Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/215 E. 2023/224 K. 24.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/215 Esas
KARAR NO : 2023/224

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2014
KARAR TARİHİ : 24/03/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait olan … plakalı aracın davalı …Ş. tarafından kasko sigortası ile teminat altına alındığını, müvekkilinin yeğeni olan …’nun araçla sınava yetişmeye çalışırken 16.06.2013 tarihinde kaza yaptığı, aracın kullanılamaz hale geldiği ve sigorta sigorta şirketinin eksperi tarafından pert raporu hazırlandığını, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, başvuru yapılmasına rağmen yazı ile talebin reddedildiğini, noter ihtarı keşide edilerek davalıdan kasko bedelinin ödenmesinin talep edildiğini, 23.10.2013 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığı ve cevap verilmediğini, tamamen keyfi olarak ödenmemesinin hukuken kontrol edilebilir bir davranış olmadığını, aracın pert edilmemesi ve bedelinin ödenmemesi sebebiyle otopark parası ödediği ve doğan vergilerin yatırıldığını, bu hususlara ilişkin dava açma haklarını saklı tuttuklarını diğer hususlarla birlikte belirtilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 40.000,00 TL kasko bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … şirketinden tazminini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile dava ettikleri anlaşıldı.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıya ait … plakalı aracın müvekkili şirkete kasko sigortalı olduğunu, 16.06.2013 günü saat 10:30 sıralarında sürücünün yaralamalı ve maddi hasarlı kazaya sebep olduğunu, davacı ve araçta bulunanların sigortalı aracı …’nun kullandığını beyan ettiklerini, ancak sürücünün değiştiğini, yapılan tahkikat raporunda ve ekspertiz raporunda olayın bu şekilde cereyan etmediği ve aracı …’ın kullandığının tespit edildiğini, hasar ödemesinin reddine karar verildiğini, …’nun LYS sınavına girdiğini, sınav saatinin 10:00 olduğunu, sınava girerek … makina bölümünü kazandığını, gazete haberine göre sınava 1 dakika geç kalan bir öğrencinin sınava alınmadığını, sınav kurallarının katı olduğu bir sistemde …’in saat 10:15’de, kaza tutanağında 10:30, karakol ifadesinde 10:30 aracı kullanırken kazayı yapmasının mümkün gözükmediğini, bu şekilde sınava girmemesi gerekirken sınava girdiği ve bölüme kaydını yaptırdığını, hasara göre sürücünün yaralanmasının mümkün olmadığını, sürücü koltuğunda kan izinin mevcut olduğu, araçta sürücü belgeleri olmayan …ve …’in bulunduğunu, kan izlerinin sadece sürücü koltuğunda olduğunu, yaralının başından cam kesilmesi sonucu yaralandığını, sürücü koltuğu alt tabanının yukarı doğru bombe yaptığı ve direksiyon ile koltuk arasındaki birleşmenin meydana getireceği sıkışma dolayısıyla bel bölgesinde hasar meydana getireceğinin tespit edildiğini, …’ın belinden sakatlandığı ve sol yüzünde cam kesiği meydana geldiğini, sürücü olduğu iddia edilen …’in kazadan sonra hemen sınava gitmek için bir taksiye binerek yarım saat geç kaldığı sınava girdiğini, hiç etkilenmeden sınavı kazandığını, konuştuğu yaralılara ambulans çağırmayı düşünmediğini, davacıya ödeme yapılamayacağı hususunda 26.09.2013 tarihinde yazı ile bilgi verildiğini belirterek davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talebi ile cevap verdikleri anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizin 2019/215 Esas, 2022/873 Karar ve 15/11/2022 tarihli kararı ile “..ve mahkememizce de tutanağı düzenleyen polis memurları beyanına itibar edilerek olayın en erken saat 10:15 de gerçekleştiğinin kabul ediliği, dolaysıyla kaza anında …’nun sigortalı … plaklı aracın sürücüsü olamayacağı, kazanın oluş şekline ve yaralanmaya göre sürücünün, ehliyetsiz olan … olduğu kanaatinin mahkememizde hasıl olduğu, Kara Araçları Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5. maddesinin 4. Fıkrasına göre sigortalı aracın sürücü belgesine sahip olmayan kimseler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararların teminat dışında olduğu, anlaşılmakla davacının davasının reddine..” şeklinde karar verildiği görüldü.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2023/364 Esas, 2023/364 Karar ve 28/02/2023 tarihli kararı ile “..üketici Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a.3. ve 355. maddesi gereğince kaldırılmasına..” şeklinde karar verdiği görüldü.
Dosyanın Mahkememize gelerek 2023/215 Esas sıra numarasına kaydının yapıldığı görüldü.
Dava, kasko sigorta poliçesi kapsamında meydana gelen zararın sigortacıdan tahsili davasıdır.
28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73.maddesinde de Tüketici Mahkemeleri düzenlenmiş ve ” Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir” denilmiştir.
Somut davada davacı sigortalı ile davalı arasında kasko sigorta poliçesi düzenlenmiş olup, davacı gerçek kişi olup dosya mevcut araç ruhsatı incelendiğinde aracın hususi olduğu yazıldır. Somut davada davacının davalı sigortalı karşısında tüketici konumunda olduğu ve bu nedenle görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu anlaşılmaktadır.
Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde, TTK 4. ve 5. Maddesi ve 6502 sayılı yasanın ilgili maddeleri gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Tüketici Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğinden mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği taktirde RESEN, HMK’nun 20.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verilecek veya başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.28/02/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

¸Bu evrak 5070 sayılı Yasa gereğince elektronik olarak imzalanmıştır.