Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/330 E. 2023/550 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2023/330 Esas
KARAR NO :2023/550

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:10/03/2023
KARAR TARİHİ:06/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından yurtdışında şirket kurulumu ve … vizesi hizmetleri için davalı şirkete 10/11/2021 tarihinde 3.000-USD, 16/11/2021 tarihinde 3.000-USD, 17/11/2021 tarihinde 2.000-USD gönderdiğini, bunun karşılığında müvekkilinin bir hizmet alamadığını, akabinde şirketi arayıp iade için görüşmüşse de bunda da sonuç alamayan müvekkilinin …. İcra Müdürlüğü …. dosyasıyla fiili ödeme tarihindeki alacak miktarının tahsil edilmesi amacıyla takip başlatıldığını, davalı borçlu tarafından kötü niyetli olarak 09/10/2022 tarihinde alacaklının icra takibine konu ettiği hususta müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını, bu nedenle takibe, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, takibin durdurulduğunu, itirazın iptali davası, ödeme emrine itirazın bertaraf edilebilmesi için düzenlenmiş ve alacaklı tarafından borçluya karşı açılabilen bir dava olduğunu, İcra İflas Kanunu m.67/1’de “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmü yer aldığını, banka dekontunda müvekkilinin bankadan EFT işlemini yaparken paranın gönderiliş amacına ilişkin olarak hiçbir ihtilafa yer vermeyecek şekilde açıklama kısmına özellikle gönderdiği paranın Şirket Kurulumu ve … vizesine ilişkin olduğunu belirttiğini belirterek, davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı takip dosyasına ilişkin itirazının iptaline ve takibin devamını, davalının icra takibine kötüniyetli olarak itiraz ettiğinden alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yurtdışında şirket kurulumu ve … vizesi hizmetleri için anlaşma yapılmış olduğunu, söz konusu anlaşma kapsamında davacının ABD’de şirketi kurulduğunu, ticaret sicil kaydına alınıp vergi numarası alınmış olduğunu, müvekkilinin davacıya yurt dışında şirket kurulumu için hizmetleri eksiksiz olarak sunmuş olduğunu, … vizesi hizmetleri ile ilgili olarak davacının 20.000 Euro ödeme yapması gerektiği halde bu ödemesini yapamayacağını söylemiş olduğunu, müvekkili davalının 4.167 USD iade istemesi üzerine tüm parasının ödenmiş olduğunu, davacının … Iban numaralı Akbank hesabından müvekkilinin yaptığı iade ödemesinin celbi halinde müvekkilinin davalıya hizmeti eksiksiz vermesine rağmen bedeli iade ettiği görüleceğini, müvekkilinin ABD için 2 yıl sonrasına vize vermelerine rağmen davacıya karşılıksız destek ve yardımlarda dahi bulunmuş olduğunu, müvekkilinin tüm iyiniyetine rağmen, bedel iadesi yapılmasına ve alınan paranın karşılığı hizmeti verilmesine rağmen davacının işbu davayı kötüniyetli olarak açmış olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; davanın reddini, davacının %20’de aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü ve … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün cevabi yazıları, celp edilip incelenmiştir.
Dava, icra takibine itirazın iptali ile takibin devamı ve %20 ‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
26/06/2012 tarihli, 6335 sayılı yasa ile değiştirilen TTK 4. maddesinde, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
TTK 4. maddesinde; “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda; Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun mal varlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır” denilmektedir.
Anılan maddede, tek tek belirtilen davaların, mutlak ticari dava niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.Ayrıca, mutlak ticari davadan başka, nispi ticari davaların da tanımı yapılmış ve bir davanın nispi ticari dava olarak kabul edilebilmesi için her iki tarafın tacir olması ve aynı zamanda uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerektiği ifade edilmiştir.
Somut olayda, davanın itirazın iptali davası olduğu, … Sanatkarlar Odaları Birliği’nin 02/06/2023 tarihli cevabi yazısı ile, “…davacı …’un esnaf kaydına rastlanılmadığı…”, …Sicili Müdürlüğü’nün 31/05/2023 tarihli cevabi yazısı ile; “……’un gerçek kişi ticari işletme kaydı bulunamadığı…”, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 01/06/2023 tarihli cevabi yazısı ile de, “…İnternetten verilen gelir vergisi beyannamelerinin tetkikinde 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 177. Maddesindeki hadlerin altında kaldığı için 2. Sınıf olarak işletme defteri ile defter beyan sistemine tabi olduğunun…” bildirildiği, dava tarihi itibariyle davacının tacir olmadığı anlaşılmıştır.
TTK hükümlerine göre, nisbi ticari davanın varlığından söz edilebilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerekir.Bu iki koşuldan birinin olmaması halinde ortada bir ticari davanın varlığından bahsedilemez. Başka bir deyişle yasada ifade edilen iki koşulun aynı anda gerçekleşmesi zorunludur.Taraflardan birinin tacir olması durumunda ticari işten bahsedilebilirse de, ticari davanın mevcut olduğundan söz edilemez.
Dava konusu ve sunulan deliller kapsamında davaya konu uyuşmazlığın, TTK 4. maddede belirtilen, mutlak ticari davalardan olmadığı gibi, aynı maddede dayanağını bulan nispi ticari dava niteliğinde de bulunmadığı görülmektedir.
HMK 114. Maddesinde; mahkemenin görevli olması hususunun dava şartı olarak belirtildiği, HMK 115. maddesinde de, dava şartlarının, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetileceği açıklanmakla yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde ve TTK. 4. ve 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği taktirde RESEN, HMK’nun 20.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına
4-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır