Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/207 E. 2023/223 K. 24.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO:2023/207 Esas
KARAR NO :2023/223

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:15/06/2022
KARAR TARİHİ:24/03/2023

Mahkememize açılan davanın dosya üzerinde yapılan incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; … adresli internet sitesinde 25.04.2022 tarihli “…’da ormanlık alanı kendi malı gibi gösterdiler, sahte tapuyla kredi kullandılar” başlıklı tefrik edilen davalı … tarafından yazılan yazı ile aynı yazının devamı olan ve atıfla yapılan 04.06.2022 tarihli “… hakkında suç duyurusu” başlıklı tefrik edilen davalı … tarafından müvekkili aleyhinde yapılan asılsız, yalan ve kişilik haklarına saldırı niteliğindeki yayımlar nedeniyle; 25.04.2022 tarihli yayım nedeniyle davalı … … A.Ş ile tefrik edilen davalı …’ndan 25.000 TL’nin müşterek ve müteselsilen, 04.06.2022 tarihli Yayım nedeniyle davalı … … A.Ş. ile tefrik edilen davalı …’den 25.000 TL’nin müşterek ve müteselsilen olmak üzere toplam 50.000 TL manevi tazminatın yayım tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilline karar verilmesin talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Eldeki dava, manevi tazminat davasıdır.
HMK’nın 115/1. maddesi gereğince mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
HMK’nın 138. maddesine göre mahkemeler öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinde karar verir.
… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 20/06/2022 tarih, … sayılı görevsizlik kararının davacı yanca istinaf edildiği ve İstanbul BAM 4. HD.’nin 15/02/2023 tarih, 2023/115 E.-2023/436 K. sayılı kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararı ile dosyanın 21/03/2023 tarihinde mahkememize tevzi edildiği ve mahkememizin 2023/207 esasına kaydedildiği anlaşıldı.
09/12/2018 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Kanunun 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5’inci maddesinden, sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre;
Madde 5/A-(1) Bu Kanunun 4. maddesinde verdiğinde kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şarttır.
Yine 7155 sayılı kanunun 22. maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3’ncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen “Şu kadar ki dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin 18/A maddesi hükmü saklıdır.” cümlesi ile arabuluculuk kapsamındaki uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvuru zorunludur.
Yine 7155 sayılı kanunun 23. maddesi ile 6325 sayılı Kanunun Dördüncü bölümünden sonra gelmek üzere; “Dava şartı olarak Arabuluculuk” başlığıyla eklenen Beşinci Bölüm ve maddeye göre;
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A-(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Eldeki dava, 15.06.2022 tarihinde açılmış olmakla, 6325 Sayılı Kanununu 18/A-2 maddesindeki “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü gereğince dosyada arabuluculuk son tutanağının aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğinin olmadığı, bu şekilde davanın arabuluculuğa başvurmadan açıldığının anlaşıldığı gözetilerek, HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açılanan nedenlerle;
1-TTK’nın 5/A-1, HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine,
2-Alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 853,88 TL harçtan mahsubu ile artan 673,98‬ TL nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize gönderilecek veya sunulacak dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır