Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/16 Esas
KARAR NO:2023/794
DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:30/03/2022
KARAR TARİHİ:01/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, işlenmiş orman ürünlerinin alım-satımı ve pazarlamasıyla uğraşan ticari hayatta saygın, güvenilir ve köklü bir firma olduğunu, davacı şirket yıllardan beri yaptığı tüm işlerde hukuki ve etik olarak kendine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, davacı şirketin ticari hayatta işlerinde kolaylık sağlamak amacıyla … … Şubesinde hesabı bulunduğunu, son dönem gelişen ve değişen teknoloji şartlarına uygun olarak, mal ve hizmet sunarken müşterilerine ödemede kolaylık sağlamak ve ticari hayatta işleri hızlandırmak adına mail order olarak bilinen ödeme yöntemini kullandığını, davalı bankanın kusuru sebebiyle davacıdan tahsil edilen şimdilik 100.00-TL’nin davacıdan tahsil edildiği tarihlerden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, mahkeme masrafı ve vekâlet ücretinin de davalı bankaya tahmiline dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6. maddesi gereği tüzel kişiler aleyhine açılacak davalarda genel yetkili mahkemenin, merkezin bulunduğu yer mahkemesi olduğunu, Bankanın Genel Müdürlüğünün İstanbul’da olduğunu, dolayısıyla davanın İstanbul mahkemeleri nezdinde açılması gerekirken yetkisiz Ankara mahkemelerinde açıldığını, yetki aynı zamanda kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece resen dikkate alınması gerektiğini, kaldı ki, davacı ile Bankanın arasında imzalanan POS Üye işyeri sözleşmesinin 14.2 Yetkili Mahkeme başlıklı maddesinde doğabilecek tüm uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu da imza altına alındığını, arz ve izah edilen ve re’sen tespit edilecek nedenlerle; öncelikle davanın Yetki ve Kısmi dava açılması mümkün olmadığından usulden reddine, usule ilişkin itiraz ve taleplerin reddi halinde haksız ve kötüniyetli olarak açılmış davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: eldeki dava, mail order işlemi sonrası kart sahibinin hesabına davalı banka tarafından iade edilen tutarın davalıdan tahsiline ilişkin açılan kısmi alacak davasıdır.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 19/05/2023 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacı üye işyerinin basiretli bir tacir gibi gereken özeni gösterememiş olmaları nedeniyle, gerek sözleşme hükümlerine, gerekse kredi kartı mevzuatına ve gerekse de kredi kartları hukukuna göre kusurlu bulunduğunın değerlendirilmekte olduğunu, bu nedenle davalı bankaya atfedilebilecek herhangi bir kusur tespit edilemediğini, çünkü provizyon gerçek anlamda dava dışı kart hamili bankalarınca (… A.Ş) davalı bankaya verildiğini, davalı bankada kart hamillerinin bankasından aldığı onaya göre harcama bedelini davalı üye işyeri hesabına alacak geçtiğini, daha sonra gerçek kart hamillerinin itirazı üzerine satış tutarları davalı bankaca uluslararası … kurulları uyarınca kart hamillerinin bankasına (… A.Ş) chargeback edildiğini, mahkemece raporun benimsenmesi halinde, özellikle satış işlemlerinin MAİL-ORDER yöntemiyle gerçekleşmiş olması ve bu tür satış kanallarından doğan zararın üye işyerine ait olacağının peşinen kabul ve taahhüt edilmesi nedeniyle,davacı üye işyerinin mevcut delil durumuna göre davalı bankadan alacak talebinin yerinde olmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 19/09/2023 tarihli bilirkişi ek raporuna göre; kök rapordan ayrılmayı gerektiren herhangi bir husus tespit edilmediğini belirtilmiştir.
İstanbul Bam 16.Hukuk Dairesinin 2021/… Esas, 2023/… K.sayılı ilamında “mal ve hizmet alımında kişiye ait bilgilerde uyumsuzluk olması halinde yapılan ödemenin banka tarafından reddedilmeyeceği, üye işyerinin bu işlemle ilgili tüm sorumluluğun ve zararların tamamen kendisine ait olduğunu kabul ettiğinden davacının talepte bulunamayacağı anlaşıldığından; davanın reddine dair mahkeme kararı isabetli olmakla, davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.” gerekçesi ile mal ve hizmet alımında kişiye ait bilgilerde uyumsuzluk olması halinde ödemenin banka tarafından reddedilemeyeceği ve üye iş yerinin sorumluluğun kendisinde olduğunu kabul etmesi halinde davalı bankadan talepte bulunamayacağı belirtilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/… E., 2018/… K. Sayılı ilamında “kart hamili dışında üçüncü bir kişiye yapılan mal tesliminde davacı üye işyerinin özenli davranması gerektiği, ispat yükü kendisinde olan davacı üye işyerinin alışverişin dava dışı kart hamili … tarafından ya da onun yetki verdiği bir kişi tarafından yapıldığını ispat edemediği, davalı bankaya atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.” gerekçesi ile kart hamili dışında 3.kişiye yapılan satışlarda üye işyerinin özenli davranması gerektiği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının mail order yöntemi ile yapılan ödeme sonrası davacı hesabında bulunan paranın davalı banka tarafından kart sahibine iade edildiğini, işlemin onaylı mail order işlemi olduğunu, davalının paraya bloke koyması gerekirken bunu yapmayarak ağır kusurlu olduğunu, davacıdan tahsil edilen tutarın şimdilik 100 TL’sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, bilirkişi heyetinden alınan raporlarla işlemlerin kartsız ve şifresiz olarak yapıldığının tespit edildiği, davacı tarafından imzalanan üye işyeri sözleşmesinin 3.3.1.1.maddesine göre davacı üye iş yerinin işlemleri gerçekleştirirken bütün sorumluluğu ve riski üstlendiğini kabul ettiği, Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunun 15/son.maddesine göre sipariş formu(mail order) vasıtasıyla yapılan mal ve hizmet alımlarındaki hukuka aykırı kullanımlardan kaynaklanan zararlardan kart hamilinin sorumlu tutulamayacağı, davacı üye işyerinin davaya konu işlemlerin kart hamili veya onun yetkilendirdiği bir kişi tarafından yapıldığını ispat edemediği ve üye işyeri sözleşmesinin 3.3.1.1.maddesine göre bütün sorumluluğun davacı üye işyerine ait olduğu gözetilerek, davalı bankanın kart hamiline satış tutarlarını iade etmesi nedeniyle herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı kanaati ile açılan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 100-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13.maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince Adalet Bakanlığı Bütçesinden Arabulucuya ödenen 1.320 TL ücretin tamamının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
01/11/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır