Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/835 E. 2023/837 K. 14.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/598 Esas
KARAR NO :2023/836

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:08/09/2022
KARAR TARİHİ:14/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan … … Kefaletinde Kullandırılan Ticari Kredilere İlişkin Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; dava dışı borçlu …Sanayi Ticaret Limited Şirketi ile müvekkili banka arasında imzalanan ve davalı borçlu …’ın müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu 03/05/2019 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden müvekkili banka tarafından, dava dışı borçlu şirkete nakdi ve gayrı nakdi krediler kullandırıldığını, kredinin geri ödemelerinin vadesi geçmesine rağmen ödemelerin yapılmaması nedeniyle … 12. Noterliği’nin 02/04/2021 tarih … yevmiye sayılı işlemiyle davalının da muhatapları arasında olduğu borçlulara, öncelikle hesap kat ihtarnamesi keşide ve tebliğ edilmiş olduğunu, ihtarnameye rağmen ihtarname ile verilen mehilde de borç ödenmemiş ve herhangi bir itirazda bulunulmamış olmakla ihtarname içeriğinin borç asılları ve fer’ilerinin tüm borçlular bakımından kesinleşmiş olduğunu, bunun üzerine kesinleşen ihtarnameye konu alacaklarının ödenmeyen nakdi ve gayri nakdi kredilerden kaynaklanan kısımlarının tahsilini teminen davalının da aralarında bulunduğu borçlular aleyhine, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatılmış olduğunu, takipteki kredi borçlusu şirket ile diğer müşterek borçlu ve müteselsil kefil hakkında kesinleşmiş olmakla birlikte davalı tarafından icra takibine haksız olarak itiraz edilmesi nedeniyle davalı bakımından takiplerinin durdurulmuş olduğunu, davalının haksız itirazının iptali için öncelikle 2022/… Arabuluculuk Numarası ve 2022/… büro dosya no ile taraflarınca arabuluculuk başvurusunda bulunulmuş olup anlaşma sağlanamamış olmakla davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazlarının iptalini teminen işbu davayı açma zarûreti hâsıl olduğunu, taraflar arasında akdedilen GKS’nin yetki sözleşmesi hükmünde olan 31.2.2. Maddesi uyarınca, ilgili sözleşmeden doğacak anlaşmazlıkların çözümünde İstanbul (Merkez) mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğu kabul edilmiş olup, işbu dava ilgili sözleşme hükmünce İstanbul (Merkez) mahkemesinde ikame edilmekte olduğunu, davalının itirazının haksız ve mesnetsiz olup takiplerinin ve alacaklarının tahsilini geciktirme amacı taşıdığını, dava dışı asıl borçlu şirketin 13/04/2020 tarihli Kefalet Taahhütnames’inden anlaşılacağı üzere, müvekkili bankadan kullanacağı kredinin bir kısmını … … A.Ş.’nin kefaleti ile güvence altına almayı taahhüt etmiş olduğunu, bu kapsamda davalı borçlular aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas ile takip başlatıldıktan sonra takibe konu borcun bir kısmı … … A.Ş tarafından müvekkili bankaya ödenmiş olduğunu, takipten sonra 13/10/2021 tarihinde borcun bir kısmının … tarafından ödenmiş olsa da tahsilatın takipten sonra yapılması nedeniyle işbu davanın takip tutarı üzerinden ikame edilmesi gerektiğini, icra dosyasına yapılan borca itirazın mesnetsiz olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; davalarının kabulü ile davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile takiplerinin davalı bakımından depo taleplerine konu gayri nakdi risk tutarı ile davadan evvel dava dışı borçlu hesabından haricen tahsil edilen 1.500-TL dışındaki alacakları ve fer’ilerinin takip koşullarıyla devamını, kötü niyetli davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle;Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 07/08/2020 tarihinde sahibi olduğu …Sanayi Ticaret Şirketi’ndeki hissesini diğer hissedar olan …’a devretmiş olduğunu, müvekkili ile davacı banka arasında 03/05/2019 tarihinde … Destek Kapsamında Hazine Destekli … Kefaleti kullanılarak kredi protokolü imzalanmış olduğunu, akabinde müvekkilinin kredi borcuna istinaden icra takibi başlatılmış olup bu borca itirazları üzerine takibin durmuş olduğunu, hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı olan arabuluculuk sonucunda ise anlaşma sağlanamadığını, 30/03/2020 protokole istinaden başlatılan İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında talep edilen borç miktarının … A.Ş. tarafından bankaya ödenmiş olduğunu, bu hususun davacı yan tarafından Kefalet Taahhütnamesi Hakkında başlığı altında dava dilekçesinde de açıkça belirtilmiş olduğunu, müvekkilinin borcunu … … A.Ş. ile … Bankası arasında imzalanan 30/03/2020 tarihli protokolde müvekkilinin bankadan kullanacağı kredinin bir kısmını … A.Ş. nin kefaleti ile güvence altına alındığı, gerekli ödemenin bu protoke istinaden bir kısmının 13/10/2021 tarihinde yapıldığını ve bu ödemenin ne kadar olduğunun açıkca belirtilmediği ve dava dilekçe ekinde sunulmadığının apaçık ortada olduğunu, aynı zamanda davacı tarafın borcun bir kısmının da takip başlatıldıktan sonra … tarafından ödendiğini açıkca ikrar etmiş olduğunu, bu durum göstermektedir ki bu husus protokole aykırı olmakla birlikte davacı tarafın sebepsiz yere zenginleşmiş olduğunu, davacı tarafın …’nin yapmış olduğu ödemeyi kabul etmemekle birlikte kapak hesabından düşürülmeyerek … protokolüne aykırı davranmış olduğunu, 13/10/2021 tarihinde borcun bir kısmının ödendiğini ve bu ödemeden daha sonra yaklaşık altı ay sonra 14/04/2022 tarihinde 1.500-TL haricen ödeme yapıldığını ilgili icra dosyasına bildirmiş ve bu ödemenin kapak hesabından düşürülmesini talep etmiş olduğunu, fakat 13/10/2021 tarihinde … nin yapmış olduğu ödemeyi takip sonrası yapılan ödeme olması sebebiyle güncel borçtan düşürmemeyi, bunun takip borçluları tarafından yapılan bir ödeme gibi değerlendirilmeyeceğini ve kapak hesabında nazara alınamayacağını, müvekkilinin aleyhine başlatılan icranın ikame etmesi gerektiğini beyan etmiş olduğunu ancak 14/04/2022 tarihinde yapılan ödemeyi ilgili icra dairesine bildirip kapak hesabından düşürülmesini talep etmesinin abes olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının iptalini, … tarafından yapılan ödemelerinin dava dosyasına ibraz edilmesini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddini, davacı taraf aleyhine %20 den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası, Genel Kredi Sözleşmesi, hesap kat ihtarnamesi, cari hesap ekstresi, banka kayıtları ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yapılan inceleme sonucu bilirkişi raporu alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası celp edilip incelendiğinde; davacının, davalıdan, Kredi Sözleşmesinden kaynaklı, asıl alacak, gecikme cezası ve masraf olmak üzere toplam 79.417-TL. nakit alacak üzerinden ve asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren işleyecek gecikme cezası ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde, borca, faize ve tüm fer’ilerine itirazları nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde, toplam 64.657-TL. nakit alacak üzerinden itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
İhtilaf, davacı alacaklının davalıdan, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanan takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup, alacak miktarının tespiti için takip dayanağı belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkündür.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi Bankacılık Uzmanı … tarafından hazırlanan 18/06/2023 tarihli bilirkişi raporunda;
“…Dava dışı borçlu … İnsaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi ile davacı Banka arasında imzalanan ve davalı borçlu …’ın müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu 03/05/2019 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden davacı banka tarafından, dava dışı borçlu şirkete nakdi ve gayrı nakdi krediler kullandırıldığı,
Davalı kefil iş bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığından doğan borçtan ….000.00 TL kefalet limiti kapsamında sorumlu olduğu
Davalı kefilin sözleşmenin imzalandığı tarihte şirket yetkilisi olduğu,Ön Bilgilendirmeden sonra 6455 s. Kanun’un 77. maddesi ile TBK nun 584 üncü maddesinde yapılmış kanun değişikliğine göre ; “Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler için eşin rızası aranmamaktadır.
Davalı sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatı ile imza etmiş olduğu sabittir. Ortada hukuken geçerli kefaletin olup olmadığı hususu hukuki konu olarak Mahkemenin takdirlerinde olduğu,
Davalının temerrüdünün 08.04.2021 tarihinde başladığı,
¸Davacı banka TİCARİ KREDİ alacağına ilişkin, davalının ….İcra Müdürlüğü … E sayılı takip dosyasına yapımış olduğu itiraz nedeniyle sayın mahkemenizce de kabul edilmesi halinde 11.08.2021 takip/talep tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 59.047.08 TL asıl alacak 2.509.50 TL işlemiş faiz ve 387.00 TL masraf olmak üzere toplam 61.943.58 TL alacaklı olduğu,

59.047.08 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren aylık %1.02 yıllık % 12.24 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSM nin davalıdan istenebileceği,
Davacı bankanın 13.350.00 TL lık depo talebinin yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde olduğu,
TAKİPLE DAVA ARASINDA TAHSİLAT SAĞLANDIĞI,
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/11/2018 tarih, 2017/19-822 E., 2018/1754 Karar sayılı içtihadında belirtilen ” Ödemelerin alacaktan mahsubunda ise; takip tarihinde belirlenen asd alacak, temerrüt faizi ve ferileri toplamından mahsubu öncelikle Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak temerrüt faizinden yapılacaktır. Bir başka deyişle, her bir ödeme tarihine kadar takip tarihinde belirlenen asıl alacağa temerrüt faizi ve ferileri uygulanıp bulunan ve takip öncesi işleyen temerrüt faizi toplamından ödemenin düşülmesi, fazlası var ise asıl alacaktan mahsup edilerek belirlenecek olan asıl alacak miktarı bulunmalıdır. Bu uygulama her bir ödeme için ayrı ayrı yapılmak zorundadır. Bu şekilde yapılan hesaplamaya göre son ödemeden sonra dava tarihine kadar hesaplanacak temerrüt faizi ve ferileri ile birlikte alacaklının dava tarihindeki alacağı tespit edilmelidir.”
¸59.047.08 TL asıl alacak 9.219.87 TL Faiz ve 387.00 TL masraf olmak üzere toplamda 68.653.95 TL alacaklı olduğu tespit edilmektedir 59.047.08 TL asıl alacağa dava tarihinden itibaren aylık %1.02 yıllık % 12.24 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSM nin davalıdan istenebileceği, Davacı bankanın 13.350.00 TL lık depo talebinin yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde olduğu…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilerek, ek rapor alınmasına ilişkin karar verilmiş, 06/09/2023 tarihli Bilirkişi ek raporunda; ” …Dava dışı borçlu … İnsaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi ile davacı Banka arasında imzalanan ve davalı borçlu …’ın müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğu 03/05/2019 tarihli Genel Kredi Sözleşmesine istinaden davacı banka tarafından, dava dışı borçlu şirkete nakdi ve gayrı nakdi krediler kullandırıldığı,
Davalı kefil iş bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığından doğan borçtan ….000.00 TL kefalet limiti kapsamında sorumlu olduğu Davalı kefilin sözleşmenin imzalandığı tarihte şirket yetkilisi olduğu,Ön Bilgilendirmeden sonra 6455 s. Kanun’un 77. maddesi ile TBK nun 584 üncü maddesinde yapılmış kanun değişikliğine göre ; “Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler için eşin rızası aranmamaktadır.
Davalı sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatı ile imza etmiş olduğu sabittir. Ortada hukuken geçerli kefaletin olup olmadığı hususu hukuki konu olarak Mahkemenin takdirlerinde olduğu,
Davacı banka TİCARİ KREDİ alacağına ilişkin, davalının ….İcra Müdürlüğü … E sayılı takip dosyasına yapımış olduğu itiraz nedeniyle sayın mahkemenizce de kabul edilmesi halinde 11.08.2021 takip/talep tarihi itibarı ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile 60.594.61 TL asıl alacak 2.869.00 TL işlemiş faiz ve 387.00 TL masraf olmak üzere toplam 63.850.61 TL alacaklı olduğu,
60.594.61 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren aylık %1.02 yıllık % 12.24 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSM nin davalıdan istenebileceği,
Davacı bankanın 13.350.00 TL lık depo talebinin yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde olduğu,
TAKİPLE DAVA ARASINDA TAHSİLAT SAĞLANDIĞI,
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22/11/2018 tarih, 2017/19-822 E., 2018/1754 Karar sayılı içtihadında belirtilen ” Ödemelerin alacaktan mahsubunda ise; takip tarihinde belirlenen asd alacak, temerrüt faizi ve ferileri toplamından mahsubu öncelikle Borçlar Kanunu hükümleri dikkate alınarak temerrüt faizinden yapılacaktır. Bir başka deyişle, her bir ödeme tarihine kadar takip tarihinde belirlenen asıl alacağa temerrüt faizi ve ferileri uygulanıp bulunan ve takip öncesi işleyen temerrüt faizi toplamından ödemenin düşülmesi, fazlası var ise asıl alacaktan mahsup edilerek belirlenecek olan asıl alacak miktarı bulunmalıdır. Bu uygulama her bir ödeme için ayrı ayrı yapılmak zorundadır. Bu şekilde yapılan hesaplamaya göre son ödemeden sonra dava tarihine kadar hesaplanacak temerrüt faizi ve ferileri ile birlikte alacaklının dava tarihindeki alacağı tespit edilmelidir.”
¸ 60.594.61 TL asıl alacak 9.769.03 TL Faiz ve 387.00 TL masraf olmak üzere
toplamda 70.363.64 . TL alacaklı olduğu tespit edilmektedir
60.594.61 TL asıl alacağa dava tarihinden itibaren aylık %1.02 yıllık % 12.24 oranında temerrüt faizi ve bu faizin %5 BSM nin davalıdan istenebileceği,
Davacı bankanın 13.350.00 TL lık depo talebinin yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde olduğu…” sonuç ve mütalaa edildiği görüldü.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; İcra dosyası, taraflar arasında düzenlenen sözleşme, hesap kat ihtarnamesi, davacı bankanın ticari defter ve kayıtları ile dayanılan diğer deliller ve tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, mahkememizde de, davacı banka ile dava dışı …Mal.İnş.San.Tic.Ltd.Şti. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalının genel kredi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, imzalanan sözleşme kapsamında dava dışı asıl borçlu şirkete kullandırılan kredilerin ödenmemesi üzerine, hesabın kat edilerek, hesap kat ihtarnamesinin davalıya keşide edildiği ve icra takibine geçildiği, davacı bankanın, davalıdan icra takip tarihi itibariyle, sözleşmeye istinaden, nakit kredi yönünden, bilirkişi tarafından hesaplanan tutar kadar alacaklı olduğu, davalının icra takibine yaptığı itirazının bu tutar kadar yerinde olmadığı kanaati oluştuğundan, davacının davasının kısmen kabulü ile, ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak üzere ile davalının, 60.594,61-TL. asıl alacak, 2.869-TL. işlemiş gecikme cezası, 387-TL. masraf olmak üzere toplam 63.850,61-TL. üzerinden yaptığı itirazının iptaline, 60.594,61-TL. asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren aylık %1,02 oranında gecikme cezası uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, icra takip dosyasına konu nakit alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle, kabul edilen kısım üzerinden, İİK 67/2. maddesi kapsamında % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile, ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak üzere ile davalının, 60.594,61-TL. asıl alacak, 2.869-TL. işlemiş gecikme cezası, 387-TL. masraf olmak üzere toplam 63.850,61-TL. üzerinden yaptığı itirazının iptaline, 60.594,61-TL. asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren aylık %1,02 oranında gecikme cezası uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Kabul edilen toplam alacağın %20’si olan 12.770,12-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 4.361,63-TL. harçtan peşin alınan 705,65-TL. harcın mahsubu ile geriye kalan 3.655,98-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 17.900-TL. vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 716,39-TL. vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 80,70-TL. başvurma harcı + 705,65-TL. peşin harç toplamı olan 786,35-TL.’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 2.500-TL. bilirkişi ücreti + 180-TL. tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 2.680-TL. yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre 2.650,25-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560-TL. arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranına göre 1.542,68-TL.’nin davalıdan, 17,32-TL.’nın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/11/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır