Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/837 E. 2023/775 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/837 Esas
KARAR NO:2023/775

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:02/11/2022
KARAR TARİHİ:25/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankanın İstanbul Kadıköy Şubesi nezdinde davadışı … Tic. Ltd. Şti. adına açılmış bulunan çek hesabından keşide edilmiş, lehdarı …. San. Tic. A.Ş. keşide yeri İstanbul, keşide tarihi 05.08.2019 olan 88.000 TL bedelli, … no’lu çekin yetkili hamili sıfatıyla, davalı bankaya 16.08.2019 günü tahsil amacıyla ibraz ettiğini, bankaca ibraz edilen çekin sahte olduğu gerekçesiyle tutanak tutularak çek aslının bankada kalmak üzere müvekkiline iade edildiğini, savcılığa başvuru yapılarak dosya açıldığını, davalı bankanın ilgili hazırlık dosyasına 06.08.2019 tarihli dilekçesiyle müdahil olduğunu, müdahale dilekçesinde ise “müvekkil bankanın arşiv merkezinde hırsızlık olayının yaşandığını,bankaya ibraz olunun ve takas vasıtasıyla işlem görmüş ve ödenmiş çek asıllarının ve bankanın amblemi palmiye ağacı ve çek basımında kullanılan filigranlı ve boş kağıtların da çalındığını” şikayete konu çekin ise çek basımında kullanılan,içeriği boş karekodsuz filigranlı kağıtlar kullanılarak hazırlandığının anlaşıldığını” belirterek suç nedeniyle şikayetçi olduklarını beyan ettiklerini, objektif özen yükümlülüğünde olan davalının,kendi gözetim ve sorumluluğunda bulunan -kendi beyanına göre- arşivinden çalınmış materyallerle oluşturulan çeklerin doğurduğu zarardan, objektif özen yükümlülüğü çerçevesinde hukuken sorumlu olduğunu beyanla dava konusu çekten dolayı müvekkilinin uğradığı zararın davalı tarafından tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davaya konu çek hakkında doğrudan bankaya tazminat davası açılayacağını, davacı tarafından öncelikle çekte lehtar konumunda olan ve/veya temel ilişki sebebiyle borçlu olan lehtara başvurulması gerekmekte olup, bankaya husumet yöneltilemeyeceğini, davacının taleplerinin, zamanaşımına uğradığını, davacının, basiretli tacir olmanın yükümlülüklerini yerine getirmediğini, çek üzerinde bulunan keşide tarihi üzerinde tahrifat bulunmakta olduğunu, keşidecinin mersis numarası bulunmamakta ve yine çek üzerinde bulunan Findeks karekod okutulmadığını, basit bir inceleme ile ve ilk bakışta rahatlıkla fark edilebilecek sahtelikler mevcut olduğunu, müvekkili banka arşiv merkezinde çalınan çek yaprakları hakkında banka tarafından suç duyurusunda bulunduğunu ve ayrıca işbu çek hakkında … CBS. 2019/… Soruşturma dosyasına müdahil olunduğunu, çek ibraz edildiğinde banka tarafından gerekli inceleme yapılmış çek bedeli ödenmemiş, sahte çek tutanağı düzenlenmiş olduğunu, müvekkili banka, davaya konu olan çek hakkında keşideci ya da ciranta sıfatıyla herhangi bir kambiyo taahhüdüne girmediğini, davaya konu çekin ibraz edildiği tarihte sahteliği söz konusu olmasa ve işbu çek bir an için gerçek olduğu kabul edilse bile sahte çekin ibraz edildiği gün keşidecinin hesabında bakiye olmadığı için çekin karşılıksız çıkmış olacağını, sahte çekin bir an için gerçek olduğu kabul edilmiş olsa bile çekin ibraz edildiği gün keşidecinin çek hesabında bakiye olmadığı için davacının zaten çeki tahsil edemeyeceğinden davacının, bir zararından söz edilmesi mümkün olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Eldeki dava, sahte çek nedeniyle uğranılan zararın tazmini talebine ilişkindir.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2014/14848 E., 2015/512 K. sayılı ilamında “Dava, davacının hamili bulunduğu çekin bankaya ibrazına rağmen bankanın, keşideci adına sahte belgeler ile hesap açıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle ödeme yapmamasından kaynaklanan zararın tahsili istemine ilişkindir. Tazminat davalarında, davacı zararının gerçekleşmesi gerekir. Bu durumda, bankadan zararın istenebilmesi için, davacının çeke dayalı bütün müracaat yollarını tüketmesi ve çek bedelinin cirantalardan tahsil edilemez hale gelmiş olması gerekmektedir. Davacının bu yolları denemeden bankadan çek bedelini tazminat olarak istemesi mümkün değildir. Somut olayda, davacı işbu dava tarihi itibariyle cirantalar aleyhine icra takibi başlatmış olup icra dosyasından, bir kısım borçlular aleyhine haciz yapıldığı ve yargılama sırasında icra takibinin devam ettiği anlaşılmıştır. Bu itibarla mahkemece, davacının henüz çek sorumlularına karşı bütün müracaat yollarını tüketmediği nazara alınarak erken açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davalı bankanın kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de sonucu itibariyle doğru olan ret kararının, 1086 sayılı HUMK’nın 438/son maddesi gereğince değişik bu gerekçe ile onanmasına karar vermek gerekmiştir. ” gerekçesi ile sahteliğe dayalı zararın tazmini davalarında zararın bankadan istenebilmesi için çeke dayalı bütün müracaat yollarının tüketilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının, dava konusu çekin davalı tarafından sahte olduğu söylenerek alındığını ve davacının objektif özen yükümlülüğüne aykırı davrandığını belirterek çek bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, üstte belirtilen Yargıtay ilamında da belirtildiği gibi davacının çek bedelini davalı bankadan isteyebilmesi için çeke dayalı bütün müracaat yollarını tüketmesi ve çek bedelinin cirantalardan tahsil edilemez hale gelmesinin gerektiği, davacı şirket yetkilisinin … CBS’nin 2019/… Soruşturma nolu dosyasında 06/01/2022 tarihinde cumhuriyet savcısına verdiği ifadesinde dava konusu çekte ciranta olan Ahmet Şen’in kendisine çek bedelini küçük parçalarla ödemeyi teklif ettiğini belirttiği, bu hususun da davacının bütün müracaat yollarını tüketmeden eldeki davayı açtığını gösterdiği gözetilerek erken açılmış bulunan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından peşin alınan harcın mahsubu ile artan 1.232,97‬ TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 17.900 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi gereğince Adalet Bakanlığı Bütçesinden Arabulucuya ödenen 3.120 TL ücretin tamamının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı; gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize sunulacak veya gönderilecek dilekçe ile İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
25/10/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır