Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/32 E. 2023/212 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/32 Esas
KARAR NO:2023/212

DAVA:Sözleşmenin Uyarlanması
DAVA TARİHİ:26/05/2022
KARAR TARİHİ:22/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin Uyarlanması davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı idare arasında 27.01.2022 tarihinde Atık Taşıma Hizmet Alımı Sözleşmesi akdedildiğini, davacının yüklenici konumunda olduğunu, davacı şirketin 09.03.2022 tarihinde davalı idareye başvurarak sözleşmenin imza tarihinde akaryakıtın litresinin 14,27 TL olduğunu, 09.03.2022 tarihi itibariyle litre fiyatının 22,87 TL’ye ulaşarak verilen fiyatın %100 oranına artmış olduğunu, bu durumun böyle devam etmesi halinde firmanın büyük zarar ederek işi sürdüremeyeceğinin öngörüldüğünü, işbu sebeplerle sözleşmenin 10. maddesinde yer alan mücbir sebepler doğrultusunda yakıt fiyat farkının kendisine verilmesini talep ettiğini, davalı idarenin ise davacı şirkete mail yoluyla tebliğ edilen 13.04.2022 tarihli fiyat farkı konulu cevabi yazısında bahse konu durumun mücbir sebep olmadığını ve taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümleri uyarınca davacı şirketin fiyat farkı başvurusunun uygun görülmediğinin belirtildiğini, ülkemizde meydana gelen akaryakıt litre fiyat artışlarından dolayı davalı idarenin bağlı bulunduğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi 06.04.2022 tarih ve 2022/5-1 sayılı UKOME kararı ile okul servis taşıtları, minibüsler, İETT, deniz taşımacılığı, taksi ücret tarifelerini güncellediğini ve %40 oranında zam uygulanmasının kararlaştırıldığını, davalı idare bir taraftan taraflarınca talep edilen fiyat farkını mücbir sebep olmadığı gerekçesi ile reddederken kendisinin akaryakıt litre fiyat artışından dolayı zam kararları aldığını, somut olayda taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum olduğunun sabit olduğunu, davacı şirket açısından sefer başı maliyet toplam maliyetinin %54,60’ını motorinin oluşturduğunu, 18.04.2022 itibariyle toplam maliyetler vergi ve araçların yıpranma payları hariç 5.386 TL olup vergiler de eklenince maliyetler 8.000 TL’den aşağı olmadığını, davacının sefer başına aldığı ücretin ise 7.375 TL olduğunu, 18.04.2022 tarihinde arabuluculuk müessesine başvurulduğunu, ancak tarafların anlaşamaması nedeniyle 27.04.2022 tarihli anlaşmama tutanağı tanzim edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, taraflar arasında imzalanan 27.01.2022 tarihli Atık Taşıma Hizmet Alımı Sözleşmesinin edim imkansızlığı ve akaryakıt litre fiyatlarında gerçekleşen artış sebebiyle yeni koşullara uyarlanmasını, mahkeme aksi kanaatte ise 27.01.2022 tarihli Atık Taşıma Hizmet Alımı Sözleşmesinin tazminatsız olarak fesih edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; dava yetkisiz mahkemede açılmış olduğundan yetki ilk itirazı bulunduğunu, davacı taraf davasını her ne kadar Bakırköy Mahkemelerinde ikame etmiş ise de huzurdaki uyuşmazlığın çözümünde yetkili mahkemelerin İstanbul Mahkemeleri olarak belirlenmiş olduğunu, yetki şartı yokluğu sebebi ile huzurdaki davanın esasa girilmeksizin usulden reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafın yan basiretli tacir olarak işbu sözleşmeye taraf olmasına karşın tacirlikten doğan külfetlerine aykırı davrandığını, davacı tarafın mücbir sebep ve aşırı ifa güçlüğü iddialarının kabulüne olanak olmadığını, TTK. kapsamında tacirlere tanınmış nimetler olduğu gibi tacirlik sıfatına bağlanmış olan külfetlerin göz ardı edilmemesinin hukuk açıdan bir zorunluluk teşkil edeceğini, davacı tarafın basiretli bir tacir olarak, sonradan değişen şartları öne sürerek ticari anlaşmanın koşullarının değişmesi talebinde bulunma hak ve imkanına sahip olmadıklarını, davacı taraf her ne kadar İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yaşanan fiyat artışlarının zam olarak yansıtıldığını ve bunun kötüniyet olduğunu iddia ediyor ise de bu hususun müvekkil şirkete aftedilmesine olanak olmadığını, davacının dava dilekçesindeki iddiaları ile talep sonucu bağdaşmadığını belirterek, davanın yetkisizlik nedeniyle öncelikle usulden reddine, mahkememiz aksi bir kanaatte ise davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Eldeki dava, sözleşmenin uyarlanması davasıdır.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2016/5122 E., 2016/4844 K. Sayılı ilamında “Yargıtay tarafından benimsenen ve sözleşmeye bağlılık ilkesinin istinasını oluşturan, uyarlama davası 6098 Sayılı TBK.nın yasalaştırılması sırasında da benimsenerek, 6098 Sayılı Yasanın 138. maddesinde “Aşırı İfa Güçlüğü” madde başlığı altında düzenlemiş, “ Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır. Bu madde hükmü yabancı para borçlarında da uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir. İlgi maddenin gerekçesinde de “Bu yeni düzenleme, öğreti ve uygulamada sözleşmeye bağlılık (ahde vefa) ilkesinin istisnalarından biri olarak kabul edilen, “işlem temelinin çökmesi”ne ilişkindir. İmkânsızlık kavramından farklı olan aşırı ifa güçlüğüne dayanan uyarlama isteminin temeli, Türk Medenî Kanununun 2 nci maddesinde öngörülen dürüstlük kurallarıdır. Ancak, sözleşmenin değişen koşullara uyarlanması ya da dönme hakkının kullanılması, yasa maddesinde açıklandığı gibi dört koşulun birlikte gerçekleşmesine bağlıdır.
a.Sözleşmenin yapıldığı sırada, taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum ortaya çıkmış olmalıdır.
b.Bu durum borçludan kaynaklanmamış olmalıdır.
c.Bu durum, sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirmiş olmalıdır.
d.Borçlu, borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olmalıdır.
Maddeye göre, uyarlamanın bütün koşulları gerçekleşmişse borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteyebilir. Bunun mümkün olmaması hâlinde borçlu, sözleşmeden dönebilir; sürekli edimli sözleşmelerde ise kural olarak, fesih hakkını kullanır.” denilerek uygulama da kabul edilen uyarlama davasının yasa maddesi haline getirildiği belirtilmiştir.” şeklinde uyarlama davasının şartları belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı ile davalı arasında atık taşıma hizmet alımı sözleşmesinin imzalandığı, davacının akaryakıt fiyatlarının artmasına dayalı olarak sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını veya sözleşmenin tazminatsız olarak feshedilmesine karar verilmesini talep ettiği, TTK’nın 18. maddesine göre tacirin her türlü ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmek zorunda olduğu, davacının hizmet bedelinin belirlenmesi konusunda sözleşme şartlarını iyice değerlendirip hesaplayarak sözleşme yapmakla yükümlü olduğu, ayrıca sözleşmenin 5.5.maddesine göre masraflarda yaşanacak artışlar sebebiyle davacının davalıdan zam veya ilave bedel talebinde bulunmayacağını kabul ettiği, akaryakıt fiyatlarındaki artışın beklenilmeyen bir durum olmadığı, sözleşmenin yapılması sırasında öngörülmeyen ve öngörülmesi beklenemeyen olağan üstü bir durumun olmadığı gözetilerek koşulları oluşmayan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 94,51‬ TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 5.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13.maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince Adalet Bakanlığı Bütçesinden Arabulucuya ödenen 1.560 TL ücretin tamamının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır