Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/361 E. 2023/660 K. 03.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2023/361 Esas
KARAR NO:2023/660

DAVA:Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (İstirdat)
DAVA TARİHİ:23/05/2023
KARAR TARİHİ:03/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Davalar (İstirdat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın kimya ürünlerine yönelik satış yapmakta olduğunu, yaptığı satışa binaen alacağından dolayı borçlu … San. Ve Tic. LTD.ŞTİ ‘den davaya konu çekin alındığını, sözü edilen çekin müvekkili firma yetkilisinin zilyedinde iken rızası dışında elinden çıkmış olup aracından çalınmış olduğunu, müvekkilinin yöneticisinin aracında meydana gelen hırsızlık dolayısıyla … Polis Merkezi’ne ve Küçükçekmece Savcılığı’na başvurulmuş olduğunu ve … Sor. No ile soruşturmaya başlanmış olduğunu, ayrıca savcılığa suç duyurusu dışında çek ile ilgili zayi nedeniyle iptal davası açılmış olduğunu, bu yargılamanın … 3. Ticaret Mahkemesi’nde … E. numarası ile devam etmekte olduğunu, dava konusu senedin, davalı Kerim Türker’in elinde olduğunu, çek üzerindeki imza ve kaşenin müvekkili şirkete ait olmadığının açıkça ortada olup, davalının dava konusu senedi kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu, çeklerin çalıntı olduğuna dair ilan Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanmış olduğunu, davalı tarafın çeklerin müvekkili şirket elinden rızası dışında çıktığını bilmekte olduğunu, müvekkiline ait çalınan 15 tane çekten henüz vadesi gelen beş adet çekin beşinin de davalı elinde bulunmakta olduğunu, çeklerin müvekkili şirket yetkilisinin rızası dışında elinden çıktıktan sonra aynı ciro silsilesiyle ciro edilmiş olduğunu, karşı tarafın çekleri bankaya ibraz etmiş olduğunu, banka tarafından karşı tarafa ”çekte ödeme yasağı olduğu çek üzerine not düşülmüş olduğunu, bu sebeple karşı tarafa herhangi bir ödeme yapılmamış olduğunu, bunun üzerine karşı tarafın çekler ile ilgili ödeme yasağı olduğunu bile bile …. İcra Md.2023/ … E. sayılı dosya ile ara cirantacılar aleyhine takip başlatmış olduğunu, ara ciranta olan şirketler hakkında ihtiyati haciz gerçekleştirilmiş ve şirketlerin kesin haciz tehlikesi ile karşı karşıya kalmış olduğunu, ithalat ihracat yapan şirketlerin ticaret hayatının durma noktasına gelmiş olduğunu, ihtiyati haciz ile tüm faaliyetleri durdurulan ara cirantacı … San. Ve Tic. LTD.ŞTİ ve ticari faaliyetlerinin devamını sağlamak amacıyla ani bir panik ile icra dosyasına ödeme yaparak hacizleri kaldırtmış olup müvekkili şirket alacağı zarara uğramış olduğunu, müvekkilinin ve çeklerin çalınmasından önce cirolayan cirantaların alacak haklarının korunması ve daha fazla prestij kaybını önlemek amacıyla çekin istirdadı ile müvekkiline iadesi gerekmekte olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulü ile dava konusu edilen … seri numaralı çekin davalıdan istirdatını ve müvekkiline iadesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının, dava konusu çekin rızası dışında elinden çıktığını ve çekteki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ederek TTK 792 uyarınca çek istirdat talebinde bulunmuş olduğunu, çekteki imzanın davacıya ait olup olmamasının ancak menfi tespit davasının konusunu oluşturacağını, davanın konusunun menfi tespit olmayıp istirdat olduğunu, dava dilekçesinin hiçbir yerinde menfi tespit ile ilgili bir talep bulunmadığını, TTK’nun 792.maddesi, çek eline geçmiş bulunan yeni hamilin, çeki iktisapta kötüniyetli veya ağır kusurlu olması halinde çeki geri vermekle yükümlü olduğunu hükme bağlamış olduğunu, kötüniyetin ve ağır kusurun bulunması gereken zaman ise çekin bankaya ibraz anı değil, çekin iktisap anı olduğunu, davacının bu maddeye göre müvekkilinin kötüniyetli olduğunun yani iktisap anında çekin çalıntı olduğunu bile bile bu çeki iktisap ettiğini somut delillerle ispat etmesi gerektiğini, davacının müvekkilinin kötüniyetli olduğuna dair somut hiçbir delil sunmadığından TTK 792 şartlarının oluşmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının, dava konusu çekin iptali için çek iptal davası açtığını ve çekle ilgili ödeme yasağı kararı aldığını belirtmiş ise de çekte ödeme yasağı bulunması çekin icra takibine konu edilmesine engel teşkil etmeyeceği gibi müvekkilinin kötüniyetli olduğunu da göstermeyeceğini, tüm bunlar dışında davacının, bir tacir olduğunu ve basiretli hareket etme yükümlülüğü altında olduğunu, dava dilekçesinde dava konusu çekle birlikte toplam 15 adet çekin arabada çalındığının belirtilmiş olduğunu, çeklerin arabada muhafaza edilmesini bırakın basiretli bir taciri, sıradan bir vatandaşın dahi göstermesi gereken özene aykırı bir davranış olduğunu, çekleri şirket kasasında muhafaza etmek yerine özensiz bir şekilde arabada bulunduran davacının bu kusuruna kendisinin katlanması gerektiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle; davanın reddini, davacının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, istirdat davasıdır.
….Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasının celp edilip incelenmesinde; davacısının, Mahkememiz dosyası davacısı, davalısının Mahkememiz dosyası davalısı olduğu, davanın konusunun istirdat davası olduğu, davanın 14/03/2023 tarihinde açıldığı, derdest ve duruşmasının 14/11/2023 tarihine bırakıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 2023/361 Esas sayılı dosyası ile ….Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasının, dava konusunun ve taraflarının aynı olduğu, davalar arasında bağlantı olup, hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşıldığından her iki davanın birleştirilmesinin delillerin birlikte toplanıp değerlendirilmesi ve usul ekonomisi açısından yararlı olacağı sonuç ve kanaatine varılarak HMK’nın 166/1.maddesi gereğince davaların birleştirilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekili tarafından açılan davanın, HMK 166 maddesi gereğince ….Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE, esas kaydının birleştirme nedeniyle kapatılmasına,
2-Birleştirme kararının HMK 166/3 maddesi gereğince derhal ….Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasına bildirilmesine, harç, yargılama giderleri, vekalet ücreti ve gider avansı hususunun birleştirilen dosyada değerlendirilerek karara bağlanmasına,
3-Birleştirme kararı yazılıp dosyanın derhal ….Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasına gönderilmesine, esasın bu dosya üzerinden yürütülmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, esas hükümle birlikte İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/10/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır