Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/227 E. 2023/325 K. 28.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/227 Esas
KARAR NO:2023/325

DAVA:Bilgi Alma ve İnceleme Hakkı
DAVA TARİHİ:27/03/2023
KARAR TARİHİ:28/04/2023

Mahkememize açılan davanın dosya üzerinde yapılan incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; Belçika’da mukim müvekkili…, 31/03/2021 tarihinden bu yana davalı şirket Yönetim Kurulu üyesi olduğunu, davalı şirketin iki tüzel kişi ortaktan oluşmakta olup uzmanlık konularının değerli taşların sertifikalanması olduğunu, işin yapısı gereği, ortakların alelade pay sahibi olmaktan ziyade bu konuyla ilgili uzman kişilerden oluşması gerektiğini, bu ortaklardan birisinin Belçika merkezli … … diğeri ise … A.Ş. olduğunu, davalı şirketin ortakları arasındaki Ortak Girişim sözleşmesinin (Joint Venture) 08.10.2021 tarihinde feshedildiğini, şirketin yaptığı sertifikasyon hizmetinin dünya genelindeki işareti olan “…” markasının sahibi … (…) tarafından, davalı şirketle arasındaki marka lisans sözleşmesinin 08.10.2021 tarihinde sonlandırıldığını, davalı şirketin uluslararası geçerliliği olan pırlanta sertifikasyonu yapmasının imkânsız hale geldiğini, davalı şirketin temel iştigal konusu olan sertifikasyon hizmeti bakımından artık fiilen önemli bir iş ve işlem yapamamakta olduğunu, bahsi geçen sözleşmelerin feshedilmiş olması nedeniyle şirket genel kurul ve yönetim kurulunda anlaşmazsızlıkların meydana geldiğini, taraflar birbirlerine karşı davalar karşılıklı davalar açmış olup şirkette sulh ortamı kalmadığını, müvekkili Yönetim Kurulu üyesinin şirkete sorduğu sorulara herhangi bir yanıt alamadığını, şirketin mevcut mali fotoğrafının TTK 515.maddesine uygunluğunu sağlanması hususunun yönetim kurulu üyelerinin özen borcunun gereği olmasından dolayı müvekkili yönetim kurulu üyesinin şirketin ortak olduğu diğer şirketlerdeki pay sahipliği durumunu öğrenmesinin en tabi hakkı ve ödevi olduğunu, müvekkili tarafından; müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun TTK m.553 uyarınca dava konusu edilmemesi için TTK m.392’de düzenlenen “Bilgi Alma ve İnceleme Hakkı” kapsamında yönetim kurulu başkanından/başkan vekilinden, şirketin … Şirketi’ndeki (IGE) pay oranı ve IGE’nin ortaklık yapısı bilgisini, bu paylara yönelik IGE esas sözleşmesinde yer alan herhangi bir imtiyazın tanınıp tanınmadığı hususunu, bu paylara karşılık kar payı yahut diğer kazandırıcı işlemler ile bir bedelin ödenip ödenmediğini, ödendi ise bu bedelin şirket kasasına girip girmediğini, kar payı dağıtılmadıysa bunun sebeplerini, IGE’nin pay sahipleri ile paylaşması gereken son Yönetim Kurulu yıllık faaliyet raporunu ve tüm finansal tablolarını paylaşıp paylaşmadığını, paylaştı ise detaylı bilgisini istediğini ve konu ile ilgili tüm materyalin incelenmek üzere kendisine gönderilmesini istediğini, izin verilmemesi halinde Yönetim Kurulu başkan/başkan vekilinin iki (2) gün içerisinde Yönetim Kurulunu toplantıya çağırmasını talep ettiğini, ancak Yönetim Kurulu başkan/başkan vekili tarafından bu taleplerin yanıtsız bırakıldığını, TTK m.392/4 hükmü gereğince, Yönetim Kurulu üyesinin mahkemeye başvuru hakkı doğduğunu, TTK m.375 uyarınca şirket işlerinin üst gözetiminden sorumlu olma hususunun Yönetim Kurulunun devredilemez görev ve yetkileri arasında olduğunu, yönetim kurulu üyesinin sorumluluk davasına muhatap olma riskinin oldukça yüksek olduğunun görülmekte olduğunu, şirketin borca batıklık durumunda mahkemeye bildirimde bulunmasının da zorunlu bir husus olduğunu, Yönetim Kurulu üyelerinin de şirketi özenle yönetmek ve idare etmek konusunda tam sorumlu olduklarını, bu nedenle bilgi alma ve inceleme haklarının daha geniş tutulması gerektiğini ve kamu düzenini ilgilendiren bir problem olmadıkça bu hakların kullanılmasına izin verilmesi gerektiğini, zira kaynak kanun İsviçre’de Yönetim Kurulu üyesinin bilgi alma ve inceleme hakkı hiçbir şekilde sınırlandırılmamış olduğunu, davalı şirket ortakları ve onların atadığı Yönetim Kurulu üyeleri arasındaki anlaşmazlıklar ve bunun sonucunda davalı şirketin fiilen önemli nitelikte işlerini yapamaması, Yönetim Kurulu başkanının kurulu uzun süredir toplamaması nedeniyle toplantıda bilgi alma fırsatı elde edemediği ve müvekkilinin Yönetim Kurulu üyesi olarak üst gözetim ve yönetim görevini yapabilmesi için bu evraka erişiminin zaruri olması nedenleri ve Türk Ticaret Kanunu’nun 392/3, 392/4 maddeleri uyarınca müvekkili Yönetim Kurulu üyesinin bilgi alma ve inceleme hakkını kullanabilmesi için mahkemeye başvurmasının gerektiğini, aksi durumda yönetim kurulu üyesi müvekkilinin TTK m.553 ve sair hükümleri uyarınca sorumluluk davasına maruz kalma rizikosu bulunmakta olduğunu, bu nedenle davanın açılması açısından oldukça büyük bir önemi haiz hukuki yararının bulunmakta olduğunu belirterek, Yönetim Kurulu üyesi müvekkiline; “… Antwerp İstanbul Değerli Taşlar Test ve Servis Anonim Şirketi’nin … Şirketi’ndeki (IGE) pay oranı ve IGE’nin ortaklık yapısı bilgisini, bu paylara yönelik IGE esas sözleşmesinde yer alan herhangi bir imtiyazın tanınıp tanınmadığı hususunu, bu paylara karşılık kar payı yahut diğer kazandırıcı işlemler ile bir bedelin ödenip ödenmediğini, ödendi ise bu bedelin şirket kasasına girip girmediğini, kar payı dağıtılmadıysa bunun sebeplerini, …’nin pay sahipleri ile paylaşması gereken son Yönetim Kurulu yıllık faaliyet raporunu ve tüm finansal tablolarını paylaşıp paylaşmadığını, paylaştı ise detaylı bilgisinin verilmesi” hususlarında bilgi almasına izin verilmesine ve konu ile ilgili tüm materyalin incelenmek üzere bir nüshasının müvekkiline verilmesine izin verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Mahkememize verdiği cevap dilekçesi ile; davacı, …’in dilekçesindeki beyanların gerçekle bağdaşmadığını, davacının bilgi edinme talebinin Türk Ticaret Kanunu kapsamında yönetim kurulu üyelerine tanınan bilgi edinme hakkının kötüye kullanılması mahiyetinde olduğunu, … …, müvekkili … İstanbul ile arasındaki sözleşmeleri hukuka aykırı olarak 08/10/2021 tarihinde feshettiğini, bu fesihler ile ilgili olarak yetkili yargı yeri olan Belçika Anvers mahkemelerinde tazminat davasının devam etmekte olduğunu, ayrıca aralarında … ve…’in de olduğu kişiler ve … … hakkında açılmış bulunan ceza soruşturması da Belçika’da devam ettiğini, … …, gerçek olmayan gerekçelerle müvekkili … İstanbul ile olan sözleşmelerini hukuka aykırı olarak feshettiğini, şirketlerin ortak kullandığı yazılıma … İstanbul’un erişimini engellediğini, bu sebeple sözleşmelerin feshedildiği 08/10/2021 tarihinden sonra … İstanbul’un faaliyetlerinin bir kısmı tamamen durdurulmuş ise de müvekkili şirketin diğer ticari faaliyeti halen devam ettiğini, davacı tarafın dilekçesinde iddia edildiği gibi müvekkili şirketin temel iştigal konusunu olan sertifikasyon hizmeti bakımından artık fiilen önemli bir iş-işlem yapamadığı iddiası gerçeği yansıtmadığını, müvekkili şirketin halen ISO 17025 sertifikasına sahip bir değerli taş derecelendirme laboratuvarı olarak faaliyetine devam ettiğini, müvekkili şirketin yabancı ortağı olan … …’nin 08/10/2021 tarihinde Ortak Girişim Sözleşmesini feshetmiş olması müvekkili şirketin derecelendirme laboratuvarı olarak faaliyetini sürdürmesine engel olmadığını, davacının, müvekkili şirketin iştigal konusunun fiilen kilitlenmesinin şirketi, pay sahiplerini ve alacaklıları zarara uğratma ihtimalinin bulunduğu iddiası da geçerli olmadığını, tam tersine müvekkili şirketin… 17025 sertifikasına sahip bir değerli taş derecelendirme laboratuvarı olarak faaliyetine devam ederek, pay sahiplerinin menfaatine uygun davrandığını, herhangi bir alacaklı ile ihtilafının bulunmadığını, müvekkili şirketin 31/12/2021 tarihinden beri tüm hesapları ve faaliyet raporu hazır olup, şirket merkezinde şirket ortaklarının incelemesine açık olduğunu, 08/10/2021 tarihinde şirketin faaliyetini ciddi şekilde etkileyecek olan … … tarafından fesihlerin gerçekleşmesi sonrasında davacının o zamanki yönetim kurulu başkanı … ile birlikte diğer yönetim kurulu üyeleri tarafından toplantıya çağrıldıklarını, ancak yönetim kuruluna katılmalarının ve yönetim kurulu üyesi olarak görevlerini ifa etmelerinin kendileri için çıkar çatışmalarına neden olacağı gerekçesiyle toplantıya katılmayacaklarını ilettiklerini, davacının şirketi bilerek zarara uğratacak şekilde eylemler gerçekleştirdiğini, bilgi alma hakkını kullanmak için ve üstelik her bir bilgi alma talebi için ayrı ayrı ihtarnameler keşide ettiğini ve davalar açtığını, TTK madde 392/3, yönetim kurulu üyelerinin toplantı dışında bilgi alma hakkını; “Her yönetim kurulu üyesi, yönetim kurulu toplantıları dışında, yönetim kurulu başkanının izniyle, şirket yönetimiyle görevlendirilen kişilerden, işlerin gidişi ve belirli münferit işler hakkında bilgi alabilir ve görevinin yerine getirilebilmesi için gerekliyse, yönetim kurulu başkanından, şirket defterlerinin ve dosyalarının incelemesine sunulmasını isteyebilir” şeklinde düzenlendiğini, bu düzenlemede de belirtildiği üzere yönetim kurulu üyesinin toplantı dışında inceleme hakkı ancak yönetim kurulu başkanının izni ile görevinin yerine getirilmesi için gerekliyse mümkün olduğunu, üstelik yönetim kurulu üyesinin toplantı dışında bilgi alma hakkının çerçevesi, işlerin gidişi ve belirli münferit işler olarak belirlendiğini, ancak davacının hiçbir yönetim kurulu toplantısına katılmamakta, yönetim kurulu üyesi olarak hiçbir görevini yerine getirmemekte, üstelik bilgi alma talepleri ile de işlerin gidişi ve belirli münferit işler olarak kanunda belirlenmiş olan çerçevenin dışına çıktığını, nitekim davacı tarafın …. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde … E. sayılı dosya üzerinden bilgi alma talepli olarak açtığı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verildiğini, Mahkemece davacının 2016 yılından itibaren şirkete ait defter ve benzeri belgelerini inceleme talebini reddettiğini, ancak 2020 yılından davanın açıldığı 07/11/2022 tarihine kadar olan döneme ilişkin olarak inceleme yapabilmesine kesin olarak karar verdiğini, dolayısıyla davacının yönetim kurulu üyesi olmadığı döneme ilişkin bilgi ve belge alma talebi kesin olarak reddedildiğini, davacı yönetim kurulu toplantılarına katılarak, toplantı esnasında bilgi alma hakkını kullanmamakta, bu talebini toplantı dışında kullanmaya çalıştığını, davacı bu talebi ile TTK madde 392/3’ün verdiği yetkiye dayanarak ancak maddede belirlenen “görevinin yerine getirilebilmesi için gerekliyse…” kriterini yok saymakta, olası bir sorumluluk davasını ileri sürerek müvekkili şirketin iştiraki olan İGE’nin bilgi ve belgelerini talep ettiğini, TTK madde 392 nin yönetim kurulu üyelerine toplantı dışında sonsuz bir bilgi alma hakkı tanımadığını, üstelik davacının müvekkili şirket ve iştiraki ile çıkar çatışması içinde olan … …’nin bünyesinde çalışıyor olması, Belçika Anvers mahkemelerinde tazminat davası ve ayrıca davacı için açılmış bulunan ceza soruşturması devam etmekte iken, yönetim kurulu üyeliği sıfatını kullanarak müvekkili şirketin iştiraki olan bir şirkete ait bilgi ve belge talep eden davacının TTK madde 392 de düzenlenen bilgi alma hakkının sınırlarını açıkça aştığı ve amacının edindiği bilgileri … …’ye aktarmak olduğunun aşikar olduğunu, davacının Finans Direktörü ve Hukuk Müdürü olduğu … … şirketi ile müvekkili şirket arasında ihtilaf olduğu ve davacının yönetim kurulu üyesi sıfatı ile kendisine tevdi edilen gizli bilgileri sır saklama ödevine aykırı olarak paylaştığı göz önünde bulundurulduğunda ticari sır niteliğindeki dava konusu bilgi ve belgelerin kendisi ile paylaşılması mümkün olmadığını, kaldı ki Davacının, müvekkili şirketin yönetim kurulu toplantılarına katılarak bilgi alma hakkını kullanmak yerine müvekkili şirket aleyhine sürekli davalar açarak, ihtilaflı ortam yaratmayı tercih ettiğini, ayrıca davacının, talebin reddi veya cevap verilmemesi halinde yönetim kurulu toplantıya çağırmamış, doğrudan dava açma yoluna başvurduğunu, Davacı taraf, ancak kurulun toplanamaması veya talebi reddetmesi halinde mahkemeye başvurma hakkını haiz iken, doğrudan mahkemeye başvurarak usulen de hata yaptığını, müvekkili şirketin yönetim kurulu toplantılarına, müvekkili şirketin yabancı ortağı lehine rekabet yasağına aykırı olacağı gerekçesi ile katılmayan ve sorumluluklarını yerine getirmekten kaçınan davacının, Ortak Girişim Sözleşmesinin feshinden sonraki dönemde müvekkili şirketin iştiraki olan İGE ile ilgili bilgi ve belgeleri edinme talebi ile açmış olduğu bu davada haklı bir nedeninin ve iyi niyetinin olduğunun kabul edilmesi mümkün olmadığını, müvekkili şirketin 2020 yılı sonuna kadar tüm faaliyet ve hesapları sonuncusu 31/03/2021 tarihinde yapılan genel kurul toplantılarında alınan kararlar ile onaylandığını, yönetim kurulu üyelerinin ibra edildiklerini, bugüne kadar müvekkili şirketin yönetim kurulu üyelerinin aleyhine açılmış bir sorumluluk davası bulunmadığını, davacı tamamen sun’i gerekçelerle olası bir sorumluluk davası açılmasını bahane ederek, müvekkili şirketin birçok belge ve bilgisine ulaşmaya çalıştığı gibi, şimdi de iştirak şirket İGE’nin bilgi ve belgelerine ulaşmaya yasal bir zemin hazırlama çabası içinde olduğunu belirterek davacının TTK madde 392 ye aykırı olarak açmış olduğu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; Yönetim Kurulu üyesinin bilgi alma ve inceleme hakkı istemine ilişkindir.
Davalı şirkete ait ticaret sicil kaydı ve …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden celp edilmiş, taraf delilleri incelenmiştir.
TTK.nın 392/4. maddesi gereğince Mahkememizce dosya üzerinden inceleme yapılarak talep incelenmiştir.
Yönetim Kurulu üyesinin bilgi alma ve inceleme hakkı TTK.nın 392. maddesinde düzenlenmiştir.
TTK .nın 392.maddesinde; “(1) Her yönetim kurulu üyesi şirketin tüm iş ve işlemleri hakkında bilgi isteyebilir, soru sorabilir, inceleme yapabilir. Bir üyenin istediği, herhangi bir defter, defter kaydı, sözleşme, yazışma veya belgenin yönetim kuruluna getirtilmesi, kurulca veya üyeler tarafından incelenmesi ve tartışılması ya da herhangi bir konu ile ilgili yöneticiden veya çalışandan bilgi alınması reddedilemez. Reddedilmişse dördüncü fıkra hükmü uygulanır.
(2) Yönetim kurulu toplantılarında, yönetim kurulunun bütün üyeleri gibi, şirket yönetimiyle görevlendirilen kişiler ve komiteler de bilgi vermekle yükümlüdür. Bir üyenin bu konudaki istemi de reddedilemez; soruları cevapsız bırakılamaz.
(3) Her yönetim kurulu üyesi, yönetim kurulu toplantıları dışında, yönetim kurulu başkanının izniyle, şirket yönetimiyle görevlendirilen kişilerden, işlerin gidişi ve belirli münferit işler hakkında bilgi alabilir ve görevinin yerine getirilebilmesi için gerekliyse, yönetim kurulu başkanından, şirket defterlerinin ve dosyalarının incelemesine sunulmasını isteyebilir.
(4) Başkan bir üyenin, üçüncü fıkrada öngörülen bilgi alma, soru sorma ve inceleme yapma istemini reddederse, konu iki gün içinde yönetim kuruluna getirilir. Kurulun toplanmaması veya bu istemi reddetmesi hâlinde üye, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesine başvurabilir. Mahkeme istemi dosya üzerinden inceleyip karara bağlayabilir, mahkemenin kararı kesindir.
(5) Yönetim kurulu başkanı, kurulun izni olmaksızın, yönetim kurulu toplantıları dışında bilgi alamaz, şirket defter ve dosyalarını inceleyemez. Yönetim kurulu başkanının bu isteminin reddedilmesi hâlinde başkan, dördüncü fıkraya göre mahkemeye başvurabilir.
(6) Yönetim kurulu üyesinin bu maddeden doğan hakları kısıtlanamaz, kaldırılamaz. Esas sözleşme ve yönetim kurulu, üyelerin bilgi alma ve inceleme haklarını genişletebilir.
(7) Her yönetim kurulu üyesi başkandan, yönetim kurulunu toplantıya çağırmasını yazılı olarak isteyebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Bu kanuni düzenlemeye göre her yönetim kurulu üyesi, yönetim kurulu toplantıları dışında, yönetim kurulu başkanının izniyle, şirket yönetimiyle görevlendirilen kişilerden, işlerin gidişi ve belirli münferit işler hakkında bilgi alabilir ve görevinin yerine getirilebilmesi için gerekliyse, yönetim kurulu başkanından, şirket defterlerinin ve dosyalarının incelemesine sunulmasını isteyebilir. Başkan bir üyenin, bilgi alma, soru sorma ve inceleme yapma istemini reddederse, konu iki gün içinde yönetim kuruluna getirilir. Kurulun toplanmaması veya bu istemi reddetmesi halinde üye, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesine başvurarak bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılmasına izin verilmesini talep edebilir.
Davacı bu konuda davalı şirket yönetim başkanlığına … 5. Noterliğinin 03/03/2023 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini göndermiştir. Bu ihtarnamede; “…şirketin … Şirketi’ndeki (IGE) pay oranı ve IGE’nin ortaklık yapısı bilgisini, bu paylara yönelik IGE esas sözleşmesinde yer alan herhangi bir imtiyazın tanınıp tanınmadığı hususunu, bu paylara karşılık kar payı yahut diğer kazandırıcı işlemler ile bir bedelin ödenip ödenmediğini, ödendi ise bu bedelin şirket kasasın girip girmediğini, kar payı dağıtılmadıysa bunun sebeplerini, IGE nin pay sahipleri ile paylaşması gereken son Yönetim Kurulu yıllık faaliyet raporunu ve tüm finansal tablolarını paylaşıp paylaşmadığını, paylaştı ise detaylı bilgisini edinmesi gerekmektedir. Bu nedenle: yönetim kurulu başkanından/başkan vekilinden bu hususlarda bilgilendirme yapılmasını, incelenmek üzere ilgili tüm materyallerin gönderilmesine ve incelenmesine izin verilmesini, izin verilmesini takiben işbu ihtarnamenin tarafınıza tebliğinden itibaren, tüm belgeleri incelenmek üzere iki gün içerisinde müvekkilinin …@… e-mail adresine gönderilmisini, izin verilmemesi halinde yönetim kurulu başkan/başkanvekilinin iki gün içerisinde yönetim kurulunu toplantıya çağırmasını…” talep edildiği ve ihtarnamenin davalı şirkete 03/03/2023 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Davalı şirketin ticaret sicil kaydına göre davalı şirketin adresinin Fatih ilçesinde olduğu, TTK’nın 392/4.maddesi gereğince Mahkememizin yetkili ve görevli olduğu, davacının yönetim kurulu üyesi olduğu, dava açmadan önce davalı şirkete dava konusu ile ilgili ihtarname gönderdiği ve TTK’nın 392.maddesine göre bu davayı açma hakkının bulunduğu anlaşılmıştır. …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dosyasında davacı tarafından davalı aleyhine açılan bilgi alma ve inceleme hakkı talebinin kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür.
Davacı dava dilekçesinde talep ettiği bilgiler ile ilgili davalı şirket yönetim kurulu başkanlığına ihtarname göndermiş ve bu ihtarnamede belirtilen hususlarda kendisine bilgi verilmesini talep etmiş, eğer talebi kabul edilmez ise yönetim kurulunun 2 gün içinde toplantıya çağrılmasını talep etmiş ve bu ihtarname davalı şirkete 03/03/2023 tarihinde tebliğ edilmiş olup davacı tarafından ihtarnamede talep edilen hususların davalı şirket tarafından yerine getirildiği, bilgi ve belgelerin gönderildiği hususu davalı şirket tarafından ispat edilemediği gibi davacının talep etmesine rağmen yönetim kurulunun toplantıya çağrılmadığı ve bu konuların görüşülmediği anlaşılmıştır.
Davacının davalı şirket yönetim kurulu üyesi olması nedeniyle TTK’nun 392.maddesi gereğince bilgi alma ve inceleme hakkı bulunmaktadır. Davalı şirketin ortağı olduğu diğer şirketlerdeki pay sahipliği durumunu öğrenmesi de bu kapsamdadır. Zira yönetim kurulu üyesi olan davacının görevini yerine getirirken tam bir özen göstermek zorunda olması, şirketi özenle yönetmek ve idare etmek hususundan tam sorumlu olması, TTK’nın 375. maddesi kapsamında şirketin üst düzeyde yönetimi ve bunlarla ilgili talimatların verilmesi kapsamında hak ve görevlerinin bulunması ve TTK’nın 553.maddesi gereğince sorumluluk davasına maruz kalma ihtimalinin bulunması gözetildiğinde; davacının bilgi alma ve inceleme hakkının sınırlandırılamayacağı ve istediği bilgilerin kendisine verilmesi gerektiği ortadadır.
Bu nedenlerle yasal mevzuat ve mevcut delil durumu gözetildiğinde davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile davalı şirketin … Şirketi’ndeki (IGE) pay oranı ve …’nin ortaklık yapısı bilgisini, bu paylara yönelik IGE esas sözleşmesinde yer alan herhangi bir imtiyazın tanınıp tanınmadığı hususunu, bu paylara karşılık kar payı yahut diğer kazandırıcı işlemler ile bir bedelin ödenip ödenmediğini, ödendi ise bu bedelin şirket kasasına girip girmediğini, kar payı dağıtılmadıysa bunun sebeplerini, IGE nin pay sahipleri ile paylaşması gereken son Yönetim Kurulu yıllık faaliyet raporunu ve tüm finansal tablolarını paylaşıp paylaşmadığını, paylaştı ise detaylı bilgisinin verilmesi hususunda; davacının bilgi almasına izin verilmesine, bu kapsamda konuyla ilgili tüm belgeleri incelenmek üzere davacıya izin verilmesine,
2-Peşin alınan harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yatırılan 179,90 TL başvurma harcı ve 179,90 TL peşin harç olmak üzere toplam 359,80 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 9.200 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 41,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda TTK.’nın 392/4 maddesi gereğince kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 28/04/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır