Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/335 E. 2023/752 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/335 Esas
KARAR NO:2023/752

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:11/05/2023
KARAR TARİHİ:24/10/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …’nin yerel taşlarını önemli madenlerini çıkartıp işlemekte olduğunu, davalı şirket ile alım-satım yönünde bir ticaret yapmak üzere bir araya geldiğini, 02/11/2020 tarihinde “Peyzaj İşleri … Taş Malzeme Satın Alma Sözleşmesi” imzaladığını, davalı şirkete satılan 28/10/2021 tarihinde teslim edilen malzemelerin karşılığı olarak belirlenen bedelin tam ödenmediğini, taraflar arasındaki iş bu sözleşme gereğince davalı şirkete toplamda 2.177.836,36 TL fatura kesildiğini, 1.960.870,75 TL ödeme yapıldığını, 04/11/2021 tarihi itibariyle müvekkili şirketin 216.965,61 TL bakiye alacağı kaldığını, herhangi bir ödeme yapılmadığını, geçen 2 yıl üzerine borcun ödenmemesi üzerine …. Noterliği’nden 01/09/2022 tarihinde … yevmiye no ile ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye rağmen herhangi bir cevap alınamadığını, bunun üzerine … Dairesi nezdinde … esas sayılı dosya üzerinde takip başlatıldığını, davalı tarafından borca itiraz edildiğini, yapılan itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi ve icra takibinin devamı ile davalının itirazının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, davacı dava dilekçesinde konu, içerik ve sonuç bakımından istikrarlı biçimde itirazın kaldırılmasını talep ettiğini, itirazın kaldırılması davasının görüleceği görevli mahkemenin ise icra hukuk mahkemesi olduğunu, davacı ile müvekkili Ortaklık arasında sözleşme akdedildiğini ancak her ne kadar sözleşme davacı ile … İş Ortaklığı arasında akdedilmiş olsa da bir adi ortaklık olan … İş Ortaklığı’nın taraf ehliyeti bulunmadığını, diğer bir ifade ile sadece huzurdaki davanın değil herhangi bir davanın adi ortaklığa yöneltilmesi mevcut yasal düzenlemeler gereği mümkün olmadığını, davacı ile müvekkili Ortaklık arasında 02.11.2020 tarihli … numaralı Peyzaj İşleri-… Taş Malzeme Satın Alma sözleşmesi akdedildiğini, işbu sözleşme kapsamında davacı tarafından teslim edilen taşların bir kısmı gizli ayıplı olarak teslim edildiğini, .ayıplı ifa nedeniyle müvekkili Ortaklık ek bedeller ödemek zorunda kaldığını, ödediği bu bedelleri davacıya rücu edildiğini, davacıya ayıp ihbarında bulunulduğunu, davacının sözleşmede yer alan e-posta adresine taşlarda ayıp bulunduğunu, uygunsuzluk raporu tutulduğunu, acil olarak sahaya gelinmesi ihbar ve ikaz edildiğini, davacı tarafından temin ve teslim edilen taşlar ayıplı olmakla taşlara ilişkin uygunsuzluk raporu düzenlendiğini, akabinde davacıya yapılan bildirimler yanıtsız kaldığını, projenin anlam ve önemi, Türkiye’nin prestij Projelerinden biri olması, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından da Proje’ye büyük önem veriliyor olması gibi nedenlerle davacıya makul süreyi aşar bir sürenin tanınmasına imkan bulunmadığını, bu kapsamda Sözleşme’nin garanti koşulları işletilerek davacının garanti yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle malzemelerdeki ayıpların dava dışı üçüncü kişi(ler) aracılığıyla giderilmesi yoluna başvurulduğunu, konuya ilişkin Sözleşme maddesi aşağıdaki gibi olmakla müvekkil Ortaklığın taşlardaki ayıpları üçüncü kişi(ler) aracılığıyla gidermesi ve bedelini davacıya rücu etmesinde hukuka ve sözleşmeye aykırılık bulunmadığını, netice olarak davacı tarafından teslim edilen taşların yüzeylerinin olması gereken pürüzsüzlükte olmaması ve sair ayıplar nedeniyle bu taşlara harici işlemler (slim, pah, fuga, nakliye) uygulanmak zorunda kalındığını, işlemlerin uygulanabilmesi için taşların taşınması gerektiğinden bu işlemlerle beraber nakliye bedelleri de doğduğunu, konuya ilişkin ilgili şirketlere yapılan ödemeler, uygulanan işlemlerin detaylı izahları ve sev irsaliyeleri fatura ve ödeme dekontları sunulduğunu, yapılacak olan incelemede davacının Sözleşme ile yükümlendiği işleri tam, eksiksiz ve kusursuz yapmaması nedeniyle müvekkili Ortaklık tarafından yapılmak zorunda kalınan masrafların davacıya rücu edilmesinden mütevellit davacının müvekkili Ortaklığa borçlu olduğu tespit edilebileceğini, … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından yapılan slim işlemi nedeniyle 245.722,83-TL, … Tic. Ltd. Şti. Tarafından yapılan işlemler nedeniyle muhtelif faturalara istinaden toplam 39.412,90-TL, ayıplı ürünlerin nakliye bedeli olarak muhtelif faturalara istinaden toplam 2.798,00-TL verilen maliyetlerin yanı sıra giderilemeyecek seviyede ayıplı olduğundan iade edilen taşlar mevcut olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile davanın reddini talep ettikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, sözleşmeden kaynaklı alacak nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın İİK 67. Maddesi kapsamında iptali istemidir.
Uyap üzerinden entegre edilen ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı adi ortaklık hakkında toplam 242.002,85 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Davalı tarafından, dava dilekçesinde itirazın kaldırılması istenildiği, bu nedenle de görevli mahkemenin İcra Mahkemesi olduğu ileri sürülmüş ise de davacının 19.07.2023 havale tarihli dilekçe ile dava dilekçesindeki itirazın kaldırılması ibaresinin maddi hata olduğu, itirazın iptalinin istendiği beyan edilmiş olmakla davanın itirazın iptali davası oldu açıklandığından, itirazın kaldırılması ibaresinin maddi hata olabileceği değerlendirilerek davalının görev itirazı yerinde görülmemiştir.
Taraf ehliyeti, bir davada taraf olabilme yeteneğini ifade eder. Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 520 (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 620) ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklığın taraf ehliyeti yoktur. Adi ortaklığa karşı açılacak davalar yönünden davanın konusu para ise; ortaklar bu borçtan müteselsil sorumlu bulunduklarından ortaklardan biri, bazıları yada tümüne karşı dava açılabilecektir.
Taraf ehliyeti, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-d maddesi gereğince dava şartlarından olup, HMK 115. maddesinde de, dava şartlarının, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetileceği açıklanmakla, yargılamanın her aşamasında gözetilebileceği, davacı tarafından davanın ve takibin adi oraklığa karşı açıldığı, davacı taraf her ne kadar 19.07.2023 havale tarihli dilekçesi ile adi oraklığı oluşturanların davaya dahil edilmesini talep etmiş ise de, itirazın iptali davasının icra takibine sıkı sıkıya bağlı olduğu, icra takibinin taraf ehliyeti olmayan adi ortaklığa karşı açılmış olduğundan ortada usulüne uygun bir icra takibinin bulunmadığı ( Bkz. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/8331 E.-2023/2428 K., İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesi 2021/2866 E.-2023/2681 K.) anlaşılmakla davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.922,80 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 2.652,95 TL harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13.maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince Adalet Bakanlığı Bütçesinden Arabulucuya ödenen 3.120,00 TL ücretin tamamının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraflar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/10/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır