Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/283 E. 2023/554 K. 07.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/283 Esas
KARAR NO :2023/554

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:17/04/2023
KARAR TARİHİ:07/07/2023

Mahkememizde açılan davanın dosya üzerinden yapılan incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; müvekkili ve davalının 13/04/2022 tarihinde … A.Ş. şirketine ait … … A.Ş. şirketi hisselerinin müvekkiline devri konusunda anlaştığını, bu anlaşma kapsamında da taraflar arasında resmiyette geçerli olacak ve söz konusu hisselerin değerinin 50.000.000 TL olarak kabul edildiği hisse devir sözleşmesi yine aynı tarihte taraflar arasında asıl geçerli olacak ve hisselerinin değerinin 7.500.000 USD olarak kabul edildiği hisse ve varlık devir protokolü imzalandığını, protokol ile sözleşmedeki bazı maddelerde revizeler yapıldığını ve yeni hususlar eklendiğini, söz konusu bu sözleşme ve protokoldeki ortak hususun; müvekkili tarafından … A.Ş. şirketine ait … … A.Ş. şirketinin hisselerinin alındığını, karşılığında 13/04/2022 keşide tarihli sıralı senetler verildiğini, bu senetler düzenlenirken de sözleşmedeki tutar olan 50.000.000 TL’lik ödemelerin resmi olarak gösterilecek bedel olduğundan 11 eşit 1 artık taksit olmak üzere 12 taksit halinde banka üzerinden … A.Ş. hesabına, tarafların anlaştığı asıl bedeli tamamlamak adına yapılacak sonraki ödemelerin ise elden yapılacağını, taraflar arasında bu kısım özelinde herhangi bir tartışma bulunmadığını, protokolün ilgili maddelerinde tarafların gündemdeki dövizle ödeme yasağını da gözetmek suretiyle senetleri TL olarak düzenleme ve protokolde geçen “alıcı, hisse devri karşılığı ödemeyi taahhüt ettiği herhangi bir senedi vade tarihinden itibaren en geç 15 gün içerisinde ödemez ise” cümlesi gereğince senetlerin vadesini her ayın 25i olarak belirleme kararı aldıklarını, bu iki husus da davalı ihtarında ikrar edildiğinden tartışmalı olmadığını, senetlerin TL üzerinden düzenlenirken de, kurdaki anlık değişim ve yukarıda anılan senetler minimum 4.320.000 TL olarak ödeneceği maddesi gözetilerek senetleri 4.350.000 TL bedelli düzenleme kararı alındığını, bu şekilde düzenlenen senetlerin davalıya teslim edildiğini, geri kalan bilgilerin protokolde yazdığı gibi olduğunu, senetlerin keşide tarihlerinin protokolle aynı tarih olan 13/04/2022 olduğunu, senetlerin tamamına protokoldeki “teslim öncesinde senetlerin tamamına ciro edilemez kaydı düşülecek olup, işbu senetlerin hiçbiri ciro edilmeyecektir” maddesi gereğince “ciro edilemez” kaydının düşüldüğünü, senetlerin vadesi geldikçe, protokolde verilen banka hesabına sözleşme ve protokolde yazılı ödeme açıklamasıyla 4.350.000 TL olarak ödendiğini, davalının bu sıralı senetlerdeki 4.320.000 TL, 4.350.000 TL bedel farklılığını kötüye kullanmak suretiyle sanki 4.350.000 TL’lik senetler protokolden ayrı başka bir nakdi borç ilişkisi kaynaklı düzenlenmiş havası vererek ihtiyati haciz kararları almak suretiyle icra takipleri başlattığını, davalının bu kötüniyetli tavrı karşılında, açılan icra takiplerine karşı menfi tespit davaları açıldığını ve bu davalar sonucunda takiplerin teminatsız şekilde durdurulduğunu, protokole konu ödemesi yapılan bu senetlerin bedelsiz kalmasına rağmen davalı tarafından icraya konu edildiğinden, davalı hakkında “bedelsiz senedi kullanma” suçu nedeniyle suç duyurusunda bulunulduğunu…Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma numarası ile görülen işbu soruşturma dosyasında şüpheli sıfatıyla ifade veren davalı ve vekilinin, iddialarına ilişkin olarak, banka ödemelerinin protokol kapsamlı olduğunu ancak 4.350.000 TL’lik icra takiplerinin başka bir nakdi borç ilişkisine dayandığını söylediklerini, müvekkilin davalı ile tek ticari ilişkisi hisse devir sözleşmesi ve protokolden ibaret olduğunu, bu sözleşme/protokol kapsamında eşit taksitli sıralı senetler ve sözleşme/protokoldeki tutarları tamamlama adına artık bedelli senetler düzenlendiğini, taraflar arasında başkaca bir hukuki ve/veya ticari ilişki bulunmadığını, icra takiplerine konu, soruşturmaya konu, ödeme dekontuna konu senetlerin aynı senetler olduğunu, bu sebeple olmayan bir borcun olduğu iddiasıyla icra tehdidi altında bulunulduğundan 13/04/2022 tarihli hisse devir sözleşmesi ve protokol uyarınca teslim edilen dava konusu senede ilişkin başkaca bir borç ilişkisinden borçlu olmadıklarının tespitini, 13/04/2022 düzenleme tarihli, 25/04/2023 vade tarihli 4.350.000 TL tutarındaki senedin icraya konu edilmesi halinde ilgili takibin durdurulması için teminatsız veya mahkemenin uygun göreceği teminat karşılığında açılacak ihtiyati haciz talebi ve icra takibi hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, 13/04/2022 düzenleme tarihli, 25/04/2023 vade tarihli, 4.350.000 TL tutarlı senede ilişkin 13/04/2022 tarihli hisse devir sözleşmesi ve aynı sözleşmenin belirli maddelerinin revize edildiği hisse ve varlık devir protokolünden başkaca bir borç ilişkisinden kaynaklı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ş. vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; davacı yanca ileri sürülen tüm iddia ve beyanlar asılsız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davacının dava dilekçesinde bahsetmiş olduğu savcılık soruşturmasının, müvekkili lehine takipsizlikle sonuçlandığını, davacının beyanlarının mahkemeyi yanıltma amacı taşıdığını, davacı tarafından banka aracılığı ile ödendiği iddia edilen senetlerin işbu dosya konusu takibe koyulan senet olmayıp; dekontun açıklamasında da dava konusu senede atıf yapılmadığını, dava konusu senede ilişkin olduğu dekontun açıklamasından ispat edilemediği gibi başkaca bir kesin delille de senedin ödendiğinin ispat edilmediğini, taraflar arasında birden fazla borç ilişkisi olup, davacı tarafça kötüniyetli şekilde başka senet için yapılan ödemelerin, işbu dosya konusu senet ödemesi gibi gösterilmek istendiğini, davacı tarafından birden fazla borç ilişkisi gizlenmeye çalışıldığından, mahkemeyi yanıltacak şekilde müvekkilinin diğer borç ilişkisinden kaynaklanan senetleri sunamadığı iddiası ortaya atılmışsa da mahkemeye sunulan fotokopilerle, müvekkilinin elinde halen vadesi gelmemiş senetler olduğunu, taraflar arasında birden fazla borç ilişkisi olduğunu ve senetlerin ödendiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, aynı seri senetler hakkında takibin taliki veya iptaline ilişkin görülen borca itiraz davalarında borçluların davalarının reddolunduğunu, davacılar hakkında kötü niyet tazminatına hükmolunduğunu, mahkemece verilen icra takibinin durdurulmasına ilişkin kararına itiraz ettiklerini, mahkemece davacının senede karşı senetle ispat zorunluluğunu yerine getiremediği gözetilerek, kararın kaldırılmasını talep ettiklerini, müvekkilinin borsacı olup, yalnızca yasal faizi yönünden verilecek olan yasal faiz ve tazminatlar zaman kaybı nedeniyle uğramış olduğu zararını karşılamamakta ve müvekkiline çok ciddi ölçüde maddi kayba neden olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin bu dosyası ile Mahkememizin … E. sayılı dosyasının tarafların bir kısmının ve dava sebebinin aynı olduğu, aynı sözleşme ve protokole istinaden davanın açıldığı, bu nedenle davalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu anlaşıldığından her iki davanın birleştirilmesinin delillerin birlikte toplanıp değerlendirilmesi açısından ve usul ekonomisi açısından yararlı olacağı sonuç ve kanatine varılarak HMK’nın 166. maddesi gereğince davaların birleştirilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Bu dava dosyasının HMK.nın 166.maddesi gereğince Mahkememizin … E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine, Esas kaydının birleştirme nedeniyle kapatılmasına,
2-Yargılamanın Mahkememizin … E. sayılı dosyası üzerinden devamına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; esas hükümle birlikte İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07/07/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.