Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/136 E. 2023/511 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2023/136 Esas
KARAR NO : 2023/511

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:21/02/2023
KARAR TARİHİ:20/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … (… Emlak) ile davalı … arasında 08/08/2020 tarihinde yazılı Emlak Komisyonculuk Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin konusu müvekkilinin, davalı ile 3. kişi … arasında, …’e ait … Merkez Mah. 4756 ada 1 parselde kain arsa ile ilgili Kat Karşılığı İnşaat ve Gayrimenkul Satış Vaadi yapılmasına aracılık ettiğini, müvekkilinin Emlak Komisyonculuk Sözleşmesine uygun olarak davalı ile 3. kişi …’i bir araya getirdiğini ve davalı ile 3. kişi … arasında … 59. Noterliğinin 11/01/2022 tarih ve 542 yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı İnşaat Sözleşmesi düzenlendiğini, ancak müvekkili ile davalı arasında 08/08/2020 tarihinde yazılı Emlak Komisyonculuk Sözleşmesine rağmen, davalının müvekkilinin hak ettiği 60.000-TL tutarındaki Emlak Komisyonunu ödemediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından davalıya karşı ….icra Müdürlüğünün 2022/… E. Sayılı Dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, ancak davalının takibe ve borca itiraz ettiğini, davalı borçlu tarafından takibe itiraz edilmesi sonrasında, müvekkilinin sözleşme karşılığı hak ettiği alacağını alabilmek için, taraflarınca zorunlu arabuluculuk yoluna müracaat edildiğini ancak arabuluculuk görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlandığını, dava şartı arabuluculuk görüşmelerine ilişkin, İstanbul Arabuluculuk Bürosunun … Arabuluculuk dosya numaralı, 16/01/2023 tarihli anlaşamama son tutanağının sunulduğunu belirterek, davalı …’ın….icra Müdürlüğünün 2022/… E. Sayılı dosyasıyla icra dosyasına yapmış olduğu borca itiraz ve sair itirazlarının iptaline karar verilerek, icra takibiyle talep ettiğimiz alacaklarının davalı tarafından müvekkiline ödenmesine karar verilmesini, alacağın doğduğu tarih itibariyle ve icra takibinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasını, davalının %40’dan aşağı olamamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini, avukatlık ücreti, dava harç ve masraflarının davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın, aleyhlerine…. İcra Müdürlüğü’ nün 2022/… E. Sayılı İcra dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkilinin yasal itiraz süresi içerisinde davacıya borcu olmadığından haklı itirazı ile itiraz ettiğini ve icra dosyası müvekkilinin itirazı üzerine durdurulduğunu, davacı ilgili icra dosyasında iddia ettiği alacağına ise müvekkili ile imzalamış olduğu 08/08/2020 tarihli ve kat karşılığı komisyon ( simsarlık ) sözleşmesini dayanak yaptığını, ancak; müvekkilinden davacı yana icra takibine dayanak yapmış olduğu 08/08/2020 tarihli ve kat karşılığı komisyon sözleşmesi ile ilgili hiç bir borcu bulunmadığını ve dolayısıyla müvekkili icra takibine itiraz etmekte haklı olduğunu, davacı tarafın ise müvekkilinden kendisine borcu olmadığını bildiği halde icra takibine girişmekte haksız ve kötü niyetli olduğunu ve iş bu davayı da iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olarak asılsız iddialar ile ikame etmekte olduğunu bu nedenle haksız ve kötü niyetli olduğunu ve davanın reddini ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi gerektiğini, öncelikle simsarın ücrete hak kazanmasının şartlarından bahsedilmesi gerektiğini, simsarın ücrete hak kazanmasının şartlarının; asıl sözleşmenin geçerli şekilde kurulmasını, simsarlık faaliyeti ile asıl sözleşme arasındaki nedensellik bağının bulunması olduğunu ve bu şartların bir arada geçekleşmesi gerektiğini, müvekkilinin, … İnşaat Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi İsimli şirketi bulunan ve müteahhitlik yapan bir iş adamı olduğunu, yapmış olduğu meslek çerçevesinde yapacağı bir iş için öncelikle İstanbul İli … İlçesi Merkez Mahallesi 4756 ADA içerisinde yer alan 2- 3- ve 4. Parseller ile ilgili mal sahipleri ile görüşmelerini yaptığını ve bu parsellerden 4756 ADA 3 parsel ile ilgili mal sahibi ile önce …. Noterliği’ nin 21.06.2019 tarihli ve 07349 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi’ ni yaptığını, 4756 ADA 2 ve 4 parseller ile ilgili ise … 59. Noterliği’ nin 12/12/2019 tarihli ve … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı İnşaat Devir Sözleşmesi yaptığını, dilekçeleri ekinde iş bu sözleşmeleri ibraz ettiklerini, müvekkilinin 47566 ADA içerisinde yer alan 2-3-4 parsellerle ilgili iş bu sözleşmeleri yaptıktan sonra bu parsellerin yanında bulunan …’ in sahibi olduğu 4756 ADA 1 PARSEL için de arada hiç bir aracı vb. kişi olmaksızın direk olarak, 1 parsel’ in sahibi olan … ile 2020 yılı haziran ayı içerisinde kendisi görüşme yaptığını ve 1 PARSEL’ i de 2-3-4 parseller ile birleştirmek bu parsel için de … ile de düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı kaşılığı İnşaat Sözleşmesi yapmak istediğini arsa sahibi …’ e bizzat müvekkilinin bildirmiş ve bu minvalde üç defa da telefon ile görüşme yaptıklarını, yine müvekkili … ile arada hiç bir aracı olmaksızın ikinci sefer görüşmesini de …’ i ofisine davet ederek ve müvekkilinin mimarı …’ ın da katılımı ile ofisinde gerçekleştirdiklerini ancak müvekkili … arasında herhangi bir aracı olmaksızın birebir yapılan bu görüşmelerde … ile ilk etapta yüzde sayı konusunda anlaşma sağlanamadığını, ayrıca … müvekkili ile yapmış olduğu bu görüşmelerde emlak işiyle uğraşan davacı …’ ın babasının dostu olduğunu görüşme esnasında müvekkiline söylediğini, ancak her ne kadar müvekkili davacı … ile 08.08.2020 tarihli sözleşmeyi imzalamış ise de; davacı … sözleşmesinin imzalanmasından sonra müvekkiline hiç bir şekilde bir bilgi vermediğini iş sahibi olan müvekkilini bilgilendirme borcunu yerine getirmediğini, sözleşmenin ardından üç ay gibi bir zaman geçmesinin ardından davacının hiç bir bilgilendirmeme yapmaması nedeni ile müvekkili davacıyı 2020 Kasım ayı gibi aradığını ve davacıya ” bu iş olacak mı olmayacak mı? ” diye sorduğunu, zira ticari hayatta ve özellikle düzenleme şeklinde satış vadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile yapılacak olan inşaat çalışmaların belirli sürelerde yapılması ve sözleşme taraflarının mağdur edilmemesi, vakit kaybının önüne geçilmesi gerekmekte olduğunu, hızlı hareket edilmesi önem arz ettiğini, ayrıca müvekkili davacıya Kasım ayında yaptığı görüşmede; “bu iş olmayacaksa biz diğer 2-3-4 parseller için çalışmamızı başlatacağız” dediğini, müvekkilinin, davacıya; ” bu iş olacak mı olmayacak mı?, olmayacaksa biz diğer 2-3-4 parseller için çalışmamızı başlatacağız” demesi üzerine davacı … müvekkiline; “… bey ile görüştüm kabul etmiyor siz işinize bakabilirsiniz” şeklinde cevap verdiğini, bu sebeplerle de davacının 08.08.2020 tarihli kat karşılığı komisyon sözleşmesinden kaynaklı olarak müvekkilinden herhangi bir alacağı bulunmadığını, bunun yanında davacı asıl sözleşmesinin kurulması için herhangi bir simsarlık, aracılık faaliyetinde bulunmadığını, işi bizzat yapma borcunu, asıl sözleşmenin kurulmasında aracılık etme borcunu, iş sahibi olan müvekkilini bilgilendirme ve müvekkiline hesap verme borcunu yerine getirmediğini bilmesine ve bunlarla birlikte ücrete hak kazanmadığını ve ücret isteyemeyeceğini de bildiğini müvekkili aleyhine icra takibi başlatmakta haksız ve kötü niyetli olup yine bunlara göre iş bu davayı ikame etmekte de iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı davrandığını, asıl sözleşmenin kurulmasında simsarın faaliyetinin sebep olduğunu ispat yükü, davacı simsara ait olup davacının asıl sözleşmesinin kurulmasında kendi faaliyetinin, çalışmasının, hizmetinin sebep olduğuna dair hiç bir delilinin de bulunmadığını ve bu hususu ispat edemediğini, yani netice itibariyle müvekkili … ile …’i asıl sözleşme için davacı … bir araya getirmemiş ve asıl sözleşmesinin kurulması için hiç bir faaliyeti/ çalışması/hizmeti/ aracılığı olmamıştır ve davacı sözleşmeye konu ücrete hak kazanmadığını belirterek, davaya bakmakla görevli mahkeme tarafların tüketici olmasının değerlendirilmesi halinde İstanbul Tüketici Mahkemeleri, tarafların tüketici olarak değerlendirilmemesi halinde ise, İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri olmasına rağmen davacının her iki durumda da davasını görevli mahkemede açmamış olması ve bu husus HMK 114/1-C ve 155. maddeleri gereği dava şartı noksanlığı olduğundan davanın HMK 114/1-c – 115. Maddeleri gereği dava şartı noksanlığından usulden reddine karar verilmesini, davacı …’ ın…. İcra Müdürlüğü’ nn 2022/… E. Sayılı dosyasına dayanak 08.08.2020 tarihli komisyon sözleşme gereği yerine getirmesi gereken aracılık faaliyetine ilişkin bizzat yapma borcunu, asıl sözleşmenin kurulmasında aracılık etme borcunu, iş sahibi olan müvekkilimizi bilgilendirme ve müvekkilimize hesap verme borcunu yerine getirmemesi, asıl sözleşmesinin kurulması için hiç bir aracılık faaliyetinde bulunmamış olması, davacının simsarlık ücretine hak kazanabilmesi için gerekli şartların bir arada gerçekleşmemiş olması, davacının üzerine düşen borçlarını yerine getirmemiş olması, davacının 4756 ada 1 parsel için kurulan asıl sözleşmenin kurulmasında hiç bir aracılık faaliyeti ve çalışması olmadığını, müvekkilimizin davacıyı sözleşmeden 3 ay sonra araması üzerine söylemiş olduğu “”… bey ile görüştüm kabul etmiyor siz işinize bakabilirsiniz” şeklindeki cümlesi ile ikrar etmiş olması, davacının bunun dışında dava dışı … ile irtibatı da olmaması, simsarlık faaliyeti ile asıl sözleşmesinin kurulması arasında nedensellik bağı bulunmaması, bu haliyle de davacının ücrete hak kazanmasının mümkün olmaması, müvekkili icra takibine itiraz etmekte haklı, davacı ise müvekkilinden kendisine borcu olmadığını, yani asıl sözleşmenin kurulmasında hiç bir faaliyeti/ çalışması/ hizmeti olmadığını, nedensellik bağı bulunmadığını bildiği halde müvekkili aleyhine icra takibine girişmekte haksız ve kötü niyetli olduğunu ve yine bunlara rağmen iş bu davayı da iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olarak asılsız iddialar ile haksız ve kötü niyetli şekilde ikame etmiş olduğu açık olduğundan; davacının usule, yasaya, hukuka, yargıtay yerleşik kararlarına, iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı itirazın iptali davasının reddini, …. İcra Müdürlüğü’ nün 2022/… E. Sayılı dosyasına müvekkilinin yapmış olduğu haklı itirazın geçerliliğinin tespitine ve icra takibinin iptalini ve davacının…. İcra Müdürlüğü’ nün 2022/… E. Sayılı icra dosyasının toplam alacağının %20′ sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
… Vergi Dairesi, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün cevabi yazıları, celp edilip incelenmiştir.
Dava, emlâk komisyon sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsilini teminen, davacı yanca, ….İcra Müd. 2022/… E. sayılı dosyasından başlatılan takibe, davalının yapmış olduğu itirazın iptaline ilişkindir.
26/06/2012 tarihli, 6335 sayılı yasa ile değiştirilen TTK 4. maddesinde, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
TTK 4. maddesinde; “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda; Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun mal varlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır” denilmektedir.
Anılan maddede, tek tek belirtilen davaların, mutlak ticari dava niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.Ayrıca, mutlak ticari davadan başka, nispi ticari davaların da tanımı yapılmış ve bir davanın nispi ticari dava olarak kabul edilebilmesi için her iki tarafın tacir olması ve aynı zamanda uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerektiği ifade edilmiştir.
Somut olayda, davanın itirazın iptali davası olduğu, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 27/02/2023 tarihli cevabi yazısı ile, “…davacının herhangi bir kaydına rastlanmadığı…”, … Vergi Dairesi’nin 14/06/2023 tarihli cevabi yazısı ile de, “… davacının, 2022 gelir vergisi beyan matrahının 37.825-TL. Olup, VUK 277/1 limitleri kıyaslandığın takdirde kanunda belirtilen limitlerin altında kaldığının…” bildirildiği, davacının dava tarihi itibariyle tacir olmadığı anlaşılmıştır.
TTK hükümlerine göre, nisbi ticari davanın varlığından söz edilebilmesi için her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bulunması gerekir.Bu iki koşuldan birinin olmaması halinde ortada bir ticari davanın varlığından bahsedilemez. Başka bir deyişle yasada ifade edilen iki koşulun aynı anda gerçekleşmesi zorunludur.Taraflardan birinin tacir olması durumunda ticari işten bahsedilebilirse de, ticari davanın mevcut olduğundan söz edilemez.
Dava konusu ve sunulan deliller kapsamında davaya konu uyuşmazlığın, TTK 4. maddede belirtilen, mutlak ticari davalardan olmadığı gibi, aynı maddede dayanağını bulan nispi ticari dava niteliğinde de bulunmadığı görülmektedir.
HMK 114. Maddesinde; mahkemenin görevli olması hususunun dava şartı olarak belirtildiği, HMK 115. maddesinde de, dava şartlarının, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetileceği açıklanmakla yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. HMK 2. madde ve TTK. 4. ve 5. maddesi gereğince davaya bakma görevi Mahkememize ait olmayıp davacı tarafça açılan davanın İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediği taktirde RE’SEN, HMK’nun 20.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına
4-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır