Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/476 E. 2023/707 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/476 Esas
KARAR NO :2023/707

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:15/07/2023
KARAR TARİHİ:12/10/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Olay günü olan 12.03.2020 tarihinde, Kamu Sigorta Şirketlerinin davalı sigorta bünyesinde toplanması ile, davalı sigorta şirketine dahil olan … A.Ş bünyesinde zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile kayıtlı bulunan …Plaka’lı minibüs tipi servis aracı, Şoför …’in sevk ve idaresinde, İstanbul Havalimanına gitmek üzere seyrederken, … Saray D020-06 Karayolu …. Metrede, … Varyantını 70 metre geçince direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yaralanmalı , ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada …plakalı servis aracının içerisinde müvekkili varislerin anneleri Müteveffa …’un yolcu olduğunu müvekkillerinin annelerinin vefat ettiğini, …. Ağır Ceza Mahkemesi … K. dosyasında görülen ceza yargılaması tüm kaza dosyasından da kazanın oluşumunda müvekkilinin her hangi bir kusuru olmadığını, müvekkillerin anneleri müteveffa … kazaya karışan araçta yolcu olarak bulunduğunu, kazanın oluşumuna sebebiyet veren ve kazaya karışan …plaka araç davalı … Sigorta A.Ş. tarafından kaza tarihinde sigortalı olarak bulunduğunu, kaza nedeniyle …. Ağır Ceza Mahkemesi … K. Sayılı dosyası ile yargılama yapıldığını, kazaya ilişkin tüm belgeler, olay yeri krokisi, mağdur ve müşteki ifadeleri ve söz konusu kazaya ilişkin tüm belgelerin mevcut olduğunu, müteveffa … (Pasaport K. NO: …) kaza sonrasında ambulansla … Devlet Hastanesi’ne kaldırıldığını, kazaya ilişkin ölüm belgesi, ekipiriz raporu, grafiler ve tüm teşhis ve tedavi evrakları … Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile … Devlet Hastanesi’nde ve …. Ağır Ceza Mahkemesi … K. Ceza yargılama dosyasında mevcut olduğunu, müvekkili davacılar annelerinin ölümü nedeniyle onun desteğinden yoksun kaldığını, davacı müvekkillerinin annelerinin ölümüne sebebiyet veren …Plaka sayılı ARAÇTA kaza tarihinde davalı firma bünyesinde Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigortası ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, meydana gelen kaza nedeniyle ölen davacı müvekkillerin anneleri Müteveffa …’un yargılama esnasında ortaya çıkacak ve poliçe limitlerindeki maddi zararından (daimi maluliyet, geçici iş göremezlik, evde bakım giderleri ve destekten yoksun kalma tazminatının) faizi ve avukatlık vekalet ücreti ile birlikte davalı sigorta şirketinin sorumlu tutulmasını talep ettiklerini, davalı sigorta şirketine 27.07.2022 tarihinde yasal önbaşvurusu yapıldığını ve davalı şirket tarafından iş bu davanın açılma tarihine kadar yazılı olarak herhangi bir cevap verilmediğini, tüm bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müteveffanın çocukları olduğunu iddia eden, … 1990 yılında doğduğunu, diğer davacı … için tespit yapılamadığını, …’ya davacılar adına dava açması için verilmiş bir vekaletname bulunmadığını, kendisini vekil olarak niteleyen …’nın dava ve taraf ehliyeti bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmesini, davacı taraf, … … Eyaleti vatandaşı olduğunu, yabancılık sebebine bağlı olarak teminat yatırma yükümlülüğü 12.12.2007 tarihli ve 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’da düzenlendiğini, Kanun’un 48’inci maddesinin 1’inci fıkrasına göre; “Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır.” şeklinde hüküm bulunduğunu, davacı taraflarca müvekkil şirkete usulüne uygun bir başvuru yapılmadığından dava şartı yerine getirilmediğini, yeni düzenlemeye göre zarar görenlerin doğrudan dava açma hakkı ortadan kaldırılmış; dava öncesinde sigorta kuruluşu’na başvuru zorunluluğu getirildiğini, buna göre zarar görenler öncelikle Sigorta Kuruluşu’na zararının giderilmesi için başvuruda bulunacak, bu başvurunun üzerinden 15 gün geçmesine rağmen başvuruya herhangi bir cevap verilmemesi, olumsuz cevap verilmesi veya verilen cevabın (ödenecek tazminatın) talebi karşılamadığı hususunda uyuşmazlık bulunması halinde zarar görenler dava hakkını kullanabileceği, destekten yoksun kalma tazminatı; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 53. maddesinin 3. bendinde düzenlendiğini, “Ölüm halinde ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların tazmini gerekmektedir”. bu maddeye göre, haksız fiilin doğrudan doğruya muhatabı olmayan, ancak bu haksız fiil nedeniyle ortaya çıkan ölüm olayından zarar gören ya da ileride zarar görmesi güçlü olasılık içinde bulunan kimselere tazminat hakkı tanınmadığını, destekten yoksun kalma tazminatı davalarında eş, çocuklar, ve ana ve/veya babaya destek olduklarının karine olarak kabulünün gerektiği kabul edildiğini, yapılacak hesaplamalarda vefat edenin anne ve babasına da pay ayrılması gerektiğinden müteveffa …’un anne ve babasını da gösterir nüfus aile kayıt tablosunun müteveffanın ülkesi olan … … Eyaletinden celbini talep ettiklerini, tüm bu nedenlerle öncelikle usulden reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile davanın reddini talep ettikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatı istemidir.
Tensip tutanağının 12 numaralı bendinde davacı vekiline davacılar adına dava açmaya yetkili olduğuna dair vekaletnameyi sunması için 10 gün süre verilmiştir.
Davacı vekili 09.08.2023 tarihli dilekçesi ile vekaletnameler sunmuş incelendiğinde davacı vekiline davacılar adına dava açmak üzere verilen bir vekalete rastlanmamıştır.
Mahkememizin 06.09.2023 tarihli ara kararı ile ; ”1-Davacılar vekiline davacılar adına dava açmak üzere yetkili olduğuna dair vekaletnamesini sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde sunulmaması halinde HMK.‘ nın 114/1-f ve 115/2. maddeleri gereğince, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verileceğinin ihtarına, (ihtaratın ara kararın tebliği suretiyle yerine getirilmesine), 2-Davacıların … Devletine kayıtlı olduğu, … Devleti ile ikili ve çok taraflı bir sözleşme bulunmadığı ve fiili mutakabiliyet olmadığının Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğünün 25.08.2023 tarih ve E-33711809-307.02[3-11-1633-2023]-2381/116627 sayılı cevabı yazısına ekli belgeden anlaşıldığından MÖHUK.‘un 48/1. maddesi gereğince; davanın niteliği ve dava konusu miktar gözönüne alınarak, davacıların takdiren 40.000 TL teminat yatırması için davacılar vekiline 2 haftalık kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde teminatın yatırılmaması halinde HMK.‘ nın 114/1-ğ ve 115/2. maddeleri gereğince, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verileceğinin ihtarına, (ihtaratın ara kararın tebliği suretiyle yerine getirilmesine), ” karar verilmiştir.
Mahkememiz ara kararı 04.10.2023 tarihinde davacı vekiline tebliğ edilmiş, davacı vekili ise 11.10.2023 tarihli dilekçesi ile teminat bakımından adli yardım talep etmiş ve davacılar adına vekaletname sunmamıştır.
HMK 114/1 maddesi dava şartlarını tek tek sıralamış olup, HMK 114/1 madde (f) bendinde; “…Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı kanunun 115- (1) ”Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” Hükmüne yer verilmiştir.
Yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında res’en dikkate alınacağı, vekilin davacılar adına dava açmaya yetkili olduğuna dair vekaletnamesinin olmaması nedeniyle vekile eksikliği tamamlamak üzere tensiple birlikte süre verilmiş yerine getirilmeyince bu kez ihtaratlı kesin süre verilip vekile tebliğ edilmiştir.
Dosyaya sunulan vekaletnameler incelendiğinde; davacılar tarafından … …’ye vekalet verildiği, … … tarafından ise davacılar adına değil kendi adına vekalet verdiği, davacılar adına avukata verilen bir vekaletnamenin ihtaratlı kesin süreye rağmen sunulmadığı, her ne kadar yabancılık unsuru nedeniyle teminat yatırması için de kesin süre verilip teminatın yatırılmaması halinde HMK.‘ nın 114/1-ğ ve 115/2 maddesi gereğince de davanın usulden reddine karar verileceğine dair de ara karar kurulmuş ve vekil tarafından adli yarım talep edilmiş ise de HMK’nın 114/1-f ,115/2 maddesi gereğince verilen kesin sürede vekaletname sunulmadığından adli yarım talebi değerlendirilmemiş, davanın HMK’nın 114/1-f ,115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın, davacılar adına usulüne uygun vekaletname sunulmadığından HMK.‘ nın 114/1-f ve 115/2. maddeleri gereğince, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre hesap edilen 89,95‬-TL. maktu karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 269,85-TL. harcın mahsubu ile fazla alınan 179,9‬0-TL. harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3- Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
4-Yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre takdir edilen 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi.12/10/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır