddine, kötüniyetli bir şekilde dava açılması nedeniyle %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacının dilekçesindeki iddiaların asılsız ve dayanaksız olduğunu, müvekkili … hakkında mesnetsiz ve hukuka aykırı olarak ….İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, Müvekkilin, var olmayan bir alacağa binaen başlatılan ilamsız icra takibine karşı 24/06/2022 tarihinde itiraz etmiş ve ….İcra Müdürlüğü’nün 2022/… E. Sayılı dosyasında icra takibinin durmasına ilişkin karar verilmesi üzerine davacı taraf mesnetsiz olarak işbu itirazın iptali davasını açtığını, Davalı müvekkilin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkilin aleyhine sözleşmede kefil sıfatıyla imzacı olması hasebiyle hukuka aykırı olarak yöneltilen borcun on sekiz yıl önce düzenlenmiş sözleşmeden kaynaklandığını, Müvekkilin on sekiz yıl önce, 30/04/2004 yılında davacı … A.Ş. İle düzenlenmiş kredi sözleşmesini gerçek kişi kefil sıfatıyla imzaladığını, TBK’nın 598/3 maddesine göre bir gerçek kişi tarafından verilmiş olan her türlü kefaletin 10 yıl geçmekle kendiliğinden ortadan kalkacağının düzenlendiği, müvekkilimin kefalet yükümlülüğünün 30/04/2014 tarihinde kendiliğinden ortadan kalktığını, davacı asıl borçlunun ve kefillere karşı 9.Asliye Ticaret Mahkemesinden ihtiyati haciz kararı talep ettiğini, mahkeme kefaletin on yıl olan hak düşürücü sürenin dolmuş olması sebebiyle bu talep hakkında kefiller yönünden red hükmü verdiğini, huzurda görülen davada müvekkil yönünden hak düşürücü süreler geçmiş olmasına rağmen icra takibi yapılması ve borçlu olmamasına rağmen icra takibine girişilmiş olması alacaklının kötü niyetli olduğunu kanıtladığını, tüm bu nedenlerle haksız ve kötüniyetli olarak açılan davanın reddine ve icra takibinin iptaline, davacı tarafından açılan haksız ve kötüniyetli olarak açılan dava nedeniyle davacının dava miktarının %20’ından aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Eldeki dava, finansal kiralama sözleşmesinden doğan alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
….Hukuk Dairesinin … sayılı ilamında “6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 1.maddesindeki “…Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden (01.07.2012) sonra işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek …temerrüt, sona erme ve tasfiye Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir.” düzenlemesi gereğince somut olayda temerrütün bu tarihten sonra meydana geldiği açık olup, dava konusu uyuşmazlığa 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanacaktır. Aynı kanunun 5/2.maddesinde “Kanunun yürürlüğe girmesinden önce başlayan süreler yönünden bir yıllık ek sürenin verilmesi gerektiği” düzenlenmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 598/3.maddesi,“Bir gerçek kişi tarafından verilmiş olan her türlü kefalet, buna ilişkin sözleşmenin kurulmasından başlayarak on yılın geçmesiyle kendiliğinden ortadan kalkar.” şeklindedir. İlgili düzenleme ile gerçek kişi kefiller lehine kefalet sözleşmesinin imza tarihinden itibaren başlayan on yıllık hak düşürücü süreye yer verilmiştir. Buna göre on yıllık sürenin başlangıcı sözleşmenin kuruluş tarihi olan 19/06/2007 olduğu gözetildiğinde, takip ve dava tarihi itibariyle bu sürenin (Yukarıda belirtilen yürürlük kanununun 5/2.maddesindeki bir yıllık ek sürenin de) geçmiş olduğu ve ilk derece mahkemesinin kararı yerinde olduğundan, davacının istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.” gerekçesi ile sözleşmenin kurulmasından itibaren 10 yıllık sürenin gerçekleşmesi ile birlikte kefilin yükümlülüğünün kendiliğinden yasa gereği ortadan kalkacağı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalı kefiller hakkında finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için icra takibi yaptığı, sözleşme tarihinin 30/07/2004, takip tarihinin ise 20/06/2022 olduğu, TBK 598/3 maddesine göre kefaletin, sözleşmenin kurulmasından itibaren 10 yılın geçmesiyle ortadan kalktığı, 10 yıllık sürenin 30/07/2014 tarihinde dolduğu, davanın 12/08/2022 tarihinde açıldığı nazara alındığında davanın hak düşürücü sürenin bitiminden sonra açıldığı görülmekle, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine,
2-Davalıların kötüniyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine,
3-Alınması gerekli 269,85-TL harçtan, peşin olarak alınan 887,37-TL harcın mahsubu ile artan 617,52‬-TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.640 TL arabuluculuk ücretinin tamamının davacıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
6-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafça yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin ve bir kısım davalılar vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/09/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır