Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/300 E. 2023/323 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/300 Esas
KARAR NO :2023/323

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:10/08/2018
KARAR TARİHİ:27/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı işyerinde 19/06/2015 tarihinde elektrik teknisyeni olarak işe başladığını, aynı işyerinde 08/04/2016 tarihinde saat 12:50 sıralarında iş kazası geçirdiğini, davacının 08/04/2016 tarihinde ofis bölümünde elektrik işlerini yaptığını, en son merdiven boşluğunda patlayan lambaların yerine yenilerinin takılması işlemini yaptığını, davacının bu işlemi yapması için ayaklı merdiven kullanması gerektiğinden üretim müdürüne giderek kendisine yardımcı eleman vermesini istediğini, ancak olumlu yanıt alamadığını, müvekkilinin isteğini tekrarladığını, ancak olumlu yanıt alamadığını, üretim müdürünün işi tek başına yapması gerektiğini, aksi takdirde işini kaybedeceğini söylediğini, işini kaybetmek istemeyen davacının işi tek başına yapmak üzere merdiveni merdiven boşluğuna koyduğunu, lambaları değiştirmek için merdivene çıktığında merdivenin kaydığını ve davacının yere düştüğünü, davacının yaralandığını, kaza sonucunda davacının topuk kerkenez kemiğinin kırıldığını, kazadan iki yıldan fazla zaman geçmesine rağmen iyileşemediğini, ciddi kalıcı hasarlar oluştuğunu, iş kazasının meydana gelmesinde davalının tam kusurlu olduğunu, kaza sonucunda davacıda oluşan maluliyetin gündelik işleri yaparken bile davacıyı zorladığını, bu durumun yaşamı boyunca süreceğini, davacı yapacağı her işte maluliyetinden dolayı kaybettiği beden gücü oranında fazla güç sarf ederek çalışacağını, bu sebeple efor kaybı nedeni ile tazminat talep ettiğini, davacının davalı işyerinde toplam 3.250-TL ücret ile çalıştığını, işyerinde bir öğün yemek verildiğini, servis bulunduğunu, müvekkilinin geçirmiş olduğu iş kazası nedeni ile uzun süre tedaviye tabi tutulması, meydana gelen yitikliğin herkesçe görülebilir olması, genç yaşta malul kalması ve bunun müvekkilinin psikolojisini olumsuz yönde etkilemesi kendi iş alanında iş bulamayacak olması ve bu sebeple ağır ekonomik sıkıntılar yaşaması nedeni ile manevi tazminat talep ettiklerini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 50.000-TL maddi ve 70.000-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak davaya cevap vermediği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
…. İş Mahkemesi’nin 22/01/2019 tarih, … sayılı kararında; “…İş mahkemelerinin yetkisini düzenleyen İş Mahkemeleri Kanununun 5. Maddesinde yer alan yetki kuralı kamu düzenine ilişkin olup, kesin niteliktedir. Söz konusu hükme göre, davacı işçi, davayı davalının ikametinde açabileceği gibi, işin yapıldığı yer mahkemesinde de açabilir. Davacıcının kaza geçirdiği yer davalının adresi olan … Mah. ….
Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15.11.2016 tarih, 2016/5951 Esas, 2016/10802 Karar sayılı ilamına göre; “Somut uyuşmazlıkta, davalının yerleşim yeri olan Arnavutköy ilçesinin iş uyuşmazlıkları yönünden adli yargı çevresi olarak …’ya bağlı olduğu anlaşılmaktadır. Diğer yandan, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 4/10/2007 tarih ve 416 sayılı kararı ile “1) … Ağır Ceza mahkemeleri ile … İş Mahkemelerinin 25 Ekim 2007 tarihinden itibaren kaldırılması ve … ilçesi ve mülhakatı olan … ilçesi adliyelerinin ağır ceza yargı alanı olarak … Adliyesi yargı alanına bağlanmasına, 2) … Ağır Ceza Mahkemesi ile iş mahkemelerinde bulunan dosyaların herhangi bir karara gerek kalmaksızın bulunduğu safhadan devam edilmek üzere Yüksek Kurulca yetkilendirilecek … Ağır Ceza ve İş Mahkemelerine gönderilmesine” karar verilmiştir. Bununla birlikte; Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Genel Kurulu’nun 20/06/2012 tarih ve 348 sayılı kararı ile … ilçesinin; ağır ceza ve çocuk ağır ceza mahkemeleri yönünden İstanbul (Çağlayan) Adliyesi yargı alanına bağlanmasına karar verilmiştir. Genel Kurul kararında iş mahkemelerinin yargı alanı ile ilgili bir değişiklik yapılmadığından … ilçesinin iş davaları yönünden … Adliyesi yargı alanına bağlı olduğu anlaşılmaktadır.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 13.10.2016 tarih … Esas, 2016/8997 Karar sayılı ilamında ve Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesinin 2017/2625 Esas ve 2017/2446 karar sayılı ilamlarında da aynı husus dile getirilmiştir.
Davacının kaza geçirdiği yer davalının adresi olan … Mah. Arnavutköy olmakla Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi emsal kararları gereği karşı yetkisizlik nedeni ile davanın usulden reddine… Karar kesinleştiğinde ve iki haftalık süre içerisinde taraflarca mahkememize başvurulması halinde dosyanın yetkili ve görevli … ADLİYESİ’ne gönderilmesine…” karar verildiği,
Dosyanın … 15. İş Mahkemesi’ne gönderildiği, … 15. İş Mahkemesi’nin 02/02/2023 tarih, … sayılı kararında; “…Dava, davacının davalı işyerinde geçirmiş olduğu iş kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili 10.08.2018 tarihli dava dilekçesi ile davacının davalı şirkette çalıştığı esnada iş kazası geçirdiğini iddia ederek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Yargılama esnasında davalı şirket ile ilgili iflas kararı verildiğinin anlaşılması nedeni ile iflas kararının kesinleşip kesinleşmediğinin tespiti için gerekli araştırma yapılmış, davalı şirketin iflas kararının 22.03.2018 tarihinde verildiği ve iflas kararının kesinleştiği anlaşılmıştır.
İflas kararı verildikten sonra işçi işçilik haklarından doğan alacağının dayanağını ve miktarını iflas idaresine bildirir. Alacaklıların alacaklarını kaydettirmeleri için 2004 Sayılı Kanun’un 219/2. maddesinde öngörülen bir aylık sürenin bitiminden sonra, iflas idaresi alacakların doğru olup olmadığını incelemeye başlar. Maddi yönden inceleme sonucu kabul edilen her alacak tespit edilen sıraya göre sıra cetveline kaydedilir. Kabul edilmeyen alacaklar da ret sebepleri ile birlikte sıra cetvelinde gösterilir. İflas idaresi 2004 Sayılı Kanun’un 232. maddesinde öngörülen sürede düzenlediği sıra cetvelini iflas idaresine verir ve alacaklıları aynı Kanun’un 166/2. maddesindeki usule göre ilan yoluyla haberdar eder. Ayrıca iflas masasına müracaat sırasında tebligatı gösterir adres ve tebligat masrafları için avans yatıranlara sıra cetveli tebliğ edilir. Sıra cetveline itiraz davalarında dava açma süresi, görev ve yetki 2004 Sayılı Kanun’un 235. maddesinde düzenlenmiştir. Bu hükme göre dava açma süresinin ilandan itibaren başlayacağı belirtildikten sonra, ayrıca 2004 Sayılı Kanun’un 223/3. maddesi hükmünün saklı olduğu belirtilmiştir. Saklı tutulan hükme göre, iflas masasına müracaat eden alacaklılar tebligatı kabule elverişli adres gösterir, yazı ve tebligat masrafları için avans yatırmışlarsa sıra cetveline itiraz davası açma süresi bu alacaklılar hakkında sıra cetvelinin kendilerine tebliğinden itibaren başlar. Davanın on beş gün içinde açılması gerekmektedir. Bu süre hak düşürücü süre olup Mahkemece kendiliğinden dikkate alınır. 2004 Sayılı Kanun’un 235/1. maddesine göre sıra cetveline itiraz davası iflas kararı veren ticaret mahkemesinin bulunduğu yerdeki herhangi bir ticaret mahkemesinde açılabilir. Görevin belirlenmesinde dava değerinin önemi olmadığı gibi, buradaki mahkemenin yetkisi de kamu düzenine ilişkindir.
Bu durum karşısında iş mahkemesinde görülmekte olan, işçi alacaklarına yönelik dava sırasında, işverenin iflası halinde dahi, 2004 Sayılı Kanun’un 194. maddesi uyarınca, davaya iş mahkemesinde devam edileceği, işverenin işçi alacaklarına ilişkin dava açılmadan önce iflası halinde ise yukarıda belirtilen şekilde hareket ile alacağın iflas masasına kaydedilmemesi halinde, asliye ticaret mahkemesinde kayıt kabul davası olarak açılması gerekir.
İflasın açılması ile hukuk davalarının 194/1. maddesi uyarınca müflisin davalı olduğu hukuk davaları yönünden, iflas idaresi, alacaklıları tahkik ederken, bu alacağı davalı ( çekişmeli ) alacak olarak sıra cetveline geçirir. Bu alacağın, dolayısıyla davanın kabul edilip edilmeyeceği hakkındaki karar, ikinci alacaklılar toplantısında verilir. Bir hukuk davasının kayıt kabul davasına dönüşmesi için davalının iflas etmesi, iflas idaresinin de dava konusu alacağı iflas masasına kabul etmemesi gerekir. İkinci alacaklılar toplantısında, alacak iflas masasına kesin suretle kayıt ve kabul edilmiş ise dava konusuz kalacaktır. Alacak kısmen veya tamamen reddedilmiş ise, davaya alacağın iflas mamasına kayıt ve kabulü davası olarak devam edilecektir. 2004 Sayılı İcra İflas Kanunu’nun 195. maddesinde iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masraflarının da anaya zammolunacağı düzenleme altına alındığından alacağın ne kadarı için davaya kayıt kabul davası olarak devam edileceğinin belirlenmesinde iflasın açıldığı tarihe kadar işlemiş olan faiz ve takip masraflarının da dikkate alınması gerekmektedir.
Somut olayda, davalı müflis … Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.’nin iflasının açılmasına …. Asliye Ticaret Mahkemesince 22.03.2018 Tarih, … Esas sayılı dosyasında karar verildiği, verilen kararın kesinleştiği, davalı işverenin işçi alacaklarına ilişkin dava açılmadan önce iflas ettiği, dolayısı davanın kayıt kabul davası olarak Asliye Ticaret Mahkemesince görülmesi gerektiğinden, Mahkememizin görevsizliğine, dosyanın istek halinde görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine …” karar verildiği, mahkememize gelen dosyanın 2023/300 Esas sayıya kaydının yapılarak yargılamaya devam olunduğu anlaşıldı.
Davacının iddiası, tüm dosya kapsamı gözetildiğinde; davalı müflis … San. ve Tic. Ltd.Şti. hakkında, ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/03/2018 tarihli … E.-2018/297 K.sayılı kararı ile dava tarihinden önce iflas kararı verildiği ve iflas kararının, 18/03/2021 tarihinde kesinleştiği gözetildiğinde, davalı müflis şirket yönünden açılan tazminat davasının İİK.nın 235. maddesi gereğince açılmış kayıt kabul davası niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 03.04.2018 tarih ve 538 sayılı kararı ile; 28.02.2018 tarihli ve 7101 sayılı İİK. ve Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılması hakkında Kanunun 46.maddesiyle 2004 sayılı İİK.’na eklenen geçici 14.maddesi uyarınca, kayıt kabul davalarında, üç ve daha az Asliye Ticaret Mahkemesi bulunan yerlerde 1 numaralı Asliye Ticaret Mahkemesi, üçten fazla Asliye Ticaret Mahkemesi bulunan yerlerde ise 1, 2 ve 3 numaralı Asliye Ticaret Mahkemeleri ihtisas Mahkemesi olarak belirlenmiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 03.04.2018 tarih ve 538 sayılı Kararı gereğince görevli Mahkemelerin İstanbul 1, 2 ve 3 nolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğundan ve bu Mahkemeler ile diğer Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki HSK.nın belirlediği uyuşmazlık ve davalar yönünden görev ilişkisine döndüğünden (İstanbul BAM 17.HD.nin 07.02.2019 tarih ve 2018/3154 E., 2019/230 K.) ve görev hususu kamu düzeninden olup, her aşamada Mahkemece resen gözetilmesi gerektiğinden; davanın Mahkememizin görev alanına girmediği sonuç ve kanaatine varılarak davanın usulden reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE, karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul 1. 2. ve 3. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde dava dosyasının görevli Mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği taktirde, resen HMK.nın 20.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına ve aynı yasanan 331/2.maddesi gereğince yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
Dair, dosya üzerinden, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/04/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır